|. ea nn Mem e —-—rp MY e No. 1857—172 SERVETİFÜNUN - > Einstein Nazariyesi | NK e > Yazan: Bülent Nuri Einstein nazariyesi hakkında, bir yazı yazmak, itiraf edeyim ki, çok büyük bir cür'ettir. O düstur ve riyazi işaretler kaynağı olan izahlara girmek şöyle dursun yaklaşmak bile imkânsızdır. Biz, kendimizin daha unlayamadığımız bu kısımları okuyuculara gösteremiyeceğimiz için «İzafel nazariyesi»nin sathi bir resmigeçidini yapacağız. Bu yazıda münderiç bulunacak noktalar naza Tiyenin riyazi bir tahlili değil, bilâkis mümkün mer- tebe bu saha haricinde icrusı — ap olabilecek müşa- tesi oleği muhtelif manzaraları Şüphesiz, bir çok kimseler ba makaleyi okümaya başladıkları unda büyük âlimin hayatının da seri bir şekilde görüleceğini ümit ettiler, Finslenn hayatı bir çok gazetelerde def'alarca çıkmış, onun hakkında sütunlarla yazılar basılmıştır. Bizim | kaugatimiz büyük kafaların hayatlarından ziyade eserlerinin mühim ve kiymetli olduğudur. Aiberi Einsisin şimdi ellisini geçmiş bulunuyor. Heli hazırdâ Amerika da dünyanın en kuvvetli ve cesim teleskoplarına mâlik bulunan «Mouni Wilson» rasst- hanesinde tetkikat ile meşgul, İzafpi nazariyesi yepyeni bir fikir değildir. Alman &liminden evvel « Galilöa » devrinden başlayarak son zamanlara kadar tekâmül edegelmiştir. Hatta (dör- düneü buut) tabiri «Diderot» tarafından ansiklopedide istimal edilmişti. Etnsirin formüllerinin izahına dair bir eser okuyan adamın kafası, dolaşık bir yumaktan farksız oluyor. avuç içi kadar &incabi maddemize nihayet ne sokabiliriz ki... tasınızın içinde sağdan sola, soldan sağa bir sürü lokomotif muttasıl deli gibi, silindirlerini ener- jilerinin mengenesine &ıluştırarak işliyorlar. Ta... uzaktan, Neptünden &âzami iki dakikada gelip gözü- müzden beynimiz içine giren bir muharrik ba lcko- motiflerin parlak tekerlekleri arasında kayboluyor. Ronra, ziya, aydınlık, muttasıl aydınlık, lâkin bu muazzam ışık membaı altında anlaşılamayan, karan- lık bir nokta; «Binaisin mazariyesi/» Elinizdeki eseri bitirdiğiniz zaman kafanızı yok- luyorsunuz, okuduklarınız hemen kâmilen hatırınızda lâkin « Binsisin sasariyesi > nedir?, süali karşısında bu bildiklerinizin bir işe yaramadığını görüyorsunuz. Bu mevzu üzerinde yazılmış çok güzel bir eser, adeta ilmi bir roman; Charles Nordmanw'ın Bistein ve kâinat isimli eseridir. Bu eserin tercümesi Türk fikir sahasına çok kuvvetli bir projektör gibi tesir edecektir. $ Muttasıl tekrarlamaktan geri durmuyogruz: Dünya yı iktisadi bir buhran tehdit etmektedir. Bu buhran hadisesinin dehşeti nisbetinde ilimde mevcut olan buhran de vahimdir. Evvelsi gün, fikirler, sNewion nazariyesinin Amerikan Mili Bankas kadar gayri kabili nüfuz olan kuvvet ve resanetine iman etmişti. Dün Binstein'in keskin nazarlarından sadır olan hararete tahammül edemeyen bu bir çelik mahfaza kadar sağlam nazariyeler yer yer çatladı, bir çok mahallerinden sızıntılar belirdi. İlim kafaları «Neroton> yerine «Einslöinse tapmağa başladılar, Bugün de «Mas Franck» rölativit& göndralisde'de bir çok hata- Yar keşfetmiş bulunuyor. Beşeriyet, henüz grimalidilerin yaşadıkları devir- lerdenberi daimi ve karanlık bir endişe havası içinde yaşamaktadır. Bu endişe, kansatimizee insanın içerisinde hulun- duğu muhite karşı olan aczinden ve gdesesi ile mü- şahedeye imkân bulabildiği eşyanın derinliğinden ve namütenahiliğinden tevellüt etmektedir. Eindişeler elan devam ediyor, hatta şair ve romancılar bunun silinmesinden giyade bilâkis faz- lalaşmasını iafiyorlar. Eski Yunanın ilk lirik şairi Pendar bunu terennüm etmiş ve bu hal Ahmet Paşada Fuzuli de, Ruşoda, Şatobriyanda, şimelli ediplerde, bilhassa «küçük Eyolf» adlı piyesinde <tegayyürr» tezini müdafan eden İbsende ve muasır Fransız ve Alman ediplerinde görülmüştür ve görülmektedir. Şair ruhu bu endişelerin muğlâk bir manzara alma- sından gamlı lâkin sarhoş edici bir zevk duyuyor., İzafei nazariyesi vin havi bulunduğu ( cihetleri «Musosde, bizim Ahmet Pasada ve daha bir çoklarıu- da fikir halinde görmek mümkündür. Esasen bu nazariye yepyeni bir icat olmayıp, daha ziyade itmam eğici bir mesai mahiyetindedir. «Binsteinsin bu muazzam abidesine dahil olmadah evvel şurada bir iki ciheti de işaret etmek doğru olacaktır. Bu makalemizde istimal edeceğimiz teknik ve riyazi ısılahları Fransızca olarak kullanmayı muvg- fk bulduk. Darülfünunumuzda da Fransızca olarak gösterilen bu tabiratın tarafımızdan da aynı surette yazılması muvafıktır kanaatindeyiz. ş Güneşin yapmakta olduğu vâsi devir yanında üzerinde yaşadığımız dünya bir nokta mesabesinde" dir, Güneşin devri ise seyyarelerin devirlerine nisbetle bir hiçtir. Arzımız, güneşle ve gözümüze görünen yıldızlarla birlikte Kehkeşan dediğimiz âleme dahil- dir. Halbuki bu Kehkeşan da (mer'i lem) karşısında Bahri Muhite atalıvermiş bir mercimek tanesinden