18 Eylül 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

18 Eylül 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fuhuş talimatnâmesinde mühim maddeler var! Gizli hastalıklarla nasıl mücadele edilecek, mücadele komisyonları nelerle uğraşacak? ANKARA, 17 (Hususi) — Fuhuş sebebile intişar eden zührevi hastalık- lara ve fuhuşla mücadeleye dair olan nizamname yakında resmi gazete ile neşredilerek meriyete girecektir. Em- niyet Müdürlüğünde teşekkül eden ve Sıhhiye Vekâleti murahhaslarının iği bir komisyon nizam- talimatname hazırlamıştır. Ni menin geniş bir hülâsasını bildiriyo- rumi: ci kısım teşkilât rakabe eylemek üzere iki teşkilât ya- pılmıştır: A — Zührevi hastalıklar ve fuhuş- la mücadele komisyonları. — Zührevi hastalıklar ve fuhuşla mücadele komisyonlarına yardım he- yetleri, Zührevi hastalıklar ve fuhuşla mücadele komisyonları Teşkil şartları. — Madde 2. — Bir mahalde zührevi hastalıklar ve fuhuş- la mücadele konak i yağıda! Pİ Da nizam ve şeraitin tamamile tatbikine elve- rişli «Jesseselere malik bulunmak ve ya bu müesseselerin teşkiline imkân bulunmak. 2. — Poli 3 — Bek mak. Madde 3, — Müteaddit kazalardan mürekkep idari teşkilâtı olan ve fa- kat vaziyeti ve muamelâtı itibarile bir kül halinde bulunan şehirlerde züh- revi hastalıklarla mücadele komisyo- nunun her kazada teşkili mecbu mayıp vilâyet makamın tensibile i in şekline göre bir veya iki komisyon teşkili ile iktifa olunur. Komisyonun vazifesi Madde 4. — Komisyonların vazife- si fuhuştan mütevellit zührevi hasta lıkların yayılmasına karşı gelmek icap eden tedbirleri almak, zührevi hastalıkların ve fuhşun mazarratları- nı ve yayılmasını men'e dair mevcut kanunlar ve nizamların iyice tatbik edilip edilmediğine bakmak ve teşki- lâtın hesabatını mürakabe etmektir. Komisyonun aksamı dde Zührevi hastalıklar ve teşkilâtı mevcut olmak. re, sıhhat ve icra işlerile alâkadar ol- mak üzere üç kısımdan mürekkeptir, İdare kısmı Madde 6. — İdare kısmı vilâyetler- de sıhhat ve içtimai muavenet mü: ve yüksek polis âmiri, belediye tar: fından memur edilecek bir tabip veya ühreviye cutam zabıtaiahlâkiye şefi veya me- murlarından müteşekkil bir komisyon- dan ibarettir. Bu komisyonun içtima- larma kendinden (o daha yüksek bir memur bulunmadığı takdirde vilâyet sıhhat ve içtimai muavenet müdürü ri- yaset ede: Kazalarda bu heyet hükümet veya belediye tabibi mevcut olduğu takdir- de muayene tabibi, belediyece mün- tehap bir memur, mahallin en yük- sek polis âmiri ve mevcutsa za- bıtaiahlâkiye vazifesile mükellef bir memurdan müteşekkil olup hükümet veya belediye tabibinin riyaseti altın- da teşskkül eder. Sıhhat kısmı Madde 7. — Sıhhat kısmı, umumi kadınların sıhhi muayenesi ve umumi evlerin sıhhi teftişi ve hastalıkların i yettiği kadar tabip, has- lüzumu halinde kâtip ve has ibarettir, Muayene tabipleri çok olan şehir- lerde bir baştabiplik ihdas olunur ve sıhhi teşkilâtın idaresi kendisine tev- di olunur. Muayene işi az olan mahal- lerde hükümet veya belediye tabiple- ri münavebe ile bu işi ifa - eylerler. Sıhhi kısmın vezaifinden ve muaye- pe ve tedavi ve koruma işlerinin icra- sından müteselsilen muayene memu- ru, tabipler, baştabipler ve sıhhat ve içtimai muavenet müdürleri mev'ül dürler, Icra kısmı Madde 8. — İcra kısmı umumi ka- dınlar ve mumi evlerin tespit ve tes- şili, gizli fahişeler ve fuhuş yerleri ve dosya memurlarından ibarettir, ; Mahallin bütün zabıta memurları Hezin ve lüzum gösterilince bu işe isallik icari muameleleri yapmak- la mükelleftirler. e Komisyon içti içtimaları e 9. — Komisyon en az ayda | lefa ve reisin davetile | toplanır, arlar ekseriyetle ittihaz olunur ve ymakamın tetkikine ar. Zolunur, Valinin veya kaymakamın teşkilâtı mevcut ol- | reyi inzimam ettiği tarafın fikri ekse- riyete iktiran eder. Komisyon mukarreratı Madde 10, — Komisyonların mu- hurusi bir deftere hülâsa o- aza tarafından imzalanır. i aş ım tasvibine ikti- tamam olduktan sonra imza sahipleri bu kararlardan icrası kendi- N ait kısımlar mevcutsa gelecek içtimaa kadar bunları yapmak ve yap- madıkları halde sebeplerini bildirmek ile mükelleftirler. Valilerin komisyona karşı vazifeleri Madde 11. — Valiler gerek merke- .cereyanını mürakabe ile mükelleftir. ler, Kaymakamlar kazaları dahilinde valilerin salâhiyetlerini istimal eder- ler. Zührevi hastalıklar ve fuhuşla mü- cadele komisyonlarına yardım heyetleri Yardım heyetlerinin teşkil şartları: Madde 12. — İkinci maddede yazılı (zührevi hastalıklar ve fuhuşla müca dele komisyonu) teşkiline imkân ol- mıyan vilâyet ve kaza merkezlerind. €n büyük mülkiye, zabıta âmirlerile, mevcutsa, resmi veya hususi tabipten ve belediyeden müntehap bir zattan mürekkep (zührevi hastalıklar ve fu- huşla mücadele komisyonlarına yar- dım heyeti) teşkil olunur. Yardım heyetlerinin vazifeleri Madde 13. — Züh irk ve fuhuşla mücade yardım heyetleri da gösterilmiştir: — Mıntakalarında zührevi hasta: lik musabı olup olmadığını araştırmak veya bu hastalıklara musap © olmak süphesini verenleri tespit etmek 2 — Umumü kadın olarak tesçili icap edecek kadın bulunup bulunma- dığını araştırmak. 3 — Namuslu kimseleri fuhşa ve ahlâksızlığa tahrik edenleri tespit etmek, Gini 'denleri komisy: vazifeleri aşağı Fuhuş-için gizli yer temin e- etmek, i halleri en yakın zührevi hastalıklarla müca- dele komisyonlarına bildirmel ıhhat ve İçtimai Mu- avenet ve Dahiliye Vekâletleri tara- fından tertip edilerek neşrolunacak bir talimatname ile tespit olunur. (Devamı yarın, NOT, — Yarın smümi e mumi evler, birleşme yerleri, tek ba- ına Fahuş yapılan evler hakkındaki hükümleri neşredeceğiz. İsmet Pş. Hz. Sofyaya gidiyor özi (Başt 1 inci si tren pazartesi günü alışamı Sofyadan hareket ederek salı günü sabahı İstan - pulla bulunacaktır. Hususi tren misafri al tan son i gü İstanbuldan kalkarak am Ye saat 13,10 da Sofyaya gel aktar. Hususi tren Fi an pek erken geçeceğinden Bul, vekili bu zamanda Türl müçafirlmini Şiz yazıma için Vekiller heyeti bere vekilimizi Sofya istasyonunda karşılaycaklardır. —— vas smet Paşa ve Tevfik Rüştü Beylere refikaları Hanzmefendi endiler de refakat ede Türk misafirlerinin kabul etmesi muhte meldir. Ankara Bulgar elçisi Göspodin Antonoy bugün Sofyaya buluna - caktır. Tevfik Kâmil Bey de şa Hazretlerine BEŞİKTAŞ : Dikiş Yurdu Tahsili en yüksek biçki mektebidir. pa , yapma çiçek, ve boya İe tezyinat dersleri de vi N başladı, Gayri söledi er EL İŞİ SERGİSİ ay nihayetine kadar açıktır. Duhuliye serbesttir. Akaretler 64 (7291) MILLIYET PAZARTESİ 18 EYLOL 1433” Tekrarı (Başr 1 inci sahifede) bu noktada biribirimize (emniyet edebileceğimizi gösteriyor. Bunu, senelerden beri her vesile ile ifade edip duruyorduk. Misak müddetinin on senelik gi- bi, umumi politikanın en tereddüt- lü bir devrinde uzun sayılacak bir müddetle takyit edilmesi, bilhassa devamlı bir sulh özlediğimizi, iki memleket arasında ihtilâflı bir me- sele çıksa bile bunu mutlaka sül- ban halledeceğimizi, istikbalde bi- ribirimize karşı ihtilâf vesilesi ara- mıyacağımızı göstermek itibarile daha ziyade takdire şayan gö: mek lâzımdır. Başka vesile ile de söylemiş- tik: Yeni misakın ifade ettiği poli- tika, hiç bir devletin veya hiç bir grupun aleyhine müteveccih değil- dir. Ayni esaslar dahilinde başka devletlerle yeni misaklar aktine ne bizim, ne de Yunanlılar için mani yotkur. Kanaatimizce en fena ha- reket; Türk - Yunan anlaşmasını, bilhassa £ Bulgar komşumuz aley- hinde bir hareket gibi (o almaktır. Bununla beraber bu gibi tahrikâta zaman ve meydan kalmıyacağını umuyoruz, Kuvvetle umuyoruz ki, Başvekil İsmet Paşa Hazretlerinin, Sofya seyahati yalnız muhtemel suitefsirlerin önüne geçmekle kal- mıyacak, komşumuz — Bulgaristan ile Yunanistan arasındaki münase- böllerin ıslahı gibi feyizli neticeler verecektir. Türk - Bulgar münase- batını karanlık gösterecek en kü- çük bir bulut bulunmadığını bu ve- sile ile tekrara lüzum var mı? Bul- gar Hükümetinin ve Bulgar mille- tinin sulh arzusu ile ne kadar meş- bu olduklarmı, harpten ve buhran- dan müteessir olan memleketleri- ni inkişaf ettirmek ne derin tiyaç ve duygularla sulhü özle- diklerini yakından bilmemiz, bu ü- midimize kuvet veriyor. Bulgar komşularımız; harici o münasebet ve milli inkişaf yollarında bazı ha- yati zaruretletle karşılaştıklarını aman zaman ifade ediyorlar. Bi- zim kanatimiz şu ki, kuvvetli bir hüsnüniyetle mücehhez olarak kar- şı karşıya oturduktan sonra, izah edilemiyecek ve nihayet alâkadar- lara kabul ve teslim ettirilemiye- cek kat'i zaruretler olmaz. Yeter ki girüşmelerde, - dileklerde hiç bir taraf mübalâğaya kapılmasın... Şurası muhakak ki, milletlerin si- yasi ve iktıeadt buhranlardan kur. tulmalarının biricik yolu; bu türlü ânlaşmalara gitmektir. Komşula- rından başlıyarak — siyasi ve ikti- sadi sahalarda — biribirlerile anla- şan milletlerin sayısı çoğaldığı nis- pette buhranın tesiri de azalır, Sürt meb'usu MAHMUT tanisi 21 ey öp MUZ Misafirlerimiz Dün gittiler (Başı 1 inci sahifede) bulunmakta idiler. Muhterem misafirler, bir bölük asker tarafından selâmlarımış lar ve muzika Yunan milli marşını çal mıştır. Misafirler, teşyie gelen zevat ile birukte Ankara a binerek saat 18 de Helli kruvazörüne gitmişlerdir. Bu sırada yirmi tayyareden mürele- kep bir filomuz, Marmara üzerinde uça rak misafirleri uğurlanışlardır. Veda pek samimi olmuştur. Teşyie giden ze vat bir müddet krüvazörde kurarak ei buçuğa doğru dönmüşlerdir. İ , Helli kruvazörü top atarak şebri se- | iimladıktan sonra hareket etmiştir. © | Yunan gazeteleri mi gk Same gazete vi da dün glam Hil ni e yy arlak bir karşıla; ATINA, 17 Gar a amet Hakikatlerin | kitkkinden daha ziyade kuvvetle bağlı bu lunduğu Türk - Yunan dostluğunu kuv- yı milletin memnuniyet ve şükran duy- gularını M. Çaldarise bildirmiştir. Gazi Hz. ne Selânik belediyesinin hediyesi ATINAŞ 1 Selânikten buraya gelen haberlere göre Selânik belediyesi Ankara mükülemlerinin vardığı mesut neticeler münasebetile Türk milletine bir dostluk eseri göstermek için Gazi Hiz. nin Selânikte oturduğu evi satın almağa ve iki millet ındaki dostluk ve am- laşmanın nişanesi olmak üzere Gazi Hz. ne ihda etmeğe karar vermiştir. Yunan Reisicümhuruna çekilen tebrik telgrafları dinim imzası mi nasbetile Elen Reisicümhuru M. Zai. (Bişr 1 irici sahifede) ildir. Eğer, ihtiyaca kâfi, bir salon teda. rik edilirse muhakkak ki güreşe olan bu alâka çok daha fazlalaşır. Bina- enaleyh teşkilâtın yapacaj işler meyanına bir salon tedaı mek artık bir memleket Güreşçiler ortaya geliyor Saat ona çeyre kvar.. Sabırsızlık artık son haddine geldi. Bütün gözler güreşçilerin çıkacağı kapıda. . . Saat ona kala, önce İtalyan- lar, sonra da bizimkiler çıktılar. Spi- ker Vamık Bey İtalyan takımmın kıy. metinden bahsettikten sonra, güreş- gileri halka takdim etti. Bu karşılaşmamız, serbest temasımızı dünya şampiyonları ar: en yüksek ii işgal eden yapmış ve kazanmıştık. Bu akşam ikincisini İtalyanlarla yapıyo ruz. 56 kile. — Tripiccionni - Osman. Orta hakemi Sadullah Bey. Yan ha- kemleri, İtalyanlar. Gonkla beraber her iki rakip biri Dünkü Galatasaray - Varna bir sahne... birlerinin bir arife Karyakilma için uğraşıyorlar. un çok sıkı tu tuşları var. Eğer böyle gider ve nefesi ir gü yapabilecek. mütemadiyen kolunu Os- için çalışıyor. Her iki taraf biribirine müsavi şekilde. Hiç biri hakimiyet tesis edemiyor. İtalyan ataklara" başladı. Osman müdafaa e- diyor. Italyan güzel bir tutuş yaptı. Fakat minder haricine çıktılar. Osman yetişirse Tripiceioni mandan, oyun tatbik ediyor. güreşçinin kolunu kaptırdı. kat gene bir köprü kurarak kendini mis Hazretlerine aşağıdaki göndermişlerdir: Yunanistan R. Yeni Yunan - Türk misakının imza» sı bize dost devletin en yüksek reisine şahsi saadeti ve necip Yunanistanın refahı hakkındaki en hararetli ve en samimi temennilerimizi arzetmek için mes'ut bir fırsat vermiştir. Bu fırsatı ifadeye iştap ediyoruz. Memleketlerimiz arasında mukare- net tesisi ve mütemadi mesai | birliği yapılması idealine halisane merbut 0- lan ve öyle kalacak olan bizler için, mümtaz Elen arkadaşlarımızla birlikte ve tam bir anlaşma ve kar deşlik havası içinde bugünkü misak ile en güzel bir surette tetevvüç etmiş olan eserin tahakkukuna çalışmış ol- mak derin bir sevinç ve biraz da liya- kat kespötmiş bir mükâfattır. Yak Şarkın sulhü ve asayişi için o kadar zarari ve bu mmtakadaki © milletler | için o kadar faydalı olan Türk - Elen dostluğunun — zatıdevletlerinin şahsi tesirlerine ve basiretkârane teşvikleri- ne ne derecede mdyun olduğunu müd- rik bulunuyoruz. Bu sboplerden dola- yı bu sarsılmaz dostluğun yeni ve he- yecanlı tezahürüne şahit olduğumuz bugünde zalıdevletlerine — hararetli tebriklerimizle birlikte derin minnet- tarlığımızı arzetmeyi gönülden arzu ediyoruz. Hissiyatı hürmetkâranemizi kabul buyurmanızı rica ederiz, Rois Hazret- leri, Tevfik Rüştü M.V İsmte yoktur. İtalyada Türk - Yunan dostluğu ROMA 7 fi 17 (AA) — Yı e Türk dostluk manbedesinin “anali vücuda ge- —— eN A Moe tara» imiş olan müessir mesai. den bahsetmekte ve İtalyanın Ankara sefiri olan M. Aloisi'nin bilâhara deniz itilifma müncer olan şubat 1930 tari- bile prensip itilâfimin esaslı mukadde- mesini hazırlamış olduğunu yazmakta. lr, Bu gazete, Italyan — Türk ve İ- Yunan münasebatı fevkalâ. iyi olduğundan dolayı Ankara ve Atina okabinelerinin girişilmiş olan iyi yolda bu esaslar üzerine yürümeğe de- vam edevek aralarındaki siyasi anlaş mayı yeni ve daba geniş bir muahede ile kuvvetlendirmiz olduklarını ilâve e» iyor, Serbest güreşte galibiz! bir tutuşla rakibi nün son haddine bastırışla yendi. 19 saniyedir. Oyun sert başladı 61. — Nizolla « Yaşar. Orta hakem Cav, Maglio. Yan hakemirei | Seyfi ve Sadullah Beyler. Güreş çok sert başladı. Yaşar bir boğa gibi ral üstüne saldırıyor m intikamını almak için ça- ve tahammülü. işiyor. Nizolla bu sefer belâlı bir rakibe çattığını anladığı için fevkalâde kuv- vetle çalışıyor. Bilhassa savurmalar Yaşarı fevkalâde kızdırdığı için gü- reş çok çetin oluyor. Her iki rakip te kal'i netice için çalışıyor. Yaşar minder kenarında Nizollayı gok güzel yakaladı ve bir puvan dı. Yaşar hiç fırsat kaçırmıyor müte- madiyen hücum ediyor. Nizolla artık kaçamak çalışıyor, bir hücumunu Yaşar çok Ancak Cav Maglio oyunu temkinli ve kendisinden kuvvetli olanı korur vazi- yette idare ediyor. İlk devrede Yaşar galip vaziyette bitirdi. endisine sordular, tekrar ayakta güreşmeği kabul etti. Ayni sertlikle gü- devam ediyor. Nizolla bir kol ka. fakat ayni kolla Yaşar zamanında davranması yüzünden alta | düştü. Şimdi Yaşar üstte ve hücumda Italyan güreşçi müdafan sistemini ta- kip ediyor. Bu arada İtalyan güreşçi iyi bir sarma yaptı ve minder kenari- na düştü. Hakem bunu durdurdu. Ve Yaşarı alta yatırdı. Bu hareket taraf. girane bir hareketti. Bu hakem bilhas- $a Nizolla müsabakasında katiyen bitaraf olamıyor. Müsabaka gene idaresizliği yüzünden (durdu, tekrar başladı. İtal. yan güreşçi tan istifade etmek is- tiyor, fakat şiddetle müsabakayı bi di. Neticede 15 dakikada sayı hesabile Yaşar galip, İtalyan kafile reiyi Cav - Mazlio gene itiraz ediyor. Çünkü bu sefer en güvendiği elemanı Nizolla mağlüp olmuştu. İtalyanın sırtı yere geldi 66 kilo — Ouagli: mail, Orta hakemi Seyfi Bey. Baş hakemi İtalyan- lar. Güreş başlar başlamaz İsmail bir kaç tutuştan sonra 44 saniyede İtal. yanın çırpınmasına rağmen &ırtını ye- re getirdi. İtalyanlar gene itiraz ediyorlar . Bu sefer de itirazları dinlendi ve ni- zamname gayet sarih iken ve orta hake- min kararında başhakemlerinin reyi keenlemyekün addedilmesi lâzım gelir- ken, güreş tekrar edildi. Bu dünyanm hiç bir nizamnamesine sığmayan bir ka- rardır, Güreş tekrar başladı. İsmail gene çok faik güreşiyor. İtalyan tam tabirile mezbuhane kendini müdafa ediyor ve fır sattan İstitade ederek dinlenmeğe çalışı yor. İsmail üstte Ouaglin altta güreşçi" mizin oyunlarını bozmağa çalışıyor. (nk galdı ve birinci devre yan hakemlerinden biri gene tarafkirlikten kurtulamıyarak berabere bayrak kaldırdı. Nasıl oldu bil- Güreş tekrar başladı. İsmail gene hü- kim. Bir minderden çıkış oldu. Bu sefer de İtalyan güreşçi alta yatmamak için inat etti ve güreşi terketti. Bu, İsmaili acı kuvveti karşısında ezilmesinden baş- ka bir şey değildi. Neticede İsmail bu se fer de galip ilân edildi. Ve hak yerini buldu. Maamafih gene İtalyanlar ediyorlar. Ve nasıl olursa olsun mağlı yeti kabul edemiyorlar. Ankaralı Hüsyein - meşhur Fideli 72 kilo — Ankaralı Hüseyin — Fideli Orta hakemi: Sadullah Bey yan hakem- leri gene İtalyanlar. Güreş başladı, Hüseyin bu münakaşa larm verdiği sinir buhranı ile fevkalâde asabi güreşiyor ve hakikaten rakibi faik bir vaziyet ihdas ediyorken, İtalyan gü- reşçi bir an için üste çıktı, (ukat Anka- ralı Hüseyin güzel bir bacak sarmasile gene rakibinin üstüne çıktı. Her taraf. tan yaşa Türk diye bağrılıyor. İtalyan güreşçinin alnı patladı. Hüseyin müte- madiyen üstte ve İtalyan için çok feci vaziyetler ihdas etmekte, İtalyanların en güvendikleri Keçeskeçkencileri Hüseyi - Bin altında bir çocuk gibi. Bundan baş- ka profesyonel hilelerine müracata edi - üste çıktı, fakat bir şey yok. Hüseyin bir takmağa uğraşıyor. Bu arada Italyan kurtulmağa çalışırken, güzel fır- sattan istifade eden Hüseyin tuş yapı verdi. Fakat yan hakemleri görmedi. Gü reşo gene devam edildi. Hüseyin Fidelin canını çıkarıyor. Artık tam mânasile mez buhane bir güreş Hüseyin tamamile hâ - kim, Fidel tamamile bitmiş, fakat bir törlü sırtı yere gelmiyor. Nihayet gonk (Meşhur mış olan Fideli ve İtalya serbest güreş 79 — kilo Ahmet - Gallegati, orta — Seyfi Bey. Yan hakemleri İtal. yanlar, Güreş başladı, Her iki rakip te birbi» rine çok kuvvetli saldırıyorlar. Maama- fil ilisi de mühim bir şey yapamadılar, İlk devrede İtalyan galip vaziyette. İkinci devre başladığı zaman Ahmet alta düştü. İtalyan faik çalışıyor, bir ara İtalyan bir favl yaptı. Ancak Ahmet şey yapamadı. Ahmet iyi bir kurtuluş yaptı ve puvan , aldı. Ahmet mütemadiyen tehlikeden kurtuluyor. Pek az zaman sonra Ahmet bu kuvveti ile yenilmez bir güreşçi ola- caktır. Bu kadar uğraşmasına rağmen Ahmet yorgun değil! İtalyan yoruldu. Maamafih Ahmetten teknik itibarile iki kategori yukarı olduğu icin atakla ima İtalyanda tekâsüf ediyor. gönk maçı bitirdi. Ahmet sayı hesabile mağlüp olmuştu. Dil inkılâbı Hızla yürüyor (Başı 1 inci sahifede) Derleme kolu başlığına yeni bir zat seçilecek, hasta bulunan Celâl Sahir Beyin lügat - ıstılah kolbaşılığı da bu yıl vekâleten idare edilecektir. Istılah kadrolarının bir çokları ha- zırlanarak matbaaya verilmiştir. Bunlardan nebatat ıstılahlarının &ski Dil encümeni zamanında hazır- lanmış olan - karşılıkları da - bir da» ha gözden geçirilerek - tesbit edilmiş” Diğer kadrolar yalnız mevcut 15- h ile bunun Fransızça ve Alman- eya İngilizce: a Bu kadrolar basılarak mütehassıs ve muallimlere dağıtılacak, gelecek kar şılıklar seçilerek öz Türkçe ıstılahlar konulacaktır. Osmanlıcadan Türkçeye fişler TE “e galışmaları şimdiki halde klavuzu ha- zırlamak işi üzerinde toplanmıştır. Anketten gelen cevaplar her sözün tam karşılığını koymağa yetmediğinden cemiyet, bir taraftan derleme fişlerin den, türlü İügatlardan, diğer taraftan da mütehassıslardan istifadeye teşeb- büs etmiştir. 120 bine varan derleme fişleri İs tanbula getirilmektedir. Bu fişler Üs niversitede dolaplara yerleştirilecek. tir. Maarif Vekâleti lise ve ortamek» tepler Edebiyat ve Türkçe muallimle» rinden 30 kadarmı seçerek bun kısa bir zaman mezuniyet verecektir. Bu muallimler derleme fişlerindeki Türkçe kelimeleri ksarşılık olabilecek- leri Osmanlıca ve Arap fars sözleri #ırasile fiş haline koyacaklardır. Divanü iügatattürk ile dört ciltlik Radloff lügatinin, Orhon âbideleri sözlerile Cemiyetin neşrettiği askere lik, siyaset ve idare ıstılahları broşür“ erinin, Uygurika'ların ve başka mü- him lüzatlarm da sözleri gene seçile- cek muallim ve mütehassıslar tarafın dan Osmanlıcadan Türkçeye fiş bali- ne konacaktır. Bu fişlerin büyük kısmı iki hafta içinde hazırlanacak, lügatların da iki ay içinde arkası ulınmağa çalışılacak tır. Bütün bu fişlerin Osmanlıcada kul lanılır arapça veya farsça sözler Sıram sile dizilmesi, klavuzu yaparken © sözlerin karşılıklarını kolayca bul- mak içindir. Bundan başka cemiyet, karşılığını bulmakta güçlük çekilen bazı sözler hakkında reylerini almak üzere bazı mütehassislar o ayırmıştır. Bunlardan bir takımı dil bilginleridir. Bir takımı da türlü ıtılahlar hakkında fikirleri alınacak felsefe, rühiyat, edebiyat, tıp, riyaziye, tabiiye... v.s, mütehassıs Jarıdır. Klavuz epeyce geniş olacak Bütün bu hazırlıklarla vücude ge- tirilecek olan klavuzda yalnız ankete konulmuş sözlerin karşılıkları göste rilmekle kalmıyacaktır. Bilindiği gibi ankete yalnız çok kullanıl, yayin olarak ça, farıça söz kökleri konulmuştu. Klavuzda bunlarla birlikte bu kök lerden çıkan türlü üreme (müştak) kelimelerle karşılığı bilinen arapça özler de bulunacaktır. Yal- mız taribe karışmış olan ve şimdi kullanılmıyan arapça ve farsça sözler klavuza girmiyecektir. Böylelikle klavuzun 4 « 5 bin arap ve fars sözünün karşılıklarını göstere ceği tahmin edilmektedir. Ankete giren 1500 kadar sözün 500 kadarı şimdiye kadar gözden geç miştir. Sene sonuna kadar bu işler ta- mamlanarak gelecek yıl klavuzun meşredilebileceği umulmaktadır. Her iki rakip te biribirini kavrams vaziyette minderde dolaşıyorlar, Hiç bi . Güreş tekrar başladı. dakikalarda Mustafa rakibiniz sırtın yere indirdi. Fakat baş hakemle- ti görmediklerini söyleyince güreşe tek. rar devam edildi ve tam 35 saniye son- ra Condido Mustafanm demir kolları a- rasında yere serildi. Zamr« 6,24 sani“ lir. Ağır siklet: De Nikola » Çoban. Orta hakemi Sadullah Bey. Yan hakemleri 1 talyanlar. Çoban dün de kendini gösterdi na devam etmişlerdir. Dün Galatasaray takımında antrenör Badikot ta oynamış- tar, Neticede Galatasaray birinci haftaym | ha yapacaktır. Biri İstanbuldaki Bulgar İ takımı, diğeri de Pera takımı iledir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: