> BERT S5 ki İİ OR yea a Fa, RR BİEE. | Ekonomi Odaveofis birleşecek Haziranda işe gelecek teşekkülün ismi “İktisat bürosu,, olacaktır Kuvvetle söylendiğine göre, İhra- $at ofisi İstanbul Ticaret odasile bir- İeştirilerek İstanbulda “İktısat büro- we” namile bir teşekkül vücude geti- tilecektir. Bu büro ticaret işlerinin en #hemmiyetli mevkii olan İstanbulda bütün iktisadi işlerle şamil bir şekil- e eyy lacak İkrsöst ehe İlk teşkilinde bu teşekkülün Avrupa” Bin bazı teşkilinden beri geçen müddet bu nok İai nazar haklı olduğunu isbat et- bn. Esasen Ticaret odası ofisin meş gul olduğu işlerle daha şamil şekilde Uğraşmaktadır ve odanın yarım an beri kurulmuş ve veziyele bak etmiş bir makinesi vardır. Aldı- imiz habere göre, bu yeni şekil har Zirandan sonra tatbik edilecektir. Doların hali Borsalar elân hiç bir muamele yapmıyorlar Amerikalıların kendi paralarına emniyetleri kalmamakla başlıyan do- lar buhranı hâlâ devam ediyor. Ame- tikada banknot bankalarının önünde Paralarını alarak altma çevirmek için tıra bekliyen insanlar durdukça, Av- Yo borsası Komiseri İhsan Rifat Bey $u İzahatı vermiştir: — Avrupa borsalarıdan dolar fi- yatı hakkında bir malümat alamıyo- Yuz, Bir para üzerinde muamele yap- mak için o paranın tu sas olduğuna göre, elde bir fiyat mev- cut olmadıkça bu vaziyet devam ede- cek demektir. Dolar üzerinde muame le yapılmamasından dolayı şirliye kadar bir müracaat vâki olmadı. Dünya zeytin ———— bu seneki düm- ya zeytin vekoltesini gayri kâfi ola- rak göstermektedir. Yalnız Tumusta fazla mahsul veren Merakişte bile | mahsul yok denecek bir haldedir. yrogramı tesbit edecek komisyona Ticaret odasından Hakkı Nezihi Bey seçilmiştir. Zımpara ihracatımız İktısat vekâleti zımpara madenleri. Bankasından alınan cetvedir) 11 MART 1933 Akşam Fiatları Elektrik Tramvay Tünel Rb Anadolu 1 am .. Mü o... Romani “ Iş, Ba, Nama 10,15 $ “ » Hamiline 11 1190 $ Çimenin Ax 2350 5 İttihat dey. Şark dey. Balya Tesümmiz Şek vee a Ula Siyeita 3'İ Talelen ÇEK FİATLARI 1206 $ Prağ 790 $ Viyana Alin $ Madrit 93050 $ Berlin 33 $ Varşova Peyte Bükreş B. — Nef 36, 41925 S6215 1098312 42423 38850 341550 mizin ihracatının çoğaltılması içi raştırma yapmaktadır. Bir vakitler Dede 24,000 ton zımpara çıkaran Tür kiye, bugün ancak 10 bin tona kadar zımpara cevheri, çıkarabilmektedir. Memleketimizde en zengin zımpara madenleri vardır. Bu madenlerin en büyük rakibi Yunanistanda Naksas madenidir . Yunan zomparaları bazı görüşlerden bizimkilerden . ranmaktadır. Naksas ocaklarının de- Bize yakm olması, drahminin çok dü- çin başlıca yapılacak şeyin nakli şeraitini düzeltmek, mavlunu azalt mak olduğu ileri sürülmektedir. İspanyaya odun kömürü ithalâtr senelerde İspanya fazla odun etmektedir. Bilhassa tan İspanyanın kömür piya» tame çutımuşlar. Bulgaristan şimdiye kadar İspanyaya dört milyon kilo kö- mür ihraş etmiştir. Bu mevsimde da. ha iki üç milyon kilo kömür ihraç © dileceği tahmin gmekted Ticaret odası mangal kömürü Kstlerden biri olmamız Riberile bu bü yük müşteriden faydalanmak için tet kikat yapmaktadır. Neşri geciken kitap İhracat ofisi tarafından iktisadi va kâleti bu kitabın hazırl, il miş olduğundan neşrini münasip gör- memiştir, Kumanya işleri Limanımızda ve sair Türk limanla- rındaki kumanya işleri oldukça kar- şik yakmdan tetki aları da alınmaktadır. Vilâyette Kozar-'ık artıyor İstanbul yer ve havasının ipek- böceği yetiştirmeğe çok elverişli olduğu günden güne daha iyi anla şılmaktadır. Bunu gören İstanbul Ziraat Mü- dürlüğü yıldan beri ipekbö ceği yetişti, ini teşvik kaygu- su ile dut fidanı dağıtıyordu. Bu, çok faydalar vermiştir. Bun dan dolayı bu sene Ziraat Veköâle- ti 45,000 ve İstanbul Ziraat Müdür lüğü de 35,000 dut fidanı dağıta- caktır. Bir kaç yıl sonra İstani kozacılıkta büyük bir yer alacak: tır. Dikilen ağaçlar Kartal kazası köylerinde köy kanununa uygun olarak bu yıl 1003 çinar, 11 çam, 60 hunhap, 20 incir, 237 akasya, 134 ıhlamur fi- danı dikilmiştir. Beykoz kazasında da binden çok muhtelif yemişli ve aşılı, gene mea binden çok yabanı ağaç fidanı di- | kilmiştir. Toprak Bayramı 21 martta, geçen yıl olduğu gi- bi, Toprak Bayramı yapılacaktır. Bü yıl her kazada ayrı ayri bay: ram yapılacak ve bunun için bir program çizilecekti m i Şantajcılar Vakitli vakitsiz matbunt sahasında boy gösteren bir'takım haftalık gaze- Beşriyat yaparlar. Kâh, aile karimin de bir vak'ayı parmaklarına dolayarak, Kâh hususi bir mecliste mevzwu bahsolan bir sözü istismar e- derek, mamut, baysiyete balta vur- mağa kal! Zabıtamız inpiela kadar cid di şekilde meşgul olursa olsun bu şan tajcılar, gene bir yolunu ve bir kola. yını bulup şahıslara ve müesseselere hücum etmek fırsatını kaçırmazlar. Bu meyanda zabıtaya son günlerde bir şikâyet daha vâki olmuştur. Şikâ- yeti yapan Tramvay şirketidir. Iddia. ya göre, Suphi isminde br şahıs, tram Vay şirketinden şantaj suretile para koparmak teşebbüsünde bulunmuş ve buna muvaffak olamayınca gazetesin de aleyhinde bir takım neşri yata başlamı; Zabıta bu şikâyet etrafmda tahkikat yapmaktadır. Boğazlar raporu gönderildi Ankara'ya gitmiş olan Boğazlar komisyonu reisi Amiral Vasıf - Pş. şehrimize dönmüştür. Komisyon pazartesi günü toplanacaktır. Ko- mun 932 senesi faaliyetine dair olan raporu Milletler Cemiye ti Umumi kâtipliğine gönderilmiş tir. MİLLİYET PAZAR 12 12 LL MART O 1933 Beni bu vurdu! İkiside evelce bir bir- lerini tanımayorlar Geçen Eylül ayı içinde bir gün Fatih parkı önünde Feyzi Ef. is- minde bir şahıs, dokumacı Osman tarafından ayağından tabanca kur şunile yaralanmıştı. Okunan dava evrakma nazaran Osmanla Feyzi arasında bir kadın meselesi yüzünden ihtilâf varmış. Feyzi park önünde dolaşırken bir denbire Osmanm taarruzuna oğra mış, Biribiri arkasına atılan 8 kur- şundan bir tanesi Feyzininin aya- ğma isabet ederek onu yaralamış. Ağır cezada dün suçlu Osma- nın duruşması yapıldı. Osman, Feyzinin tanıdığı bir kimse olma- dığmı, vak'a günü orada bulun- madığını söyledi ve: radır, kabul etmem... Be- nim hiçbir şeyden haberim yok! dedi. Suçlunun istintaktaki ifadesi de ayni idi. Davacı Feyzi gelmemişti. Maz- but ifadesi okundu. Feyzi şunları söyledi: — O gün parkta dolaşıyordum. Adının Osman olduğunu sonra- dan öğrendiğim bir adam üstüne İ hücum ederek bana sekiz e) taban ca attı. Kurşunlardan yalnız biri İ ayağıma isabet ederek beni yarala dı. hiç tanımam. Tabii ir geçmişimiz de yoktur. Niçin yaraladığını da bilmiyorum.” Maznun, o gün başka yerde ol- duğuna dair şahitlerim var, diyor- du. Mahkeme, davacının celbi. için duruşmayı başka güne bıraktı. Başka çeşit ararken. Kadıköyünde Haçik Ef. nin ma- nifaturacı dükkânmdan bir top ku maş la maznun Saime, Ha tice, Fatma H. ların dün Ağırce- zada duruşmalarına devam edildi. kü celsede şahit olarak dinle- nilen Badrik Ef, dedi ki: — Hanımları gayet iyi in ğim mağazaya gelerek poplin e maş istediler. Kendilerine bazı parçalar gösterdim. Beğenmediler “Başka çeşitleriniz yok mu?” diye soruyorlardı. Neticede kendilerini pazarlıkta uyuşmamış gibi göstere yek çıktılar. Topları yerine koyar ken içlerinden iki parçasmın ek- sik olduğunu gördüm ve hemen polise haber verdim. Polis tarif et- tiğim eşkâl üzerine hanımları ya- kaladı. Karakolda üzerlerinden çaldık ları kumaşlar çıkardılar. Maznunlar şahi bu ifadesi- ne itiraz ederek: — Mademki bizden şüphelen- miş, Neden arkamızı takip etme- miş? dediler. Müddeiumumi şahide, pazarlık yapanın han, olduğunu sordur- du, Şahit, Hatice Hanımı gösterdi. Mahkeme, suçluların sabıka ka- yıtlarmnın öğrenilmesi için duruş mayı 22 nisana bıraktı. Kopya kâğıtları Evlerinde cigara kâğıdı yapma- ğa müsait olduğu iddia edilen bir takım kopya kâğıtları bulunan Hendekli Cemal ve Şükrü Ef, le- rin dün İhtisas mahkemesinde du- ruşmalarına devam edildi. Tutu lan cigara kâğıtların miktarı hak kındaki suale gelen cevapta kop- ya kâğıtları 105 ölarak tesbit edi- iyor. “Hüalbaki MAktmıln Söve: fakatile iki taraf vekilinin huzu- runda kâğıtlar sayıldı ve 83 tane olduğu anlaşılarak o suretle zapta Ki dı çıkacağının sorulması ve tahlil neticesinin anlaşılması için muba- kemeye başka bir gün devam edi- lecektir. Neşriyat davaları “Gece gelen telgraf” ve «Bir yıldız aktı» şiirleri etrafında adli tahkikata devam edilmektedir. muhakeme Rüşvet aldıkları iddiasile Adli- yeye verildikleri evvelce yazılan komiser Muzaffer,Zühtü, Rifat ve Rıza Ef. lerin men'i muhakemele- i ir. Muzaffer, hn Rifat ve Rıza EF. ler me- lerinin iadesi için teşeb- büsatta bulunmaktadırlar. Komi- ser Ef. ler ayrıca haklarında hak. $ız surette ihbarda bulunan kimse- ler aleyhinde dava açacaklardır. Bir mesele çıktı Kan tahlili ile kızın anası belli olur mu? Uzun senelerden sonra İtalyadan ana vatana dönen Huriye H. isminde ki kızın kendi kızı olduğ vilâyete bir istida vermiş ve icap eder *e Huriyenin kendi kızı olup olmadı- ğın kanının tahlili suretile fennen tesbit ettirilmesini istemiştir. Kan tah ile bir çocuğu: a ba bası kim oldüğu'tesbit edilebilir mi?, Bu hususta hukuk ve tıp erbabı ayrıl « maktadırlar, müddejum Ayşe H. m talebim- de hukuki bir kıymet bulmamakta ve bu müracaatın nazarı dikkate alım- masma imkânı kanuni görülmemekte dir. Diğer taraftan kendisile görüşen bir muharririmize Avukat Cemil Bey demiştir ki: — “Bizde şimdiye kadar kan tahlili suretile nesep tayin edilmiş değildir. Nesep meseleleri taayyün etmektedir. Ana - bana bir arada ya- tarikine Bu takdirde şayet ana, sui şöhrete ma lik ise, onun benim çocuğum filândan dır, demesi bir kıymet ifade etmez.” Avukat M. Adil Bey de bir muhar- rimize bu meseleye dair şunları söy- lemiştir; miz, kan tahli tine müsait değildir. İsviçre, Alman ve Fransız kanunların dan mülbemdir. Oralardada böyle bir yal yaktı. Yal Amac ve lo giliz hükimleri lapa me mukayyet de- İildirler. Onlardan birinin kanaati za tiyesi sevkile kan tahlili suretile isba- tı nesep cihetine gitmiş olması bir ka- idei umumiye teşkil edemez. Bu tarz garabetlerinden biri olarak karşılanabilir. Bizde, tesbit ve isbatı Desep, ve beyyine ile müm- cündür.” Avukatlarımızın bu kanatlarına karşı doktorlar başka türlü söylemek- tedirler. Tibbiadli erkânından bir zat diyor kiz — “Bir babanın veya ananın kanı ile bir çocuğun kanının tahlili ayni çıkmazsa bu netice, © çocuğun o baba veya ananın evlâdı olmadığını kati- yeti fenniye ile isbat eder. Fakat tah- lil neticesi ayni çıkarsa, bu netice, o- nun çocuğudur, diye kat'i hüküm ver- miye müsait değildir.” «Bay de, kan sail saree Di çe” tahlili suretile bir eri erer diğini söylemiştir. —— Poliste taltif Beyoğlu malmüdürlüğünden ça Iman defterleri meydana çıkaran ve bir de rüşvet cürmü meşhudu tesbitine muvaffak olan Emniyet Z inci Şube Müdür vekili Ziya, mu avini. Suat Tahsin, Başmemur Hamdi, 2 inci komiser Abdürrah- man B. lerin ikramiye ile taltifle- ri Defterdarlıkça Vilâyete teklif e- dilmiştir. Bu hafta ihbarda bulu- nan berber Yorgi Ef. ye de ikra- miye verilecektir. — um 1x Belediyede Kapalıçarşının tamiri Belediye karışsın mi karışmasın mı evvelâ buna karar verilecek İstanbul umumi meclisi dün saat | 14,5 da birinci reis vekili Sadettin Ferit Beyin riyasetinde toplandı. Ka- palı çarşmın tamiri meselesi hakkında fen beyeti müdürü Ziya Bey izahat verecekti. Evvelâ İsmail Şevket Bey söz aldı, dedi ki: Kapalı çarşıda hakikaten yıkıl- tehlikesi var mıdır? Sonra ta- mirin keşfi nasıl yapılmıştır?, 300 bin lira keşif kat'i midir?. Ziya Bey cevap vererek dedi ki: — Kapalı çarşının tamiri için ilk tetkikat, buradaki esnafın müracaatı bir kapı- Çarşının sının üzerinde birkaç taş düşmüştü. Vaziyeti iyice tetkik ettirdik. Acil bir tehlike yoktur. Böyle birşey olsaydı tabii buradan gelip geçmeyi meneşler dik. 300bin lira keşif tahminidir. Bel- ki daha fazla para sarfolunur. 300 bin liradan 130 bin lirası çarşımın asıl bina kısmın tamirine sarfedilecek- tir. Buradaki esnaf çarşmın içindeki bütün yolların asfalt olarak inşasını istemişlerdir. Bu yolların asfalt ola- yak inşası için de 120 bin lira sarfedi- lecektir, Bundan başka çarşıda su ve kanalizasyon tesisatı yapılacaktır. Bu hususta da 50 bin lira sarfedeceğiz. Ismail Şevket Bey itiraz ederek de- yolları asfalt olarak yapılması israf değil midir?. Refik Ahmet Boy de söz alarak bu tamirin elzem olduğunu, nasıl olsa bir gün bütün bu yolların asfalt yapı- ikatımıza nazaran, | Maarifte İktisat mektebi | Hukuk fakültesine rap- tı muvafık görülmedi Darülfünunun ıslahı için İsviç- reden celbedilen mütehassıs M. Malche raporunda yüksek iktısat ve ticaret mektebinin Hukuk fa- kültesine ilhakını istemişti. Öğrendiğimize göre Iktısat Ve- kili Celâl B. mektebin Hukuk fa- kültesine raptımı muvafık bulma- mıştır. Yüksek İktısat ve Ticaret mektebinin iktısat ilmi yapan bir müessese olmakla beraber, mesle- ki bir takım teknik bilgilerin de verilmesi icap eden yüksek bir mektep şeklinde ıslahı doğru bu- lunmaktadır. İktisat vekili Celal B. mektebin yalnız başına ıslahı için mektep müdürlüğünden mu- fassal bir rapor istemiştir. Mektep müdürü Hüsnü B. bu raporu yaz- maktadır. Rapor ikmal edilince İk tısat Vekâletine gönderilecektir. Maarif müdürü iyileşti Birkaç günden beri rahatsız bu- lunan Maarif müdürü Haydar Si iyileşmiş ve dün gel miştir. Bir piyes filme almdı Halkevlerinin birinci yıldönümün- de de Ankara Halkevinde yapılan mera ve temsil edilen “Tek- HA” isil piyon cdsi olarak file e lınmıştır. Bu filmi dün şehrimizde bir garmade Vali Muhittin, Fırka idare heyet Cevdet Kerim ve Maarif müdürü Haydar Beyin hamile göste rilmiştir. Film çok muvaffak olmuş- Şark demiryollarında tensikat yok Dünkü sabah gazetelerinden bi- ri, Şark şimendiferleri kumpanya- sında bir kadro tensikatı yapılaca- ğını, 70 memurun açıkta bırakıla. cağını yazıyordu. Bu haber kumpanya amele ve memurini arasmda telâş uyandır. mıştır, Ameleden bir kısmı bu neş riyat üzerine alâkadar makamlara müracaat ederek vaziyetin tavzihi ni istemişlerdir. Dün bu hususta şirket nezdinde tahkikat yaptık. Salâhiyet sahibi bir zat sorduğumuz suale: — Bu haber asılsızdır. Katiyyen tekzip edebilirsiniz, demiştir. Pota Tayyaresi İstanbul — Ankara hava sefer lerini yapan tayyare, dün sabah Yeşilköyünden Ankaraya gitmiş ve öğleden sonra oradan Yeşilkö- yüne hareket etmişse de havan muhalefetinden Eskişehirde kal mıştır. lacağmı söyledi. Raif Bey dedi ki: — Çarşı esnafının kısmı âzamı mila tecirdir. Malsahibi olan pek azdır. Tamir masrafını bu esnaftan tahsil etmek kolay olabilecek midir?. Heyeti fenniye müdürü cevap ve- rerek dedi kit Tamirin şekli böyle tesbit edil- Eğer osmaf bizzat kendisi ta- puniye kabul ederdik. Müteakıben Esin Ali Bey söz aldı ve dedi kiz Bu kapalı çarşınm tamiri işinde belediyenin müd icap ettire- cek bir vaziyet var mıdır. Evvelâ bu- devam edilecektir. Vali Ankaraya gitmiyecek Dünkü Cümhuriyet gazetesi vali ve Dİ İtirpanfi pan 8 Şikâyetten şikâyeti! Derdi çok insanlarız. Fakat hemen ilâve edeyim ki dert bizi bulmasa biz onu ararız. Ruhan şikâyetçiyiz. Tab'ımızda sevinçten Fazla fazla melâl vardır. Frenklerin mestoldukları - şarkın mavi gökleri altında bu kadar gamlı insanlar yaşadığına onlar da hayret ediyorlar. Kim bilir bu, belki de bizi ma ziye bağlayan manevi yahimeler- den geliyor. Eğlencelerimiz, ede- biyatımız, musikimiz bile ıstırap doludur. Ve iliklerimize işleyen bü bed- binlik . bizi her şeyden şikâyete alıştırmıştır. Dilimizin her hare- keti, gözlerimizin her bakışı tak- irden fazla tenkide hazırlanmış- Hele gazete karileri ne kadir dertli insanlar. Her gün aldığım yüzlerce mektup arasında şöyle neş'e veren “bir satır bulamıyo- rum. Eline kalemi alan şikâyet ediyor. — Yaz, diyorlar. Şunu yaz bu- nu yaz. Bunlar içinde akmayan ma- halle çeşmesinden yanmayan s0- kak lâmbasından başlayarak bağ- lanmayan tekaüt maaşına, ihtikör yapan e kadar çeşit çeşit şikâyetler Ahmet Mitat Efendi merhum bir gün vapurla Beykozdan İstan- bula inerken bir kaç gencin mü- temadiyen (Şirketi Hayriyeden şikâyet ettiklerini işitmiş, vapur Köprüye yaklaşırken onlara de- miş ki: — Beyler, deminden beri şikâ- yetlerinizi dinliyorum. Belki hak- İs, belki ınız. Benim şir. kette ahbaplarım vardır. Gelin, zi götürüp tanıştırayım da şikâ- yetlerinizi birer birer anlatın. Tashih etsinler. Üstat bu davetinden sonra he- men kalkmış, fakat Köprüye çık- tığı zaman arkasında kimseyi gö- rememiş! Saman alevi gibi çabuk parla- yıp çabuk sönüyoruz. Ve şikâyetlerin çoğu bizim ru- humuzdaki hüzün ve gamdan do- ğuyor. & Arzularımıza karşı en küçük mukavemete tahammül e- demiyoruz ve her hâdiseyi kendi vaziyemize göre ölçüyoruz. Mü samahaya ve yahut sabır ve tec; niye hiç yüzümüz yok. Belki ba- zı şeylerde haklıyız. Fakat hakkı kabul etmek için bir tarafı dinle- mek kâfi midir? Bana kalırsa çok şikâyet haklı şikâyetlerin de dinlenmesine ma- ee Biraz daha kalender ol. sak, şikâyet hakkımızı israf et mezsek isabet olacak zannede- rim. Burhan CAHİT Karadenizde fırtına Boğaz dışında bir rus vapuru karaya olurdu Gelen malümata göre, Kara deniz ve Akdenizdeki fırtına de- vam etmektedir. Birçok vapurlar limanlara iltica etmiş vaziyette- dir. Yalnız bazı vapurlar müşkü- lâtla seferlerine devam etmekte- dir. Kavak limanında bazı vapur- lar fırtınanın durmasını beklemek tedirler. Rus bandıralı Kaharko vapı- runun Karadeniz boğazı hariin- de Anadolu Karaburnunda karaya oturduğu haberi gelmiştir. Fazla malümat yoktur. Bazı yelkenlile- ra akibetinden endişe edilmekte- Ki ——.— Inhisarlarda Mütehassislar İnhisarlarda yapılacak ıslahat esasları hakkında tetkikatta bulun tarzı ile meşgul olmakdırlar. Mü- tehassıslar idarenin mevcut teşki- lât ve tesisatini öğrenecekler ve sonra bunlarda gördükleri noksan ları tesbit edecek yapılacak ıslaha tı kararlaştira: er. Mütehassıslar nisanda Ana- doluda seyahata çıkacaklar, mir, Samsusf, ve Adanadaki fabri- kaları göreceklerdir. eme Zekâi Dede için bir ihtifal Memleketimizin eski sanatkâr. larmdan musiki üstadı Zekâi De- de merhum için 17 mart cuma gü- nü Eyüp gençler mahfilinde bir ih tifal yapılacaktır.