eziyet etmeyinizn buyurmuştur. Arabıstan gibi cesim blr kıtada hatta o asırlarda, dünyanın her ta.rafında esir kulla- . . nılmasının örf ve âdet olduğunu nazarı dikka- te alan islâmiyet, her vesile ile, ezcumle ha— taen birini öldürmek, kasden ramazan 0: “nu bozmak, edilen yemine muhalıf harekette ınlar. r,.ciltl, Sayı J4: : ' SEBİLÜRREŞAD — Bi o *217 yâni «gazabını geçiştirenler» demesiyle uhid- eti geçtir, « Vel âfine anilnasin yâni «nasi affedenler». demesiyle «sehi affettim», «Val- lahü yuhibbül muhsinine» yâni «Allah ihsan &denleri sever.» demesile de «seni azad et- tim» buyurmuştur. . abir Olgün bulunmak, zevcesini mahremi o dan birine benzetmek (zıhar) gıbı fııllerın ke— SÖZÜN ÖZÜ: fareti olmak üzere köle ve cariye azad etme-. yi mushıman zenginlerine tavsiye eyledi. . Seyyidülbeşer Efendimiz'«Bir” kimse, bir kul azad ederse, Cenahı Hak da o kulun her âzasına mukabil, azad edenin birer özrünü cehennemden azad eder.» hadisi gibi ter- gibat-ile mütemadi teşvikatta bulundu. Hisir- “leri'hoş tutmak hususunda Kur'ani Kerim «Köle ve caııyelerııuze hüsnü muamele edi- <niz» emrini verdiği gibi, Resuh Ekrem de uKöleIerini7 Cenabı rafından yedi İ- .darenize tevdi edilmiş kdrdesleıımzdır. Ye- diğinizden onlara da yediriniz, giydiğinizden onlara da giydiriniz. Bir de Allahın kullarıma eza köle ve cariyeleri dodmek ve eziyet etmekten Yaen' hususunda «Bir kimse kölesi- ni tokatlar, yahut döğerse, hareksetinin kefa- - Feti o koleyı azad etmektır » hadisi varit ol- muşt AbduJah bin Ömer diyor ki: Bir gün Peygamber huzuruna burnu ve uzvi racuh- yeti kesilniiş bir köle geldi. Resuli Aza İ «Seni bu hale kim koydu?.» Diye sordu. Köle, efendisinin yaptığını söyledi. Aleyhisselâm Hfendimiz, köle sahibi- “ni çağırttı ve sordu. O adam, köleyi car İiye ile bir arada gördüğü için ceza olmak üzere Yyap- . tağımı söyledi. Bunun “Üzerine Resullâh Haz - 1'etleıı, koleye «Haydi git, azad oldunn bu- UT ğ eti Ömer, birinin kızgın -bir yere 0- -ofüurtüp ötesini, berisini yaktığı ve işkence yaptığı cariyesini azad ederek kadıncağızı hem esirlikten, hem efendisinin kahrından kurtarmış, 1şkence yapana 'da bir temız da - yak atmıştı. Sıbtı Nebiy Hüseyin bin Ali de, üstüne |kazara sıcâk yemek döken bir kölenin yüzü- ne hiddetle bakmış, « Velkâziminel gayzan “iki tânesinin Resuli Ekreme müracdat ve mecbur tutuldukları halden şikâyet etmeleri üzetine «ca- triyelerinizi fuhşa zorlamayınız» emri ilâhisi na- zil olmuştu,. - . MÜSLÜMANLIK HAYAT DİNİDİR ra dini, fıtrat dinidir. Bir ha dısı serıf— a eveyni Ya hu i ise onu Yahu apar hınstıyansa hırıstı— yan, Nîecusı ise Mecu İ yap ini mühinin butun hxt-mları akladır, aklı sehmedn Akil ve baliğ (reşit) olnuyana ne n İ etmez, İslâm dini suhulet dinidir. Tak e- Mmiyeceğimiz şeyler, onun sınırından” harictir âm dini, ilim ve fen dinidir. O, «ilim ginde bile olsa, arayını demiş, âfa, > kta ve en- füste olup bitenleri ibretle tetkik elmemizi emretmiş, hiç bir asırda onunla ilim gekişme- miştir, - İslâm dini, medeniyet dinidir. O, fertleri - cemaatlere, cemaatleri milletlere, milletleri | yekpare bir vahdet e, saadete, refaha ve insa- niyele doğru itip götürmüştür. İslâm dini, bütün saliklerini ve hattâ bü- tün insaniyeti bir uzuv gibi mütalâa etmiş, i'e.rl]eı'ın teellümünü Lcmıyeîlcıc mal eylemiş- l_l a dini, yardımlı ğ Zi i buyurulduğu 1tliTi lar- dı, diyarımızda ltek.bir fakir kalınazdı. Bun - “dan başka İslâm dini, duşl—ı.uılu(* muhfelir si- » Tetlerde yardım etimeyi, der devasaz ol- mayı, heczkese, hattâ her hayvanau ve her ne- bata acımayı t vsıye buyur İslâm dini, yetimlere şefkaft a maş,.onların talim ve terbiyesine en büyük 'ih- timamı vermiş, bu sayede hir cok eazamı onla- rım içinden yetişmiştir. İslâm dini, güzel ahlâk dinidir. Peyganı - beri zişanımız «Ben mekârımı ahlâkı tamamla- “mak için gönderildim» öemıstı İslâm dini, terakki ve teceddüt dinidir. -Bir hadiste şöyle buvuruımuştıvr İti günü, yâni dünü ile bugünü müsavi olan aldanm;$ - tar.p I=lar1 dini, ŞCıeı ve 15L11ual dinidir. l vilte bi Üüzere, yalnız zekât bou;unu yâni meal I3, z. yüce islâm dininin pek Küçük ! bır haritası!.. .