216 SERVETİFUNUN ŞI V “No. 1899—144 Tarnımadıklarımız Föüni roman vadisinde Jules Verne yahut El, Gi. Wells ne iseler, pasil mühün birer mevki işgal edi- yorlarsa, Güstave le Rouge'da <Fezanım firmaları» gibi eserleri ilesKanerde ilk insanlüre ve ya «Görün miyen adam» derecesinde geniş bir muhayyile kud- reti göstermiş ve büyükler arasındı yer almıştır. Bağlarında nltmiş dörü senenin | eseri olan beyazlıklara rağmen , muühayyiletinden her gün yeni şey- ler istemekte ve çalışmaktan bir an fariğ olmamaktadır. Keşliyat ve savvurlurını südece romanların dereslmeklie kalmıyan Gnstive Le Rouge, bundan bir. kaç ay evvel «Petii oParisien» tesiide Donvres ile Calais ari sindi tasarladığı “Tahtelbahir tren> den bahsettirmişti. Asıl şayanı hüyret olun ciheti bir koltuğu üç dört karpuz sığdıra- bilmesidir: Muhteri, romancı, hatı ralçı, şair, gazeteci, sinemacı, İİ yatro müdürü, muharrir ve muha- bir. Gustave oOLe Ronpe, bütün bünları o aynizamanda ila edebil- mektedi Hiç bir haynt onunki kadar ka omşık ve. faal olmamıştır. Hattâ mensup olduğu vilâyet havalisine dair en esnalı ve sılıhatli arkeoloji tetkikleri yapan o olmuştur. 1913 te yazmış olduğu « Berarengiz döktor Kur- nelyüs » ismindeki bin sekiz yür sahifelik romanında Amerikamnı, bugünkü hayatını "tasavvur etmiş; hatti Şikago huyduatlarından bile buheetmiştir. Dalia 1897 de kaleme aldığı «Milyarderler müşa- reketir ile Amerikanın muasir beynelmilel mevki ve ehemmiyetini tayin etmişti. «İnsan yaratıcısı» isimli romanı ile ise doktor Voronoff'un son zamanlarda keşfe muvafink olabildiği usulleri ilân ediyordu. Gustave Ve Rouge yalnız fenni değil, cinal tomün- larda yazmıştır, İşte,«Töd Marvel'in serrüzeştleriz ve <Milyarder hafiye» bu eümledendir. Bunlardan başka «Maurkizin esrarı» ve «Gizli mömnuriyet»diye tarihi ve Aleksandr Dülma tarzında ronmiları de vürdir, Mesnisinden bahsederken mehüz ve mütaleaları hakkında şunları söylüyor: Gustave Le Rouge « Dadrnn sahih ve tam vesike istinat ederim. Bönseti bahriye mühendisliğini ve hukuku hazırlarken, bu sahalarda bilgi iktisap ettim, Sonra, birçok âlim: lerle temas ve müşsvere veotiçesi pek valafane tatbik ettiğim birçok şeyler öğrendim. » bean -Süsiyaes Böğusson son neğrettiği bir telkikte Le Ronge'an kendi nevinde hüğut- larına vardiğini söyledikten sonra Merih ve Merihiilerin ilk vak'ani- visi olduğunu du ilâve ediyor. Le Rouge mesleğine, daha doğrusu romancılık mesleğine etrafında biraz ketum davranmaktadır. Başlangıçta müş- tereken yazdığı söyleniyor. Müü- Güstinve intisabı mafih kendisi bü isnatla bir bezir. gânlık iddiası serdiğinden ve rö- manclığı ticari bir meslek addet- mediğindan bahisle itiraz. ediyor ve diyor ki: «Bu bezirgânlardan daima kaçtım başkalarının iz Ni | ve hiç bir zümün arrusu ile roman yazmadım. Yalgız bir defa, garip bir gekilde bü İmal basıma geldi. Büyük bir güzele müdürü dostlarından birinin bir eserini hiç okuma dnn tefrikaya o başlamıştı. Lâkin üçüncü dördüncü o kisinda kariler itiraza oObaşlamışlardı. düzeltmenin kolay oldu» ve Ya Talirir müdürü vaziyeti gunu zannetii ve işe başladı, Fakat, iki gin sonra vazgeçmek omeçburiyetinde kaldı. Bu defa idara mi dürü işe girişti ve o da çekildi. Nihayet beni çağır dılar. Ertesi gün için tefrikn yazmak lâzımgeliyordu; derhal bir köğeye oturdum ve İnnliyete geçtim, Vük'- aya soyguncular, külhanbeyleri ilâve ettim, ve ben- dön ziymde para alan muhamirin memnuniyesizliğine rağmen üç ay muvafiakiyetli neşriyatta bulunduk.» Bülent Nüri