in İ 136 SERVETİFÜNUN Kanuni Sultan Süleymanın Hayatı — 125 inci sayfadan mabaat — “Yırtıcı hayvanlar boğuştu ve bilhassa Alman elçi- sinin evinden getirilen bir domuz birbiri ardınca üç arslanla öyle mücadele etti ki yalnız arslanların hü- cumlarına karşı gelmekle kalmadı, eğer bir ayağı bağlanmış olmasa idi, belkide onları kaçırabilecekti ve hele son bir arslanla öyle bir boğuştu ve vuruştu- ki arslanı utandırdı ve yuvarlıya yuvarlıya kaçırdı. Bütün Türkler bu hadise karşısında şaşalamışlardı, çünki onlar kendilerini arslana kıyas ediyorlar ve hi- ristiyanları bilhassa Almanları domuz yerine koyu- yorlardı.,, Ateş oyunları ve ağaçtan yapılmış köşklerin yanışı geceye parlak bir manzara veriyordu. Bütün bunlarla beraber etrafa ışık saçan beş yüz cami şehrin üzerinde muazzam ateşten bir hale teşkil ediyor, Asya dağla- rıhdaki çobanlara marmaradaki gemicilere yeni Babilin şenliklerini haber veriyordu. Süleyman bu debdebe sahnesinin perdesini kapat- tığı bir zaman insanlar artık Viyana surlarindan rücat eden bir kumandan değil kudreti aleme dehşet salan serveti nihayetsiz olan bir imparatordan bahs ediyor- lardı. Şimdi o, Haysborgların istirdada çabaladıkları Macaristan'a bir sefer daha yapabilirdi. O esnada Ferdinand kaybettiği Budayı tekrar ele geçirmek üzere ordular sevketti. hücum o kadar ani olmuştu ki surun dişarda bulunan Türk kuvvetleri ka- çışmışlar ve şehirin kapısına koşuşmuşlardı. Bu dağı- lan Türk kuvvetlerini kurtarmak üzere surların üstün- deki büyük (Bal yemez) topunun namlusunu asağıya çevirdiler. Top dolu olmakla beraber onu ateşleyecek vasıta yoktu. O zaman bir yahudi karısı topun yanına sıçradı. Kolunu yırtarak bu paçavrayı barut şarjuruna tıktı ve ateşledi. Balyemez tupu gürledi, topun alevi Almanla- rı çil yavrusu gibi dağıttı. Bunun üzerine topun üze- rine bir şeref nişanesi olarak gümüş bir kuşak sarıldı. — Mabadi var — No. 1901—216 ——5| NOTLAR J&s— ** Meşhur piyanist Vladimir De Pachman geçen gün Roma'da ölmüştür. De Pacham 1848 de Odesa da doğmuştu; babası zamanının büyük viyolonistle- rindendi. İlk musiki tahsilini Viyana'da evvelâ baba- sından almış, daha sonra Dachs'ın şakirdi olmuştu. Daha 21 yaşında iken memleketi olan Rusya'da ilk konserlerini vermeğe başlamış, az bir zaman içinde Avrupa'nın her tarafında büyük bir şöhret kazan- mıştı. ** Fransız komedi muharrirlerinden Poul Bil- hawd Paris civarında Fontainebleou'de ölmüştür. Yir- minci asır iptidalarında eserleri çok büyük bir göh- ret kazanmışlar ve Bilhaud'da en ziyâde temsil edi- len muharrirlerden biri olmuştu. ** “Roman, Falih Rifkı Bey'in, «Milliyet» te tef- rika edilen bu nefis eseri kitap halinde çıkmıştır; bilhaasa tavsiye ederiz. ** Henuz 12 yaşında olan ve dünyanın en kıy- metli viyolonistlerinden addedilen Ricci Amerikadan Avrupa'ya gelmiş ve büyük şehirlerin tiyatrolarında gok muvaffakıyetli konserler vermiştir, *** Şarkın en büyük şehirlerinden biri olan Fir- devsi'nin bininci yıldönümü münasebetiyle gelecek sene İranın her tarafında büyük merasim yapıla- caktır. ** Yakup Kadri Bey'in “Yaban, adlı son eseri çıkmıştır. Anadolu'ya ve istiklâl mücahedelerimize asit bu nefis ve kuvvetli romanı bilhassa tavsiye ederiz. Geçenlerde Berlinde Mozart'ın kendi e yazdığı birkaç nota parçaları müzayede ile tar. Bunlardan dört parça 22.000 Türk lirasına bir zengin tarafından satın alınmıştır. Matbaada Akşam Çıktı REŞAT FEYZİ sa şi kitabı, neşreden Sühulet Kütüpanesi Fiyatı 25 kuruş. D,. Cevat Kerim Haseki hastanesi Cilt, saç ve zührevi hastalıkları şefi İhtisasını Viyana'da ikmal etmiştir. Hastalarını Cağaloğlu'nda Süreyya B. apartı. manınd uayenehanesinds Cumada maada saat 3-6 ya kabul eder, Balkonda Saatler HALİT FAHRİ Zarit bir kapak içinde papyekuşe üzerine matbu on dört güzel gür. Fiatı: 25 kuruş Satış yerleri: Ankara Caddesinde İnlalâp ve Halit Kütüphaneleri AHMET İHSAN Matbaası Limited