38 UYANIŞ Einstein şerefine Sorbonne'da bir ihtifal Nisbiyet nızariyesinin kâşifi büyük alman hikmetşinasi Einste- in'in şöhreti bütün dünyaya yayılmıştır. Nitekim bu defa Fransa'da da bu âlimin namını tebeilen Sorbonne Darülfününu'nda bir kabul merasimi yapıldı. Bu merasimde Einstein'e diploma verildi. Resi- mimizde Einstein ortada görülmektedir. Nobel mükâfatı 87 inci sahifemizde resmini derceltiğimiz alman müellifi Thomas Mann bu senenin Nobel edebiyat mükâfatinı pek haklı olarak kazanmiştir. Çünkü bu müellif cidden yüksek eserlerile gerek Almanya'da, gerek diğer memleketlerde şöhret sahihi mihim bir şahsiyettir. Lübeck'te 6 haziran 1875 te bir alman baba ile bir melez anadan dünyaya gelen Thomas Mann, babasının vefatı üzerine on dokuz yaşında Münih'e gelmiştir. İtalya'da bir seyahati müte- akip «Simplicissimus» gazetesinde gazeteci olarak tahrir hayatina girdi. 1901 de «Buddenbroks> ramındaki eserini neşrettiği zaman henüz yirmi altı yaşında idi. Bu eser Lübeckteki zengin bir burjuva ailesinin, yani muharririn kendi ailesinin üç nesil zarlındaki vak'alarını tahkiye ediyordu. Bundan sonra Thomas Mann birçok hikâyeler nejretti: (Tristan), (Haşmetpenah), (Venediğin Ölümü), v.5. Haşmetpenah borç için- pek elim bir şekil alan iklisadi vaziyetini düzeltmek için bir ams- rikan milyarderinin kiziyla evlenen bir alman prensinin macerası- ni nakletmektedir. Bu eser kusursuz bir üslüp ile yazılıdır ve baş- tan nihayete kadar nükts ve zerafet doludur. Zaten Thomas Mann'ın bütün eserleri mükemmel! bir üslübe maliktirler. Nitekim Bönn Datülfünunu Thomas Mann”ı 1917de fahri doktor olarak kabul ve teş'it etmiştir. Bu suretle Thomas Mann her devrin en iyi müellifleri meyanina aleni takdirleriz idhal olunmuştur. Müellife bu defa Nobel mükâfat kazandıran diğer eserler de şunlardır: enio Kroeger), (Sihirli Dağ), (Küçük M. Friedmann), (Po- letika ile Uğraşmiyan bir Kimsenin Görüşleri,. Müellif bu ese- rinde bir muharririy her türlü siyesi akidsle:den lâzımgeldiğini iddia etmektedir. Maamafi disini 1919'da Cümhuriyet rejimine dahil olmaktan menelmemiştir. Bu'yeni akidesinide bir sürü makaleler ve konferanslarla müdafaa etmiş ve bunları (Günün Tarihi) seraameli bir ciltte de topla- muştur. uzak yajaması h onun bu nazariyesi ken- bomas Mann şimdiye kadar Nobel mükâfatını kazanın lalman müelliflerinin başincisidir. Diğerlerinin tarih 'sırasile isimleri şunlirdir: i ommten (1909), Eucksa (1993), Hayas3 ve (1910) Hauztmiına 1912). Taş merdivenler Burdan kaç zavallı indi çıkmadan, Her iniş bir hayal kovdu önünden, Her iniş başladı doğduğu günden. Burdan kaç zavallı indi çıkmadan, Taşların kablini bilmez ki inen, Bir kirli cevap var ta:lara sinen. Bir sert merhamettir taş merdivenler, İnerler hayata dönmemek için Bir dilim ekmekle burdan inenler! 1929 Fahri Kâmil No. 1740—55 Hikâye tefrikası! ) ENİ. A 1 OR ln) ş BEYAZ ELLİ ARAP - Başı Geçen nüshada — Fikrimi doktora açtım, o, her ilim adamı gibi bu tasavvurumla yakından alâkadar oldu. ve büyük bir emniyetle, bunun mümkün olabileceğini, ancak uzun zaman ve mebzül ihtiyaç bulunduğunu söyledi. insan derisine Ne kadar zamanda olur ? dedim. Düşündü, hesapladı: — Altı, yedi senede... dedi. Altı, yedi sene.. bahtımı karartan şu iğrenç &iyah- hıktan ebediyyen kurtulmak için,yedi sene, tahammül olunmaz bir müddet değildi. Ben, bunu haydi fazla fazla on sene olarak kabul ediyordum, demek on sene sonra 85 inci yıldönümümü beyaz olarak tes'it edebi- lecektim.. ne Sâadet !,. Bir müddet sonra Amerika'ya döndük. Ben daima bu emelin ateşi içinde kavruluyordum. Amerika'da, gayemi hakikate isal edecek olan tetebbulara giriştim; bu işin olacağına aklım yatıyordu. Vakit geçirmeden Oklahoma'ya gittim, aziz yüzbaşımın bana bağışladığı maden sahalarını gezdim. Buralar hakikaten çok teyyaz ve zengin mıntakalardı, Servet, göz kamaştı- ncı bir bollukla toprak altında yatıyordu. Fakat, maden işletmek için para lazımdı, Bahusus arazi da- hilinde meydana çıkarttığım petrol kuyularını işletmek için sermaye isterdi.Böer bü parayı bulabilirsem müt- hiş snrette zengin oldum, gittim demekti.O zaman her türlü arzumu tahakkuk ettirebilirdim, Bana bu işle- rimde delil olacak bir adam aradım ve buldum. Bu, ahlâkını yakından tetkik ederek işime yarar olduğu- na kani oldüğum bir Noterdi, Onun delâletile maden ve petrol kuyularımı zengin bir Sendika'ya kiraladım, Bu kira işlerinin idaresini noterime bıraktım, O, her türlü muamelatımı takip edecekti. İradımı tahsil edecek, bir kısmını bana gönderdikten sonra müte- bakisini muvafık bir faizle bankaya yatıracak, namıma her türlü. senedat ve mukavelatı imza- layacak, velhasıl kanuni muamelatın hepsini ifa edecekti. Buna mukabil kendisinden istediğim şey kat'i bir ketumiyetti. o Benim hüvviyyetimi taş çatlasa ifşa etmeyecekti. Ben, perdenin arkasında bulunmak ve ortaya, yüzümdeki siyah maskeyi attıktan sonra çıkmak istiyordum. Bu emelim bittabi noterden de gizliydi. Kendisine benden hiç