348 UYANIŞ No. 1707—22” Arabistanın esrarengiz adamı Miralay Tomas Edvard Lawrence Oksford darülfünununda arkeoloji tahsil eden bir talebe iken dört seneden az bir zamanda «Arabistanın taçsız kıralı» olmuştur; maceraları bugün bedevi destanlarında, 12 asır evelki binbir gece hikâyelerindeki peri masallarını andırıyor. Bu gün Oİrak kıralı olan «Emir Faysal»a ilk rasladığı günden son dakikaya kadar, çöl hayat ve adetleri ha “kın- daki vasi malümatı ve fev- kalbeşer sabrı ve mehareti onun, böyle sivrilmesine hiz- met etmiştir. Türkiyeye çok büyük fenalıklar yapmış olan Lawrence çöldeki dağınık arap kabilelerini bir araya toplamış, — onlardan sayılır, bir kuvvet yapmıya Kendisi hatiri muvafak olmuştur. daha mektep sıralarında arke- oloji ögrenirken istikbal için çizdiği yol temamile başkay- dı. Cihan harbi dan çok seneler evel, henüz başlama- yirmi yaşında, talebe iken Arabistanın siyasi ve iktisadi vazıyetini tetkik etmiş, As- yayı Suğra daki Alman nü- İuzunun inkişafını takip ey- 5 âdi Casus Lawrence kadın kıyafetinde. Lawrence Arabistana hareket etmezden evel karargâhta. lemiş, yalın ayak Arap çöllerinde dolaşmıştı. Bu sırada Hicaz ve Suri- yenin sevkilceyşi yerleride tetkikatta bulunmüş ve ayni zamanda yarım düzüne yerli Arap lehçesini de ög- renmistir. 'Türkiye tarihini, pek iyi bilen Lawrence İskenderun limanının al- man kontrolu altına konmasını kabul eden, 1912 itilafını görür gör- mez, bunun İngiliz kuvvetine bir tehdit teşkil edeceğini anlamış; İs- kenderundan doğru Kahireye gi- derek Kord Kiçner ile bir mülâkat yapmış ve bu sevkalceyşi noktanın alman kontrolu atlına bırakılmasına niçin imüsaade edildiğini sormuş ve Kiçnerden şu cevabı almıştır: «Londrayı bir kaç defa ikaz ettim; fakat hariciye nazareti hiç ehemmiyet vermedi. İki sene içinde harbı ümümi başlıyacak. Genç dostum, bunu ne sen ve ne de ben durduramı- yacağız.» Bunun üzerine LaW rence Alınan mühendislerini korkutmağı fikrine koydu; Berlin - Bağdat hattı üzerin- deki kum tepelerine künkler yerleştirti. Almanlar bunları top sandılar ve alelacele Ber- line, İnglizlerin o havaliyi tahkim ettiklerini bildirdiler. 1915 yazında, Lawrence, Kahire istihbarat şübesine memurken Faysalın ısyanı haberini aldı; amirinden on- beş günlük bir izin alarak Cidde civarında Emir Fay- mülâki oldu. Kahve içerken ona sordu: « Ordunuz- ne vakıt «Şam>a yetişecek. *g salla Faysal mağmumane cevap verdi: «Korkuyorum ki Şamın kapıları cennetin- kilerinden daha uzaktır.» Bir kaç günlük görüşmeden sonra Faysal muvaffak olacak - larına kani oldu; beraber pi- lanlar kurdular. Üç hafta sonra mülazim Lavrence me- Lawrence Kudüste vali sarayının balkonunda.