13 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

13 Mart 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tek gözlü lapal Nakleden: F. K. abim bunlar İk, alaklarım ses yg aman kendime, büt karşı hiddet duyd İh m ve öptüm, Öptüm. Bir gü | elin söyledim. Onu ölünceye Beveceğimi, kadınlı ş, *dan baska kim: Simi söyledim. Onun uTurun ineğe hazır olda uda itim. Bütün söylediklerimin ii, <İA yalnız bu sonuncusu » “Gru olabüsceğini sanıyor y rle dahâ anlat, diye yal-| Ns güzel söylüyorsun! Ke! VE Varsa bana dök sevgi İÜ) eoei:* eümtzler” aredimi, « &rtık bir tek kelime bilo) yordum. Kalbim sanki bir. | İlşahıvermişti. Halbuki bu , yordum. Hem de çok se. lum. Fukat... j nn benim gibi © şehir senin 5d benim, hayatını serseri- ky eçirirse artık uzun ve de- yi tir aşka e kadar az mm kadına a- uş, azımı aşk gecesi geç'r, ç& Fakat, işte hepsini unur| #R. O kadınlar da beni unut- © şüphesiz. Unutmiyan- d€r halde beni hayırla an- *landı, i 5 en| “Fran beni allığı oda darmade Tml ve seni rı Temizlik yüzü görmediği belliydi,, âi — Mümkün olduğu kadar çabuk. Bize yardımın dokumabileceğini inanamaz olur. düşündük Jak. Sen Klaylı bilirsin. | Buradan kaçmak kolay iş değil. Omuz silkti. — Taliiniz denemeğe karar verdi niz demek? İyi düş i Kaçarken K iü even $ey söylemiyorsun Con. e müyorsun ? Ne zaman gidi İ ze zaman İstersen... “ereye gideceğiz?. erüz bilmiyorum. Buradan hp “e neresi olursa olsun. İç 'Taber kaçacağız değil mi? | mt! ye in bun i ret Ni | İla Kandim inanmadan söy i “m. Fakat, söylüyordum ei ba en gidelim olmaz mı?.. mimle bersbsr gel de seri tvs sötürevim Orada kar in a çürük, Beni çok se- b İvi haberi a'arak sevin. » * de bize yardım eder. 4, *ok iyi fikirler ileri sürdü Uitur onun! hk iç oturduğu evin hariç- e iyi görlinmediğini ev- ir Fakat hele i- e” yarabbi! Medeni in k Ni evde nasıl otururlardı? ve darmadağınık, öyle ka- tk tarif edilemez. türdüğü eelon ayi V #lerdir temizlenmemisti. ön tutarak beni evine gi the Voktu ki! Kitablar, kir | “rlar, bulaşık kablar, pa- » Fransın burada yaşa- KÜ ünmek insanı şaşırtı- Nİ kız özür dilemek ister gi- Op ümsiyerek: ! ©, Senedir böyley e, evin değil, bir kaç saate e. “kine bazırlanılmış bir İgiiz gibi yaşıyoruz. Bi- , böyle olduğundanberi bası mı? Yani Tek gör mis Mansertonun dedi- Bin cevap verdim: — İnsan bir defa ölür! Tuhaf tubal yüzüme baktı. Son Size yardım ederim Bu akşam yemeklen'sonra buraya geli Bu gece kaşmağa muvaffak olabileceğinizi sanırım. Bu wi kiyetsizlikten em u bildiren bir eda, ile dikten sonra odadan çıkıp gitti ns ile ben dakikalarca ses” durduk. Belki de kızcağız o verd” söze pişmandı. Fakat hayır. Görri sevinçle parlıyordu, mesuttu, Ayrılırken gene boynuma sildi. 1 oldı ordu. Koluma Yaptı İ gödüğüme pek memnun oldum kont. İyi bir gün geçirdiniz Mah! Be de öyle. Size ban iraflarda bulunmak istiyorum. Ca- İ nınızı sıkmım ya? Şu siraya olura- Im. Hah şövle,, Şimdi söyleyin ba- gli gi sm: Dünyanın en iyi mesleği ne | Cevap wenedim. O devam etti: — Düayinin en iyi mesleği dilen: | siliketir. Sâpı kapı dolaşmak, sokak İlarda gemek bilseniz ne zevkli şey İ dir, Bı kârlı hir iştir. İttana epey | kazanırır. Kaikaha ile güldü. Elini omunr ma loydu! « Böyle serieriyane hayatı siz de bisiniz kont. Son (girdiğiniz ha- piaane hangisiydi? » Budapeşte hapishanesi. Canımı #şmağa başlıyan birisini patakla ağım için üç aya mahküm olmuş” am. Sabrım? tağmakta olduğunu ha- limden anlamıştı. Gülmeği bıraktı. en devam eltim — Dayak atmak suçuyla o kadar | şok defa hapishaneye (düştüm sormayın. Garip bir tabiatim var dır. Kızmaz görünürüm. Fakat bir kere de kızdım mı dünya boks sam İ piyonu bile davak yemeden elimden kurtulamaz. Mırıldandı: — Korkuyorum Con! Otele giderken Tek gör'ye rastla (Devami var) 52 KAHRAMAN HAYDUD gondelcu rıhtım kenarına gele- 16. bağırdı: — Hey, Piyetrol., HABER — Akşam Postas. Valliyer villâşının bahçe kapısı- m çıngrağı bü akşam sixsik ça imeyordu. Çürikü bu akşam mösyi ive madam Velliyerler misafir l abul ediyorlard: . Madam Valliyer'in uyanık göz ileri Biribiri arkası sira giren zi yeretçilerin birinden diğerine ka. mwyor, hepsini mütebessim bir İ sehre ve büyük bir müsafirperver- İ kle karşılıyordu. vir işik aydmilatıyordu. Madam Valliyer, çehrenin bi rçok kusur. larin söften bu ışığı diğer ışıklara tercih ederdi. | Giren misafirler arasında çok! z değil mi | Jam. Dışardan geliyordu ve çok Ne | üze Ybir kadın da vardı. Bu evin bir yabancıs: olmadığı daha kapr- İdan girmesinden belli idi. Madam Valliyer, onu görür gör- nez müfrit bir mezaketle yaklaştı; — Oh sala geldiniz canımın içi, İ dün size gelmiştim. Yoktunuz Beyhude yere siri bekledim. | © Süzan Legran büyükb bir tees. isüf ifade eden bir çehre takındı: | — Nereden bilirdim geleceğini- İzi? dedi Eğer bilmiş olsaydım!. — Hiç ehemmiyeti yok madam. İ O sevimli küçük köpeğinizle eğ- İendim. Sonra ne yapacağımı şa şırdım. Birdenbire mösyö Drenesi düşündüm. Onu çağırdım. Fakat o da evde değilmiş. İ Süzen Legran anlamıştı: — Mösyö Drenes ile beraber evvelâ ormana ,sonra da çâya git- iştik. Madam Valliyer : — Sahi mi?» . e Diyesöraiteri haritla içini ç | mekten kendini menedemedi. — Bu genç ataşe hakikaten pek cici bir adam , Büyük bir devlet selatetine ne yârâşryor!. Muhak- kak pek yakm bir zamanda çok yükselecek bir insan!. Ne yazık ki... Biraz büyücek bir kalbi var. tı... Süzan Legran münidar bir te- bsssümle gülümsedi ; giden yolun en yakın bir norta. Bina çıkart bız, Aütre ve salonu donuk, kırmırı| 4? dedi Eğer bilmiş olsaydım" | bak dedi. o avıplama Con. Bu evin sarımı tm. Fakat bunun fay Yu anladım. İdi ve Jak içeri girdi. , Yaşlarında, uzun bü Sar O da babası gibiah, Yordu ve o gözleridfip , * Parlıyordu. Belki ateşi ç çok bengiyordı Şakak ayları ağarmğa şamış Ça bir tayırla beni 'Amladı. A tabi ia Sunkist İğ dedi. Biribnizi sevi" yg Beraber buran kaçarak İK Siz yerde eutup otura- Rıhtrma bağlı büyük ve yel kenli gondolların birinden bir a- dan gözüktü; — Alâ, sinyora mi ötmek istiyorlar?. Biyanka cevap verdi: — Evet, büyük gölün öbür tarafma geçmek .. — Tam benim işim... Gönde. lüm sağlamdır. Sizi bir ok sür atiyle istediğiniz yere götürür .. Bayurunuz.. Biyanka kendisine rehberlik eden adama zahmeti için bahşiş varmek Üzere döndü. Fakat Gondolcu çoktan kaybolmuştu. seyahat Vakit kaybetmsden göhdola atladı. Usta Piyetro hemen yel- kene sarılmış, uyuyan tayfaları- nt uyandırmıştı, Kürekler işle. mağe ve koca gondöl kanalın ü- rezinde kızak gibi kaymağa baş- Jadr. Piyetro nezaketle sördü: — Gölün kârşı yakasmda ban- gi noktaya çikmak arzusundası- nız, sinyora?. — Hangi noktaya m: ?. — Evet, göl geniştir. Yanaşa- cak pek çok yerleri var, — Haklısmız. Beni Mestere şi ORMANDAKİ ADAM ESMER Biyankâyı taşıyan gondol sa- hile yanaştığı sırada saat on bir- di. Gondoleu müşterisini indir- miş ve gecenin karanlığı içinde, gölün uçsuz, bucaktiz sathı ara- sna gömülen bir kırlangıç gibi u saklaşmış, kaybolmuştu. Bir müddet dalgın dalg n dü- şümlü,. Sonra karanlık ve sula- rın kuştrtılarına dikkat etti, tit- redi, Korkunun ilk hisleri kalbini kaplamağa başlamıştı. Rüzgârın şiddeti ile yüzüne savrulan göl sularından sakm- mak İçin sahilden uzaklaştı. Piyetronun tarit ettiği Mester yolu üzerinde bulunuyordu. Azimkâr adımlarla bu yol ü- zerinde yürümeğe başladı. Yo- İun iki tarafında büyük servi a- gaçları yükseliyordu. Bu ağaçla- rn wk yaprakları arasında: — Nereye gidiyorsun küçlk Biyanka ! Böyle yalnız nereye gi- diyorşun? o Hakikaten kimsesiz misin?. Senin ne anan, ne babah, ne kocan, ne kardeşlerin ve ne de bir âşığın yok mu? Bu müt- hiş, karanlık gecede yapayalnız in. fiyaskosu Çeviren : SUAT DERVİŞ — Hüngi kadın | skeğe maliktir madam? Öyle söy- iyorlar ki, birçok kibar bayanlar ibu büyük kalbin bir köşeciğind: küçücük bir çoktan râzı imişler. . tek bağına bir (cek ole yere sahip olmağr| anız sizs hakikaten min- nettar olacağız . — Rica ederim ,buyurunuz, $i- i daha fazla rahatsız etmiyede- dim . — Evvelâ lütfen yazthanenizi Bu sözü Madam Valliyer anla. | açar mısınıs?. i mamazlıktan geldi. Sonra, bir çok şeyler gizlenen bir bakışla misa- İ İrini sürerek: | —Mösyö Drenes le Luiz Rö- Man'ın arasının pek iyi | söyleniliyor . Luzi Rönan mı? Onun Ame rika için bir konturat yaptığın: duydunuz mu? Kocanız doğrusu ona bü işde çok yardım etti, İ — Kocam mı?. | Tam bu Ara kapıdan başkaları İ girmişti. Madam Valliyer söyleye i ceği sözü mü şaşırmıştı, yöksa ha. İ kikaten onları mı karşılimak iste- İ mişti, kimbilir... Lâkırdısını kese- rek : — Affedersiniz canımın içi, de di. Başka misafirler gel Bir dakika müsaade eder misiniz? Süzan Legran, onun arkasından tr. Acaba çok fazla gevezelik mi etmişti? — Neden bövle dalginsınız, Sü. zan? , * Drenesin sesi onu dalgınlığın. dan uyandırdı. ve Süzan Legran: — Ne oluyor? diyerek, böyle sabahın erken saatinde gel- i miş olan iki adamın karşısına çık- tr; — Afedersiniz, madam. . Çok 4 mütcessilir. Fakat evinizi tahar- evine “İri etmek için emir aldık. — Lâtife mi ediyorsunuz?. — Maattestüf hayır madam... Casusluk şüphesi altmdasınız, Süzan Legran güldü. Bu bir a- sabi gülüştü. — Fakat bir şey anlamıyorum, dedi . — Affedersiniz madam, fakat ifemizi yapmağa müsaade ede. KAHRAMAN HAYDUD in? Bis kadın iki erkeği bir din nasl sever, ikisini bizden nasl kıskanabilirdi?, Nihayet bu muüammayı hellet. *i.. Hakikati anladı, Sanârigoyu zevki için sevi- yor. Rölana ise kalben, bağlı * bulunuyordu. Haydudun karşısında duyduğu heyecan ve iatiras Rölana aşkını söndür. müştü. Daha doğrusu muvakkat bir saran için unutmasına sebep olmuştu. Sandrigonun k:zı ile evlenme. sine mecburen razı olduğu için kuduruyor ve haydudu kıskan: yordu. Aymi zamanda da Rola- nın ufak bir tebessümüne nail olabilmek için bütün hayatmı fedaya harırdı. Halbuki başka bir kadın da Rolanı seviyordu ve bu kağm kendi kızıydı. ruhan Bütün düşüncesi içinde nazar- larmı baygın yatan Biyankadan ayrmadı. Yavaş yavaş üzerine doğru eğildi. Analığın müşfik hisleri ile sevdiği kızma karşı şimdi derin bir kin besliyordu. Biyanka yavaş yavaş kendine geldi. Gözlerini halifçe actı. Üzerine eğilmiş vahşi ve kin. dar nazarlı, Middetten tittiyen dudakları takallds etmiş bir yü: gördü. Bu yüzü birdenbire tanıya- madı Fatat Jr titrek daklardaş olduğu | | sotların ne ifade ettiğini f mesmız?. e İBinglerde $. K. B, müsteşarına, çıkan sözleri ve sesi titredi. Annesi Üzerine eğilmiş, — Hiç bir zaman onu kilitleme- dim., Kendiniz açimz.. Süzan Legran bir sedirin üstü. ne yatar gibi oturdu — Madam lütlen bize şii garip anlatir Polis memurlarından biri eline wfak bir karne almıştı. Ökuyordu: sefaretine M. Mister, T.* veih.... Süzan Lagran uzun bir kakka- ha sal — Bunu mu merak ettiniz? de- di. O halde müsaade ediniz de si- 26 izah edeyim. Benim gibi bir insanın her mevsimde bir sürü İ davetler aldığını elbette tahmin İ edersiniz. İşte ber, o davetlere ü- autup ta ayni tuvaletleri gitme. mek için şöyle bir çare düşün- İ düm. Hangi davete, hangi elbisey- le gittimse onu not defterime kay- | dettim. Meselâ P, sefaretine M. ! şun wifade eder: Pero sefareti mavi tuvaletle gidilmiştir. Mister Binglere 5. K. Memek, Mister Bing İletin davetine siyah kadife elbise İle gittiğimi, B. müsteğarina T. 1. | Britanya sefareti müsteşarının Ga“ vetine turuncu ipekli efhiseyle gi. ildiğini gösterir Bütün bu hari. İer, kadın zarafet kaygusunun ma- sum tezahürleridir , Memurlar kendisinden Özür dilerlerken madam Süzan Legtan büyük bir hifdetle; — Ah, diyordu, şimdi evde Beş yere bekleyip köpeğimle eğlen | menin ne demek olduğunu anlıyo- TUM, Madam Vealliyer kitabından gö- zünü kaldırarak kocasına baktı, (Lüifen sayfayı çeviriniz), 49 duyünca ayıldığından haberi olmadan mu- rıldanıyofdu £ — Ah, keşke keridine gelme“ se, keşke ölse". Biyanka götlerini kapadı.. Aa“ nesinin bir hücumuna uğrâyaca, ğını sanıyordu. Emperya lenii: — Biyanka ! Biyanka!., Genç kız. biraz bekledikten sonra gözlerini açtı, Emperya sesini tatlılaştırmağa çalıştı; — Ufak bir baygınlık geşirdin yavrum, boğuk boğuk s€3- miyetsiz arme, artık bir şeyim kalmadı . Emperya bir kadeh soğuk su uzattı — İç, sinirlerin iyanka korku yatışsın inde bağır — Hayı İçmem.. — İçmek istemiyorsun ?. — Lüzumu yok, ,Emin olu. nuz tamâmen sakinim. Üzeri- me bu fenalık gelmeden evvel na konuşuyorduk! Ha! Vereceği, niz #mlşamereden bahsediyor z değil : hayır, istemem 1, — Evet ya ! re dölaytsiyle bıska şevkr de kongauyorduk.

Bu sayıdan diğer sayfalar: