72 SERVETİFÜNUN No.1846—161 Çan, Karanlığın Çıngırak Dehşeti içinde son Sesleri ! Bir hücum Herkes gibi helecanla bekliyorum... Yolda | Korku ve telâş! Beş on Üç Dakikada iş tamam: İleri, geri Çökecek dam, Kaçan Taraça.- Halk! Yüzlerce başl Ve ortada kalacak Bir duvarla bir baca... Kizil ötomebiller Geçiyor şimşek gibi, ” Ezecek gibi: memiş şte haykırıyorlar: — Çekilin. yıkılacak!.. Koşun.. koşun! Yokuşun Bir çatırdı |... Başındaki ev yanıyor... Bakın işte bir yılan Dili gibi Kıwılan Ateşten diller Duman sütunlarile geceye uzanıyor! Baru | İfaiye ! Su.. sul Diye Haykıranlar... Boru, Su Ve hortumu. Korkuyorum... korkuyorum... Artık Merdiven dayadılar çıkmak için üst kata. Bu tahta, Bu çürük ev her yandan çıra gibi tutuşmuş! Yokuş Müthiş bir kalabalıki... “Yangın. yangın! Kızıllığa boyanan, Tutuşup yanan Evi enkaz halinde Topraklara yatırdı Son atılan bir kanca... Dalga dalga, sirmeiyah dumanların halkası... Bu dumanlar, ilerde, zavallı ailenin Belki uzun seneler tütecek hayalinde! Çünkü bu hailenin Ekseriya sefalet ve açlıktır arkası... Hey yolcular, kardeşler, kesin şu gürültüyü, Facianın kaldırın üstündeki örtüyü, Asıl felâket için bir lâhza süküt edin! Bir İâhza süküt edin şu enkaza bakarak; Dumanlar. sıyrılıyor, ortada birakarak İşte bütün hüznile tüten bu harabeyi, Bir ocağın külleri gömülen bu türbeyi... Gelin, gelin, hele bir son Dela bakın şu levhaya! Nasıl, görüyorsunuz ya, © demin Bır dragon İskeleti...