14 "a © BERVETİFÜNUN No.1920—235 LI. Pirandello: IV inni Tercüme eden: Şemsi Talip ÜÇ PERDELİK FACİA İKİNCİ karşında bulunmak ne demektir bilir misiniz? Bu, kendinizde, etrafınızda vücüde getirdiğiniz, yarattığınız herşeyi, mantığı, bütün sizin işlerinizin mantığını teme- linden sarsan biri karşısında bulunmak demektir! — Eh! Ne yaparsınız, onlar, deliler, mantıksız işlerler! Ne mutlu onlara! Yahut ta, bir tüy kadar kıymetti olan bir mantıkla | Sebatsız, çabuk değişen insanlar ! Bugün böyle, yarın kim bilir nasıl | — Siz sebat edersiniz on- lar etmezler. Sebatsızlar ! Vefasızlar ! — Siz dersiniz : “Bu olamaz !, — Halbuki onlar için her şey kabildir. Siz bunun doğru olmadığını şöylersiniz. Miçin ? — Çün- ki şana, sana, sana (içlerinden üçünü gösterir), daha yüzbin kişiye doğru görünmez. Eh, aziz dostlarım! Deli addedilmiyen bu yüzbin kişiye neyin doğru gö- ründüğünü anlamak, lâzım; aralarında ne suretle anlaş- tıklarınını, ne kadar yüksek bir mantıka malik olduk- larını görmeli | Küçükken, kuyunun dibindeki ay bana hakiki gibi görünüyordu. Daha ne kadar şeyler bana hakiki görünmiyorlardı | Başkalarının söylediği her şeye inanıyordum ve mesuttum ! Çünki, bugün size doğru görünecek olan şeye, (bugün size doğru görü- nin aksi de olsa) ona sarılmazsanız felâkettir! şayet, benım yaptığım gibi, bu müthiş şeyle, insanı hakik#- ten deli eden bu şeyle çok derinden alâkadar olursanız felâkettir ; birinin yanında bulunur da — benim birgün bakmış olduğum gibi onun gözlerine bakacak olur- sanız, kendiniz bir kapı önünde bir dilenci addedebi- lirsiniz: oraya girecek, olan katiyen siz, olmıyacaksı- nız, sizin yaşadığınız âlem olmıyacak; fakat sizin tanı- madığınız biri olacak... (uzun bir süküt, Salonde, ka- ranlık gillikçe daha fazla oluyor, ve o döri maskenin gaşkınlik ve derin endişesini gittikçe arllırıyor; bu şaş- kınlık ve endişe onları, yalnız kendisinin olmıyan fa- kal herkesin olan mülhiş bir sefaleti derin bir dalgın- iskla tehahül ve tefekküre dalmış olan o büyük maske'- den gittikçe «zaklaşlırıyor. Sonra o bu tefekkürden uya- mer ve, arık etrafında hisselmediği dört adame avar gibi olur.) Burası kapkaranlık oldu. ORDULFO (derhal, ilerliyerek) Gidip lâmbayı getireyim mi ? IV HANRİ (müstehzi) Lâmbayı, evet,... Sanki bilmiyor mumum P Elimde yağ lâmbam, uyumak için buradan gider gitmez, ken- diniz için, burada, ve içerde, taht salonunda da, elek- trikleri yakıyorsunuz | Görmemezliğe geliyorum.... ORDULFO Ah1... Öyleyse, isterseniz... IV HANRİ Hayır: gözünü kamaştırır. — kendi lâmbamı isti- yorum. PERDE ORDULFO Evet, burada kapının arkasında olacak. (Dicieki kapıya doğru gider, açar ve bir saniye dışanıya çıkıp, elinde çok eski, üstündeki madeni bir halkanan tutulan, bir lâmba ile girer.) IV HANRİ İyi biraz ışık olmalı, Oraya masanın etrafına otu- run. Öyle değil, canım! Güzel, rahat vaziyetler alm... (drialdo'ya) İşte, sen şöyle... (ona bir vaziyet oerir, sonra Bertoldo'ya) Sen de böyle... (onu da yerleştirir y İşte böyle... (onların karşılarına geçip oturarak) Ben de, burada.... (Daşınıpencerelerden birine doğru çevirerek) kabil olsa da aya güzel dekoratif bir şua ısmarlıyabil- sek. Ay bize çok faydalıdır. Ben, kendi hesabıma, bu ihtiyacı hissediyorum ve çok defalar kendi pencerem- den onu uzun uzun temaşa eder dururum. Bakın, bakın, ne muhteşem gece tablosu : İmpera- tor, sadık müşavirleri arasında... Hoşunuza gitmiyor mu? LANDOLFO (Sanki o dakikanın sihir vo fiüsununu bozmak iste- miyormuş gibi yavaşca, Arialdo'ya) Eb... Anlıyorsun ya ?... Bunun hakiki olmadığını bilseydik..., IV HANRİ Ne hakikisi ? LANDOLFO (Sanki hatasını tamir etmek istiyormuş gibi, keke- liyerek) Hayır... |Bakın.... çünki, burada yeni işe başlamış olan ona (Bertolde'yu gösterir)... Bu sabah diyordum : yazık, üzerimizde, ve orada, gardroptaki bütün bu gü- zel elbiselerde... (taht salonunu işaret eder) öyle bir salon da.... IV HANRİ Peki, canım ? Niye yazık olmuş? LANDOLFO Yani... Biz bilmiyorduk ki.... IV HANRİ Burada, bu komediye şakadan temsil ettiğimizi bilmiyordunuz, değil mi? LANDOLFO Çünki biz zannediyorduk ki... ARIALDO (Ona yardım etmek fikrile) Evet... Bunun ciddi birşey olduğumu zannediyor- duk? IV HANRİ İyi ya? Sanki ciddi birşey değil mi?