No. 1796—111 Matbuat Hatıralarım Münasebetile Evelki nüshamızda çıkane Matbuat hatırala- rim*ın sonunu gelecek olan aşağıdeki satirlar unutulmuştur; ehemmiyeti hasebile buraya nak- leyliyoruz: g LR İşte 1914 ağustosunda böyle düşünerek, yazırak şaşırmış, alıklaşmiş duruyorduk. Fakat vukuatın cereyanına karşı ne yapılırdı? o Başta bulunanlar bizi amulınrebeye sokmağa karar vermişlerdi ve nihayet girmiştik. Muharebeye- nasıl girdiğimiz maltümdur. Almanlardan satın alinip Yavlız ve Midilli isimleri verileri zirhlılar Alman amiralı Suchon”- wi idaresinde Karadenize çiktilar; Rus liman- anımı bombardıman ettiler. O Bu mes'elenin karari Vükelâ meclisinde verilmiş değildi; yal- nız üç nazir karar veriyorlar, Harbiye nazırı Enver Paşa'da tecavüz emrini Amirala kapalı mektupla teslim eyliyor. Bu emrin sureti, Alman siyasi mecımualarin- dan Politisehe Wissensehaft isimli aylık kıtabın 1929 senesi ve 7 numaralı nüshasında vesaik kısmında çikmiştir. İşte şudur: Büyük Erkâni harbiye Mahrem İstanbul 22. 10. 1914 Donanma Kumnudanı Amiral Souchon cenaplarına Türk donanması Karadenizin bahri hakimiyetine sahip olmalıdır. Rus donanması beklemeden, zaptedin ie onu nerede bulursanız, ilânıharp Envar hercümerç oldu.... ta ki, evet ta ki güzel taliimiz bize büyük bir REHBER ihsan edip, onun kırılmınz azmi, yılmaz iradesile birleşen yorul- maz gayreti bizi odarmadağınıklıktan kurtarınca- ya kadar! Bu günün genç nesli, muhakkak, daha bahtiyardır. İşte muhtelif devreli evlât yetiştiren Mülki- ye Mektebi, hâlâ bu mukaddes vatana kiymetli, çalışkan, fedakâr, nurlu çocuklar hediye etmek- te devanı ediyor, boyuna da edecektir. Ne mutlu size Cumhuriyet Mülkiyelileri ! 1314 Mülkiye mezunu z , A. SENİ bizlere nispetle, SERVETİFÜNUN 90 Nesir Benden..... Sizlere — En yakina — Her birinizi kalbime bağlıyan görünmez sövgi ve his liflerinden örülmüş bağların asm düyuyo- Tüm. Kumral, sarı, esmer, memnun, meyus, mağmun; renk renk bayaelleriniz her gün, her sene bir adım daha benden uzuklaştıkcn kalbime gömülen bağlar onun etini acılıyor,.. Hayallerinizden en uzakta, zamai Ve mazinin sisleri içinde silik çehreleriyle bakanların gözlerinde bir damla yaş, dudaklarında bir kıvrım, var.. Hayallerinizden en yakında, halin vuzulu içinde parlayan yüzlerin gözlerinde gülen bir ifade; bütün şaşanlariyle renklenen dudaklarında mahiyeti meçhul nemli bir titreme var... İsim ve hatıralarınızdan müfekkiremde ve çekmecemde yığınlar var... Bazan aşina bir çehrenin cinsine has neliş bir gurur ile yanımdan süzülerek geçtiğini farkederim.. Ekseriya şaşkınlık ve eski günleri hatırlatan izler, gehrelerinde kasırmı gibi dalgalanır, Ara sira, eğe bir gurur darbesile bozulan bir münasebetin hatira ları iseler, sert ve acı olmak isterken baygin nazarlariyle beni ezmek isterler... Fakat, her iki halde de lâkayt kalamüzlar,. Bu ke e Muhakkak tart yan ve tanıdığım anlatan bakışlarla süzerler.. Ve daima dört adım ilerledikten sonra dönüp bakarlar, Ayni hisle malül olan ben de dönmüş bulunurum ve bakışlar karşılaşır, çarpışır, dalgalanır, ve bitap kalarak dönüp kaçarlar: 0 zaman kalbimi sizlere bağlıyan bağlürın yar lerindeki eski yaralar sanki yeniden açılırlar, yeniden kanarlar ve yeniden acırlar, atırlar... * “ Ey! kalbime sevgi ve hiz liflerinden örülmüş bağlarla merbut olanlar,, Kumral, sarı, esmer, mem nün, imeyus, şen, rağmum, hayalleriniz gönlüme bir parça hüzün serperek gözlerim önünden geçiyor... Her birinizin beni mes'ut ve mustarip eltiğiniz dü kikaları ayni hasret, ve ayni iştiyakla anıyorum .. Bu yalnız maziye tahussürden ibaret bir bis sil, yoksa sizin bir ilhamınız m? Çe * Her hiyanet ve ya sadaknisizliğiniz gönlümü bir harabe yapar, pek az bunun aksi olur, böyle dela- larda. hüsran sizlerindir... Böyle bir frtmadan çkarken ve çıktıktan gor sanırım ki hiç bir zaman için gönlümde yeni bir gevgi yeşermiyecek, ve sizlerden birine asla alda mayacağım,.... Fakat ne yazik... aldanin hemen her defasinda ben olurum... Gene geverim.,, Gene gönlüm yeni harlelere mâkes olur Sanırım ki her yeni My gi eskilerin toprağında dahan gürbüz eya Bağlarını kalbime daha de- rinden batırıyor Li m ne zümaüna kadar böyle olacak? Bu, Dügün için meğçlmi,., Yarın için bir hiyanet ve günah ! 12—1 ; ml