134 UYANIŞ A Ikinci mektep, biri Avropalılara, diğeri yer- lilere mahsus olmak üzere, iki kısma ayrılmış. Demek ki ayni terbieyi vermek istemiyorlar. Bu mektebin yanında bir de küçük kilise var. Mektebi bir idare ediyor, maiyye- tinde birkaç yerli Isveçli bir tarafından idare olunan bir ziyaret etmedik. O da misyoner müallim var. misyoner mektep daha varmış ki onu protestanlık propagandasiyle meşgulmuş. Komiserin evinde ögle yemeğini yedik, biraz teneffüsten sonra, kumandan bizi asker kampına götürdü, orasını da gezip gördük. Kamp, sıravari dizilmiş bir takım bildiğimiz yel değirmenleri biçiminde dairevi birer kapılı, penceresi höcreler, yahut odacıklardan” ibaret ki neferler, onbaşılar, çavuşlar, ailelerile bulnarda ikamet ediyorlar. Kampın bir tarafında da büy ücek bir oda var kı bunda ümmi efrada, ayni zamanda hem okumayı hem italyancayı öğretiyorlar. Hocaları, yine kendilerinden bir siyahi. Bu ziyareti de bitirdikten sonra, komiserin vücuda getirmiş olduğu hayli büyük, sebze ve meyva bahçesine girdik. Orada mühtelif nevler gördük: portakal, mandalina, kahve, muz, paya dedikleri yeşil kabuklu, kavuna benzer, ağacı- nın tepesi etrafında sik dizi halinde duran, tatsız, kokusuz bir nevi meyva, çilek, elhasıl orada yetişebilen, mahsulât. salata, Oradan tekrar komiserin evine dönüp, hava biraz serinleyinceye kadar, kaldıktan sonra,4. 30 ta Asmaraya avdet ettik. Bu münasebetle, burada geçirdiğim kısa müddet zarfında,bu müstemleke hakkında edine- bildigim fikri, muhtasaran anlatayım. 1 — : İtalyanlar, bu kıt'ada hayli güzel yollar yapmışlar. Meselâ bütün mühim merkez- işleyebilecek şekilde ( tanzim Asmaraya oradan da da- leri, otomobil etmişler. Musavadan hilde keren kasabasına kadar demiryolu uzat- mışlar ki oldukça sarp dağları aşarak birçok vadilerden, köprüler üzerinden, sayısız tünel- lerle dağları delerekten gidiyor. Demiryoluna muvazi olarak ayrıca da Musavadan Kerene kadar otomobil yolu var. —:Bu merkezler, hep telgraf, telefon hatlariyle o biribirine (o bağlanmış, aralarında muntazam postalar işliyor. Bu suretle Barik temin edilmiş oluyor. 3 — : Asayiş gayet yolunda. hemen hiç Kat'l, gaspi yok gibi tecavüz gibi hadiseler No.1694—9 ufak tefek adi vukuat tabi olabilir. Fakat bunu İtalyanların şiddetine değil, ahalinin gayet sakin, mülâyim tabiatlı olmasına atfetmek icap eder. 4 — : İtalyanların, metle muamelede bulunmaları, takdire şayandır: onları hemen her yapabilecekleri işlerde kul- çocuklarına, hiç olmazsa, mektep- lerde okuyup yazmayı, biraz hesap yapmayı ögretiyorlar. Bu suretle halkın muhabbetini kazanmışlar. Şu kadar var ki yerlilerin hemen hepsi pek fakir olduklarından İtalyanlar efendi, o zavallılar hizmetkâr mevkiindedir. Mamafih “yerliler bundan müşteki gör ünmü- yorlar, hâlâ mevkilerini biliyorlar. Zahiren, tabi, anlaşılamayan ve kendilerinin de bir yaban- cıya söylemeyecekleri bir hakikati mutlaka bi- taraf bir ağizdan dinlemek,elbette doğruya yak- laştırmış olur. İşte ben o bitaraf ağızı buldum ve dinledim: bulunduğum otelde misafir. Habe- şistan memurlarından aklı başında, malümatlı bir zat. Bu zat bu noktayı tastik etti ve yerli- ler Italyanların idaresinden memnundur dedi. 5 — Bu mustemleke hayli geniş oldüğu halde mühacerete muvafık değilmiş, yalnız istismara yararmış. Çünkü fakir olan yerliler pek ucuz ücrete kanaat ettiğinden Italyalı amele burada geçinemezmiş. Bu sebeple burada çok Italyan yokmuş. Yalnız büyücek arazi isticar, yahut istimlâk edenler bunları işletiyorlarmış. yerlilere çok mülâye- lanıyorlar, 6 — Burada nazara çarpan bir şey daha gördüm: müstemleke memurları ve zabitler için hukümet,muntazamı;ihtiyaçlarına muvafık, güzel, kafi konforlu binalar yaptırmış. Adi-Uğri ko- miserinin oturduğu eve dikkat ettim, bir Avru- palının mühtaç olduğu her şeyi havi: banyosu, lavabosü, sifonlu hâlası, büfesi, mükemmel sofra takımı, mükemmel mobilyası, kütüphanesi, yazı- Hanesi, telefonu, elhasıl medeni bir insana rahat temin, işlerini teshil edecek her Şey. Sordunı: dört senedenberi orada kömiserlik ediyormuş. Kendi memleketinde alıştiğı gibi yaşayabildik- ten sonra elbette oturtur, sıkılmaz ve memleke- tine faydalı işler de görebilir. 7 — Bir de şuna dikkat ettim: Eritre müs- temlekesinde 700,000 raddesinde nüfus varmış. Italyanlar istimlâk edeli takriben 40 sene kadar oluyor. Ahalinin mühim bir kısmı italyancayı ögrenmiş, çünki mektepler açarak dillerini neşre muvaffak olmuşlar. Hele Şu yalın- ayak, başıkabak yerli şiyahileri, ellerinde ka- lem, bir şey yazar, yahut hesap yaparken gö- rünce ne hoşa gidiyor... bürasını