Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Üi HA ER — Alman korkusu karşısında Hollanda Hol|aııdanın mini mini ordusu, âni bir taarruz karşısında memleketi müdafaa edebilecek mi? ön lan Senelerde Avrupada vukubu - hadar : lerden sonra, şimdiye Mümj he:ız Sedasız duran, hattâ u. hafaya bde bile bitaraflığmı mu. mlda, ç:îmâye muvalfak olan Hol- S haklı bir endişeye kapıl- ©le ı“tikliu S0n günlerde, Hollandanın Titayatı | Faybedeceği —hakkındaki "Ntler aldı yi ü U kün; ürüd Teket Üçük fakat çok zengin mem- da bir Fransız muhar. Sa Yanı dikkat bir makale neş . Tetmiştiy, ü Ti y Ta:_'alenin Hollandanın aske- İç çu mî inİ ve Holanda siyasetinin E'uı-uz. Ü anlatan kısımlarını alı - DEI.Ima EL GÇa lt oıarak'*“îhqu ve bitaraf bir mil- dalllar Yaşamağa alışan Hollan. Ba ya “lardanberi büyük bir endi. Orku içinde bulunuyorlar, bu R. harblerden uzak kaldığı için Tp Elt_ı_n Sftoku zenginliği bakı- tlde ededuny ada dördüncü dereceyi büm D Hollanda, hepsi ayrı ayrı Miş mu — Servet kaynağı olan ge- Şilüğe Stemlekelerini de ancak sulh Mişti Sayesinde muhafaza edebil. enş:j'“üdamn büyük bir ziraat ve da ğ Memleketi oluşuna yukar . Tüye da tüğimiz zenginlikleri de i- Tnemj Eîîsek, bu küçük ve zayıf Yin hn;tın, birçok büyük milletle- İht çekeceği tabliidir. Yütmeği ve kuvvetlendirmeği kat!ı Yyen düşünmemiştir. Ü fab d'_mat'mm mühim kısımlarını İP surette muhafaza eden bü aAtaklıklar, filhakika başlıba. Üyük ve sessiz bir ordudur. Du Bün he de olsa, — Hollanda ül'lnn çörük kuvvetsiz olmaktan *B& başlamıştır. ; Tandalılar vaktile: kü—— Biz sulhçüyüz — Ordumuzun Tek V*î kuvvetsiz oluşundan üzül- EBil, bilâkis memnun olü - İi derlerdi... Fakat bugün böy. ,“’-"?în.;n tök'bir Hollandalı bile tır, ;—eîî:'?yada nasyonal u“hu iş başma geçişi ve sonra is. İş İn başlaması Hollandanım yıl Tdanb Üşt Hü 1933 Bina p b sosyalist tir, İş R te, Hollandada da Muosert bi _9 Birisi, — nasyonal sosyalist Bi P; %Cllrmağa teşebbüs etmiş ve bütünm O zaman yıldırım süratile Hollandada yayılmağa baş - tî' Fakat eski bir asker ve bü- İr diplomat olan Kolijin bir *Mokrat diktaör olarak iş ba. mEm]îî;iînce her şey değişti. Ve &hteın €t Kolijinin kurduğu yeni ıahdr_ altmda idare edilmeğe baş. )'l'u:g ha kuî.a“'ekil Kolijin, askerlikten çe - Vel H en' Sonra, umumi harbden ev Tol radlstana gitmiş ve orada pet- Mücas I meşhur Henri Deternigin €Selerinde umumi müdür ola. çşhşmnitl ki Bu vazife dünyada Smmel işlerden biridir. Veküzanîîn. 10 yaşında bulunan baş. Nn distanda büyük bir servet Müş a fan sonra memleketine dön Sazeteciliğe başlamıştır. Büly Zat müdürü — olarak başında nd &i u İnin CSU gazetesi Kalvinist parti- Orğanı oldu. kiçğ:z îe(îîneClen Hollandada bu ze- Zirliki eci ve Siyaset adamına na, âr verilmeye başlandı. Va ? zamanda Ayvrupanın en kuv , Politika adamı rütbesine yük- & nğî ğî'î;lijîniıî harici — tehlikelere Etinim hîmdugu bir sırada memle- üğ IçI-w _ıîfîmda bulünması Hollan. “*A Cidden büyük bir tali eseri. ITolanda Başvekili Kolifa Bugün 70 yaşma gelen Kolijin 937 de demir gibi idaresile Hollanda Nazi partisini mütemadiyen ezdi ve dağıttı. Başvekil bundan sonra, İngiltere ve Fransanım —müzaheretini, hattâ belki de bir taarruz karşısımnda bil- fiil yardımmı temin etmeğe muyvaf- fak oldu. İşte bunun içindir ki, bu. gün Almanyanın âni taarruzu kar. şısında Fransızlarla İngilizlerin işe karışacağını düşünerek Hollandalı - lar biraz teselli buluyorlar ve: «“— Bizim ordumuz nekadar za- yıf olursa olsun, hücum edecek bir düşmanı, arkadan yardım gelinceye kadar hududlarda tutacak kabili . Â craya yığmak kabil olacağı DYEtEEMK, TPOrlAKLI Sonralda NEVE| ediyorlar: “Esasen, tehlike yalnız tek hu - duddan geleceği ve bütün - kuvveti için, mukayemet imkânları daha kolay olacaktır, Çekoslovakya hâdisesinin, Hol - landanın — beynelmilel dostluklara gösterdiği itimadı çok sarstığı pek tabildir, İşte asıl bundan sonradır ki, küçük Hollanda bizzat silâhlan.. mak ihtiyacını en kat'i şekilde his- setmiştir. Fakat Hollandanın bu işi pek sessiz ve adetâ gizli bir şekil- de yapmağa karar verdiği anlaşılı. Yor. ' Hollanda ordusu hakkında bugün Lilinen malümatı şöyle hulâsa et - mek kabildir: T buçuk milyon nüfuslu Hollan- dada mecburi askerlik müddeti beş buçuk ilâ dokuz aydır. Muvazzaf ordusu 4 — fırkadan ve bu 4 fırka da 26 alay piyade, ve 2 alay süvariden mürekkeptir. Muvazzaf orduda 20.000 tüfenk, 700 Makinelitüfek, 220 top, 100 küsur tayyare vardır. Bu küçük ordu seferberlikte bir misli ve en fazla bir buçuk misli ar tabilir. Hattâ bugün de hazari or. dunun rakamlarındâ dalima bir art- ma vardır. Fakat ne de- olsa, Hollandanm kendini tam manasile, yani baş - kasmın yardımma ihtiyaç olmadan mütlafaa edecek-şekilde silâhlan « dır, Muhabere ve Münaka'e Vekâleti İstanbul Elektrik İşleri Umum Müdürlüğünden 1 — Silâhtar fabrikası memur ve müstahdemlerine Silâhtarda ida- renin bilâ ücret tahsis edileceği yerde yemek ihzarı ve temini açık ek. silimeye konmuştur. 2 — Eksiltme 29-4-939 cumartesi günü saat 10 da idarenin Tünel üstünde Metro han binasının 5 inci katında toplanacak arttırma ve eksiltme komisyonunda — yapılacaktır. 3 — Bu işe ait şartname ve mukavele projesi idarenin levazım mü. dürlüğünden ücretsiz olarak alma bilir. 4 — İsteklilerin 100 yüz liralık muvakkat teminatı nakit olduğu takdirde eksiltmeden evvel vezneye tevdi etmeleri ve kanuni vesikaları ile mezkür gün ve saatte komisyonda bulunmalari ilân olunur. (2526). —TO2 - Fakat artık çocuk doğurmak iste. dan geçmek mecburiyetinde kalırsa, o vakit kadının fendbazlık — etmesi lâzımdır. Yani taşlara saklı olan ru hu kandırması icap eder, Bunun için çocuk doğurmak iste- miyen Arunta kadınları bu taşların civarından geçecekleri vakit yüzleri- |de mutlaka bir değneğe dayana da. yana geçmeğe, bir-taraftan da tıpkı bir kocakarı gibi sesini titrterek ta- şa doğru: — Sakın bana gelme! ben bir ih- tiyar kadınım! Diye bağırmağa mecburdur!. Yani, görülüyor ki, Avusturalya- da da kadmın fendı cini dahi yeni- yorl.. Zira bu surctle hareket eden Aruntalı bayana ruh girmez! Avusturalyalrlarda pek şaşılacak olan bir itikat da bu taşlardaki ço- cuk ruhlarının yalnız kadınların de- gil, erkeklerin de karnmna girebile- ceğine inanmalarıdır. Fakat bu tak. | dirde bu erkeğin, velevki gayet ma- hir bir sihirbaz tarafından — tedavi dahi edilse, öleceğine muhakkak na zarile bakarlar!. Ayvusturalyalıların bu ilikatları, m iz. orada — erkeklerin de aten gebe olmalarından ileri gelmediği aşikârdır. Şüphe yoktur ki biçare ÂAyusturalya insanları er- keklerin de bazan kaftınlarının şiş: mesini gebe olduklarına atfetmişler dir. Diğer taarftan böyle karınları şişen ve kendisini de gerçekten gebe olmuüş zanneten biçare Avusturalya erkekleri karınlarının şişmesine se* .beb olan hastalıklardan - ki vehim olduklarma şüphe yoktur . ekseriya kurtulamıyarak ölmektedirler. İşte bu hâdisedir ki ne gebelik, ne çocuk teşekkülü ve ne de hastalık hakkın- da hiçbir bilgileri olmryan Avustu- ralya insanlarımna erkeklerin de ge- ' be olabilmelerinin tabit bir hâdise olduğunu kabul ettirmiş bulunuyor. İnsanı gebe eden şeylerden diğer 80 K Bi faz Li . N » he -l £ n ni bir ihtiyar kadın gibi buruşturup sırtlarını kanburlaştırarak ve ellerin < — zi> Enşanlarınıny miyen, yahut gebe kalmak niyetin” B ' de olmıyan bir kadın bu taş civarın —— — Bir âyine hazırlanmış Aruntalar biri de Avusfuralya insanlarının hayatiarında gayet büyük bir rolü olan mukaddes çomak (Çuringa) GN Çuringa Avusturalya insanlarının yegâne ceamiyet şekilleri olan ve ka: bileden daha iptidai bulunan (klan) topluluklarının. en mukaddes tim- salleridir. Bu timsal ya uzun ince bir sırık veya uzun değnek şeklinde bir taş tır. Bu sırk veya taşın ucu-delinmiş ve buraya bir ip takılmıştır. O şekil de ki bu değnek küvyetli ve süratle çevrilince, bizdeki bazı — çocuklara mahsus oyuncaklar gibi, vınlar. Büu garip değneğin neyin timsali olduğunu, bugün, dünya — yüzünde hiç kimse bilmiyor, bizzat Avustu- ralyalrlar dahi!.. Fakat Avusturzalya insanları için bundan daha mukaddes bir şey yok- tur. Avusturalya insanlarının (Çu- ringa) dedikleri bu mukaddes değ- nek, hristiyanların saliplerine ben: zer. Fakat ondan da daha mukad. destir. Seyyar ve serseri Ayusturalya in- sanlarının (klân) denilen küçük kü- meleri bu değneklerini en mukaddes yerlerde saklarlar.. Onu gayet mü> &ri değişmiyen siyasetini altf' Kızıl Gölge HABER'İN RESİMLİ SANDAILA Üvyecek- ora;gy— : HADINI UNUT MA G RAN.GI İTIĞIM YER'i &YŞ W AŞ E VE JOVLEMI. J 4 İ YECEKLİMN. ZABITA ROMANI: 150 HAVA NE GÜZEL ŞEYTAN TABIAT BiZzE GÜLÜMSÜ- YO Auıw UYÜN- “.. KDEK DİİNA TENBEL- LİK YETER.UYAN DA BİRAZ HA İ DANA NERDESİN A, SBUNE BAR Ş,u-_ SIN SEN. BANA DDGRU:UNlu _fo', PY SEA" SURAN — YALIN BİLMEZ BEN S/HİRBAZIMA ŞEYTİINİN DG OLMA DIĞIİNZ ÇÖK /Y Di BİLİRİM r ONA SÖZ VER. MİŞDİM FAKâAT YEMİNLE TEMİ ETMEMİŞDİM, DİNLE .. YAZAN: L.Busc'ı 35Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı Avusturalya insanları, erkeklerin de karınla- rının şişmesini gebe olduklarına atfetmişlerdir him merasimle v> ancak muay 01 zamanlarda dışarıya çıkarırlar. Ona gene mukaddes kabile sihirbazından başka kimse el süremez. Bütün ka. bilenin hayat veya mematı bu değ: neğe bağlıdır! Ayvusturalyalı bir insana (Turir ga) dediniz mi, yerlere kapanır!. Hiç kimse onun bulunduğu mukad. des yerin civarından geçemez! Velhasıl (Çuringa) Ayusturalya insanlarını yaşatan, öldüren, yedi- ren, içiren ve kâinatm onun yüzü suyu hürmetine durduğu mukacddes bir şeydir. Fakat bu kadar mühim olan şeyin aslı, mahiyeti ve manası ne olduğu nti da kirase bilmez! garip değil mi? Zira Avusturalyalrların bu çurin- gaları ne Allahlarıdır, ne mabutla- rıdır., ne bir sanemdir, ne Musanın ve İsanın timsali olan salip gibi bir din veya peygamberin de timsali de. gildir. O hâlde nedir, değil mi? İşte Avusturalyalı insanlarının düşünüş sistemlerile bizim düşünüş sistemle- rimiz arasındaki farkını anlayama- yacağımız derecede muazzam fark burada görülebilir. Muhakkaktır ki bugünkü kafala- rımızla Ayusturalyalı bir insanın kafasını, zihniyetini, düşünüş tarzı tam bir surette — anlayabilmemize buğün imkân yoktur. Zira bizim dimağlarımız o devre. yi geçirmiş bulunuyor. İşte bu esrarengiz Çuringa da bu garip sırlardan biridir.. Bununla beraber bazıları bu Çu- ringaların Ayusturalya — kabileleri- nin henüz tam bir surette teşekkül etmemiş ve biribirinden ayrılama- mış milli ve dini hüviyetlerinin tim sali, yanı kabilelerinin bir nevi mu. kaddes sancakları olduğunu iddia ederler. Zira Avusturalyada herhangi bir kabile konakladığı bir yerden diğer bir yere gitmek içir hareket edece- ği zaman evvelâ büyük merasimle Çüringalarını çıkarırlar. Onun arka sından yürürler, Sihirbazların Çu- ringayı — diktikleri yer - ki onlara birçok sihirler ve cinler vasıtasile uğuru malüm olur! - derhal mukad- des ve onların yeni konakları olur. Bu itibarla hakikaten bir sanca- ğa benzer., Fakat, diğer taraftan, A- vusturalya kabilelerinde Çuringala rın rolü bir sancaktan çok daha faz ladır. Onün için bu izah tam bir i: zah nazarile bakılamaz. | Velhasıl bu acayip ve esrarengiz | timsalin menşei tamamile meçhül, dür. Bizzat Avusturalya yerlilerine - gelince onların izahları da büsbütün başkadır: | (Devamı var) —