No. 1727—42 arasında benim en hoşu- ma giden biridir. — Öylemi? Neden? — Bilmiyorum. — Peki, o halde çal bakalım variasionunu!. Nefe koltuğunun ar kasına dayanmış, bir par mağı uzun burnunda, kaşları makamı itirazda yokarı dikilmiş çocuğu dinliyordu. Talebesi par- çayı çaldıkdan sonra, — Peki söyle bakalım Ludvik dedi, sen bu bes- teyi yaparken acaba ne düşündün? Düş Bunlarda diğer variasion- lar gibi bir variasion.. sünmek mi — Peki ama, bunları bestelerken ne duydun? — Duymak mı?... Çocuk bir müddet düşündükten sonra : — Kulağa güzel ge- liyor ya! — Görüyor musun Ludvik; ben, sen bun- ları yazarken hiç birşey düşünmediğini, ve UYANIŞ 1812 de Bohemyada Tepliç şehrinde Bestekir Bethowen'le şair Goethe'nin mülâkatı. - Ressam Roling'in tablosu - 691 bile kulağa hoş gelmiyor. Ludvikin yüzü kireç gibi olmuştu.. Ayağa kalktı titreyen ellerile nota (defterine sarıldı Nefe, taacüple : Ne Ludvik ? Nen var?... — Eve gitmek isti- yorum! Ama afedersin sev- gili dostum, biz daha dersin ortasındayız !.. Ben sizden ders almak istemiyorum, eve gitmek istiyorum ! O esnada çocuk kü puya giderken,Nefe önü ne geçti; ve, kapıyı kit- leyerek anahtarı cebine attı. Şimdide çocuk def- terini yere düşürmüştü, kapının tokmağına sarı m tehevvürle zorla- mağa başladı. Nefe, «hele şu hiddete bak!» diye bağırıyordu. Ludvik! Kapımı rahat bırakacak mısın ?,. Ludvik ! Duracak mısın ? Dur, diyorum, seni kaba herifl,. : hiç birşey duyma- dığını anladım. Biliyormüsun bunlar (o arasında en iyisi hangisi? Tema'Fakat oda, senin değil, M. Dreslerindir. Te- ma biraz birşey ifade ediyor, ol- dukça müessir.Hiç olmazsa sahte bir heyecan ve hatta bir iştiyak mana- sına malik; fakat senin variasionla- rın boş bir oyun- caktan başka bir şey değil. Ama öyle kafanı önüne sarkıtmade- likanlım! Hem sen daha minimini bir adamsın. Ren ken- dim, -şimdi hiçte kıymeti olmayan bir sürü şeyler yazdım; bunların yalnız bir kısmı & Musikişinas Mozard ile Bethowen'in 1787 senesinde Viyanada mülâkatı-