a A m > ee e © 214 SERVETİFÜNUN “No. 1890—i144 yerin dibine geçirmek isterler, Bu süz doğru değildir. Ö kan döktürtrüştür, ama kendi şalımna mahsus bir içtihat sahibi idi. Abdurrahman Fan mubarezesinde vaziyete hâkim oldu, ittihat noktainazarından muhtelif Algan kaba ilini biraraya topladı ve bundan dolüyı kendisini takdirle > yadederim. Biyevm, Alfganistin terakki yolunda başta Şah Mehmet Nadir İlanolmuk üzere yürümek- Sar Sah hazretleri, kardeş (Türkiye'de ve diğer Tanhallerdelki tahsilde bulunan Afganlı gönçler ve tülehe ile yakından alâkadar olmaktadır. Çünkü, buruda yetiyecek genç, dinç mefküreli İKürdeşlerimiz elbet bir gün vatanlarının tanlisine çalışacaklardır. 1920-1026 tarihlerinde, sabik Kral Awanulizh Han nezdinde, “Türkiye Olümhuriyetine telebe gönderilmesi için teşebbüste ve müracantlarda bulunmuş olan ilk Afan sefiri Sultan Ahmet Hann Afganın taglisi uğrunda ön mühim şihsiyetlerden biri olması #wlatile Kendilerine bundan mütevellit şükran da ela etmek milli bir borçtur. Ahmet Han, vatanımdan yirmi üç kene manrii bayatile hemâlenk olmuş, yilksok tahsil görmüs ve şanlı Türkiye İstiklâl barbı son devrelerinde Ankara'ya Afgan sefiri olarak tayin edilmişti, Murmaileyli, Afgan istiklâlini Avrupa'da tâsdik ettirmeğe memur siyasi heyetin şiyaşl müşaviri idi. Şalı hazeretleri, kardeş Türkiye Cümhuriyeti ile dostluk ve falebe işlerile pi dan alâkadar bulunuyorlar ve bu elem İş için 'Cenersl Sultan Ahmet Fanı ikinci defa ve büyük Algan elçisi olarak Türkiye'nin medeniyet mekezine göndermişlerdir, sefir hnzretleri âli bir vazifeyi takiple meşguldür, bilhassa, Manrit Vekâletinin Aüaganlı tülebe hakkındaki ilitimamlarından müteşekkir bulunuyorlar, Afgan Şahı hazretleri yükselmekte olan medeniyet basamaklarını oçilayor ve beraberinde (o götürdüğü milleti irfan güneşinin nurunu doğru çıkarıyor. Yüklen- diği mukaddes vazife ağırdır, fakat basarunklar yavaş ve metin adımlarla çıkacaktır. “İşte, Afganistan'dan sldığımız beşaret verici hü 'berler bizi bu neticeye eriştirmiştir. Belhizade Seyit İsa İyittklerimiz: © Nedimin heykeli nereye dikilmeli? Şalr Nedim tamına bir heykel dikilmesi fikri ortaya atılır atilmaz gazetelerden birinde aiket açıldı. Arketçi, tüccar, avukat, Mi Jİli,. her meslek erbabindan bir zate sordu: Bu hej- kel dikilsin iy dikilmesin mi? Cevaplar müsbet, meni, çeşi çeşi... ni Yi heykel dikmek İsteyen sokağa ne diye diki- i baliçesine diksin ! © Ba cevabi oküyan bir arkadaş — Ne garip itirazli.. Ya olam bahçesine heykel yerine armut ağacı dikmek İstiydrsa, bina kim me diyebilir? gülerek bize dedi kiz İbrahim Necmi B.in romanı etrafında İŞİTTİKLERİNİZ Arkadaşın kabtsu Arkadaşlardan biri, elinde bir kâğıt, gözler kupalı, kübusa uğramış gibi söyleniyar; Muhteşem Nibat Hanımefendi, Nermin Cemtit Hanimefendi, Mebrnke Numan Hanımefendi gözlerini bir dakika açıp kâgıda baktıktan sohra tekrar köpiyarak, daha İozlı pe telâş bir sele Semiha Nazmi Hanım elendi, Nimet Hanımefendi, Süheyla Tinrimefendi, — Yahu, ne sayıklıyorsun 7 Bu Hanımlar kimler (Arkadaş hayretle tekrar gözlerimi açıyor ve cayı sıkıldığını işrap eder bir tarla yüzünü ehksitiyor 5) — lhnimi karıştırma. Dala erkek ikimlerine başlamadım. (Mekrar gözlerini hayalinin yöresine küpüt ve şayıklamağa devam eder) Terit Neciei Bey, Nihat Bey, Lütli Bey, Teşit Bey, Kemal Rehi Rey, Atıf vi Şeyda Kâmil Bey, Nevzit Süreyyh Bey, Nihat — Hey! Kendine gel! Çildiriyor musun | Arkadak, aneğms,. elindeki Köğde maranın üstüne afwyor, gözleri arnk, uyandığı kölustan büsbütün İpürs tulmal istiyen bir arsayla fallaşı gibi açılmıştır. Yor güm bir sozle marıldemıyor: — Hakkın var, ben bu Işi böcereniyeceğim. Vüs- geçtim. — Ne idi bu ezberlediğin isimler? — Ne olacak?.. Kırk yilin birinde süzölede bir tefrika tekip edeyim dedim, taliime İbrihim Ne&mi Beyin romam çiki! — Ey ” — Eysi işte! Daha ilk tefrikalarda çifter çifter dizilmiş okadar İsim var ki bir türlü kavrıyamıyor, hepsini birbirine. karıştırıyorum. Nihayet isimlerin bir kısmını, ilk-parti olarak, bir kâğıda yazdım, ew betlemek istedim, Fakat #ihnim büsbölün kurıgtı. Romün değil, insan şeceresi imübürek | O Maiboada Bermüretiip tahrir müdürüne? — Beyelendi, on iki punto kalmadı, dördüncü sayfanın yazılarını ya italik ya başka bir yası ile dizdireceğim, — Nasil olur, kuzum, âdeti emi bozacağız * Hem niçir öbür yazı tükenmiş olsun! Ben deniin müretfip- e inmiştim, © yazımı Kasalarını dopdolu gör m, Hakkımız ver, efendim ams kasalarda yalmz küçük herfler kalmış! — Aesip!Ya büyük hariler ne olmuş — İbrahim Necmi Beyin «Haş Dönüklers Yorma: Dımü binibaslarını harcnadı. — Desene bu gidişle... — Kasalardı mmajüskül arayaonlirz diye bütün mürettiplerin de büşı dönecek, Beyim!