Na. 1747 —I1Z mizin hey'et başinda olarak oraya gideceğinizi işiten Pazurelk gençleri sevinçlerinden çıldırmak derevesite geldiler, Ama, Yaptım hal Onlar beni ne biliyorlur, — Gazitelemle sizin yazılarınızı, matbu piyesleri- nizi okumuşlar. hatla Oyunmuşlar bile, Size gıyabeh öyle hürmet ve tunhbubbetleri var ki. Vallah sizi dör yüzle bekliyorlar. Şayet siz gilmiyenek Obursanız hey'et te gidemez, Ben vermiş olduğum sözde yalancı çtkarım. Bundan başka kızam da orula rehin Elir, — Rehitmi kalir! Neden? — Çünkü. İşgüzar arkadaşım benim İstanbulda hey'en teşkilini ihmal edeceğimden ve Romanyaya wdet etmiyeceğimden korktuğu için kızı rehin olarak alıkoydu. Ben hem Pozarolklılara ve hem ar- Kanlaşıma tanhadatta bulundum. Tahüdünü ifa cde- mezsem kızcağızım diyarı gorbette aç ve sefil kala vak. Biz de evlât sulibisiniz, eylâdınızın başı için gidelim, Kari köcüu kızlarım rehimlen çikarmak için öyle yalvardılar. ki adım. Nihayet İnandım, kandım, aldandım, (peki) dedim. Oldukça zayıl bir temsil hey'eti ile yolu çıktık. Köstence tarikile Püzüareiği wittik. Otomobil le Döbrieenin mahsuldar ovasından geçerken vaktile bn. topruklania Türk celüdetinin Türk harsının yaşadığı ve büyük babanım Voyvada- hik ettiği tarihler aklıma geldi, gözlerim yaşardı Dediklerine göre Dobricede hububat, dolu anha lar boşalmamış, hüricö ilirücat yok, bütün Romanya da dehşetli kıriz var, Çünkü Rusya kendi mahsulünü dünyamı dört köşesine adeta bedava sevkediyor. Bu da Bolşeviklerin cihana katı açtıkları bir nevi harp. İktisadi muharebe, 1914 senesi ne meşum bir seneyihiş ki o vakit topla tüfekle bişlıyarak beşeri: yeti ta can evinden yaralayan, bu köhne cihan, her bucüğında rahneler nonn kanlı cidal şiradi de başka bir şekilde hilei harbe tahavvil elti. Romanyadu. Bolşeviklere karsı derinden kaynayan bir höşmutauzluğun mevcudiyetini hissetim. İknsya cihan ticaretini sekteye uğratmak için düşün meden kendi küdreti malisini bol bol israf ediyor. Varsın bu müirasyediliği de göstererek hizim durgun ticaretimize gülsün, Fakat son gülen dub çok rüler diyorlar, Dümdüz ODebriee Oovasında birbirlerine o pek yakm omumur ve münbil köylere tesmdif ettikçe gözlerimin önüne, geçen yaz Trabzondan Bezuruma giderken tırmandığımz binlerce metre yüksek karlı dağlar geldi Az kaldı tabiata karşı isyan edecektim. Kendi kendime: A benim mürüvvetli Rabbim! sen Doh. gevdeki dağlar, tişları toplarıpıa Bezurmun yollürşn mı yiğdın? bu dünyayı yarılırken biraz inelim, Hesabın yokmu idi? Şimdi. sen de şüplesiz » yalçın derine Kayaları, © hiçbir işe yarımaynı yüksek dağları, 0 kerpiçten yüpilims köy evlerini beğenmiyorsuns dedin İki bücnk semt güzel bir yol wiltikten görü gi- zel Pazaroğu vasıl öldük. Hazin bir sükütle karşi landik. Tani beni dört sözle bekliyen gençler, beni yürünce sevinçlerinden çıldırasaklamlıN! Yalniz. kuru bir <süfa geldinizs kulağıma çalındı. Bu birinci sukut hayali; Bunun sebebini sonra anladım. Meğerse » a SERVETİFÜNUN 1. bizden kerkbez wün evvel metresile beraber oraya gelip hks bir otelde yatan, like bir Jokuntuda yiyip içen, yani mükemmel bir balayı geçiren ikici ser müyedar işgüzar beye elendi birçok o yalanlar dalum- larla, Pazarerk. halkım nsandırinş, heyetin gelmesi için, İstatibula para göndermek lizim demiş çekmiş, İbperrelik üç yüz Len peşin almayınca gelmek isle miyor demiş, çekmek istemiş. buakat artık illallah demişler ve benim Pazarcğa katiyyen gelmiyeceğime kanaat getirmişler. Beni görünce inanmadılar, Benim. ben olduğumda şüphe ettiler. Nihayet nasl oldu bilmem, hüviyetim tahakkuk ettikten sonr birer biter iltifatlar basladı. Oranın hatırı, sayılır eşrafin- dan Mustafa Behlül efendi narmda bir zar Guralın- dan beyanıhoşamedi edilmek üzere birmhsneye davet edildim. Mustafa Behlül elendi mas başında. beyi «Gel bakalım anavatanın piri mulileremis diyerek karşıladı, OÖpüştük; diğer masa başı meşinlerile de musalaınlar, öplüşmeler, Mustafa Behlül elendinin tesmiyesi veçhile ismim (piri muhterem) olarak ağız dan ağıza dolaştı. Orada vâki yok, Herkes (Suika) denilen erikten mamul içkiye müpteli, Derecesi halif, ivebildiğin kadar ie, Yahnt şırdan dah kuvvetli şarip kullanıyorlar ve nadiren bira, Ben oğan ali şık olduğu için birgyı tercili ettim. Gelsin bira, Her Kadelite : — Safa geldiniz piri muhterem. — Sala bulduk kürdeşler. — Rilhatinize. — Afiyet olsun. — Yaşasın Türkiye! — Yağısın Pazarcik! Mideme hayli muktur bira doldu. Karnım oldukga şisti. Bu osnula birahaneye gençler geldiler, Hepsi bir ağızdan ; — Yaşasın Türkiye! Yaşasın Türklerin, müslim» larin büyük halâskâm muhterem Mustafa | Korg! Yaşasın Türk temaşn omabarriyi! diye bağırdılar, İstiklâl marşını, Sakarva marşın söylemeğe başladı lab, Ben de artık korkmağu başladım. Çünkü birühe- neye Romen polisi girip gkıyor. Vakıa kimsenit aldırdığı yok amd ben böyle nümüyişlere alışkın olmadığım için çekindim, Dala Pazaveğu vusulü- iin ilk geresi besi opaya tiyatro buhenesile propuzanda yapmağa geldiğime polisler zahip olumu. frbesi cin haydi hudut harici... Beni temin ettilerki. Romanya hükümeti Türklere hürriyeti o kâmile balişetimiştir. Böyle nümayişler dna olur. Herhangibir. münnsebetle Gazinin İsmi bağıne buğra tebell edilir. Yalnız Bulgarlar kayıt glridadir. Benim için balsi iftilinr olan bir söz düha söyle diler, dediler ki: — Vaktile Osmanlı hükümeti tebaasından olanlar senebi memleketlerde başları önlerinde gezebilirler ili. Simdi siz Türkiye eümhuriyeti tebasdaansnız. Başımıza köskocu bir Mustafa Keial var, Sizin kılınız kümese dokunamaz. Bizler bile herhangibir «enebi. dabasındar olursak olalım, Türk olduğunuz için Türklüğü yoklan var cden o büyük Güzinin sayesinde mevki sahibi oldnk. — — ”