9 Mayıs 1929 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17

9 Mayıs 1929 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

356 UYANIŞ No. 1708—23 NESİR : Kırda, çiçek açmış badem ağaçları altındaydık. Karşı karşıya, bir ağacın nüsgu gibi, ılık, taze, kokulu bir kan dolaşıyordu. diz dize oturmuştuk. Çayırda otlanan kuzular gibiydik, msm im Bihar ve aşk, taptaze bir hava ile bütün ruhumu sarmıştı. Havaya dair konuşuyorduk, suya dair ve yıldızlı gecelere dair. Ve karşımda sen vardın.. Fakat aşka dair, hiç mi hiç?. Ve sende de ayni haller vardı!... Ilık güneşe dair konuşuyorduk,çayıra, çemene dair, havayı saran kokulara dâir... Ve bazan da, aşka dair!. Vücuduna altın şak sarınmıştı korsajında bir kıpkızıl, iri gül vardı. O kadar iri bir gül ki, onu sanki sen göğsünde taşımıyordun da, O seni altın kanatlı bir kelebek gibi, tüveyç- leri üstünde tutuyor- du. Gözlerine bakı- yordum: fne, çapkın bakışların'vardı. Artık gözlerini gözlerimden kaçırmıyordun, uzun uzun bakışıyorduk. Elbisenin rengi- Ve gülüyordun; ne dair konuşuyorduk: hem de uykudaki genç kızların saffetile değil, lere dair... Fakat aşka dişilerin o manalı ve dair, hiç mi hiç ?.. istekli tebessümile ... çi Ankarada 23 Nisan çocuk bayramı balosunda Gazi Hazretlerile B.M. Meclisi reisi Kâzım paşa. Gözlerine bakıyordum: ne ruha dalan tatlı bakışların vardı. Jiçek açmış badem ağaçları altındaydık. Yerde serili empe- Fakat neden gözlerini hep gözlerimden kaçırıyordun, yerde rmaz Me üzerinde, karşı karşıya, diz dize oturmuştuk. Konu- açılan çiçeklere, gökte uçan kuşlara bakıyordun ?.. şuyorduk; fakat suya dair, havaya dâir, yıldızlı gecelere, elbisenin rengine, şuna buna dair değil, sadece aşka dair... Sadece aşk Gözlere, çiçeklere, kuşlara dair konuşuyorduk. Fakat aşka dair j > : i ki dair, hiç mi hiç ? Sana daha sokuldum, daha e sokuldum, ve diz dizeyken Sonra ansızın dudaklarında, bir çocuk öpücüğü kadar kü- göğüs göğüse, kucak kucağa gel çük bir hareket beliriyordu; gülüyordun. Ne sevimli bir gülüştü .Evvelâ duduklarımız, sonra Mİ İerilniERiz Ve ün Bekir Sıtkı İki ağaç arasına Hoş cevaplar gerilmiş hamaklarda öğle uykusuna dalmış genç kızlar da rüya- larında ancak bu kadar güzel gülebilirlerdi!, ve ancak bu "kadar saffetle, samimiyetle gülebilirlerdi ... otor, siz hiç vidi değilsiniz. Ben size çok hasta oldu, gumu söylüyorum, siz ise bana yalnız istirahat tavsiye edi- yorsunuz.. inn di- lime > bakmadan. ei atı atü dilinize bak- mağa hiç lüzum gö- sim ki rağ , o Çünkü un da ( İstirahata mühtaç olduğuna eminim. Konuşuyorduk ; dudaklara dair, tebes- sümlere dair, ve ha- makta uyuyan genç kızlara dair... Fakat aşka dair, hiç mi >. Hanımefendi ii öğle ki ne ya- payım? ) Güneş ne kadar > Pocagili eli ılk , çayır me kadar tates elimi taze, çiçekler ne kadar — Tabii sevmem Fakat damadım bu- yemekten benden faz- kokuluydu.. Ve sanki bunların hepsi de bi- rer birer,damla damla la nefret eder. Bu anıma (karışmıştı. gün de onu öğle ye- Damarlarımda, yeşil Ankarada Gazi Hazretleri çocuk bayramı balosnuda. meğine davet ettim. .

Bu sayıdan diğer sayfalar: