No. 1796—111 SERVETİFÜNUN 109 Ressamla oğlu Morlern bir ressam, anlatıyordu: — Geçen gün dört yaşındaki oğlum bütün tablolarımı eline geçirdiği fırça ile rasgele boya sürerek berbat etmiş! — Nasıl Demek bu yağla İyi ile kötüyü tefrik ediyor! san'nften anlıyor, Çocuğun düşüncesi Arne konsere gidiyordu. Küçük çocuğunu yatağa yatırdı, üstünü örttü. Çocuk, şöyle söylüyor Gülünecek Şeyler Zevce, kavgacı olursa Doktor, hastasına sn tavsiyede bulunuyor: — Ve bilhassa, erken yatmağı, gece sokakta fazla kalmamağa itina etmelisiniz. Hastası, — bu evli bir örkektir — soruyor; — Gece serinliği, rutubeti bana (dokunuyor, demek * — Hayır, dokunan o değil... Dokunan eve geç dü: — Anne ben yalnız korkarım , Oo Hizmetçi benim odamda otursun. — Onun, mutbakta işi var, Bulak yıkü- yacak. Korkma, seni melekler bekler. — Melekler bulaşığı yıkası da hizmetçi beni beklese, olmaz mi * Dün dündür, bugün.... — Bana iki lira verirmisin! kocacığım. Öteberi almağa çıka- cağım. Yeldeğirmenine hücum eden! İspanyol edibi Servantesin meşhur romanındaki iki kahraman : Don Kişot ve arkadaşı Sanyo Panso (Mariya Teklenborgun bir oymn karikatürü) gelince karınızla karılaştığımz zaman uğradığınız teheyyüç” Daha evvel davranmış! — Oğlum, o tüfeği sünü daha yeni aldım. Bütün oyuncakların gibi, bük, onu da kır- a! — Anneciğim, bani devletler silâhları azalt- imağa çalışmayorlar mı” Onlarin konuştuklarını ben yaptım ! Uyku, tatlıdır — — Kızım, artık yü taktan kalk. Saat on- ikiye geliyor! — Aman ya Rabbi. Bunu sormak için mi — Dün verdim ya! — Verdin ama, dün öteberi almağa gidemedim ki! Özrü kabahatinden büyük Apartımanın ikinci katında oturan kiraci kadın, “en üst katında oturan ev sahibinin yanına çıkarak, İbirinci katda oturan kiracılardan şikâyet eder; — Bunlam tahammül etmek, kabil değil! Dün Tavân süpürgesi ile «kül küt/ “gece saat iki vardı. 2 vans vurdular. — Tabii uykudan uyandınız? Vah, vah! — Hayır, uyanmak mevzuubahis değil. uyumamıştım ki! — Ş$n halde? Ha, mutlaka o sante kadar mühim bir işiniz vardı. Bütün gece çalıştınız? — Hayır, çalışmıyordum. Gramofon çalıyordum ! Düha beni uyandırdın, anne? Olur şey değil! Odanın büyüklüğü! Bir Viyana gazetesinde şöyle bir ilân görülmüştür: «Boyu beş metreden ve eni üç metreden fala olmamak üzere bir kadın veya erkek, döşeli, mükem- mel bir odu kiralamak isterse şu adrese mürncaab etsin B.V.S.s İlâve etmediği için Bir müsamerede bir erkek, bir kadına soruyor: — Siz, büyük harp bittiği zaman da 29 yaşında değil mi idiniz ? — Filhakika öyle idim. O zamandanberi yaşlan- dım mı, zannediyorsunuz ? giden bir seneye mukabil bir sene geliyor Biri m “biri geldiğine göre, vaziyette değişiklik yok, demi