406 SERVETİFÜNUN No.1867—:182 Ahmet Mithat ve Yazıcılık Türklere okumak zevkini tattırmış, yüzlerce cilt kitap heşretmiş ve Babığli yokuşunda irfan hare- ketlerinin ilk dalgalarını yapmış olan merhum «Ahmet Mithat» hakkında Hakimiyeti Milliye'de Abdülhak Şinasi imzalı iki makale okudum. Şinasi Beyin birinci makalesinde Ahmet Mithat'ı kıymetsiz bir yazıcı, ikinci makalesinde daha ziyade Aptül- hamit'e dalkavuk ve seciyesiz bir adam olarak gösteriyor. Genç dostumuz Şinasi Bey, Ahmet Mithat mer- humu tanımış olamaz; çünkü yaşı müsait değildir. Merhumun eğerini okuyup hakkında mütalâa yürüte- bilir; bunun haricinde yazdıklarının hepsi şundan bundan duyma ve toplama şeyler olmak lâzım gelir; ve böyle duyma ve toplama şeyleri olduğu gibi benimsemiş olmakta acele etmiş olduklarını kendilerine müsaade- ü lerile hatırlatmak işterim. Ahmet Mithat Efendi eski Babı- âli yokuşunda Bbüssuut caddesinde Kırkanbar matbaasını kurup Ter. cümânı Hakikat gazetesini çıkardığı | zaman bizde yazıcılık, kitapçılık, | gazetecilik yeni uyanıyordu. Mat- i buat hayatımızın 45 senesine doğ- rudan doğruya ve hiç ayrılmadan karışmış olduğum halde ben bile Ahmet Mithat merhumun ilk za- manlarını bilmiyorum. Ben onun yazdıklarını Tercümanı Hakikat'te, 1883 senesinden itibaren okumağa başlamıştım. Sonra kendisini tanı- dım, hayatını yakından gördüm; onun Beykoz'daki yalısında, Bey- koz dağlarının arkasında Karade- niz'e doğru uzak olan «Akbaba» çiftliğindeki hayatını iyi bilirim. Karantine idaresinde uzun müd- det süren başkâtipliğinde, o zamanın bütün heveskör ve genç yazıcıları gibi bende Ahmet Mithat Efendi- nin Karantine'deki odasını, ve matbaasındaki yazı- hanesini yüzlerce defa ziyaret etmişimdir. Çünkü Ahmet Mithat Bfendi yazı yazmağa heves eden her gencin samimi, ciddi bir hamisi ve bir babası idi. Ozaman Ahmet Mithat merhumun teşvik ve himaye eylediği yazıcılardan bugüne galiba ya dört ya beş , kişi kaldık. İstanbul meb'usu muhterem Ahmet Râsim Bey, İkdam'cı Ahmet Cevdet Bey ve ben, Tercümanı Hakikat devrini, Ahmet Mithat'ın mem- leket irfanına hizmetini yakından görmüşler arasında bulunuyoruz. Üçümüz de onun matbaasında çalıştık, üçümüzde ondan çok teşvik ve himaye gördük, üçümüz de onun yetiştirmesiyiz. Aptülhak Şinasi Bey oğlumuz Ahmot Mithat devrini yakından yaşamış ve Ahmet Mithat'ın matbaasında seneler geçirmiş olan eskilerden malümat toplasa, yahut duyduklarını kontrol ettirse idi, eslâfa sit olarak yazdıkları şeylere daha büyük kıymet verirlerdi. Ahmet Mithat Ef, merhum A. Şinasi Beyin iki makalesini burada uzun uzadıya tenkit ve tetkik edecek degilim. Ahraet Mithat'ın gençlik tarafından yanlış tanınmasını iste- mediğim için, memlekete çok hizmet etmiş olan Ahmet Mithat Efendinin, Meşrutiyet ilânından üç sene evvel «Servetifünun»da iradei seniye ile neşret- tirilen «Parlamentolar Rezaleti makalesi hakkında tarihi tenvir etmek isterim. Aptülhamit oOAvrupanın, resimli gazetelerinde, kendi muvafık gördüğü resimleri neğrettirirdi. Bu gülünç resimler şunlardır: 1 — Pariste bir tramvayın apaşlar tarafından durdurulup soyulması, Amerikanın, bilhassa vehmine ve hissine irade ile gazetelerde — Gene Pariste bir anarşistin bir — öldürüşü. Papanın kafes içinde ru- ban âyin yapması — kiheriieln zencilere linç sz reisi Afgan veliahtı Habibulla- bin Londra” da dişini çıkartması. Bu resimler (Pöti Jurnal ) ve ( Pöti Pariziyen ) gibi avam gaze- telerinin yahut Amerikan cinayet gazetelerinin resiml ilâvelerinden alınma şeylerdi. Bu gazete parça- larını beni saraya çağırtarak gâh başkâtip Tahsin Paşa verirdi, gâh o zaman Matbuat müdürü ve baş sansör Hıfzı Bey elile gönderirdi. Resimlerin altındaki saray terciimesi olan ibareden başka birşey yazıl mazdı. Bu resimlerin niçin «karihai ilhamı sabihadan» verilmiş olduğunu anlatayım: TI — Kaptan Atanaş diye bir Rum şakisi Avrupa ekepresini Çerkesköyünde durdurup soymuş, ve sefa- retlerin müdahalesini mucip olmuştur. Pariste tram- vay soyulmasını Aptülhamit, kendi aklınca bu vakaya cevap olarak bastırmıştır. 2 — Saray bendelerinden Fehim Paşa bir gece Beyoğlu caddesinde elinde revelver dolaşıp birkaç kişiyi Yyaralamıştı. Anarşist resmi de bunun için neşredilmişti! Anarşist kelimesinin basılması değil, ağza alınması bile fevkalâde mühlik olduğu bir zamanda bu resmin bu kelime ile intişarı, Babiâliyi ve saray bendegânını e — Bazı Avrupa gazeteleri padişahın saraydan bizmi sarayın karşısındaki camide hususi mahfilde saklandığını muaheze eylediği için Papanın senede bir defa yaptığı kafesli âyiniresmiyi buna cevap diye ortaya koydurmuşlu. d — Sarayda iki harem ağası arasında vuku bulan bir katil üzerine padişah bunların birisini idama mahküm ettirip Beşiktaşta astırmıştı.