HALKIN GÖZÜ HALKIN»KULAĞI HALKIN DİLİE. - Sene: 4 — No 1132 nıı uıuı telefonu: 20203 — 33on Posta — PAZARTESİ 18 Eylül 1933 Iıın Heleri tolefonu : 20203 Fiatı $ lmnış Mısafırlerımız Dun Avdet Ettıler Yunan Başvekılı Yarın Atinada Milli Merasim için Pro- gram Hazırlandı Yunanistanın tekmil siyasi fırkalar reisleri M. Çaldarisi şifahen de tebrik edecekler.. En Büyük Sevinç Muhacirlerde Yunan Bşavekili M. Çaldaris l ile arkadaşları programa tebaan Yalovaya gideceklerdi. Bu mak- satla kendilerine Reisicümhur Hz. tarafından Ertuğrul yatı da tah- sis edilmişti. Misafirlerimiz. güzel bir gün geçireceklerdi, — fakat maalesef talih müsaade etmedi, - Yalovaya kadar gittikleri halde Yalovayı öremediler. Çünkü çok kuvvetli ir lodos vardı, dalga sahili mü- temadiyen dövüyordu, bu va- ziyette de — vapurun — iskeleye yanaşması mümkün değildi. Biraz tafsilât verelim: Misafirlerimiz sabahleyin 8,5 ta Perapalastan çıktılar, otomobil ile Topane rıhtımına indiler, oradan ı da motör ile yata gımleı Kafile epice kalabalıktı, filha- kika misafirlerimizden başka Hari- ciye vekâleti Umumi kâtibi Nu- man Rıfat, Protokol umum Müdür muavini Münir İbrahim, Hariciye Kalemimahsus müdürü Refik Âmir. Vali muavini Ali Rıza Beylerle Yunan sefarethanesi ve muhtelit mübadele komisyonu — erkânile İstanbula gelen Yunan gazeteci- leri seyahate iştirak ediyorlardı. Ertuğrul saat 9,45te demir alarak İimandan — ayrıldı, saat 11,10 da Yalovaya vardı. Fakat o sırada çok şiddetli bir lodos başladığından dönüşte rahatsız olmamak için karaya çıkmaktan vazgeçildi ve şehre avdet edildi. ( Devamı 8 inci nyiıdı) — —— Bakaloryanın Kaldırılmasına Doğru! Lise Tedrisatında Yeni Bir Düşünce! Alâkadar bazı mahafilde sınıf imtihanları ile iktifa edilmesi Iıizumu ortaya atıldı Teklifin Kat'ileşeceği İddia Ediliyor |Bu Hususta Herhangi Bir Karar Alınmış Değildir Bugün Milyonlara Sahlptır Fakat On Beş Sene Evvel a Cebinde On Parası Olmayan Bir Serseri İdi Dün, memleketin irfan ha ı- | tile uğraşan bazı makamlarda tün mekteplerimizi çok )ıkıııdnıı alâkadar edecek yeni bir cereyan uyandığını işttik. Bu cereyanı iki satırla hulüsa etmek icap ederse: — Liselerde bakalorya imti- hanlarının kaldırılarak çok eski zamanlarda olduğu gibi sadece sınıf imtihanları ile iktifa edilmesi düşünülmiye başlanmıştır, diye- riliriz. Bu görüş doğru mudur, de- fllmıd.ır münakaşa edecek değiliz, takat müdafaa edenlerin ileriye türdükleri noktai nazar şudur: — Bugünkü vaziyette talebeler sekizinci ve on birinci sınıfta bakalorya imtihanı vermektedirler. Bir dersten dönen talebeler ise yedi defa imtihana girmek sure- tile bakaloryalarını tamamlamak- tadırlar. Fakat yedi deaf imtihana E"en talebeler (3,5) senelerini aybetmektedirler. Bundan başka altıncı, yedinci, dokuzuncu, onuncu sınıflarda tale- beler muallimlerin kanaat notlarile sınıf geçmektedirler. Bugünkü va- ziyette muallimlerin dersleri fazla olduğundan talebelerin esaslı şe- kilde yoklanıp yoklanmadıkları da bir mesele telâkki edilmektedir. Talebelerimizde günügününe çalışmak — itiyadı kâfi derecede kuvvetli olmadığından ancak ba- kalorya zamanında sıkı bir çalış- ma cihetine gidilmektedir. Bu ise birçok talebelerin zaiflamasına, vücuttan düşmesine sebep olmak- tadır. İddia edildiğine göre bu cereyanın taraftarları gittikçe art- makta ve bakalorya imtihanlarının kaldırılarak yine smıf imtihanla- rına dönülmesi ihtimali çok kuv- vetlenmektedir. Bu cereyanın ya- kında bir karar şekline bürünece- ğini söyliyenler de az değildir. w Resimlerimizden birinde Yunan heyeti hareket esnasında, diğerinde de Ertuğrul yatında görüyo.sunuz Keyif Veri Veren Zehirler.. Başvekilimizin Sofya Seyıhıgndo Misakın—G_enişleme- si Mümkün Mü? Istanbul, 17 (A.A.) — Ban Bulgar gazetelerinin İamet Paşa Hz.nin Sofya seyahatlarında, M. Muşanof ile bu canada orada bulunacağı söylenilen M. Titulesko'dan Bulgaristan ile Ro- manyanın da Türk-Yunan misakına iştirak etmelerlai isteyeceğine dâlr olan neşriyati hakkında Anadolu Ajansı muharrirlerinden birisinin sor- duğu suâle Yunan Başvekili M. Çal- (Dövamı 8 inci sayfada ) Blı- Harem Ağasının Hâtıratı Yukardaki başlık, Suat Derviş Hanımın sarayaaki harem Hayatının İçyüzünü gösteren romanını tefrika eden Alman gazetesinin bu romana koyduğu başlık- tır. Bu roman, Alman gazete ve mecmualarında tef- rika edilen llk Türk romanıdır. Bilâhare, Danlmarka Sırbistan, İsviçre, ristan gazeteleri Türkçe aslı da ilk Romanya, tarafından defa olarak Hollanda ve Maca- tercüme edilmiştir. «“Son Posta,, da Harem ağasının hatıraları iİsmi altında çıkacaktır . nınmaz Bir KLVN Beyaz zehir ticaretinin yapıl- dığı yolları tetkik eden ve bu işle alâkadar bir Fransız, bu- gün de İstanbuldaki bir intı- bamı anlatıyor. O, bugünün piyasasını elle- rinde kutgı:n on Pkyıııdeıı biridir. Hiç kimse onun kaçakçılarla ya- pılan muazzam mücadelelere rağ- men rahat iş görebilmesindeki sırrı anlıyamamıştır. Pek çokları onu.ıı ıııl ismini unulmu.lııdır. İstanbula, Ham- burgtın ğııılonı. Paristen Ka- hireye kadar her yerde herkes onu “ihtiyar tilki,, İakabile tanır. Ve bu isim ona beş kıt'anın yetmiş iki devletinin bütün gümrükçüle- rini kafese koyan yaman, kaba ııgmıı zekâsından dolayı verik O kol düğmelerinin kösele- lerin, hatta taze cenazeler taşı- dığı zannolunan tabutların içle- rinde zehir — kaçırmıştır. Eroin veya haşhaş sarı Lahana yaprak- ları arasına saklanır. Bu yapraklar büyüyüp yeşe- rirler, ve koyunlarına sokulmuş zehirleri, beşerı)yeu onlardan kurtarmak için açılan gözlerden gizlerler. İhtiyar tilki malını lâhnaların öbeklerinde belki on def'adan g la sevk edebildi. Fakat niha- yet günün birinde, İstanbuldan gelen lâhnaların fazlalaşmasından şüphelenen İskenderiye gümrük- Meşhur “İhtıyar Tilki,, Ta- : Kaçakçıdır Beyaz zehir fotoğraf mak.nesine bile saklanır çüleri bir araştırma neticesinde işin farkına vardılar. Ve ihtiyar tilki yeni hileler aramıya koyuldu- Hakkındaki rivayetlerin hep- sine inanmak İlâzimgelirse, onun dimağ n dan buna benzer daha yüz lerce hilenin doğduğuna inanmak icap eder. Devamı Sucun sayfada