25 Mayıs 1933 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9

25 Mayıs 1933 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MM MN el A No.1919—234 SERVETİFÜNUN Aa. AMI A KR A'DA “ Dünkü Ankara Kadın Sergisi ,, AÇILDI e Bu mevsimin en çok yapılan işlerinden birisi de sergilerdir. Dün- yanın her tarafında çeşit çeşit ser- giler açılır. Resim salonlarında, muhtelif moda sergilerinde, hususi sergilere hernen hangi büyük şehir akla gelse oradan tesadüf edilir. Bu sergilerin bizde şimdiye ka- dar yapılmıyanlarından birisi de monogralik sergilerdir. İsmet Paşa enstitüsünde kızle- rımız birkaç aydanberi bir tecrü- be tetkiki olmak üzere Ankara ke dınlığının dünkü kıyafetiyle meşgul olmağa başlam Ankara kadını hakikaten bizim büyük içtimai inkılâbımızın çok çabuk tekâmül eden bir safhasının en güzel bir misalidir. Bundan on beş sene evvel cârı altında hemen bütün harici baysta kapanmış gibi görünen Ankara kadını bugün dün- yanın en ileri bir çemiyetini tem- sil etmektedir. İsmet Paşa kız enstitüsü gibi Türk kadınının tekâmülüne beynel- milel denecek bir şöhretle misal teşkil eden bir müessesenin içinde dünkü, çok yakındaki dünkü Anp- kara kadınını hatırlamak hakiks- ten çok alâka değer bir bareket sayılır. Maziye bakmak istikbal için en iyi derstir. Enstitünün değerli hocaları, z6- ki ve çalışkan kızları pek yakın zamanda artık misalleri ve çahit- leri tamamen ortadan kalkacak olan dünkü «Hom> tekniğimizi tetkik etmekle bu modern müessesenin faaliyet çerçevesi içindeki rollerini daha iyi anlamış olacaklardır. Ser- gi mektep dahilinde ve talebenin istifadesi için yapılmış hususi bir Çağlayanların deimi uğultusu, köpüre köpüre yuvarlanan o kö- püklü kahkahalar, meğer o istirap gelinin ebedi iniltisinden bakşa bir şey değilmiş. İçimden bunları bana fısıldayan kim? Portakal bahçelerinin ruhu- mu büyülüyen kokulu rüzgârı mı! Bilmiyorum. Bakışım akan bir yıldız gibi u- hareket olmakla beraber birkaç gün için de harice açılacaktır. Cuma gününden itibaren mek- tebin daima sergi salonundaki ka- pısından her istiyen bu küçük ser- giyi gezebilecektir. Sergide bulunan kısımlar şun- lardır: Sergide Dünkü Ankara Kadını Birinci kısım — Dünkü Ankara kadınının giyimidir. Bir asırdanberi kadınlarımızın giydikleri iş ve mi- safirlik kıyafetlerine sit birçok nt- muneler bu kısımda teşhir edil mektedir. İkinei kısım — Gelinlere hasre- İuklara kaydı. Beydâğına ve Toros mradağlarının diğer karlı yuvru- larına bakıyorum Daha aşağılarda karlı dağlar ve baharlı bahçelerle çevrilen körfez mavi bir atlas parçam kadar parlak ve kırışıksız. Tabiat bütün güzelliğile beraber tezadını da bu körlez etrafında toplamış. Dağların denizle kucak- dilmiştir: Eski Ankara gelininin sokak, ev, hususi oda kıyafetleri ile bütün çeyzi burada toplan- mıştır. Üçüncü kısım — Kadın süsle- ridir. Dünkü kadının süs için kul- landığı her türlü süs vasıtaları bu- rada toplanmıya çalışılmıştır. Dördüncü kısım — Kadın işleri kısmıdır. Burada dünkü kadının el ve ev işlerinden nümünelerle bun- ları yapmak için kullandığı vasıtar lar serilmektedir. Beşinci kısım — Çocuk bakımı- dır. Eski Ankara kadınının çocuğu- ns nasıl baktığı, neler giydirdiği naml yatırdığı burada görülecektir. Altınoı kısım — Yiyecek kısmı- dır, Mutfak, kahve, çay takınlarile ei çk ullaplşlar bu kısımda serilece “. «Dünkü Ankara Kadını Sergisi» memleketimizde bu nevi sergilerin birincisidir. İlk teşebbüs olmak iti- barile bilhassa takdire değer bulu- ruz, Ankara'nın bütün tanınmış aileleri, kolleksiyon sahipleri sergi- nin mükemmeliyeti için mektebe yardım etmektedirler. Besim Atalay ve eski mebus Sami Beyler hususi kolleksiyonlarının en nadide parça larını mektebe teşhir edilmek üze- re vermişlerdir. Bu sergi Ankara” nın dünkü kadınını tetkik edecek- tir. Rugünkü kadını da bizzat mek- tep temsil etmektedir. Türk kadınının bir asır nasıl ve on yılda nerelere ka- İğini ilmi ve tarihi bir retiyle ifade eden bu , şayanı dikkattir. tebrik ederiz. dar # leri yemyeşil, tepeleri , karla örtülü, Her tepe- üstünde her an uçmak için çır- beyaz kanatlı kartallar da “var: bulutlar. İçimdeki ses kabardı, bir kasır- ga gibi haykırarak soruyor : Hangi ressam tabiatın bu bin bir renkli tablosuna örnek yapt» bilir1...

Bu sayıdan diğer sayfalar: