" Cilt'1, Sayı 14 Uydarma Dzl Faaasz 1 —— ——— — * . . Yazanı Profesör ALİ FUÂT BAŞGİL —— ——— ©0 Tür. kçeye 1he.net edenlerm başında gelen- 'SEEILURREŞAD i Hai y e 221 , - Turkçeye ihanetedenler mıllı vahdetın temellerinı 5a rsdılar : lerden biri Cumhuriyette. neşrettiği bir yazı- 'da- «Osmanlıcayın yâni “Türkçemizi Arapça; Farsca ve ,Türkçe kelimelerden mürekkep bir dildir diye tarif edıyor ve bununla güya türk- çeyi kötülüyordu. Türkçemiz üç hsandan değil, altı yedi li- sandan, ÂArapçadan ve -Farscadan başka (İtal- yanca, Yunanca, Fransızca, ve İngilizceden) mürekkeptir. Onun şirinliği ve zenginliği de D, “buradan gelmektedır Nitekim, İngilizce, Fransızca ve Almanca da, tıpkı Türkçemiz “gibi, mürekkep birer dildir. Lisanların basiti iptidai olanıdır. Terakki terekküptedir. . Millet, ayni bir yer çevresi üstünde otu- yaşayar ve aynı. bir tarih teknesinde.hal ve hamur olan nesillerden mürekkep bir gönül ve mukadderat birliğidir. Bu birliğin könuşu- lan ve bilfiil yaşayan diline de'«millet dili» kol, bacak kemikleri kalmış bir mevtâ değil; A canlı bır mevcut ve.bir içtimaf uzviyettir. ©> Mânasız taassuplara ve yaraşmaz bir megalo- " . Maniiye bogulmuşf,ur Acınalım ki, mesleki : formasyondan ve'ilmi kifayet ve fazıletten rum eller tarafındân, devrin « Mührü leymann sahıplerıne daha iyi kulluk edebıl— gıbı iki ana temeli insafsizcâ sarsılmıştır. -Mevhum bir' Osmanlılık ve * Osmanlıca “düşmanlığı ile gözleri kızaran iktidar sahip - erimiz, bu memleketin, ömrü asırlara yayilan millet dili gibi, millet tarihini de -küçümse- miş, Türklüğün umduğu kurtuluş nurunu ta- rihten ewelkı devırlerm Zifiri karanlıkları Ââğçinde ara genç neslehânüz- birer Ve tez halindeki farazıye ve tahminleri tarıhı bi- | Ter husıısıyet diye okutmuş, Turkce Te mü- ir dili l çocuk lara ve hocalaı—a, mahkemelerde dâvaciya ve ' hakıme, dairelerde memüra ve 1ş sahiplerine ran, aynı bir iklim ve muhit şartları içinde. denir. Bu dil, ırk dili gibi . mezarında yalnız - me gayretile, milli varlığımızın dil ve - tarih * mecbur tutmuştur. Zavallı tarih've zâvâllı hakikat. : Emin olalım ki, bugunku cocuklar : ek- tepfe sımıf geçme ve diploma tehdidi altında . hakikat diye öğrenmeğe mecbur tutuldukları biülgilerden bir çoğuna yarm, hurafedır, deylp geçecektir. Vakıa türkçemizin bazı noksanları var.. Faâkat bundan, ana baba dilimizin yüzüne tü- * kürelim de. genç nesillere Kküstahlık örneği verelim, mânası çıkmaz, rica ederim. Kâtip değil, sekreter; müdür değil, direktör; cetvel değil, çizelge; hesap değil, aritmetik; türkçe- . dir, diyorlar: Fakat demekle kalmıyorlar, erk, 4, etki, yetki, gibi dilimin dönmediği ve ruhu- - mun sevmediği' uydurma kelimeleri kullan- -mağa mecbur ediyorlar, ugün Anayasaya gırmış olan ve bıldıgı— turkçe ile münasebeti olmıyan kelime ve tabirleri kulla.nmaga vatandaşları zorlamala— rı haklı bır iş midir yalnız h. alk için mi vardır?. Mem lekette haklıhk ve haksızlık ölçüsü, halk için ve iktidar adamları için başka başka mıdır?.. -Eğer böyle ise, o halde bu memlekette bir va- kittenberi niçin korkunç bir ahlâk sukutu ve , bir çözüntü vardır diye hayret etmiyelim. Zi- 0 ra, balık baştân kokar. : Bıhyorum iktidar adamlarımızı ıkna e- lete acısınlar ve kendi ellerile açtıkları dil. yarasını. derhal sarmak için bir fi lozof: Taine kehaneti beklemesınler Zira - gör Ünen koy, klavuz istemi . Köy gorunuyor Daha şimdiden ana ba- balar, - çocuklarının, .hocalar - talebesinin ve Halk hükümetinin dıhnden anlamaz oldu. Ev- lerdeki radyolar konuşmaga başladığı zaman halk düğmeyi çeviriyor. * Halk ile hükümet-