ilâhi bir mahabbetten cüret bulma- idir. Bir çok zamanlarda yazılan bu şiirlerin muh - seneler içinde muhtelif telif parçaları kede-rinin ( rdiği bü tün safahatı gösterir. Sonunda, imanın bahşettiği sükünete arasinda eski senenin ölümünü tasvir eden vasıl olur. se çanları ve yeni senenin tuluunu ve “Ring Our, wild lk (çalın, ev vahşi çınlar) mi an neşide itminan ve ümit ile döl İY ne telkn edi- bittabi Çocukluğunda kendi len kari itikat darülfünunda gördü sarsılmış, arkadaşlarında fikri kendisini de hakikatı ta- isne sevketmişti: diyorsunuz ki şüpheyi Fakat inanınız, samimi bir şüphede irtikatların “Siz bana şeytan tevlit etmiştir... bana yarısında. bulunmıyan bir iman vardır... O; kuw- vetlendi, iphelerle mücadele etti, muhakemesi körleştirmek istemedi. Fikrin tayflarına karşı durdu, onlari yere yatırdı: bu veçhile nihayet daha kavi bir iman bulmaya muvaffak oldu... Kendi itikadını şöyle icmal eder: “Bizi Sıyanet eden bir şey vardır, imanım budür ibarettir... bakidir. ve bütün imanım bundan Mezar maverasında olan derin saharda zulmet baki olmaz. İlme hürmeti büvüktür. ilmin Şiri tezyin ettiğine kanidir. (2) Fakat san'an en yüksek gayesi ahlâktır: ellik, evilik, ilim üç hemşire- dirler ki bir birini severler, insana da dostturlar, göz yaşları dökmeden hiç ir zaman ayrılamazlar. Aşkı dışarı- da bırakan kendi de dışadıda birakı- lacaktır...,, Düha İlim İlim birinci değil, ikincidir. ulvi bi bir el onu yumuşatmalıdır. 2 es Ml e itlmi hilayei ilden muarra olmı ıyı mucibi ihanet bilip, ilmsiz biruh “gibi tefieflür hünerden şahidi na#- eler mürettep kıldım... şiirden fikren hâke mensup. halbuki hikmet ruhan semavidir. Wordsworth, Byron ve Shelley'nın hilâfına olarak Tennyson'da vahdeti vücuda temayül yoktur: “tam ve müstakil bir mevcud sahip olanın benliğini eriterek umumi pek müphem ve Edebi edebi cism arayacaktı: ruha rücu etmesi nahoş bir imandır. ruhü sair lerden biz bir birimize kavuşunca onu tanıyaca- pim... Gençliğinde şu fikirde bulunmuş idi; İnsan taliine hâkimdir. Altmış sene sonra bu sözü şöyle tadil eti “İnsan. taliine yarı yatıya hâkim ola- bilir. Beşeriyetin tebrici tekâmülüne nihai kemaline itikat eder. bir beşeri- ver Parlementosu ve cihan Hederas- yonu tahayyül eder, fikirlerinde o muhafazakâr, it milliyetler ve imperialist idi. İngilterenin hürriyete doğru bati ve emin tekâmülü Fransız ihtilâlinin ifratlarile mukayese eden atideki beytlerde milletine hâs gurur sezi Şi Onda övle bir hurriyet aşkı var- dı ki kendi şahane makamında - Celtlerin (şuursuz nadiren bulunu; © hurriyet ki yanı İngil- tere - asabiliği değil...» Hayat mücadelesi hakkında idealini şöyle icmal eder * İlâhi mevhibeye mazhar bir insan ki hayatı küçük bir köyün yeşillikleri arasında mü evazi bir halde başlamış talin hasut zencirlerini Kırar, ar bir fırsaun eteğine sarılır, ah- sadmelerine göğüs yıldızile o mücadele iken valin meşum gerer, eder. cebren Nihayet kudretini tanıttırır, altın anahtarları elde etmeye ömrü vefa eder, muazzam bir devletin hükümlerini isdar eder, bir tahtın fr sıltılarına şekil verir, dalma yükselerek feleğin kavmin ümidinin. istinatgâhı, cihanın emellerinin merkezi olur... vokuşunun zirvesinde, bir HAYAT, 14. Kırım Harbi menkahelerine ait olan “Hafif Su manzumesinin tercümesi rari Alayının İlücumu, uyanlı dercedilmiştir: yarımşar fersah, Yarımşar fersah, Ya suvari € verildi ; ölüm Alu üdüler, lara hücum!, yüz suvari vadisine alayı, ileri! , Asker bildiği halde -hiç onlara * Hafif suvarti bir hata olduğunu biri şaşırmadı. Cevap vermek ait değildi, sebebini araştırmak onlara ait değildi, onların vazifesi itaat etmek ve e idi. Alu vüz suvari ölüm vd üdüler Sağda toplar, solda toplar karşıda toplar ateş edip gürleyordu; Kurşun ve mermi yağmuru altında cesaret ve Ce- lâderle yürüdüler; altı yüz suvari ölü- mün pençesine, cehennemin ateşine atıldılar. Yalın kılıçlar parladı, havada sal- lanırken parıldadı. (Oradaki topçuları kılıçtan geçirirlerken, bir ordu üzerine hücum ederlerken cihan hayrette kaldı. daldılar, ö hızla safları yardılar, Kazaklar ile Rus- Bataryanın o dumanlarna lar onların kılıçları altında sendelediler, kırılarak dağıldılar, Sonra suvariler geri döndüler, fakat arık alı yüz değildiler Sağda toplar, solda toplar, geride toplar ateş edip gürleyordu. Kurşun ve mermi yağ ıuru alında atlar ve kah- ramanlar derilirlerken öyle celâdetle harbetmiş olanlar ölümün pençesinden. cehennemin ateşinden avdet ettiler Altı yüzü Şanları çılğın hücum, karşısında cihan hayrette kaldı. iz suvariye hvrmet! eniha Sami 4S ne zaman sönebilir? O O höcuma hörmet! O asil altı