özüm; — Nasılsm? diye hatır sormak olur. Sonra, lâf olsun diye mırılda- Gel de tutulma... Ne var, ne yok! Aranan, beklenen ne olduğu- nu bilse, insanın yüreği yanmıya- cak... Sonra, bir saçma (daha var, Biraz dereden tepeden konuşun- ca: — Nasılsm bakalım? Der de- mez cevabı hazır: — Seni Gördük, daha iyi ol. duk... İnanan varsa, aklma turp sı» kayım. Yolda gidiyorsun, biri kolun. dan çevirir: — Yahu, sen hasta mısın, ne? Hayretle ve biraz da endişe ile kendini yoklarsın: — Yoook... Hasta filân deği- lim! — Hasta değil misin... Bir ay- na al da yüzüne bak, yı — Ne var yüzümde? — Ne olsun... Sapsarısm. Hem gözlerinin altı da şişmiş... Kendi- ni hekime göster birader... Belki re bir var. Al lâf, otur aşağı... Dün, gene böyle bir münase- betsizle karşılaştım. Biribirlerine söyleyecek sözü olmıyanların ka - şılaşmaları çok hazin olur, Beni görünce sordu: — İyisin değil mi? — İyiyim. Sen nasılsın? — Ben de iyiyim... sin? Şaşırdı, fakat bozmadı: — Yoksa orada değil misin? — Oradayım azıma, orası ne- resi ? Durakladı, gülümser gibi oldu, sonra soğuk kanlılıkla; elimi sr karak: — Hadi oradan... Daha o ka- dar ihtiyarlamadık yahu!, diyip yürüdü. Kendi ihtiyarlamadıysa, belli ki onunla olan ahbaplığımız ih. tiyarlamıştı. Dedikoducu Asrm umdesi “MİLLİYET” tir. “ABONE ÜRETLERİ : 3 Türkiye işin Hariç için LE LK. Gelen evrak geri verilmez.— Müddeti geçen nüshalar 10 kuruştur.— Gazete ve matbaaya alt işler için müdiriyate müra esat edilir. Gazetemiz ilânların mes'uliye tini kabul etmez. BİR ÇÖL Güneş sabahtanberi kumlar ülke- sinin hükümdarı gibi dehşet ve aza - bolmağa başlamıştı... Çadırlarmdan başları önlerine düşük, ayakları çıp- lak, kolları yarıya kadar sıvanmış yüz lerce Arap bir burma ağacının altına ları şimdi ece önüne yıkılmış insanları yavaş yavaş ziyaret ediyor- du... Ara sera ölgün nağmeler çıka - ran bir darbukanın verdiği çılgın bir ihtirasla iki Arap lerzı neslinin ona ha- bra bıraktığı keskin bir çeviklikle iyordu. . Atlastan (| çadırında, som ipekten mamul divanına yaslan mış, yaktığı yeri kavuracak kadar si- yah fakat ateşli gözleri bir noktada kırpılmaksızın duruyor... Parmakla - ri pek hırçın mütemadiyen avucuna sıkışan bir kâğıt parçasını eritiyor, büküyor, pa: ordu... Her iki yüzünden öptüm. Böyle ansızın çıka gelen bu ihtiyar ha- tun, çocukluğumun en ele avuca sığmaz günlerine ait hatıraları kafanda canlan- derıverdi. ... Asıl ismi "Hanımşah Hanım, dı. Far m bildim bileli, kısa ve kolay olsun di- ”Hamu kadın,, denirdi. la gaz rahmet eylesin, ba- bam bamur işini çok fazla sevdiği için, dedemden kalma biritibarla ona, gelip gittikçe tatar böreği, mantı, kol pidesi, kadın göbeği, lalanga, kaygana yaptırır, değildi. Gelir gelmez soyunup dökünür, su ile ta bileklerine kadar üzenc bezene yıkar, küçük porselen ibrikten döktü- ğüm su ile durulardı. Benim pek hoşu- ma gittiğini bildiği için durulanıken el lerini biribiri üzerinde arvazlıyarak ge yardım müsaade «derdi. iye © zaman keyfime payan olmazdı. Bir müddet sesim çıkma dan uslu uslu hamurumla oyalanırdım. Fakat ancrzın aklıma eser, kadıncağızı çileden çıkım bir mesiyik icat eder dim. Faraza, diz çölüp te hamurları iyi- ce yoğurabilmek için var kuvvetimle a- bandığı bir sırada bamur tahtasını öbür ucundan hafifçe kaldırır, etrafın allak ine özelini; yönlü özümü tepeli bir kenarına yerleştirir, ayırdede bilmek için de üzerine, hiç kimsenin anlıyamıya gtrip garip işaretler koyardım. Tepsi, fırından nar gibi kızarmış bir | halde döndüğü vakit, emeğimle meydana gelen böreğe "Hamu kadın, bile el sür- meğe cesaret edemezdi. Ancak ben, bin eziyet içinde böreciğimi küçük kayık imi tabağın ayırır, eğer "kul pide Si, İse; —Çünkü en sık yapılan: ba Sarmısaklı yoğurdu bolca dökmeği hiç unutmazdım. HATIRASI Yazan: Mhmet FEHMİ Mile yapmış bir yelpaze ila sep havalandırıyordu... Çadır şim- İmara dar Lal ve im e e çıtırdıları çadırın içinde içide boğalz eğri Siyer dü. İleride büyük bir hurma ağacı - nm. altında ihtiyar iki Arap hurma dallarından örülmüş iki arkasız sandal başlarını iki tarafa sallayarak yutu - yorlardı... — Acaba serdar bugün esir etti. ği genç kızı ne yapacak?... — Vallahi bilmem Ali. sademesinde kızın annesile babası d fakat babasmın yarası Annesi ölmüş demek... Hem iretten de çok adam vu - Akşam yedekte çok at ge- tirdiler de ondan anladım... Bir davul patırtısı başlıyor... Gün- düzkü kanlı muharebe ile vücutları hırpalanan çöl adamları güneşin kız. gm seaklığile gerine, gerine, esne - safındaki kuzguni iki Arap tavus tüy- ye, esneye hurma yapraklarile yapıl- , börele ve tatlı işi bir tip te köşöye kuruldu mu annemin tabi- sülük gi- vile "yumurcaklığımı,, gösterir, bi yapışarak ; ”llle saklambaç oyniyalım.,, diye tut tururdum. Çabucak kanardı. Akıl ğarmıştı, Zaten ağır işiden kulakları e ha ziyade paslanmış, yanı başından gi çen tank arabalarının gürültüsünü bele duyamayacak bir hale gelmişti. Burkulur gibi oldum. İçeride bu eski için içimden ge- en özlü bir arzu ile kollarımı boşmuna dolayarak kırışık yüzünden, alnından, De ere ğie Ahmet MUNIR WE Bugünkü program İSTNBUL; 18,30; Framatren ders, 19: Konferans, 19,30: Türk musiki neşriyatı, (Ekrem, Ruşen, Cev. 'det, Kemani Cevdet, Şeref, İbrahim beyler ve Vocihe, Belma hanımlar.) 21,20: Ajans ve ber sa haberleri. 21,30: Bedriye Rasim hanıma iştirakile tango ve caz orkestrası, 823 Ka. BÜKREŞ, 364 m. 13,15: Gündüz (Plâk) neşriyatı. 18: Radyo orkestrası, (hafif musiki) 20: Haberler. 19,15: Radyo orkestrasının devamı. 20: iversite 20,20: Plik (tagannili), o 2045: Konferans, Zi: Sarvas kunrteti tarafından oda musikisi 2130: Konferans. 21,45: Mae Mimi tarafın» dan opera havaları. ik ile kabara musikisi, 23: Haberler, me mun sikisi, (nakil) 125 Khx. VARŞOVA, 1345 me 18; Odu munikisi, — Mum İğ: Ta genak, 1830) Masahske 181 a Laslrası, öönüeri, 19445: Pik. * Müsakabe: 2018: PiyzğE faka ADEN Trim BEL GEVŞEKLİĞİ Her yaşta görülebilen bir arızadır. SEKSÜLIN Bu mühim ve meyus «d arızanın fennin son terakki- yatına göre yapılmış yegâne ilâcıdır. Kutusu 200 kuruştur BEŞİR KEMAL - MAHMUT CEVAT Eczanesi : Sirkecl pe döşeklerinden kalktılar, bu davul aşireti toplamak için bir içtima alâ - meti idi... Şimdi bu meydan (bedevi cengâverlerle dolu hep yaş sırasile elimi Ağızdan, ağıza bir fı- sıltı gidiyordu... Çünkü bu toplantı pek te hayra a- lâmet değildi... Acaba serdar şimdi kesilmesini emredecekti.. tan sonra akşamki şiddet ve gadabını hiç te kaybetmiyen arkasında söz müşaviri ile etmişti... Neden, niçin, yüzlerce cana yl Birdenbire bir ses gürle- ie — Ya... Abdülvahhap!... Sen me- den emrim hilâfma hareket ettik, ni- çin yüzlerce cana — kıydın. Sana bu kervanı harap edesin diye kim emir öi.. Bilmez misin ki ben kana kan rim... Cellâdna sert ve haşin bir hare » ketle emir verdi: im Abdülvahhabm kafasını kese- sin? O anda bütün Araplar arasında hiç ümit edilmiyen bu hareket başladı, Derhal havaya bir pala fırladı ve bu fer. yadı kovalayan bir kar sütunu kızın kum İar üzerine yayılarak gitti... Bugün KIRALİÇE KRİŞTİN e İRAN Beyoğlu Sakızağacı sokağında 37 No. Mu boyacı dükkâünmiza boyanmak ve temizlenmek için bırakılan kostümlerin sahipleri tarafından bir aya kadar alın- ması ve almadıkları takdirde mes'uliyet (4153) Boyacı Ramazan Istanbul ikinci iflâs memurluğundan: Müflis yağcı Beyko efendinin malı olan bir Singer makinesi ve bir piyano maa iskemlenin açık arttırma suretiyle 4-11-934 pazar günü saat 10 da paraya çevrilmesi kararlaştırılmıştır.İ steyenlerin Ortaköyde Dereboyunda 172 numaralı müflisin hanesinde hazır bulunmaları i- lân olunur. (4140) Istanbul 7 inci icra merurluğundan £ Paraya çevrilmesine karar verilen bir adet işlemeli Piyano ile bir adet büyük münde 1-134 günü saat 12 de birinci açık arttırması icra olunacağından yevmi mezkürde mahallinde hazır bulunacak memuru tarafından satılacağı ilân olu- mur. (4143) YENİ NEŞRİYAT. ik” Büyük gazete Haftalık Büyük gazetenin ilk sayısı, cumhuriyet bayramına ait bir çok güzel ve tarihi resimler - ie e münderecatla intişar et- Sİ ilk sayida renkli iki tablo, 4 meraklı tefrika, 4 muhtelif müsa- baka, hikâye, spor, kadın, .mo- da, ve sair bir çok cazip “yazılar vardır. Haftalık Büyük gazetenin ilk sayısı (28) sahife ve (7,5) kuruş- tur, Mecmuanın içinde herkesi alâkadar eden yazılar vardır. Büyük gazetenin intişarı vesi- lesile , mecmuaya muvaffakiyet - ler diler, bütün karilerimize tav. siye ederiz. Dişler vaktinden evvel niçin dökülüyor Tıp fakültesi diş tababeti mek, tebi ağız ve diş cerrahisi profesö- rü ve ilmi taharriyat lâboratuvar yevmi şefi profesör Dr. Ziya Ce- len dişler hakkında gayet kıymet- li bir etüdü intişar etmiştir. İnce bir mesleki tetkikin eseri olan ba kitabı karilerimize tavsiye ede- riz. “de her zamanki gibi yuvarlanarak çök lerin esrarına du, dışarda eğerleri vurulmuş sekiz Arap kısrağı hırs ve telâşmdan ön ax yaklarile kumları eşiyordu. Serdar aşiretinin yaptığı bu hata- yı temizlemek için esir edilen genç İz ile babasmı kendi elile en ya - kın Türk ileri karakoluna götürecek ettiler... Şimdi dört saat sonra (Kar. tebe) vahasından geçeceklermiş Ali- ye söyle yanına Ömeri alsm şimdi sü- ratle (Yezidi) aşireti reisine onların yola çıktıkları ve dört saat sonra (Kartebe) vahasma geleceklerini söy- lesin... 'irmi dakika sonra iki gölge hur- ğaçlarınm arasından bir rüzgâr geldi geçti... Çölde hafif bir rüz- gür başlamıştı. İki atlı zaman zaman yüzüne gözüne kuvvetle çarpan kum « tanelerine hiç te ehemmiyet vermi » yorlardı... İki sant durmadan dinlen- meden atlılar nihayet uzaklar. da karanlığı yırtarak gelen tek tük ziya pırıltılarma doğru atlarının ba şını çevirdiler. Beş dakika kadar ilerlemiş vey« ilerlememişlerdi ki... o karanlıkta bir Arabın keskin bir sesi çınladı! sinemasmla Çarşamba akşamı MELEK Müstesna güzelliğile reklâma bile ihtiyaç messetmiyen “ HAYATIM SANA FEDA ,, filminin unutulmaz mümessilefi IRENE DUNNE''un harika denecek derecede yüksek temsili olan GİZLİ SEVDA filmini mutlaka gidip görünüz. Metro-Goldwyn-Mayer film: İstanbul icra dairesi ikinci iflâs memurluğundan : Müflis Yuvan Murat Oğlu EF. nin sıra defteridir. No. Alacaklınm istediği Oo Kolu K.O Ret ismi para nan p. SN, olunan Lie © LiraK. Lisa K. 1 Ohannes Ef ve. 4850, (| 4550 O kili Mehmet “Emin B, ( Müfrez 2 Köse Oğlu Kos 450, |O— |» 450, — (kâfi gö tantin Ef, (ğinden, 3 lstavri EK eşi 650, Z 4 Nike Kalayen ( 1250, | — ©» 1250, ue oğlu Ef, 5 Bodos Ef. 350, se, o 6 zim) & 6 Pandeli EK (O 1280, — 1250, a 7 Teodor Akit oğ 1047, | — | 107, lu EF, 8 Hacı İlya EK o 1285, e 1285, çi 9 Diyenis Andon 400, |— 400, i Et. ? * $ 10 Hasağa Z. V. A- 451775 — 451778 — © sm B. ie 1 Kerope V.A- 175786 o İZMTA6 — 4 am B. 5 12 Mehmet Ali Ef. 2116, 2116, $ — m 13 İsmail Et, m 4 783, a 14 Mihran Ef, MM 762, Eş 15 E. Yakebo E€ 1966, oo 1966, 6 ga 16 Hacı Şakir Ağı Ze-500 © 500 * 6 peer Ş deler Vekili Artin E£, 17 Antuvan Pulu 622, — *s w — Et, 18 Nikolaki Mu. (1600, O — © « 1500, ö ratoğlu E, 19 Haa Cell EK (o 5068 — O» 55966 O, V. Emin B. 20 Lat Barton V. 87683,63 Cek.8768363 6 8672) Antuvan Ef. 936723 21 T. Amerikan 59250, F.F.S9250F O 6 ise Lmt.$, 22 Menaşe Kuzen Ş o 358, T.L. 385, 6 merhum eşya hakkı ruacan olmak 25 Hazineimliye o 78582 TASAZ 5 | 24 Galip Hamdi EĞ, 86, : 86, Getirilen ç ka kâfi 25 Rihtm$.V. O 4970 — “şi re Hamdi Bi Bat, İstanbul İkinel ifika memarluğandanı Müflis Topalyan hanında (7),No.da (da halıcı ve keresteci Yuvan oğlu efendinin borçlarına sit tetlökat bitmiş ve tanzim kılman yukarıda len sıra cetveli dairemize tevdi kılınmıştır. İkinci toplanma için alacağı veya kısmen kabul olunan alacaklıların 21- 11-034 çarşamba günü onat 18 remizde hazır bulunmaları ilân olunur, (4170) İSTANBUL BELEDİYESİ İLANLARI Haseki hastanesi için lüzu mu olan Ecza pazarlıkla caktır. Talipler şartnameyi görmek üzere Levazım Mü lüğüne, pazarlık içinde 1393 buçuk liralık teminat m b veya mektubu ile 30-10-934 Salı günü saat 15del Encümene müracaatları, (723 6) Balıkçılık Enstitüzünden: Lise mezunu Almanca, İn gilizce, veyahut Fransızcf sanlarından birini bilir Üç efendi stajiyer olarak Kendilerine ayda 50 lira ücret verilecektir. İsteklilerin ci Teşrinin onuna kadar Boğa ziçi Balta limanındaki En ye müracaatları. (7233) m babasile berabe derdi Türk aşireti reisile o genç kız çölde” yola çıktılar... gi Birdenbire reisin gözleri parladı dur| bu çöldeki faciayi rüya du... durdu!.. ire kuvvetli bir — Yal, Cengâverler ( hazırlansın | ile uyandı... Gözlerini on dört atlı yola çıksm ve bunları şim| raşırken bir feryat işitti... di bana getirsinler.. açtığı zaman ileride Yirmi dakika sonra on dört atlı üzerinde çabaladığını ve her “4 a Uzun bir yürüyüşten sonra yorulan bizim kafile istirahat etmek için va- A bir kuş tüyü yatakta”, bütün 'doğrulmak için De ve kudretini sarfediyor hafif yüzünü okşayarak sa gür saçları arasında helezonl#” rak kaçıyordu... Etrafma d gez baktı hilğiler söylemek “ 'akat söylemek — artık ona © işkence iztirabi veriyordu... Bİ, dum su istedi bu #u kuruyan. tazelendirmek için kâfi geldi”, kü onu içerken gözünün kıvermişti. Şimdi İkim bilir, onun her bir par- çası bir kartalın, bir akbabann haris iştihasmı teskine kâfi gelmemiş mi idi? Milyonlarca sene kanlı esrarı « ai muhafaza (eden ve hiç kimseye sırrını bildirmeyen bu acaba hangi kanun hükümfermadır... Bu ü- mit edilmeyen felâketin tesirine ka » pılarak sinirleri uyuşmuş olan zaval- İ: genç kızın göz kapakları kapandı.. Derin bir uykuya daldı... Rüyasında evvel mesut yaşadığı yuvası gözünün önüne gel- halde binlerce çölde sessiz öldürülen insanların süzülmüt sından başka bir şey olamaz — Bü