No, 1796 —111 Fraskita <Frants oLehars ın opereti Meşlimr. Viyanalhı bestekâr Frants Lehar, son gün- lerde Berlinde bestelediği «Dünya süzeldirs ismin- deki en son operetinin ilk temsillerinde orkeslreyi idare ediyor Bü vesile ile operet sahasında bir çök nefis musiki eserleri vücnde getirmiş olan müs- tema sanatkâr hakkında Avrupu ve bilhassa Alman matbuatında sitayişkür yazılar görülüyor. Gazinoda kürisile yanyana otururken, dostlarile konuşurken sokakta yürürken ve nihayet orkestreyi idare eder ken alitimiş resimleri, güzete ve mecmna sahifelerini süslüyor. Alemşiimuli bir şöbreti haiz olan Frinis. Leharın güzel operetlerinden biri de, «Fraskita» dır. Besteye esas olanı metiy, Dr. A, M, Vilner. ve Hayhta Bay- hertindir. Öperetlerin çoğu gibi, bu dâ üç perdelik- tir, Fraskita, siyah gözleri ateş gibi parlıyan cazip bir İspanyol çingenesi kızıdır, Barselonda rakseder. ken, zengin bir fabkrikatörün yeğeni olan Arman, kendisini görür, hoşuma gidir, elde etmek ister, Fa- kat, bu elde etmek isteyişin ifadesi, alelâde bir sokak kadımna karşı olan arzunun ifadesi gibi ihmalkâ- ranedir, Halbuki Fraskita, alelâde bir kadın değildir. ©, çapkınlığı, oynaklığı, ihtirası, pervasızca hareketi nisbetinde mağrur, içlidir. Genç ve zengin erkeğin kendisinin gururunu böy- le hiçe sayarak hareket etmesinden dolayı azap içindedir. o Ondan öç uslmağı düşünür. Bu öç alma, biçak saplamak falan şeklinde olmayacık- tir. Fraskita daha tesirli, daha eza verici bir öç al ma iazı düşünür, Ve delikanlının arzosuna tabi oluyormuş gibi davranarak, Arman kendisi için en büyük fedakârliğı göze aldığı, kendisine karşı duy- duğu temayülün şiddetli bir sevgi çılgınlığı raddeği- ne geldiği anda ondan yüz çevirmeği muvafık bü- lar, böylece rolünü oymamağa koyulur. Düşündüğü gibi de olur, Arman, Fraskitayı çıldırasıya sever, peşinden ayrılmaz, onu kendisinden başka bir erke fin kapması endişesile üzülür, Omzunda güllerle nakışlı, saçakları uzan kirmizi atkısı sarkan yüksek taraklı fettan kadın, öç almak zamanının geldiğine iyi- cw kanant getirince, plânının son kısinını tatbike giri- şir. Bir gece bir barda onu yamında bir erkekle cil- veloşirken gören Armanın kıskançlık ve hiddet te- z4hürüne karşı, omuz silker, zulümden zevk alan bir kadın tavrı ile dudak büker, Armana «Sana karşı SERVETİFÜNUN 103 Gönül buzlu bir camdı.. Gönül buzlu bir camdı; Gizlediği sır nedir, Bunu görmek haramdı! Kırdılar.. bir akşamdı. Keşki bunca senedir Kendim parçalasamdı! Kırdılar, hem haince. Gönlümün ince ince İçinden sızan gamdı. Ne kazandım ben bunda, Değil mi ki sonunda Kırılacak bir camdı... 10/1/1931 Halit Fahri ben hiç hir sevgi hissetmedim, Senden öç almak istiyordum, işte aldım. O kadari» der, Zahiren Arman, aldatılmıştır. İlk istilfafkâr, ih- malkâr hareketinin cezasını çekecektir. Her şey bit- miştir. Likin, bakikutte hiçte öyle değil, Çünkü, Fraskifa aşıkından öç aldiktan sonra önü unutmü mıştır, O da onu sevmektedir, Ve anlar ki Armana karşı beslediği kin, biraz da sevgiden geliyor, Neticede, hemen her öperet mevzuunun sonunda olduğu gibi, Armanla Fraskita da anlaşınlar, birle- şirler ve operet, mes'ut bir hava ile biter, Mevzüün hülâsası bm,... Bu güzel musikili operetin kaydedilebilecek bir tarihçesi de vardır. Berlinde 1924 senesinde ilk defa olarak «Talya. tiyatrosunda oynanan bu öperet, şarkıları ve nağmeleri radyo ile uzaklara aksettiri- len ilk öperettir. Bu temsilde de örkestreyi öperetin bestekâr. Frants Dehar idare etmiş, operi mugannisi Herman Jadlovker, Arman rolünde b operetteki «Sevgi şarkısı» nı söylemiş, hem şarkımü güzelliği, hem tenorun bunu söylemekteki muvaffakiyeti, em- salsiz bir tesir ierg etmiştir, Frants Keharın bundan başka «Mavi Mazurka», «Klöklör, «Eva», «Graf fon Lüksembüres, «Şen duls «Çingene sevgisi», «Prens çocuğus, «Üç karlı kota, «Çayır kuşunun teronnün ettiği yerde» isimlerinde ve başka daha bazı öperetleri vardır ki bunlardan bir kaçı ve bu arada «Fraskitas opereti de zaman züman İstanbula gelen Viyana operet truplamı tarafından tekrar tekrar Oynanmış ve her yerde olduğu gibi burada dü çok beğenilmiş, çok rağbet görmüştür.