mr k SERVETİ'FÜNUN No.1920 —235 ASYA'NIN GÖLGELERİ Çin Mogolistan'ında at sürüleri manzarası. Ford'un Avrapalı rakibi Andre Citroen, fabrikalarında yaptığı «86- ri» otomobiller üzerine herkesi ko- nuşturabilmek için akla gelmedik reklâmlara şaşılacak paralar ver- mekle tanınmış büyük bir sanayi- cidir. Meselâ: Paris'teki Eyfel ku- lesini bir milyon franga kiralıyarak dört tarafına yanar söner Citroen kelimelerini haftalarca yazdırdığı hatırlardadır. Üç dört yıl evel, yol- suz memleketlere mahsus taşıma vasıtası olarak yapmakta olduğu tırtıl tekerlekli otoşeniy denilen otomobillerden bir kervan tertip etmiş ve bunları iki kıymeti li mmua- vini olan Hardonin ile Haradt'ın idarelerinde Afrika'yı şimalden ©€- nuba mum göndermişti. 1931 senesinde ise gene böyle bir sefer heyetini Orta Asyayı geç- meğe memur po Suriye'den kal- kan kafile Iı, Afganistanı geçe- rek am üzerinden Şanghay'a kadar gitti. Sefer heyetinde tarihçi, coğrafyacı, etnoğrafyacı, ve snire gibi birçok tanınmış mütehassıslar ve bu arada bir de Aleksandır Yo- kovlef adını taşıyan ressam vardı. Bu aztın Orta Asya'da yapıp bir- kaçını « Vu» gazetesinde neşrettiği resimlerle beraber bunları hangi şartlar içinde meydana getirdiğine dair yazdığı yazıyı alıyoruz : Otoşeniylerimiz, 1981 ilkba- harınn güneşli bir gününde, Lübnan dağlarının yamaçlarına tırmanırken hepimiz gerilemek, ve- da etmek ister gibi başlarımızı ç6- virerek son bir defa Akdenize bs- kıyorduk. Henüz çok yakın olan hareket dakikası daha şimdiden geçmişe karışmıştı. rta AsyaCitrcen sefer heyeti» maceranın meçbniletine atılmıştı. Kilometreler, alıştığımız bir gidişle, birbirini kovalıyor, çıkarılan filim- lerin uzunluğu da kilometreleri bu- luyordu. Heyetin tarihçisi, George Mogolistan'da Peiling - Miao lâmalarından bir grup. Le Fevre'in defterleri notlarla do- layor, a an im ve etütlerle örtünüyord Çalışma iklimi myİmeiz Durmaksızın yer değiştirilmesi, gürel mangerâları tesbit için ker- > durdurmanın kabil olams- ası beni, renkli etütlere mahsus m ee müstenit bir Çör dyan usulü bulmağa mecbur etti. Ayak değmemiş bir toprak üze- rinde sallanıp giden arabada çizil- miş krokiler, kendimce anlaşılabi- lecek işaretlerle boyanmış ve tıpkı becerikaiz bir çoçuk elinden çıkmış haritalar gibidir. Bunlar, günlük mola için yeşil çadırlarımız kuru- lurken çabucak yapılmış um me başlangıç vazilesi görü Vakit darlığı, notlarımı birliktir. meğe imkân vermekle beraber, re- simlerimi yapıp bitirmekten beni menederdi. Bunları, müssit zaman bulup da tekrar elime aldığım xw man anahtari kaybolmuş hiyeroğ- lifler karşısında kalmış gibi olurum. Aşağı tabakadan insanları mo- delliğe razı etmek pek kolay değil- dir. Hurafeler, din ve yahut çekin- genlik gibi iyii img yaptı- ğıbız adamların ekseriya kötü mu- amelelerine sizi maruz bırakır. Bazen resmi memurlar yardımı- za kaşr. İşin güç tarafı işe başlı yükieeider. İlk şekiller nr gelince merak yabut benlik sevkiy- le herkes size model olmak yarışı- na çıkar, O zaman da seçme güç- lüğü belirir. En çok müslümen memleketlerine mahsus olan bu güçlükler uzak Şarka yahlaştıkça kaybolur. Çin'de ressam, en müta- vazı yerli gibi yüksek Bınılın gö- zünde de en büyük asslet unvanı sayılan münevverlik çe me San'ate ve hilhassa in ne karşı gösterilen bu hürmet bize kaç defa bazı güçlükleri ortadan kaldırtmak imkânını vermiştir !