NO. 1804—119 SERVETİFÜNUN 227 Bu mülükattanberi dört aydan fazla saman geçti. İstanbuldu arzu edilen opera temsili verilmiş değildir. Nerdeyse altı aylik zaman dü geçecek ve «bDarilbe- dayisin operet kısmı, ilk tenisilini veremiycceklir. üm kükas, Çünkü, ne opera teşkil edilmiştir, ne operel teşşekki- hi osaslanmıştır, alâ yerimizde sayıyoruz! Halbuki... ilalbuki, bu işlerin başarılması için sür'atle adım değil, adımlar atılması ve çok gecikmiş iki san'at hareketine ehemmiyet verilerek bu işlerin bir an evvel yapılması beklenirdi. Hiy olmazsa, bugün bu gayelere doğru çabalanmalar, bu mevzular etmfnda ufak, tefek kıpırdarımalar gömeydik, biraz müteselli olur, «Bh» derdik «Biraz techlınr vör. Ortayu iyi bir şey «ıkarılabilmesi için demek dala fazla zaman lüzımış. Zarar yok, bukadar senedir bekledik bekliyecek, biroz daha,...» Ve ümitle beklerdik. Ne yazık ki... M. Aşil 'Dalariko, toluminlerini «Şekle ve maddi cihetlere git hususan balli, kat'ileşmek, resmen tekarrir etimek» İfibinden. itibaren dürt ve altı ay olurak ortaya koymuştu. Bu itibarlı tarizimi temsil hazırlığında teehlure tevcih edemem, Hatta, gene bü itibarla o ümit verici dört ve altı hazırlık nylanı geçmemiştir bile, Başlamadı ki geçmiş olsun, Biz, bu göçen müddet zarfında «Şekle ve maddi cibetlere gif bususatın halli, kal “ileşmek, resmen tekürriir cimelk» hüsüsütimn vaki almumasna üzülelin ve şitndiki hulde bu noktüdu dürülm. Simdiki halde ancak bu noktada durabiliriz, bu noktada durmamız mantıki ülabilir, Acaba menilektimizde öper ve öperetin temelleri daha nicin atılmadı? Bımlar, bir ihtiyacın ifedesi olarak görülmedi mi? Bu salindaki hareketsizlik, ya büyle izah edilebilir, yalınt da... bu şehrin ihtiyaçları arasında (eferriaftan, fali ehemmiyeti haiz görülmüş olarak mülühaza olunabilir, ki ben bunların uksi kanastteyim, Yukarda yaptığım ankete cevaplarını. işarel. ede- yök bu bühişe cirdiğim avukat Şüküle Hİ. nin «Opera tesisi lüzundır. Musiki, büyük ve derin bir ihtiyaçtır. Bedii zevk taimin edilmeli, sesin, bestenin şaheser lerini herkes fanımalıdırs sözleri ile bm ihtiyacı inkür ötmemekle beriber «Operaya gitmek için düzgün yolu olmiyan bir alam, zannetmem ki san'at zevkine “arabilsin. Yolda sürsilmiş, çanmırları batmış, sinir- “İenmiş bir alum...» diyen İclâl HE nin sözleri arı sdü kaldığım ap, bon bu ihtiri kaydin düşünül memesi temayülünü hissetmiştim ve ediyorum, Netice itibarile esasla biribirlerininkiile imtizaçia üykırılık göstermiyen ve birinin özlediğini öbiri de istiyen bu duyan ve dilşünen kiymetli iki münevver Hantmınız- dan birinin ihtirazi kaydi, <“ mücerret iki fikir ve kar naat olarık ortaya koyup münakaşa ediyor - bence, niksek musiki menbamu giden yolu uzatır. Bilülin, yolu kisaltrink icap ederken, Hen o kananitteyim ki san'at ihtiyacım küvveili duyan bir kimseyi, ona İrişeceği yere gideçeği yolun buzuk olması, İk ihl saçını talmin edeceği vere herliülde gitmekten alıkoy- maz. Amma bu yol asfaltle döşenmiş bir. yol ölürsa, tabii daha iyi, elbette daha rahat gidilir! Bu bahiste su satırları yazmnk için, biraz da «Uyanış» vu geçeni nüshasında “İstanbulda Yunan “temizi! heyetleris ne dair zdığım yazula İnaliyetle- rine ve gönlükleri rağbete işüret etliğim Yunan opere dai brüpilarımı şehrimize gelmesi vesile oldu, İçlerinde bazı İyi samatkârlar o bulunan bu iruplarmı #nd6 onların İisanından anliyanlar gitmiyor. Biraz musiki dinlemek, birkaç sarkı işitmele, dans seyretmek, zevkli bir iki sagi geçitmek istiyen ve onlarm Tisanından anlamiyan bircok kimse de temsillerde hümr bula nayor. Zaten şehrimizde duha, kısa vüdletlerie kalan Viyanü, Fransiz ye İtalyan operetlerine, hatta evvelce gelen İtalyan ve Fransiz oporalarına, böyle devamlı sürelte gülenler vardı, Bu, bizde de yüksek üsikiniti ve eğlendirici müsikinin ayr ayrı yevkine varıldığını, işwretlerdir. Fakat, ML Aşil Talarikonun. dediği gibi «Gelip geçici Avrupa heyetleri, bu ilMiyacı külü dere vede tatmin edemez. Devurmli, sürelte bir opera, bir öpereil. Miç değilse birer tane,.,, Gelen trüpluri, «Gidecekler ve birdaha kim bilir ne zaman gelirler» diye kaldıkları kısı müddel zarfında göreli gündüzlü, üst üste gidenler ve bü fasilasız. devam petitesinde yorgun, bitap İlanlar bulunduğunu ben, pek iyi biliyorum. Bizdeki, bazıları öldükcü iyi başlangıçlı tek, (ük te şekküllerin devamli bir varlık gözleremeyip, porukende Kaldıkları, Köse, o bucukla sönüp gittiklerini göz" önünde tutarak, belediyenin İm işle vakit geçirmeden ciddi surelte uğraşmasını, <Dariilbedayis « merbul operet tasayvurunu fahakkak sahanda yürütmesini temenni ediyorum. Öpereyr kurmak için gene resmi bir temel atma beklenir. Yoksa, öyle «Opera teşkili imikümn hazırlamak üzere bir teşekkiile falarla, bi iş mümkün değil buşurilamaz, Hususi teşebbüsler, nihayet temet.ni mahiyetinde kalır. Esasa kolüy kolay, belki de hiç mücssir olmaz. Temel, ancak knvvetlie bir maddi fedakârlikla atılabilir. Ve memleketimizidede bu #lâka ve yardımı temin edecek, operayı kuracak, opöreti oanlandırmnık şahsiyet, memleketin saü'at hareketleri sahasında işmini ebedileştirecektir, demek mübaliğa sayılmamalıdır. Bütün bu sözlerin bülâsası, bence hakiki bir iti yaç ve arzıyün İladeşi olarak, şu neticeye Wariyor: «Bize de opera ye operet Tözmedir!e GELECEK NÜSHAMIZDA kaan Son asır Türk şairleri — Yusun : Reşat Feya > Petron'un sefahat manzumesi Mehmet Selim »> İKİ KÖY «Rus edebiyati v ew Yazan > Ve. A. Mapa Yazan. ;