20 Ekim 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11

20 Ekim 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No.1888—203 Selma — Ben de sizin yanınıza geliyordum. Ragıp — İçeriden mi geliyorsun? Selma — Evet. Azize Hanımla Emel, Makpule Hanımla Enis Beye karşı oynuyorlar. Partenerler iyi değil mi? Ragıp — (Güler) Mükemmel.. Gidip seyredelim mil Cahit — Buyurun. (Hep birlikte çıkmak üzere yürürlerken Cahit hafifçe Selmanın koluna dokunarak kalmasını işaret eder. Ragıp, bihaber, çıkar.) On dördüncü Meclis Cahit — Selma Cahit — Affedersiniz efendim, bir küstahlıkta bulundum. Selma, — (Mütehayyir) Estağfurullah.. bir emriniz mi var? Cahit — Rica ederim haddim mi.. siyede bir şey arzedeceğim. Selma — Buyurun. (Kanapeye oturur. Cahit — (Karşısında bir koltuğa oturarak) Ben- denize ait bir şey değil efendim. Bir kere sözvermiş bulundum, onun için bu cüretkârlığı göze alıyorum. Selma — ( Kaşlarını çatarak ) sizi dinliyorum etendim. Cahit — ( Müşkül vaziyette ) Hanımefendi, bu akşam eve geldiğim zaman Saidi gördüm, Kapının onünde bekliyordu. Beni görünce adeta ayaklarıma kapandı. Pek müşkül vaziyette kaldığını ve amcası- nin kendisine merhamet etmiyeceğini iyice bildiğini yana yakıla söyledi. Bir mektup hazırlamış, Onu Ragıba göstermeden size vermemi istirham etti, Evvelâ kabul etmek istemedim. Fakat okadar ısrar ve rica etti ki haline acıyarak muvafakav etmek mecburiyetinde kaldım. (Cebinden bir zari çıkararak) Mektup şudur.. Taktim edeyim.. Seliha — (Mektuba dokunmadan) Kocamın red- dettiği bir adamın mektubunu kabul etmek bilmem doğru olur muf Cahit — Israr edemem Hanımefendi., bir mahzur görüyorsanız. Selma — Ne yazıyor? Cahit — Bilmiyorum efendim, İhtimal muave- nette bulunmanızı istirham ediyor. Selma — Mektubu sizin önünüzde yazmadı mı? Cahit — Hayır efendim, evvelden hazırlamış.. Selma — Muhteviyatı hakkında hiç malümatınız yok muf Cahit — Yok efendim. Selma — Peki veriniz bakalım ne istiyor? (Titriyen bir elle mektubu alır) Cahit — (Ayağa kalkarak) Müsaadenizle gideyim Hanımefendi. (Çıkar). (Selma fevkalâde müteheyyiç ayağa kalkar Korku ile sağa sola bakar, Tereddüt eder. Sonra titreyen ellerle zarfı yırtar, mektuba sür'atle göz gezdirir.) Selma, — ( Okuyarak ) « Ruhum Selma. yarın İstanbulu terkediyorum.. Belki seni bir daha yör- miyeceğim. (Sesi titrer) Sensiz geçen günlerimin ıstırabını tasavvur edemezsin.. Ah Selma, meğer sana nekadar bağlı imişim!. Bunu ancak senden Sureti husu- AŞ AŞ SERVETİFÜNUN 331 ayrı olduğum şu zamanda anlıyorum. Selma, bu gece seni son bir kerre daha görmek istiyorum. Kimse beni bu arzudan vazgeçiremez.. Bu gece tam saat onikide, herkes uykuda iken bahçe duvarından atlıyacağım.. Balkon kapısını açık birak... Ben.» (Durar) Oh!.. (Soldan sesler gelir. Selma sür'atle mektubu göğsüne saklar.) On Beşinci Meclis Arize, Makpule Honumler ve Cahit, Ragıp, Enis soldan girerler. Makpule — Bu akşam dehşetli şansım vardı. Bırakmadınız ki rahat rahat oynayım.. Enis — Azize Hanım iyi Briç oynamıyor. Müte- madiyen yanlışlıklar yapıyor kaybediyordu.. Bu şerait tahtında oyun nasıl devam edebilir? Azize — Ben mi oyununuza mani oldum.. Devam ede idiniz.. Mütemadiyen kaybedecek değildim yaf Cahit — Onun için değil efendim, zaten vakit geçti.. Saat on ikiye geliyor.. Makpule — On iki okadar geç mif Enis — Arzu buyurulursa devam edelim efendim.. Bence bir mahzur yok.. Ragıp - Hanımlar, oyunu bırakın da, &ize bir teklifte bulunacağım, bir lahza beni dinleyin. Emel — Babamın teklifini şimdiden kabul edi- yorum. Cahit — Aferin kızım. Ragıp — Hanımlar, artık yaz geçiyor. Bu, mev- simin son mehtabı.. Bundan istifade edelim. Bu gece mehtapta, araba ile kır gezintisi teklif ediyorum. Üş araba olur bir iki saat kadar gezeriz. Bu davetimi kabul ediniz. Bu gece yaza hep birden veda edelim.. Emel — Bravo.. Azize — Üşümez miyiz? Ragıp — (Umuma) Üşüyen hanımlara Selma bat taniye verir Cahit — Güzel fikir.. Azize — Bu saatte araba bulunur muf? Ragıp — İstasyonda vardır. Makpule — Öyle ise buyurun. Selma — Beni mazur görmenizi tica ederim.. Biraz yorgunum, müsaade ederseniz gidip yatacağım. Ragıp — (Telaşla) Rahatsız mısın? Selma — Hayır.. Bugün biraz yoruldum. Makpule — Yürüyecek değiliz ki.. Siz de gelseniz pek memnun oluruz. Cahit — İsrar etme, Hanımefendi yorgun olduk- larını söylüyorlar. Emel — Anne, istersen ben kalayım? Selma Niçin kalacaksın kızım? Ben şimdi ye- tacağım. Emel — Sensiz içim rahat etmez ki.. Selma — Müsterih ol evladım.. Bir şeyim yok.. Yalnız vücudumda bir kırıklık hissediyorum, Gitme- sem daha iyi olacak., Ragıp — Israr etme kızım, annen istemiyor işte (Kapıyı açarak seslenir) Şadan, elekiriği yak kızım gekiyoruz.. Selma — ( Misafirlere ) İnşallah gene buyurun efendim... Kusurumu aftediniz.. — Devamı var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: