1 Eylül 1948 Tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 12

220. hatıra gelmez mi?, Boyle yuksek bir makama asaymakn kelimesinden uydurdugunuz ksda - vunmak» gibi baştan savma bir isim neden koydunuz? yaptıgmız bu iş baştan savmaâ degıl midir âmmenin-ruh ve Vıcdanını doldurmuş yaudur?. KokoL 'Bu memleket maalesef hakıkı cahiller - den ziyade kendilerini âlim zanneden ınsa.n- lardan, zararlar görmüş, ve gormekte bulun-, “ muştur. Maalesef bugünkü ilmi ve edebi mev- cudiyetimizin sebep ve menşelerini inkâr et— mek suretile nankörlük yapıyoruz. Rehgüzarı mevci hüznümden sakınsın kâinat. Bahrı hicranım huruşan olduğu gündür bu— Galip- sayılır bu yolda mağlüp. İnhina Tavki esaretten girandır boynuma. l - Kanun diyorlar, nerde ©o mescüdi muhayyel? Ölmez bu vatan, farzı muhal ölse de hattâ, Çekmez kürenin.-sırtı o tabuti cesim. : Koıkma sönmez bu şafaklarda yüzen al san- cak. .Sonmeden vurdumun üstünde tuten en son ı ocak, Gıbı geıek karısık gerek halis türkçe ve faKat çok yüksek ruh ve hisleri telkin edecek son rubu' asır içinde memlekette yetışıp SÖZ söyleyebilmiş bir adam varsa, lütfen gösteri- niz!. Bunun gunahı bizde mı çocuklarımhda mıdır?. Liselerde, Üniversede — sınıfı gecenlevn ancak yüzde ona baliğ olduğunu gazeteler ilân ediyorlar. Bu gibi yüz- kizar tıcı — İlânlara Mutlakıyet ile Meşrutiyet devirlerinde şahit - oldunuz mu? Cumhuriyet gibi yüksek bir devirde evlâtlarımızın zekâ ve kabll_yetîerı_m nedeti felce ugıattımz" Bu mühim mevzu'ü- zerinde neden bir iki söz söylemiyorsunuz?. Vazıyetten memnun musunuz?. Siz bize, ilim il mi ogretmak 1st1yorsunuz7 ğil, fiilen de hâkimi olan «istiklâlm “kelimesi- nin mânasını hâlâ anlamamış ve kendilerine - mal etmemiş zavallı insanlara «bağımsız» de- gıl nbaghn demek daha muvafık düşmez mi? Bugün milletin kesfedılmıs dertlerinin devasıni bulmaktan âciz' bülunuyoruz. Takip ettiğimiz “dil ve maarif yolumuz bizi tami bir - dalâlete ' götüreceğinden korkmahyız SEBİLÜRREŞAD 'daha yabancı dillerden -söz kull. anmaya, asır- / ne «üydurman dil koymaya tasaddi etmek, li- sanı bir baribe haline getirip harap etmek de-' Yu: : Git Sâyı dd n Soga.n bizim soğan ıke n, ur : . -Döner buna-asel derı7' eT Ça Fehvasmea türkçede karşılığı olan veya dağda keçi güden çobanlar tarafından bile hiç zorluk çekmeden anlaşılabilen sözler yerine, .- lardanberi Türk milletinin malı'olduğu halde; «yabancıdır» bahanesile bunları atıp yerleri- gil mıdır" suf Ziya Kösemen Ataturke ait bir hatıra Beyfi kaptanın naklettıgme göre, Ata— türk bir gün Boğaziçinde gezerken Beykozlu bir sarıklı hoca efendiye şu suali sormuş: . — Hoca'efendi!. Rakı denilen şey Üzüm- . den yapılır. Üzüm yemek haram degıldu' Fa- kat üzümün suyundan başka bir şey ohmyan 1akı niçin haramdır?. Beykozlu hoca efendi, vermiş: buna şu cevabı - — Evli bir adamın karısı, kendısme helal | olduğu halde, bu kadından doğmuş kız, niçin haram ise, içki de onun için haramdır..» Hoca efendinin bu cevabı Atatürkün hcıw şuna gitmiş ve kendisini Dolmabahçeye. b : şün yemeğe çağırmış. Aralar.nda din, hl_kdt ve Allah bahisleri uzerıne üzün T unakasa ol — muş. İ Seyfi kaptanın bu fıkrasını dvnleyen Pro- fesör Mim Kemal de kendı şahsı bir hatırası- .nı nakletti: -— Ben ÂAtatürkün son gunlermde daın'ıa yanında idima. Atatürk ölürken hep «Allah! * © Allah!» diyerek hayata veda etti. Gözlerini elimle ben kapadım. Onun bir müslüman ola- rak öldüğünde benim de en küçük bir şüphern * yoktur.» dedi. : : Profesör Mim Kemalin bu şqhadetı, Ata— D türkün ölümünden sonra techiz ve tekfin : hakkındaki.dini tören yapılıp yapılmıyacagı ” hakkındaki. ' münakaşalarda bu işin - ailesine . bırakı!masını iltizam edenlere hak verdıgı - çin tarıhı kıymeti haızdır Yeni Gazete: Asım Us> * -