3 Eylül 1931 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16

3 Eylül 1931 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Vidin Türkleri Vidinde tedris SERVETİFÜNUN 221 kursunu ikmal eden Türk Hanımları, müdür ve münlitinlerile birlikte Medeni, içtimai hayat, maarif Bususdnda Avrupai zihniyeti benimsemiş; Bulgaristan, Türkiye vet Garp berlik etmiş olan Vidin kasabası Türkleri, darülfünunlarında kıymetli gençler okutmuş ve her hususta Bulgaristan Türklerine reh- harf inkilâbında da geri kalmamışlardır. Mezkür ka- sabada Türk orta mektebi müdürü Hasip “Ahmet Beyin teşebbüsü ve bütün (alim heyetinin işti- rakile Türk kadınlarına, yeni yazı, umumi malümet, şahadetüâme alan “Türk Hanımlarıni kurs açılmiştır. Kursa devamla duyarak taktim ve kehdilerini tebrik ederiz. Nesir: Ona < İsparta gülü» dediler). « İsparta gülü, bir gül fidam kadar ince ve gi geldi. Yanaklarında taze güllerin pembe taravefi, | ateşli dudaklarında yeni açılan gonenların emsalsiz kivrimiları vardı, Ona bu ismi yabancılar koymuşün. (0, çok güzeldi, o hakiki « İparta “ülüs Idi.. Bu gül mevsiminde öjbeşine veni basacaklı. Fi- dan boyuna yaraşan basma entarisi, dağınık kumral saçları, ona yaramaz bir çocuk hali verirdi. Wi göz leri, tatlı bir ürperişle kalbe bakardı. Bazan elinde pembe ve beyaz güllerde nü yaptığı demetile gezdiği görülürdü. < İsparta gülü» me çok gençler gönül verdi, takat o, kalbini verdi mi? Bilmiyorum. Yalmz, bazılarına birer beyaz gül hediye ettiğini söylerler... oki wlar! Güller diyarının bu gül perisi, periler kadar er rarlı iği. Bende herkes gibi, onu «İsparta gülü> olarak tanıdım. Daha fazlasını ne ben biliyorum, ne de başkası! Mayis geldi, geçiyor, güller açtı gönüllerde.....- Ruhlarda bahar esiyor. Gül babçeleri, şenlendi. Şa- takla beraber, kollarında sepetleri, kadınlar, gül top Jamıya gidiyor. Bu, gül mevsiminde her aabah böyle... Gül bahçeleri ayri bir âlemi, bahçelerin gül toplayıcılmmı bu âlem içinde eriyen, istırap çeken birer zavallı... Onlür ki Kalplerinde binbir yaranın izlerini taşıyor güller, ö binbir dikenli, zalim güller, bü yarayı kw nutün birer işkence aletidir. Bütün gül mevsimine, uçuk dud: ıklarılan gül kokulu sabah rüzgüra binbir ,elin karışır, «İsparta gülü s de iste bü gül toplayınlardan biri idi. Gene bir sabah gün doğmuaran bir kafile güllüğe gitmiş, gül toplayordu. İçlerinde yaşlıları coktu. He men en gençleri vidi. Serin, gül kokulu, hafif bir trüsgür vardı, Hepsi de bir türkü tutturmuştu. Dikenli ev idaresi ve çocuk terbiyesi hakkında bir vatandaşlarımıza gürür İsparta Gülü! dallardan kopardıldarı güllerle sepellerini dolduru- yörlürdi «İs part gülü», seri ve çaliâk İareketlerie işini bitizmepe çalışıyor, ora mra parmaklarını tam di- kenlöre ehemmiyet vermiyordu. Sepet, dolmak üzere idi, Güneş, karşı tepeden ilk ışıkların altın toza gibi serpti. O, bir gül fidanmın önünde, etrafı dikenlerle dolu, henüz açılmış bir goncayı kopurmağa sefer yordu. Elini nzattı; “dikenli dalları ayırdı. Tam ge cayı koparırken, dallar arasından o bir bülbül forlad. «İsparta gülü», hafif bir korku geçirdi, Elindeki ye- re düşmüştü, İğildi, dikenler arasında kaybolan bn goncayı arıştırmağı. başladı. irden, o gül kadar güzel kıvrımlı dudaklarından acı bir ses döküldü: < Off!» Elini çekti, parmağı İn 00, kirmizi bir kan şeridi ile kınalanmıştı, Kulağını tatli bir ciwilti geldi. Başını kaldırdı, Yanındaki ağa ew konan bülbül ötüyordu,. Parmağımı biraz snlladı. Acısına Gi vermedi, Kuşu dinledi, Bülbül öttü, öttü, öttül 0, aesini umutmuiğ, bu sesin ahengine dalmıştı, Sözleri bulutlandı, geçti, Sabalın bu emsalsiz duki- külarında bu terennüm onu elemli bir mersiye gibi geldi. Güllükteti sepetler dolu döndüler, Onun Tür mağı halâ sızliyordu, Bir, iki gün bu sızı devum efii, Sönen «İsparta gülü Hasta» dediler Karer pi m çok ilâç yapıldı. Hatti, ölmeden bir gün evvel, hekim de getirmiğle r. Hiç biri fayda vermedi. Vücudü kaskitı kesilmiş, dudaklarının ipça kıvrın rı gerilmişti. Onun da arkasından ağlıyanlar ui, Gençler, «İsparti gülü soldu!» b urlar « Nazarla, hekimler « Tetanos! Te deliler... b İsparta, 9-8-9)

Bu sayıdan diğer sayfalar: