1 Aralık 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 5

1 Aralık 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tmiştir; ri ark hmuz- :parça bun Ma- terini. Insur- Terbiye Ahlakt terbiyesinin içtimai Ahlak terbiyesinde en | Arİz ve en ağ içtimai ; cem yete mensup olan fertler i ahlaki Um muhit ımkân tesanüttedir, ir insanın kendini çıkması m İZ Fakat vükselme, böyle is- re buna cehidetmelidir. | ferdi ikanın Zârarına : muhite İnti- Kk, di k olanların kinler i ve hasetleri de kıy: inmiyen ve yanlış izahe edi- ede- iyi len bir ruh asaletini sui istimal ceklerdir. İnsanın yalnız başına olabilmesi, yalnız | cani olabil- şında daha dikkate Amil melk iköresi ti 3 ıl hatta mesi kadar, müşküldür. Eğer muhit alınm k- sızın, Şahsi sına mani olur, binnetice onların esiretini kırar. Halkın zevki, birkaç dakıkada, bir bokscuya büyük bir ser ver kazandırdıkca; ve adi İuhuş ro- larının o muh grirlerini,* Pasteur Curie'nin yüksek uzak çalışmalarla geçen hasat ve şahsi me arı içinde elde edemedikleri v k rdıkca, cemiyetlerin ne kadar mah- dur bir Şekilde terakki edebilecekle- rhi kolayca görürüz. Ahlâk sahasında da vaziyet bundan başka türlü olmaz. di, fenalığı mağlup etmek ) için münhasıran iyiliği hesaba katmakl a bu bakikati hiç takdir edeme iştir. Cemiyetin bazı kısımlarında mev- noksanlarin en münevver terbi- cihetleri ne kadar, asim bıtaktı- haki- isti bir başka cephesinden mülahaza ayni rdüğümüz zaman, eimiş oluruz. Meselâ mektep, çoruğa gey nmenin Adâbını, vücudunu temiz tutmasını, hareketlerinde ve lisanında ihtiyatlı bulünmüsini öğretmek İster. Fakat ayni çocuk, belkide evinde kaba bir ila, behimi hareketlerle k sunda alâkasızlıkla, ve yahutta ayyaşlık ve ahlı ızlıklarla karşılaşacaktır. Bundan başka sokakta, mürebbinin çocuğa «ermek istediği itiyatların ve talimatın tamamile zıd- dına bir takım manzaralar ve tabrik- Bu suretle mütazzi Ç me tep. müreböi terbiyesi), münteşir terbiye ( harici İle çarpışım çocuğun tama- için hatta men terbiye edilmesini temin mühüiti ve eksrivetle ebeveyni, unutmayalım, mürebbileri terbiye et- mek lâzım gelecegtir, çünkü müreb- biler de ne kadar iyi intihap edi'miş olurlarsa olsunlar, bazı cihetlerden bulundukları mühitin cehaletini, nok- sanlarını, garabetlerini haizdirler, Git- gide ferdin terbiy cemiyetin terbiyesini o tazammun (etmektedir. Heyeti umumiyesile alınınca & miyet kendi o terbiyesini kendisi yapmak vaziyetinde kalıyor. Daha doğrusu yakıattın uzaklaş- mamak için şöyle diyelim, bü terbi- yeyi ancak yük şahsiyetler yapa- bilir. Yine evelki oka geliyörüz; entam, en liyakatli, en iyi fertlerin tesirinin ne gibi güçlüklere tesadüf ettiğini gör ük Muhita intibak ile ahlâk kültürü arasına mevcut olan kısmi tadruz meselesindede başka bir şeklaltında aym müşkülatin karşılaşıcağız. Gerçi bir inrib ktır. dikkare yine ferdin muay- manada ahlak muhita ferdin muhiti daima nazarı alması icap eder, bir hadde kadar mevcut intizama lâzımdır. Hatta ahlak yen riayet etmesi HAYAT, müşkü'leri bir nevi tebeiyet isterki, bunsuz EsA- Hakât bu tebelyer nereye kadar ödecektir. (Her kes) kâfi dâörecede kâmilmidir ki “ herkes gibi, hareket etmek mut- sen cemiyet mümkün olmaz. lak surette iyi olsun: Bundan başka sadece tabi ol- değildir. Aynı zamanda kabili istifade bir hale getirmektir. Başkalarının ah'âk- sızlıkları bizim için & hlikeli olduğu gibi menfaatimize de uyğun düşebilir. Her hangi bir fenalığı başkasının yapmış olması, bizimde onu yapma- inibak etmek demek, mak demek mevcut Şeniyeti mıza hak vereirecek gibi görünerek, zevkli ve kârlı fenalıklar aç r; yahutta şahsi bir men- faat temini için bu fenalıkları, ve ya istismar o edebiliriz, Platon'un bu kelimeye önümüze yolunu sadece zafları “Müdahene,, verdigi umumi ve derin mansda pek kârlı bir vol olabilir. Demek olüy rki adımda tec- rübeden tehlikeli ve ıztıraplı bir tek- zip darbesi yemektedir. Kabul etmek birçok herisler bizin kaidelerimiz her mecburiyetindeyiz ki emellerine nail olüyorlar. Şahsen bir A bert Thierry'nin Kahramanca kaide- sini (iktidar mevkiine geçmekten im- teklif edebili- 4, Fakat bir cemiyette en iylerin tina) kendi kendimize fi mevki sahibi olmaktan çekinmemeleri de edilir bir şeydir. Buüyitmekte ol uğumuz çocuğa bu kaideyi sıkısıkıya tatbik etmekte huklı- mıyız? karşı alakasız kalabi irmiyiz? Onu cemiyet ayrıca Oarzu Onun muvaffakiyetine için olduğu gibi kendisi için de ye- tiştiriyoruz, hakikatta oldu- ğundan başka türlü gösteremivecek içtimsi Şeniyetleri bildireceğiz; onu şeni hayann mücadelelerine alıştıra- cağız. Fakat mevcut cemiyetie zaaf- larına karşı çocuğu - bunlardan isti- çocuğa dünyayı

Bu sayıdan diğer sayfalar: