No.1867—182 hayır... Böyle bir adamı taşımak bir toprak için büyük bir şeref- tir.» der. Acaba Şekspirin büyük dehasına hayran kalan yalnız Hügo mu olmuştur. Hayır.. Her zaman ve her memle- ketten yüksek insanlar onun büyüklüğünü tanımış ve takdir etmişlerdir. Şekapir, bir zümre, bir asır için değil, fakat ebediyet için yazmıştır. Canlândırdığı lip- leri o değil fakat tabiat yarat- mıştır. (o O; fırçasına (Oo hâkim m&hir bir ressamdır. Ruhu yük- sek ve incedir. Köşesinden in- sanları tetkik ederken diğer mu: harrirlerin yaptikları gibi kah- ramanlarının üzerindemeziyetleri veya mel'anetleri toplamamış; fakat Onları hakikatte nasıl iseler öyle ğçizmiştir, Tasvir etti- ği tiplere her vakit rastgelinir; birçokları aralarında yaşadıği- mız kimselerdir, Şekspirin büyük- SERVETİFÜNUN Miss Skott, tiyatronun anahtarlarını İngiltere Veliahtına takdim * ederken, 413 lüğü hakkında ne söylersek boştur; onu sade biz değil, insa- viyet takdir edecektir... Volter, Şekspire: « Vahşi!» demiştir. Hügo bu fikri daha iyi inkişaf ettirip derki: «Vahşi! evet vahşi! tıpkı coşkun bir deniz gibil> Bence Şekepir dâhilerin babasıdır. Hiç bir kuvvet yoktur ki onun yük- gekliğini bize unuttursun. Bugün nanına yapılan muazzam ihti- faller yüksek dehası namına nedir ki9., Paket, böylelikle onun yüksekliğini hatırlamış ve üze- rimizde bıraktığı derin tesirleri tazelemiş oluyoruz. Gönül ister ki, hakkındaki yalmış fikirler meydana çıkan hakikat karşısında tamamen Öl- sün. Tolstoy'un «delil dediği «hepimizden akıllı!» bu dahinin kendisine atfettiğimiz o muaz- zam asarın hakikaten muherriri olduğunu cihan tasdik etsin.. Nihat Vedat o MA. (Stratford - sur - Avon) da çocuklar, Şekspirin heykeli etrafında dansederlerken. Düşünüşler Saadet bir şimşek gibidir, ancak felâketi aydın- latmak için çakar. .. Başkaları &ğlarken gülme.. senden evvel ağlamışlardır. a“ Düşün ki o gözler Rüzgâr eser, su akar ve kalp unutur. 5 Akan bir sudan iki defa içemeyiz, “. Cemiyetler fertlerdeh ziyade ifadeye muktedirdir- ler.. Ve daha çok gayri şuur ârazı gösterirler. Aa