18 Eylül 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

18 Eylül 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

#ırpan a Bir macera Büyükharp, çürük nesillerin za- afını meydana vurdu. Kan, cemiyetlerin bünyesinde ne kadar müessir olduğunu isbat telerini velveleye veren genç kızın macerası ayni zamanda Lp âlimlerini de uzun uzadıya meşgul etti. Violette Nozieres isminde onsekiz yaşında bir genç kız Parisin meş- hur talebe mahallesi olan (Ouar- tier Latin) de bir çok maceralar ge- çirmiş, nihayet genç, fakir bir hu- kuk talebesi ile sevişmiş. Genç kız frenkilidir. Bunun han- gi maceranın mahsulü olduğu meç- bül. Fakat mikrop genç kızın ka- nına karıştıktan sonra boş durmı- yor. Sinir, dimağ tehlikededir. On sekiz yaşındaki taze menek- şenin ruhiyatı, ahlâkı, terbiyesi derhal istikametini değiştirmişti Genç kız küstah, » Cynigue bir mahlük oliseiştur. Parisin çalışkan, namuslu bir a- ölesinin bu kazazede evlâdı artık aşk buhranları, dimağ hezyanları içinde bocalıyor. Bu hamleler ara- sında fakir âşıkını para ile tatmin etmek sevdasına düşüyor. Ve bütün Fransızlar gibi kazandığınm bir kıs mını daima biriktiren O babasının yüz altmış bin frank kadar tutan parasını elde etmek için anasını da, babasını da gazla boğuyor. Ana bi tap bir halde kurtuluyor. Genç kız ilk hamlede çaldığı üç bin frankı hemen âşıkına veriyor ve kendisi bir kahvede kafayı tüt- sülemiş bir halde yakalanıyor. Genç kızın hastahanede annesi- le muvacehesi için Fransız gazete- leri — “Dünyanın en elim sahnele- rinden biri oldu.,, Diyorlar. Ve bu hâdise hukukçularla bera- raber derhal doktorları da hareke- te getiriyor. Maceranın ilmi tarafı- nı tahlile başlıyorlar. Büyükharpten sonra âni cinnet- ler, sar'alar, dimağ (o beziyanları, kan dökme ihtiyaçları, anaya, ba- baya, çocuklara karşı ihtiraslara bil bassa Fransada sık sık tesadüf edi- iyor. Harp on dört milyon genç ve zin de insanı sildi, süpürdü. Fakat ge- ride kalanları da sağlam bırakma- dı. Ahlâkı tereddiyi, uzvi inhitat ve dimaği muvazenesizlik takip etti, ihassa kanları alkol ve afyon mürekkebatı ile uzun devirler z€- hirlenen, irsi hastalıklarla uzviyet- leri çürüyen cemiyetlerde o böyle vak'alar birer imdat işareti (o gibi sık sık kendini gösteriyor. Bir zamanlar hayali bir M. Gau- tier'ni sefaletine ağlayanlar bugün hakiki Violette Nozieres'in mace- rası için göz yaşları döküyorlar. Kime ağlamak lâzımdır. Evlât elile zehirlenen babaya mı, ölümde kocasını takip edemiyen, fakat kızının cürmüne şahit olan anaya mı, yoksa bu cinayeti işliyen genç kıza mı? Halk, hastahanede annesile yüz- leştirildikten sonra hapishaneye giden genç kızı: — Ölüm, ölüm! Feryatlarile mânen idam ettiler. dir. Fakat bu cürmü işliyen genç- kızın kafağını uçurmakla cemiye- tin bünyesindeki inkırazı tevkif et- mek mümkün mü? Burhan CAHİT Şükrü Kaya Bey Avrupada tedavi edilen (Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey dün sabahki ekapresle şehrimize gelmiştir. Şükrü Kaya Bey istasyonda Vali Muhittin Bey ve bir çok zevat tarafünlün İiâr- mlnnmaşia. Ka; , Dolmaba| e iirrunetz. tazimat etmiştir. Dahiliye Vekilimiz İstanbulda kal- mamış ve dün akşamki trenle Anka- raya gitmiştir. istasyonunda bir çok yevat tarafından teyyi olunmaştur. Parlâmentolar birliği konferansı Bu sene Madritte toplanacak olan Meram birliği konferansına işti. rak edecek o murahhaslarımızdan Zeki Mesut Beyin evvelki gün hareket etti- ini yazmıştık. Konferansa aza ve mü- şavir sıfatile bulunacak olan Nazım İz- zet ve Fazıl Ahmet Beyler de dün eks. presle şehrimizden hareket etmişler. dir. Parlamentolar konfcransı gelecek sene İstanbulda toplanacağından bu se ne konferansın ruznamesine dahil me- seleler arasında Türkiyeyi en ziyade alâ-! .kadar eden demoğrafi işleridir. Bu bap- taki Türk nokati nazarını Fazıl Ahmet Bey müdafaa edecektir. Fransaya İhracatımız Yeni kontenjanla arttı Fransa Hükümeti, yeni bir konten- olarak fındik, kereste ve yumurtala» rımızın daha fazla arda Ffansa- ya ihracı kabil olacaktır. Atinada tütün işleri Atinadan gelen malümata hükümet, Maliye Nezaretine mert bir tütün umum müdürlüğü tesisine karar vermiştir. Tütüne Bu yeni teşkil lerde bulunan tütününü kullanı cigara fabrikaları tesisine de çai caktır. Nekadar ihracat yapıldı? Ticaret ve zahire borsasmca tespit edildiğine göre, ağustos 933 bidaye- tinden 9 eylüle kadar şehrimizden 101 bin ton buğday, 10 ton afyon, 50. ton arpa ihraç edilmiştir. en sene ayni müddet zarfında, afyon ve buğday biraz daha az ve ar- pa hemen ayni miktarda ihraç edil. mişti. Bir şikâyet Çukulatacılar ve (o Şekerlemeciler Birliği tarafından, hariçten ithal edi- lecek toz halinde süt ve kakao yağı rüsumunun yeni tarifede arttırılmış olmasından dolayı şikâyet vaki olmuş- tur, Muamele yalnız borsada.. Bazı tüccar ve zahirecilerin, yazı- hanelerinde nümunelik mal bulundu- rarak alım ve satım yaptıkları ve bu borsası idare beyeti, bu haline mene- dilmesine ve yalnız borsa dahilinde muamele yapılmasının teminine karar vermiştir. Nekadar buğday var? Ticaret ve zahire borsasında buğ- day 4,29 ilâ 5,16 arasnda muamele görmektedir. Şehrimizdeki stok buğday miktarı 10852 ton olarak tespi tedilmiştir.. Yumurta fiati Yumurta fiatlerinde tereflü görül- mektedir. İki üç hafta evvel 1440 a detlik sandığı 20, biraz sonra 22 İire- ya satılan yomurta şimdi sandığı 24 liraya kadar yükselmiştir. Afyon fiatı yükseliyor Afyon piyasasında dün fazlaca ta- lep ve borsada 12 morfinal Lü- leburgaz maiı 702 kuruştan muamele görmüştür. Buğday piyasası Paris büyük ticaret in- Bem Tüze görmesem DE ml buğday mahsulü hakkında şu malü- mat verilmektedir: Londra ihracatçı memleketler aralarında anlaşma parafe etmişlerdir. Bu anlaşma; dünya ihtiyacı için kabul edilen tetihlakt 560 milyon Mn memleketler bu miktarı nazarıdikkate alacaklardır. Anlaşmanım tesirli ü lamıştır. Liverpol piyasası düşmekte iken hafta sonu tereffü ile kapanmış- tir. Şikagoda son haftalarda buğday fi- atleri 3,5 sent yükselmiştir. Anlaşmanın Amerikada irleri görülmüştür. (İş Bankasından alınan cetveldir) 16 EYLÜL 1933 Akşam Fiatları ilerer dahil “9780 Del za ları DB. Murah” BAB ümrikler. İp Bankası Max .. » » Hamiline 2 Müamiz MM 4 Florin Banknot 20 MİLLİYET PAZARTESİ 18 EYLOL 1933 Vapurcularınitirazı Hakem tetkikatını tamik ediyor Vapurcular Şirketinin © teşkili için Takdirikiymet komisyonunun husus vapurlara koyduğu kıymetleri az bu larak itiraz eden vapur sahiplerinin itirazlarımı tetkik eden hakem birinci ticaret mahkemesi reisi Osman Nuri Bey dün sabahtan akşama kadar tet- kikatına devam etmiştir. “İşin on gün gibi kısa bir zamanda i lâzımgel: en hahem aznameleri, istişari mahi- yetinde olan ehlivukuf azasma ayrı ayrı vermiş rim bunları tetkik (o ederek mütaleasını hakem Nuri Beye bildir. mektedir. Hakem bazı itiraznamelerde nok- san görmüş ve bu iliraznamelerin 8 hiplerini çağırmış, kendilerini dinle- miştir, Dün hakem Nuri Bey bu — suretle Vapurcular Birliği Reisi Lütfi, şirket azasından Sadık zade Ruşen Reyleri dinlemekle meşgul olmuştur. Diger taraftan hükümet namına va- purlara fazla kıymet konulduğunu id- dia ve itiraz eden Takdirikıymet ko- misyonu reisi Sırrı Beyin de davetine hakem lüzum görmüştür. Hakem, tetkikatı neticesinde kıy- metlerde tezyit salâhiyetini haiz ğu gibi tenzil hakkında da kazar ver- salâhiyettar bulunmaktadır. Bazı ihtilâflar Söylendiğine göre bazı itiraz eden vapurcular, kıymet arttırılmadığı tak- irde yeni şirkete girmekten vazgrçe- rek şilepçilik yapacaklarmış. Ve vapurcular arasında meselesinden de bir ihtilâr çıktığı da söylenmektedir. Ruşen Bey Ankaraya gitti Vapurcular Şirketi İdare Meclisi azasından Sadık Zade Ruşen Bey İk. bsat Vekâletile temas o etmek üzere dün Ankaraya gitmişitr. Esasen An. karada şirketin nizamnamesini gön- deren bir heyet te bulunmaktadır. Hakkıhuzur meselesi Takdirikıymet komisyonunun va- purcular Birliğinden 25 bin lira hak- kıtakdir istediğini yazmı Bir re- Mahkemelerde İncirliköy Üniversite kadrosu Ecnebi profesörlerden birisi daha geldi Kendilerile mukavele yapılan dört daha Almanyadan şeb- , Bunlardan biri profe- ittek'tir. Ecnebi profesör. lerden kendilerile henüz mukaveleleri kat'i olarak imza edilmiyen üç dört zat vardır. Doktor Refik Bey dün bah üniversiteye gelerek ecnebi profe- sörler işile meşgul olmuş, bazı ecnebi profesörleri kabul etmiştir. Aldığımız malâmata göre, üniversite- de bir Türk arkeoloji enstitüsü tesis ekti dilecektir. Enstitü memleketimizin bir çok yerlerinde hafriyat yaptıracaktır. Talebe daha ziyade hafriyat mahallerin- üzelerimde ders görecektir. Bu itü Türk harsiyatı ile bilhassa meş- gul olacaktır. Vefa lisesi müdürlüğüne tayin edi- len profesör Mösyö Malşın tercümanı ve hususi kâtibi Osman Bey üniversi- tedeki vazifesinden ayrılmış ve dün den itibaren yeni vazifesine başlamış» tr. Osman Beyin yerine vekâlet müter- cimlerinden ; Nahit Sırrı Bey tayin e- dilmiştir. Nahit Sırrı Bey dün Anka- radan gelmiştir. Bazı ecnebi profesörlerin harcıral- ları meselesi henüz halledilememiştir. racantları tetkik etmektedir. —— fikimiz, istenen paranm 5 - 6 bin lira istenmesi lâzımgele- geği yolunda makabelede bulunmaz. et teşekkül edince bu mesele ve halledilecektir. Yeni şirket, takdirikiymet itiraz- ları üzerine hakem kararları ve bin- netice sermaye tarı anlaşılır anla- tlmaz mukavelcicsasiyesi tastik edi- lerek teşekkül edecektir. Şirket, mev- cut vapurlardan pek işe yarıyanları satacak ve yeni vapurlar satın alıma- kı soygunu.. Davit Efendinin evini basanlar hakime ne diyorlar? Geçen mayısta Bakırköyünde İncir- liköyde feci bir cinayet olmuş Davit Efendi yaralanmış, zevcesi Madam Lea öldürülmüştü. Hâdise şöyle cereyan etmişti: Mayısta bir gece yarısı iki meçhul. şahıs Davit Efendinin oturduğu riyorlar ve Davit Efendiden parasının yerini göstermesini İstiyorlar. Davit E- fendi para olmadığını söylüyor, Madam Lea da bağırmağa başlıyor. Bunun üzerine bunlar madam Les- nin karnını deşiyorlar, ve Davit Efendi- yide kasığından yaralıyarak ir, Madam Len, hastanede ölüyor. Zabıta tahkikat neticesi suçlu ola rak Tirebolulü Zencebir Halil oğlu Mus- tafa ve Mehmet oğlu Talibi yakalı yor. Dün bu mühim cinayetin ağır ceza mahkemesinde muhakemesine başlan- miştar. Suçlu Halil oğlu Mustafa, Mhhmet oğlu Talip jandarma © muhafazasında getirilmiş mahkemeye gelmemişi istantiklik bunları, müştereken cebir ve şiddetle para ele geçirmek mak- sadile bu cinayeti işlediklerini sabit görmüş, ve ceza kanununun 450 inci Bu madde idam cezasını tesbit et- mektedir. Mahkemede evvelâ evrak okunmuş- tur. Bundan sonra Halil oğlu Mustafa sorguya tir. Mustafa, cinayeti kat'iyen inkâr et- miştir, O gece nerede olduğu sualine karşı — Galatada Marinin umumhanesin- gece umumbanede olduğunu söylemiş ve ağ- lamıştır. Müteakiben Davit Efendinin mev. si olunmuştur. Davit Efendi hiz '— Gece limbayı söndürdük, yat- tik. Bu sıralarda köpek havladı. Bak- mak istedim. Karım bırakmadı. Uyu- duk. İki üç saat sonra bir tekme ile W- yandık. Para istediler. Yerini göster dediler. Olmadığını söyledim. Karım bağırdı. Onu ve sonra beni yaraladı. lar, kaçtılar. i Efendi, suçlularla müvacebe — el benziyor, demiştir. Şahitler gelmemişti. Bunlar sekiz kişidir. Müddeiumumü bunların ve di- ğer bazı şahitlerin işi ies. De. va 15 teşrinicvvel e dı. Davacıya da tebliğat bir. Eroinciler tahliyelerini istiyorlar Eroin meselesinden ağır cezada mu- hakeme edilen Bernard O Blümental, telerar tahliyesi için ağır ceza reisliği ne müracant etmiştir. Müracaat tetkik edilmektedir. Tasni edilmiş se eğimin yağlı boya tüccarı Pet- sinde on dört def- sigara bulunmuştur. Dün ihtisas mahkemesinde bu davaya bakılmıştır. Şahit Mihalin ifadesinden bunun tasni eseri olduğu laşılmış- tır, Petro Efendinin beraetine karar ve- rilmiştir. bir şahıs vasıtasile eml kaçak sigara defterleri Petro Efendinin yazi- hanesine konulmuştur. Aliço Efendi hakkında takibat yapılacaktır. 18 yaşında 18 sabıkalı kası vardır. Dün üçüncü cezada mah- kemesine bakılmış ve 3 sene bir ay ye- di gün hapse mahküm olmuştur. Büyükdere cinayeti telde Mehlika Hanımı vurmaktan suç- lu Arif Efendinin muhakemesine bugün başlanacaktır. Davanın şayan; dikkat bazı safahatı. olacağı tahmin edilmeli Esrar kaçakçıları DİLEN da e m Alâettin Ter tahliye edildi Geçen hafta bir gece Maslak yolun- da hususi otomobili ile jandarma Ha- san Efendiyi çiğneyerek ölümüne se- yeni için istida ile sine müracaat etmiştir. Mahkeme, ettim Beyin iki bin lira kefaletle tahli- yesine karar vermiş ve bunun üzerine Alâettin Bey tahliye edilmiştir. Yakın. da davasına başlanacaktır. Alâettin Bey hakkındaki müstantik- lik tahkikatı bir haftaya kadar bite şahıs tarafından il ve bu kaza yi yapmıştır. Kadın in hiç ae li yoktur, Hem de bir çeyrek saat zar- Maarifta Yeni kadro Tasdikten çıktı Münhal başmuallimlik yok Istanbul Maarif müdürlüğü ilk tedri- sat kadrosu dün Maarif vekil vekili Dr. Refik Bey tarafından tasdik edilerek a lâkadar mehteplere tebliğ edilmiştir. Ye ni kadroda 95 yeni muallim vardır. Bun lar Anadoludan, muhtelif vilâyetlerden gelmişlerdir. İstanbuldan Anadoluya gön derilen muallim yoktur. Ancak silevi se- beplerle kendi arzuları üzerine 11 mual lim muhtelif Anadolu vilâyetlerine mak» ledilmişlerdir. Şehir dahilirföc becayiş - lerini isteyen muallimlerin arzuları yüz- de 55 nisbetinde isaf edilebilmiştir. Bun- ların adedi 250 kadar tutmaktadır. İlk mektep baş muallimlerinde de bir kaç değisiklik vardır. Yeni kadroda İstanbul Maarif mü- dürlüğüne de bir ikinci muavin daha ve rilmiştir. Yeni maavinin kim olacağı he- müz belli değildir. İki muallim de'kendi arzusile tekaülde sevkedilmiştir. Dumlu- pınar yatı mektebi müdürlüğüne Afyon Karahisar maarif müdürü Nevzat, mua- vinliğine de sabık Şibinkarahisar Maa- rif müdürü Zühtü Beyler tayin edilmiş- lerdir. Yeni kadrodan sonra İstanbulda münhal ilk mektep muallimliği kalma- mıştır, Kadroya yeniden alınan 20 mu - allimden 60 : yeni açılan şehir ilk mek- tebine tayin edilmişlerdir. 7 başmuallim de kendi arzularile şehir içinde becayiş olmuşlardır. Köylerde pansiyonlu ilkmektepler Birçok vilâiyetler merkezi vaziyetinde bulunan köylerde pansiyonlu ilk mektep ler tesis etmektedirler. Tek muallimli köy mekteplerinde çocuklar yalnız üç sınıflı tedrisat takip edebiliyorlardı. Pan siyonlu mekteplerde beş sınıflı tedrisat da takip edebileceklerdir. Seyyar aşiret mektepleri İlk tahsil mecburiyeti hakkındaki kanuni memleketin her yerinde tama - men tatbik için Maarif vekâleti yürükler ve aşiretler seyyar ilk mektep- ler açmak için mühim bir program vü- cude getirmiştir. Seyyar ilk mektepler çadırlar altında ve portatif kevazımı der siye ile tedrisat yapacaklardır. Bu mek- teplere en kıymetli muallimler tayin edi İer tarafından bir çok milli ve mahalli oyunlar oynanacak, şarkılar söylenecek, davul, zurnalar çalınacaktır. Seyyar aşi" ret mekteplerinin tedrisat müddeti iki sömestr olacak ve nisana kadar devam e- decektir. Seyyar mekteplerde gündüzle ri çocuklara ders gösterilecek, geceleri ana ve babalara ders gösterilecektir. Bu mekteplerden ilk olarak 6 tanesi Toros mıntakasımda açılacaktır. Yatı mekteplerine müracaal Balmumucu yatı mektebi için şimdiye kadar 970 talebe müracaat etmiştir. Fa- kat bunlardan kaç kişi alınacağı henüz malüm değildir. Keyfiyet Maarif vekâ- leti tarafından yakında bildirilecektir. Ehliyet imtihanları Orta mekteplere muallim olmak iste- yenlerin ehliyet ve müsabaka imtihanla- rı bugün Üniversitede yapılacaktır. İm- tihanlarda bulunmak üzere orta tedrisat umumi müdürü Fuat Beyin kece yarın şehrimize gelmesi beklenmekt. likmekteplerde yer kalmadı İli mekteplere kayıt ve kabul başla- yalı henüz iki gün olduğu halde bir çok ilk mektepler kadroları şimdiden dolmuş tar. Maarif reddürlüğü bangi mektep- be için yer hazırlamaktadır. Yapılan tet kikatta €n fazla rağbetin himaye heyet- leri bulunan yemekli ve yeni mekteple- re olduğu anlaşılmıştır. Geçit resmi ve fener alayı .Cümhuriyetin onuncu yıldönümünde ilk mektep talebelerinin de kendi mrta- kalarında Maarif vekil vekili Dr. Refik rider sabah Devlet matbaası rüya nakli meselesi tekrar mevzuu bah- solmaktadır. Mühlet bitti Rehin müesseselerine kaydedilmele- ri ve beyanname vermeleri için veri- len mühlet bitmiştir. fında Galatasaraydan Maslağa kadar nasıl gidili bu vak'a yapılabilir? Bu olabilir mi ve imkân var mıdır? Kaza benim tarafımdan yapılmış değil- dire, Hükümet otoritesi ve küçük memurlar Hükümet ve devlet denilen mâ- nevi şahsiyet elli ayaklı ve canlı bir tek şahıs olmadığını söylemeye ha cet var mı ?. Onu devlet makinesi. nin beyeti umumiyesine hâkim ©- lan başlar temsil ederler. Fakat dev let otoritesi derece ile taksim edi- ik memurlara kadar r kuvvettir. Ve halk ek itesini küçük me - murların elinde görür. Devlet oto- ritesi çok defa zecri tesir yapan ve kendini hissettirmeye mecbur olan bir kuvvet olduğundan devlet ma- kanizmasının ucu demek olan po- İis neferinde, tahsildarda, jandar- mada ve icra memurunda halk'ile temasa gelir. Bu küçük memurlar, dünyanm her yerinde fazla bilgi şartları aranmadan tayin edilen az aylıklı memurlar olduğundan elle- rindeki kuvvetin ağırlığını tam bir isabetle ölçemezler. Bunun için bu küçük fakat devlet otoritesi Se eden memurlar, vazifelerini larken şiddet ve hiddeti sanki işle, rinin ayrılmaz bir lüzumu gibi te- lâkki ederler. Bu yanlış bir şeydir. Daha dün ben böyle bir küçük me- murun infialine şahit oldum. Bir vergi takip memuru evimizde bize bu senenin vergisini vermemiz lü- zumunu söylerken pek lâübali ve biçimsiz tavurlar ve hallerle ifa vazife ediyordu. Kendisine devlet memuru olduğunu ve daha resmi olmasını ihtar ettim. Vergiyi alır- sa vereceğimi de söyledim amma onun tahsil vazifesi olmadığı için alamıyacağını ve şubeye gönder memi söyliyerek çıktı gitti ve ara- dan bir saat geçmeden kendisine yaptığım terbiye ihtarına karşı his settiği infiali teskin için merbut be Tunduğu şubenin haciz makinesi &- leyhimize harekete getirdi. Ben ev de olmadığım bir zamanda sırf kadınlara karşı yapılmış bu garip cebrin neticesi olarak zaten verece #imiz vergiyi gönderdik, fakat dev let otoritesi maalesef bu küçük me mur elinde infialini teskin vasıta- $#ı oldu. Umuyorum ki; yeni mali- ye teşkilâtı, böyle elindeki resmi salâhiyeti bir hınç alma vasıtası ya pan memurları emsaline ibret ola- cal şekilde tecziye eder. Kaldı ki bizde küçük memur lar, ne rejim, ne kanun, ne de dev- letle halk arasındaki mütekabil his ve vazifeleri düşünmeden eli- ne ve önüne düşeni canı isterse eze bilecek zanneder. Ben bu zannı çok tehlikeli ve kökünden koparıl mak lâzım gelen bir zihniyet diye görüyor ve hamlelerle giriştiğimiz. inkılâp hareketinde eski devirlerini bir an'anesi olarak bugün de tesa dül etmekte olduğumuz bu fena iti yadın tepeleneceğine kani bulunu- yorum, FELEK Türk k polisi mi2 Yunan Polis Müdürünün beyanatı Şehrimize gelmiş olân Yunan polis müdürü Mösyö Angelos Evert dün Hek li krüvazörü ile avdet etmiştir. Mösyö Evert zabıtamız ve Yunan zabıta teşki- lâtı hakkında şu beyanatta bulünmuş” tur: — Türkiyede bulunduğum müddet zarfında Türkiye zabıta teşkilâtmın ber kısmı ile temas ederek tebkikatia bu- Tundum. Türkiye zabıtası hiç bir veç- hile Avrupa ve Amerika zabitasından farlı değildir. Ve her sahada teşkili tı pek mükemmeldir. İki hükümeti bir. Teştiren samimi dostluk Türk — Yu: man zabıtasının da birlikte çalışmaları. mi temin etmiştir. Bu cümleden olarak uyuşturucu maddelere karşı açılan mü- cadelede aramızda tam bir teşriki me sai mevcuttur ve bundan mütekabilen Se neticeler elde edeceğimizden emi- & TME İKabilsi EçüZ bülüeieee va Yunan zabıta teşkilitimdan bahsede- rek dedi ki — Yunan zabıtanı bizi büyük şehire lerde mevcut polisten, diğeri köylerde ve şebirler haricinde ' vazife gören jan- 'darmadan ibarettir. Zabıta belediye iş leri, seyrüsefer ve deniz zabıtasile meş- guldür. Yunan zabıtası 1920 de ıslah edilmiş ve bugün kendisine tevdi. edi- len vazifeyi tamamile ifa edecek bir'ha- le getirilmiştir. Zabıtada hizmet üç senedir. Ve her polis, altı ay müddetle polis mektebin- de thsil görmeğe ve İâakal-bir ecnebi lisanını öğrenmeğe mecburdur. Polis üzmrleri, hep Hukuk Fakültesi mezunu. hu Bazı küğük vak'alar müstesna el mak üzere uzun müddettenheri Yu- nanistanda mühim zabıta vulenatı olma mıştır. Yalnız Mösyö OVenizelesa va: pılan suikast halkta bir beyecan w darmıştar. Yunan zabıtası. cinayetlere, ahlâk- sızkğa fuhus ve bilhassa kadın. ticares tine karsı büyük bir mücadele açmış vr. Sarlettiğimiz gayretler. muvaffa- kıyetle neticelenmiştir...

Bu sayıdan diğer sayfalar: