Cilt TI, Sayı 27 SEBİLURRESAD " Allah ve Din Fikri — — Dıyanet Riyaseti «İlim - Ahlâk - İman» namıyle mühim bir eser, neşretmıştır Büu esere Reis Hamdi Akseki kıymetli bir mukaddime yazmıştır Üç maka.leden ibaret bu yazının bu'mcısm_ı dercedıyoruz 'takım esas fikirler vardır ki bunlar 'İnsanın kendısıyle beraber doğar. İşte Allah ve.din fikri de ır. Evet, din insan- Ja doğmüş ve onunla beraber yaşıyacaktır, | Beşeriyet tarihini tetkik edenler için en h&yecanlı mevzulardan bın, hiç şüphe yok ki, dini hisler ve hareketlerdir. Bunlar, gerek başlangıcı, gerek devamı bakımından gerçek-_ “ ten Üzerinde di ogrenıyoruz ki: İnsan en eski zamanlardan beri kâinat dedıgımız şu varlık üzerinde hâ- kim -bir küdrete inanmış.ve ona tapmiştır. Vaktxyle magaralard;r, taş kovuklarmda ta- mamüiyle behimi bir surette yaşamış olanlafın o da'bu 1htıyacı duymuş oldukları bıze kadar gelen eserlerinden anlaşılmaktadır. İptidaf in- sanın İnancı ile aydın. ve olgun bir insanın İinancı arasındaki fark, ©o kuüreti tâyin - et- . | me te Ve ona verilen isimlerde ve vasıflar- & u hün kaynağı, ne zaman ve nasıl basladıgı ve bugüne kadar devam edip gelmesindeki âmilin ne olduğu hakkında bir- - birine benzemiyen düşünceler varsa; da biz bu hissin insanda fıtri olduğu fikrindeyiz, Ya ni din, bazı hasta dimağların sandıkları gibi, . kendisini anladığı günden beri kahir ve kü beşeriyete sonradan aşılanmış 'bir şey olma- yıp ruhun fitri bir hasısa ıdır. Evet, din, duygusunun, Allah fikrin kaynağı insanın akli selimidir, fıtratıdır. O 1li kudrete teslim olmak, ondan 1lham almak, ondan yardım beklemek, hayır ve'şer hef ne “olursa ondan bilmek duygusunu kendi için- de sezmış, o kuvvetin sahibine korku ve ümit ile baglanmış, onun önünde diz çokmuş, yal- varmış, kurbanlar ve ıbadetlerle ona. yaklaş- mak 1stemış, kâinattaki maddi' kuvvetlerin zararlarından korunmayı ve hayatın her'tür- lü acılarına (karşı koymayı ona unanda bul-. Muştur. İnsanların cisimlere, ruhl ansıza, hulâsa kendisinde böyle bir kuvvet var san- dıkları her şeye tapmış olmaları hep bu Şu- — “canlıya, ateşe; suya, sımşeklere, yıldırımlara, - urdan, bu duygudan sonradır ve bir dalâlet- - - , tir, sapıklıktır. Bu sapıklık sadece iptidal in- sanlara hâs değildir, Her vakit görülmüş, hâ- | lâ da görülmektedir. İnsan bir kere yolunu şasırmıya gorsun, tekrar doğru yola girebil- mek ço tür. Şu halde dın msa.n.la beraber doğmuştur : - zayıfı bir tutan; fakire fakrından dolayı- - hakaret etmiyen; bütün. şedaıde karşı se-. bat gosteren, halkı dâ sabir ve sebata teş- | .vik eden; birleştirmeye çalışıp. parçala- ' maktau korkan; bodgâm olmaktan çok uzak bulunan, tevazu ve meşvereti pek se- ven, hakkı vorunce daimaâ ona dönen; dü “ yaya karşı zühd ve iffeti iltizam eylıyen, <tanı” hurrıyet ve hukuku temin eden, ona * 'en yuksek payeyı veren; fakırlere, zayıf- P AT TU L A, " Yıllar geçiyor ki. ya Muhammed : Akşam ne güneşli bir geceydi... İ - , Şiğnendi harim-i pâki şer'in; .: - Beyninde öten çamin seşinden ' . Allah için, en Nebıyy-ı ma’sum, : -12 Rebzulevvel 1331 mek hususunda yakın ile uzağı, kavi ile | “şahsiyet; bütün ferdi ve içtimai hayatta in- ”. sanlar için en mükemmel bir ııumune, en “ ve kemaline böyle nümüne oldu Bu'bü- ün- |. - Âlem bugün üç yüz elli milyon - a. İslâmı bırakma boyle bıkes, : İslâmı bırakma l)oyle mazlu.m t : lara acıyan, onla.ı:ı hımaye eden © yüksek yuksek bir gayedir. İşte Hazreti Mubammed boyle bır İin- “kılâp vücuda getirdi ve insarilığın saadet * yük. gunun hürmetine bütün İslâm dünya- sına saadet ve refahlar, bütün beserıyete_ .sulh ve se]ametler temennı eyleriz. | - Eşref Edıb Aylar bıze hep- Muharrem oldu', . “Eyvah, o da leyl-i mâtem oldu! - Mazlüma yaman -hir âlem' oldu: Namusa yabancı mahrem oldü! . Binlerce minare ebkem oldu!- : ---7 .. M ehmet Akif -