6 Haziran 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

6 Haziran 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S HAZIRAN -İ T L“ a tipkr bir masal gibi baş- ' ki; ' Bundan sekiz sene - evvel hî: *Üi Kassters isminde zengin Üt ğıhz kızı vardı Anasız, ba- t kz, ,Serveti milyonları a" Mis Betti denize ve deniz Bezi Tina çılgınca bağlıdır. Sular l * 100 kilometre yapan ha- î,? te'l"le dolaşır. Yarışlara kizaı'ur zarif yatiyle açik trd,_. aylarca süren seyahat- 1. Yar , lı'ı'! *bu kız bundan sekiz sene İr gün İngiltereden ayrıldı aha dönmedi. Hakkında ' Tivayetler dolaştı. — Mis :“ Bahama civarında - İngil ı'“ dit Antil adalarından biri- '4 ti lldıgmı söyleyenler ol- bi,, dkodu, bir kâğıt Üzerine Mh" yağ lekesi gibi büyü - ı"î. sıcak ve uzak denizler T$tiğr kulakları altin küpeli Ttlariyle düşüp kalktığı- ı'Ilı h tdenler çıkir. : Gazeteler E'î:ı “tinin uzak adalarda eski îtı— “dl gömülmüş hazineleri "!r Ka Meşgul oduğunu kaydet Tar lt' | 'lr Rgı '“!q kıt her hâdise gibi Mis Betti A hvaı yavaş işidilmez ol- hufn bu isim İngilterede bile 'eı UŞtu. Fakat bir ay kadar -Mîhuıunyanm bütün radyoları İi e , Merkezden gelen bir sesi î 'Du ses şunları söylüyor - dnu *A ["terı Gazete muhbirle. “b 9toğrafçılarını malikânem 3“ ıd“YI görmeğe davet edi- uı.-ııı ga sonra, Miı Betti ada- “aziyetini anlatıyordu. adası İ'Zetelerı hâdise ile alâ. Ular, beş muhbir, beş fo' İîletelerı namma kirâala %îîec e danınm taçsır kraliçesi, b'hğ: edllmı; olduğu için hur- f*PI “yle süslenmiş iskelede ;u“ karşıladı. Mis Betti ııl!Iı_ı Bibi giyinmiş, Elleri cep “'hın 'Baras ağzında.. İngiliz q*i ikânesi 18 kilometre ;.;_'lı B da bir adacağız, inin oturduğu ev, ke- hur% Onları, etrafını. çevi * K İle ei Ağaçları, beyaz duvar- dltın ihlerin medeni şehirler- h lepi Hları Üzerine koyarak ge- ? Hd Fadıd a_h ”ı # li Tuluk hu villâdan başka ke- K h İ lar içinden — geçilerek ; “Pe üzerinde bir fener Ü den S€ce bu issiz. yerleri duş n NİZ üzerine bir yıldız- .n_ I$iklar gibi titrek 3'“"I"”iî'lıyı:ır Fakat ada, değildir. Burada zen- İzinm villâsından baş- * havuzu, bir dansing, “bu' kilise, ve 24 kilo * Stem otomobil / yolu %tı İS Balina adası. Ben Mis tthler Nsust bir vapurla adaya | *tin geldiğinden — telsizle | Zatif bir villâyı andırı- 9. yanaştığı çalılık, bomboş bir yerdi. Mis Belli HABER — açız kraliçe 10 Bin Türk adayı Nnasil Halbuki' Mis Betti, beraberinde muhârrir Hük Brok ve mühendis Con Holkroft ile beraber bu adaya vakit burası, kumluk, İngiliz hükümeti, bu hiç bir işe yaramı- yan yeri —Mis Bettiye 1.400.000 lirasına aldığı imar etti franga (70.000 Türk lirası) na sat makta hiçbir mahzur görmemişti. Adada oturan yirmi otuz kadar yerli, açlıktan ölüyor, acı nebat kökleri uğrunda biribirini vurmak tan çekinmiyordu. Maceracı kız, dişlerini s'ktı ve bir çadır altında yerleşti. Ada imar ediliyor Mis Betti işe başladı. Ada yer- lileri işe yaramıyordu. Civar ada- lardan getirttiği güçlü, kuvvetli yedi amele işe başladı. Otlar kopa- rıldı, ağaçlar, çalılıklar kesildi. Yollar yapıldı. Adada sefalet içe-| risinde yaşayan yerliler kendileri. | ne ekmek ve yeyecek veren bu kadına bağlandılar. 1934 — yılına kadar geçen dört sene içerisinde Misis Betti adası uğrunda 225.000 Türk lirası harcadı. Fakat ada bu gün muhtelif toprak mahsulleri ihraç ediyor. Ve Mise senede yir- mi bin Türk Fzası temin ediyor . Etrafı denizle çevrilmiş minimini adacığın taçsız kraliçesi bugün 39 yaşında, çok kümral bir kız - dır , * —İCMDU“HŞ TÜ 11 VAKİT Cep Kütüphanesi Yazan ve Türkçeye çevirenin-adı | Kader (Volterden) Asım Us Ölimpiyad oyunları Vildan Aşir Kılerans Terrast esrarı (Galöpin'den) G. V. Yugoslavya seyahal, Şark Ekspresinde cinayel (Christie'den) V. G. Ahmet Ekrem Soft korsan (Fon Kafkas hikâyeleri (Kazbek'ten) Niyazi Ahmet 208 l15 120 10 KUL! 20 notları Asım'UÜs ı1240 360 20 Etrüsk Vazosu (Prosper Meirme'den) Haydar Rifat Ğ4 -20 Her memlekette birkaç gün (Muhtelif müelliflerden) 452 20 Lüknerde'den) Felhi Kardeş 376 20 120 10 Söon Ehlisalip muharebeleri (Kollins'len) Ahmet Ekrem 276 — 20 40 10 Futbol kaideleri Nüzhet Abbas Sayıfa Krş. Akşam Postası Arman insanları arasında: 21 YAZAN: L. Busch 35Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı Baharangonun bizden bu kadat nefret ettiğini anlamak bir — taraf- tan da şiddetle canımı — sıkmıştı. Fakat zenci kadın benim söz söyle. meme meydan vermeden vücudunu kol ve ayaklarındaki — bileziklerini şıkırdatan — raşelerle fıkırdata- rak ilâve etti — Fakat, dedi, ben hiç beyaz er- kekle... Gözleri kendisine hakikaten ya. bani bir öküz gibi bakmakta — olan Hansın gözlerine ilişir ilişmez bir- denbire sözünü kesmiş, alt tarafını ikmal etmemişti!.. — Baharango!.. dedim, sen biz. den nefret mi ediyorsun ki? — Hayır! — Buna memnun oldum!.. Hal- buki ben doğruyu söyliyeceğim, biz sizden nefret ediyoruz! Siyah ceylân şevk ve dinçligile yü rümekte olan Baharango bu sözüm üzerine birdenbire durdu. — Yüzüne ağlayacak gibi "bir hiddet fışkırmış> tı. Gözleri alevli alevli yüzüme bak- maktaydı: Kendi kocaları gibi beni de döğ- mek hırsı bastırdığı aşikârdı!.. Ta- vuk gibi bir ses çıkararak: — Nefret mi? Niçin diye homur- dandı, — Çünkü, dedim, vakia çok gü- zelsin! Fakat bazı sırların var! Biz esrar taşıyan kadınlardan nelret e- deriz!.. Hayretle sordu: — Hangi esrar?.. — Bir taraftan yürüyelim, Baha. rango!.. Sonra geceyi — ormanlarda geçirmeye mecbur olurüz!.. Evet!. Bazı esrar taşiyorsun! İstersen sa- na buhları da açıkça — söyliyeyim! Tekrar yola devama başladım. Baharango tereddütsüz: — Söyle! dedi. — Meselâ... Ovambo reisinin sa- na söylediği bir sözü hatırlıyor mu- sun? — Hangi sözü? — Sana (goriller., goriller!..) dedi, Sen de sustun!.. O vakit ölüm tehlikesini göze alarak bizi Bazutola rin ormanına götürmeye — razı Ol- dun?.. Bu goriller nedir?.. Baharango birdenbire — şaşaladı. Yüzü müthiş bir korku ile altüst ©- luvermişti. İri, etli dudaklarımın tit rediklerini gördüm. — Goriller.. goriller.. diye kekele. di. — Baharango! ben de sana gorillerin ismini anınca şaşaladın!., Bana söyle, doğrusunu! Gorillerden siz bu kadar mi korkar- sınız!.. Etrafına korkak ve müthiş nazar- lar atmakta olan Baharango gene: — Goriller değil!.. göriller değil! diye kekeledi. Birdenbire, hiddetlenerek bağır.- dım: — Ee, Baharango!.. — söylesene, nedir? goriller değilse.. Sen Ovambo reisinin göril insanlarla esrarını bi- liyorsun! fakat söylemek istemiyor- sun (.. Baharangonun goriller meselesin: görüyorsun ki| sa?,... —. Hans! dedim, Budalalık iste- den bahs açtığımdan itibaren gös- terdiği - heyecan ve dehşet benim büsbütün hayretimi mucip, olmuş- tu. Demek cenubi — Afrikanın bü havalisinde' goörillerin veya — göril insanların esrarını birçokları — bili- yorlardı. Fakat söylemekten şiddet le çekiniyorlardı. Merakla yeis ara- sında son derece canım sıkılarak, bu bahs açılalı beri, yolda yürüyü- |t sünü bile şaşırmış olan genç Zzenci kadınmma hiddetle: — Baharango! dedim. Sen doğ- rüuyu söyliyeceğini vadettiğin halde şimdi bir şey söylemek istemiyor- sun!.. Fakat ben sizi bu kadar kor- kutan bu esrarı bilmiyorum zannet- me!,, Siz herkesten gizli olarak go- ril insanlarla münasebette bulunu- yorsunuz!, Bunu derdemez Baharango ağzın dan gayriihtiyari kopan çığlığı tut- mak için dudaklarını ısırdı. Durup dehşet içinde yüzüme baktı. Sonra biranda kendini toparladı. — Zoraki gülmeğe başladı. — Gorillerle mi? dedi. Senin ak- İi cinler yemiş!.. Goriller — bizim için mukaddestir, sihirlidirler!.. Biz onların adını ağzımıza bile a- lamayiz!.. — Baharango!... Yalan söyeleme! Anlamamazlıktan gelme!.. Ben go- fillerden değil!.. Göril insanlardan bahsediyorum!.. Onlarla herkesten gizli münasebetinizi de pekâlâ bili- yorum! Fakat ne şekilde bir müna- sebetiniz var. Bunu bilemiyorum! Onlara ibadet mi ediyorsünüz? Yok sa onlardan inci ticareti mi yapı- yorsunuz? 'nedir? Bilmiyorum!.. İh- timal ki«kurban ettiğiniz ve yediği- niz inşanlar. bunlardır! Baharango bütün omuzlarını, me melerini ve kalçalarını oynatarak, kol ve ayaklarında bileziklerini şı- kırdatarak gülüyordu. Fakat bu gü- lüş Âdeta delirmişçesine bir. gülüş- tü. Muhaveremizi zerre kadar anla- mıyan Hans genç kadının benim aşk ısrarlarıma naz ettiğini zannediyor ye onun böyle çılgınca, bütün vü- cudunu fıkırdatarak gülüşlerine müstehzi, fakat şaşkın bir — bakışla bakıyordu. geT W Bana: — Kaptan!., dedi. Şu dikeni (al- manca aşifte manasma gelir) ne #söyletiyorsun, eğer bir niyetin var- dedi, güldüm. mez!. Hem sen önümüzden yürü!.. rarengiz meseleler olduğunu anlryo rum!.. tuzağa düşürebilir! Onun için etrafa gayet iyi dikkat ederek, sen —önde Ben zannettiğin gibi bir me- yürül.. seleyle meşgul değilim!.. Büsbütün başka ve mühim bir şey konuşu- yörüz!.. Hans benim gayet ağır bir ciddi. yetle bahsettiğim tehlikeyi duyun- ca derhal uzun tabancasını eline a- larak önümüze fırladı. Baharango, Hansın belinden çıkarıp elinde tut Ü ü l-'ı!ı_ı'tıııılı lıldıuler hiç eksik olmuyor ve heı- gün lıır ııııkııt, bomlıı ıle hır tecavüz vukubuluyor Resimde lngıltere hu.m - mıtımnw Filistin hakkındaki hm larını bildiren “Beyaz Kitab,, 1n ilânı üzerine Kudüs sokaklarında yapılan nümayişlerden birini görüyorsunuz, Ben bu havalide gayet garip ve es- | Bu kadın bizi herhangi bir | “Siz herkesten gizli olarak goril insanlalla münasebette bulunuyorsunuz /,, tuğu bu alete hayretle Birdenbire durdu. Dehşetle ellerini havaya kaldıra- rak: — Bu ne?,, Beni sihirliyerek mi söyleteceksiniz! diye — bağırdı. Bu beyaz öküzün elindeki nedir?.. Genç zenci kadının dehşetli sinir- li bir hale geçtiğini derhal anlamış. tım. Kendisine gayet tatlı davran- 'mak lüzümu aşikârdı. . — Baharango! korkma, haydi yü lrü! Geceye kalacağız!.. Hansın elin deki sihirli bir şey değildir!.. Bil- miyor musun ki biz beyazlar sihir yapmasını bilmeyiz! Ne korkuyor- sun?,., demeye mecbur oldum. Baharango sözlerimden — ziyade seşimin “tatlı bir ton alışmdan kendisine karşı hiçbir fena niyeti. miz olmadığına kanaat getirir gibi oldu, tekrar yürümeye başladı. Bir müddet kadar bodur çalılarla örtü- lü bu vahşi ve ıssız yollarda hiç ko- nuşmadan, süküt ederek yürümeye devam ettik. 50 metre kadar uza- gından geçtiğimiz gayet iri ve gür ağaçlarla örtülü bir ormandan mil. yonlarca böceklerin güneşte uğul. dayan vızıltılartnı duyuyorduk. Baharango benim bu — yabani ve korkunç ormana düşünceli gözlerle baktığımı görünce! — Yılanlar ormanı! diye dandı. — Yılanlar ormanı mı? — Evet! adı öyledir!.. Hayretle sordum: — Bu uğuldayan vızıltılar yılan- ların sesleri mi? Baharango güldü: — Bizim memleketimizde kuş gi- bi bağıran yılanlar yoktur!.. Dedi. Onun bu istihzası bende |nihayetsiz bir hayret — uyandırmış- tı. Bu zenci kadının hiç de görün. düğü gibi olmadığı, şeytanca bir ze- kâya sahip olduğu anlasılıyordu. Ayni sükütla bir müddet daha yü- rüdükten ve Baharangonun göster- diği çılgın sinirliliğin durulması i- çin zaman bıraktıktan sonra — yan gözle genç zenci kadınını tetkik et. tim., O da yanı başımda hem yürü- yor, hem ormanın o binlerce man- dolin birden çalınıyormuş gibi ga- rip ve boğuk vızıltılarını dinler gö- rünüyor, fakat o da yan gözle arada sırada benim hiddetimin geçip geç- mediğini anlamak için yüzüme na- zarlar atlediyordu. Zenci — kadının bu bakışlarında muhabbet vardı! bakıyordu. mıril- Genç yamyam kadını — ihtimalki 'hiç bir zaman söyliyemiyeceği bazı 'bildiklerini az çok bildiğini pek gü- zel anladığı bu beyaz adama bir ya- kınlık duymağa başlamıştı. Baharangoya omuzumdaki — bez çantadan bir kaç muz uzattım. Zi- ra sıcak bastırmağa başlamış, ko. nuştüuğumuz şeylerden — duyduğu heyecan genç zenci kadınını - hayli terletmişti. Baharango parlak bembeyaz diş- lerini gösteren tatlı bir gülüşle muz- ları alıp yemeğe bâşladı. Bu fırsattan istilade —ederek ga- yet tatlı ve samimi bir sesle kendi- sine son bir teşebbüste bulundum.: — Baharango! dedim. Bizim beyaz ların karılarını sen pek çirkin tah- min ediyorsun ama bizim kadınları mız istedikleri kadar çirkin olsalar da gayet iyi kadınlardır! Sen güzel bir kadınsın! Bunu sana belki ha- yatında ilk beyaz dostun olarak söy lüyorum! Fakat iyi bir kadin da ol- malısın!.. Doğrusu gizlediğin şeyler le beni meraktan çatlatacakaın! Bu kadar fena olma!., Baharango gene alnını fena halde |buruşturarak: — Ben bir şey gizlemiyorum ki!. diye mırıldandı: — Yok! Yok! gizliyorsun!.. tana bir şey sorayım: (Devamı var) Fakal y B

Bu sayıdan diğer sayfalar: