790 UYANIŞ Temaşa tenkidi : Darülbedayide tulüat - «Kumarbaz» piyesi münasebetile - Allah kimseyi şaşırtmasın, ve bu meyanda Darülbedayii de dalmış olduğu gafletten uyandırsın. Muhsini severim, fakat bu sene öyle işler yapıyor ki bazan ben bile çileden çikiyorum. Aziz dost! intihap ettiğin repertuvardaki bu acayiplik, bu çapraşıklık nedir? Bir hafta Mary Dugan oynatırsın, iyi kötü nihayet bir esrdir. Bunun arkasından al sana antikanın antikası berbat bir vodvil tercümesi...Bu- nu takiben de çok derin çok hazin bir eser... cidden güzel bir dram: Zehirli Kucak... Bütün seni sevenler ve muvaf- fakıyetini samimi ola- rak özliyenler gibi ben de bir oh çekerim ve geçen haftaki «Uyanış» m temaşa sütununda göğsümü gere gere, alkışla dolu bir iğ makalesi yazarır kat kör tali ih bü zevki de mi çok görür, nedir, bir bakarımki Darülbedayi sahnesinde « Zehirli Ku- caksın bedii zevkini hepimize zehir eden bir «Kumarbaz» maskara- lığı oynanıyor. Buna münekkit ne desin, dost ne bahane bulup ta göstersin? Darülbe- dayi'in eser intihabı mes'uliyetini de yükle- nen sevgili ve kıymetli artistten biz böyle gari- beler ve yegâne sahne- mizin tarihinde yüz ka- rası olacak böyle tulü- benzer beş perdelik maskaralıklar mi bek- lerdik?... 1652 senesin- de Fransada doğmuş olan ve sözde «Moli- tree rakip kesilmek istiyen «Regnards is- mindeki tatsız tuzsuz, adi bir komedi muhar- ririnin «Joueur» ismin- een Aaa deki safsatasını bit pa- MODA Metro-Goldwyn- Mayer artistlerinden ea PRİNGİL son moda rif bir gece kıyafet bedayi sahnesine çıkar- mak nereden de aklına esti?... Münekkidin vazifesi bitaraf olmaktır. Çünkü edebi mü- zehrefatı temizlemek vazifesi gibi güzel eserleri halka tanıtmakla kadar yüksekse hakikate hizmet etmek t kadar lâzım- imdi düşünelim : Darülbedayi gibi en buhranlı devir- lerde her türlü sarsıntılara karşı yıkılmıyan ve halk üzerindeki tesir ve şöhretini kaybetmiyen bir san'at yuvasını böyle «Kumar- baz» piyeslerile çürütmek yazık değil midir?. Maksat fransız piyeslerini her ne suretle olursa olsun berbat etmekse bunun kolayı vardır. Bu milletin repertuvarından hiçbir eser oynanmaz. Nitekim bu usul alman terçüme piyesleri modası çıkarıldığı gündenberi oldukça muntazam bir plân dahilinde tat- Âhmet İhsan Matbaası Limitet $ irketi No. 1733—48 bik ediliyordu. Ama bundan sahnemiz kâr mı ediyor, ziyanmı, bunun cevabını vermek bu satırların çerçevesi haricindedir. Bizim en ziyade teessüf ettiğimiz cihet bu defaki «Kumarbaz> temsili ile Darülbedayi sahnesinin'pek hazin bir tulüat sahnesine benze- mesidir. Vaktâ bu yüzkarası komedi iki gece sonra bu sahne- den uzaklaştırıldı, fakat bıraktığı feci tesir öyle kolay kolay unu- tulacak birşey değildir. Aktörleri bu şekilde temsillerle yormak ve kiymetlerini düşürmek Darülbedayi sahnesine hiç yakışmaz. Hele pek san'atkâr bir komedi aktörü olan Hazım Beyi merhum Hasan Efendinin rolünde görmek bize pek ağır geldi. Her halde bunca sene türk sahnesine unutulmaz (tipler ihda eden Hazima lâyık olan mükâfat bu değildi.; Aziz Muhsin! Artik biraz munsif ol ve ,mademki reji- sörlükten maada edebi hey'et vazifesini de tek başina üzerine al- mışsın, intihap edece- ğin eserlerin kıymetini bozuk olmıyan bir te- razinin” gözlerinde tart ve ancak ondan sonra sahneye çıkar. Reper- kışık almıyacağını pek âla takdir ede- bilir. Sahnede köhnelikle mü- cadele ettiğin esnada mücadeleni zayıf düşürecek hareketleri herkesten evvel sen kuvvetle uyandırdı. Senden is- ep bilhassa iyi se iyi temsildir. eser İkincisini kuvvetli re- jisörlüğün ile her za- man temin edebilirsin, ancak ilkini ihmal et- tiğin gün hiçbir mizan- sen fena bir eseri Ö- lümden kurtaramaz. HALİT FAHRİ —— A İdi Fransız edebiyatından: Pembeler giydi sullanım.. Sultanım pembe maş» lahını İK İri yaş- mağına ündü; bu alile, see açan pembe bir badem ağacıdır, yahut, kalp ikliminde dolaşan beyaz bir kelebek. Bahar, pembe badem ağacının üstüne beyaz bir kelebek kon» durdu.. Kadın ve çiçek, beyaz bir gazeyle örtülü pembe/bir behardır,! Bir izah Mecmuamıza muhtelif yazılar gönderiliyor ve neşrolunama- yınca iadesi isteniyor. Bu taleplerin is'afı mesleki bir usul dola- ysile mümkün olmadığından alâkadarların haberdar olmaları rica olunur. «Uyanış» Mes'ul müdürü: MAHMUT SADIK