30 Kasım 1933 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13

Evlenmeden önce ve sonra Genç Kızlarımıza i Yazan: A.Ö. En iyi talim ve idman hareketlerin bütün azaya gamil olanıdır. Yalniz bir kısım âazayı bareket ettir- mek diğerlerini boşlamak demektir ki, bu doğru değildir. Talim ve terbiyeden her aza fayda görmelidir. Kendimize en çok bir hayât kuvveti verebilmeyi ve harcanan gücü de en aşagı indirmeyi öğrenmeliyiz. Kuvvetlerimizi boşuna harcamaksızın kullanabi- lecek çabuklukla harekete hazır ve yumuşak bir vu- cuda ihtiyacımız vardır. “e Talim ve hareketle en önce elde edilecek her azanın serbesiçe hareketi olmakla çimnestik için ay- rıca elbise lâzımdır. Bundan başka herkesin hususi hallerini bilerek hangi hareketin daha uygun olabi- Ieceğini bildirecek bir kimsenin de bunların üstünde olarak bakması muvafık olur. Meselâ dimağında az kan olan bir genç kız ile dimağında kan toplu bulu- nan tabii bir muamele göremez. En iyi talim akıl ve zekâyı güzel bir halde tu- tandır. Ev işleri ittekle ve sevinçle yapılacak olursa bir kaç türlü talimleri bulunmakla gayet iyidir. Me- selâ bir masayı temizlemeklö hem kol ve göğüs ha- reket ve talimleri yapılmış, hem de ev eşyasından birinin temizliğine ve parlaklığına hizmet edilmiş olur. Bunun gibi, döşemeyi uvmakla ayni netice elde edileceği gibi, temizlik ve güzel görünüşle de bütün eve hizmet edilmiş sayılır. Toz alarak, yatak düzel- terek pek ziyade fayda görülmüş olur. Bu işleri gören genç hanım hatta mutbağı bile temizlediğinden dolayı hanımlığına bir eksiklik gel- miyeceğini ve bu işleri yaparken biri görecek olursa kendisi için utanmağa biçbir sebep olmadığını ve aksine iftihar etmesi iâzım geldiğini bilmelidir. Bu türlü ev cimnastikleri bütün genç hanımlara yaraşır ve pek uygun olur. Eğer bu işleri sevinçle yaparlarsa vucutça fayda görmekle beraber bütün ev balkının rahat ve saadetine de hizmet etmiş olurlar. Genç hanım kızlar için ev işlerile meşgul olmak pek ziyade faydalı ise de çok defa bu da kifayet etınediğinden vucutta her azayı ayrı ayrı harekete ge- tiren İsveç usulüne müracaat etmek iyi olur. Birçok genç kızların onurga kemiğinde bir eğ- rilik, omuzlarında çıkıklık, &rtlarında veya topuk kemiklerinde zaaf görülür. Bir takımları da midenin, bağırsakların, karın boşluğundaki azanın yerlerinin değişmesinden, peklikten veya kanın kötü dolanma- sında sıkıntı içinde bulunurlar. Bunların iyi olması için yapılması uygun olan bazı hareket ve talimler vardır. Bu talimleri tedrici olarak ilerletmeli ve me- selâ ilk hafta beş defa yapılırsa ikinci bafta sekiz a : defa yapılmalı ve sonuna kadar bu suretle ilerleme- lidir. Bar elbise ve korsa ile ve bele yoruluncayâ kadar yapmamalıdır. Bu hareketleri burada birer birer saymağa lüzum görmüyorum, evin doktoru veya mü- tehassıs doktor iyice anlatır ve tarif eder, Okuyucu- larıma bu hususta (Yüz yıl yaşamak--bDoktor Besim Ömer) risalesini tavsiye ederim. Hanım kızlarımız için itidal üzere yürüme, koşma, kürek çekme, tenis, yüzme gibi oyunlar uygun görü- lebilir. # .. Bizde temizlik herkes için lâzım ve hemen her- kesço malüm ise de gıhhata uygun bir yolda bunu gözetenler pek azdır, Bir çok para sarfile yapılan koca koca evlerde yıkanılacak yerler çok kere mer- diven altlarında veya yüklüklerde ve yüz ve el yı- kanacak yerler de abdestane aralıklarında bulunur ve her günkü temizlik çok kere uykudan kalkıldığında aralıkta yüze bir iki avuç soğuk su çarpmaktan ve sadece göz çapaklarını gidermekten ibaret kalır. Enseleri, kulakları, yüzleri haftalarca sabunlanmamış ne kadar kimselere rastlanır. Avrupa'ya uyarak yatak odalarımıza koyduğumuz lavabolar da gelin odala- rında bir süs halinde kalmıştır. Genç kızlarımız süslenmek ve saçlarını kıvırıp (ondüle) yapmak ve tırnaklarını parlatmak ve pem- beletmek ve yüzlerini bir levha boyar gibi boyamak için ziyade zahmet çekiyorlar ve çok vakit kaybedi- yorlar ve vucudun temizliğine o kadar ehemmiyet vermiyorlar. Temizliğe ait bir knsurun biraz pudra ve boya ile örtülebileceğini ve ter kokularının İs- vants ile giderileceğini sanıyorlar, Bilmiyorlar ki, elbisenin pek ziyade güzelliğinin ve saçların ondüle ve kıvırcık olmasının sıhhate ait dikkat ve itiua ya- nında pek az ehemmiyeti vardır. Güzellik azanın vazifelerinde bir ahenk ve müvagenetinden ibarettir. Bu ahengin devamında temizliğin pek büyük tesiri vardır. Filân hanım her ne kadar saçları ve elbisesi gü- zelse de tırnaklarını temizlememiştir, filânın da pek yanından geçilecek olursa bir defa koklamakla vu- cut temizliğine verdiği ehemmiyet anlaşılır. Tırnak- ları, kulakları ve boyunları çok temiz ve saçları güzelee taranmış kızlar ne kadar sevimlidirler. Genç kızlar taze hava alamamaktan ve pek çok çikolata ve sair aburcubur şeyleri vakitsiz yemeden ileri gelen benizsizliği beoşyere pudra ile ve yanak ve dudakların solgunluğunu boya ile örtmeğe çalışıyorlar. Eğer etrafınızda bulunanların saygısını kaşanmak istiyorsanız vucudun ve derinin temizliğine pek ziyade