Le Du sözü unutmamış, bunu kendi- a a Xx an 9 EYLÜL — 1998 ; KAŞ HAREFR — Akanm Hastam — Kraliçeye matbaacının kızını tercih eden prens Uliza bir aktristi ve prens Corç onu sahnede görür görmez âşık olmuştu Prensi delice sbven kraliçe sir aktrisin kendisine tercih edildiğini görünce bu izdivacın önüne m key bir matbandnm Ja - Tiz Cden prensin macerası İn- tey ide hakikaten meraklı bir says “ *der. Hususile ki, kraliçe pron“ Mi ve bu kraliçe, Viktorya idi, LİN üyle İngiliz tarihinin en par - li yaşatmış olan kraliçe Mig, dahız gençken tahta çıkmış ve Pine Corela evlenmek istemişti. embriç prensi Core onun bu iş kn kat'iyetle reddetmiş, kra- Bevmediğini, sevdiği birisi ile ev- in açıkça söylemişti. Nana, kralçeyle evlenmeyi reddettiği iş, ç Deniz sevdiği kimse yoktu. Fa- Üsvrin büyük bir âlimi ona: mn sevdiğiyle evlenmeli, Sov - ayr &vlenmek hem Allaha, hem karşı bir günahtır, demişti. Seas bir umde olarak kabul et- Nak Kraliçeyo de bu esastan ayrılma- <> © red cevabını vermişti. Pren- ty, wmdeye bağlılığı o kadar fazlaydı Mig, alişe ve hattâ bir İngiliz kraliçe- Ray ine izdivaç teklif ettiği za- ün ayrılmamış, biç tereğdüd a: açi sevmiyorum, ben seydiğimle Bim, demişti. t kraliçe, prensin bu kat'i red a müteessir olmakla beraber, A. kargı bir kin beslemeye başlamamış- in düşüncesini, onun hesabına and ve bu düşünceye hürmet niz Prens Corcun hayır cevabı Üü- onu sevmekten vazgeçme 4 Bu, beliki çilgmce bir aşk değildi, Olsa, tarihteki birçok kraliçeler gi- Viktorya da sevgilisini zorla el- , * Veya onun başkasıyla evlenme- "iyetie mâni olurdu, kraliçe, kendisyle evlenmek Prensin, hiç olmazsa, kendi - Münasib gördüğü birisiyle evlen- Mz uediyordu. Prenso yüksek a- ailelerine veya ecnebi hanedan- #Bsup bir kız bulunmasını adim- ye etmişti. Prense de, böyle belki sevişerek evlenmesinin kabin olacağını söylüyordu. Prens Core, sanki kendisini n evveleş haberi varmış kendisine bulmak istedi- zeveelorle biç meggul ol - hayatı hakkındaki bü te- allkadar değilmiş gibi dav- (4 S4 re, /£ ET elli ip f başlıyan aşk prensi Core, nihayet sevebi- bulmuştu. Bu, Londranm i- ki tiyatrolarından birinde aktris Lulza Feyrbroderdi. bir matbaacınm kızıydı. Asıl is e DE Peyrbroderdi, fakat sahnede Peş niyle tanınmak istemişti, & Ma iri ilk defa olarak tiyatro- Mya, Core, Luizanm oynadığı tiynt- diğer tiyatro ve eğlence Skderken yaptığı gibi, tebdil Ve alelide halktan biriymiş gibi İçin, en ucuz yerlerden birine di ÜN yet Core, kızım karşında prenali- tün unutmuş ve onu sâhnede Sükmez, âşık olmuştu. Bu, onun £ tek kadındı ve şimdiye ka- bu derece güzel bir kadm gör- me Sonra prons, aktrise büyük İ Böndermiş vo demete ismini riç diye yazarak bir kart İ- arkasına da şunları Zİ ği Kembriç, oyununuzdaki mu- dolayı zatı âlinizi teb. Üzere tarafmızdan huzurunu- müsaadesini istihsal ederse Şok mes'ut ve memnun adde- (0) Ve kartı aktrise götüren ha- Sonra geldi ve kendisini sa- My ea prense şunları söyledi: Feyrbroder çiçeklerini. Veecühünüze teşekkür ediyorlar, Mdisine tanıştarılmamış olduğu. Fi! f. Zf i Kraliçe Viktorya nuz için zatrdlinizi kabul edemiyecekle- rini teceelifleriyle bildiriyorlar. Prens Corc aktrisin bu cevabına kız- mamış, bilâkis çok memnun olmuştu. Çünkü Luiza, İngilizlerin eski ve milli an'anelerine riayet ediyor ve kendisine bir başkası tarafından tekdim eğilmemiş olan bir kimseyle konuşamiıyordu. Prens Core, bundan sonra, daha fazla sevmeye başladığı akirisle resmen tanış- mak çarelerini sradi ve nihayet, tan dığı bir asilzadenin vasıtasiyle, onunla, asü İsmi ve unvanı altında tanıştı. Luiza Feyrbroder, konuşması, halin - deki kibarlığı, İnceliğiyle prensi kendisi- ne daha fazla hayran bırakmıştı, Niba - yet Corc, aktrise, kendisini sevdiğini söyledi. Lulzanın da Corcu sevdiği mu- hakkaktı. Fakat, onunla, hayatını ancak €vlenmekle birleştirebileceğini, başka türlü beraber yaşamanın kabil olamıya- cağını prense açıkça söyledi. Prens, bunun üzerine akirise: — Evleniriz, dedi, Ben seni seviyo » rum, sen beni seviyorsun: evlenmemize kim mâni olabilir? Aktris, Istihzali bir gülümsemeyle ve sdetâ prensin safdilliği İle sley ederek: — Kim mi mâni olabilir? dedi, Krali. ge! Kraliçenin, evlenmesine mâni olabile » ceği düşüncesi bile prensi hiddete getir- meye küfiydi. Yerinden kalkarak: — Müâni olamaz! dedi, Mânj olmaya kalksa bile, benim seninle evlenmene müsaade etmese bile, ben yine onu din. Jemem, her hakkımdan vazgeçerek 86 - ninle evlenirim, Prens, gençliğinin ateşi içinde, agkına kimsenin mâni olamıyacağını düşünüyor, gevgilisini elde etmek için bileğinin kuv- vetiyle çarpışabileceğini zannediyordu. Ve yine tecrübesizliği dolayısiyle, krali- genin, sevdiği bir erkeğin, bir aktrisle E€vlenmesine nası) mâni olabileceğini dü- şünmüyordu. Esasen kraliçe, kendisine, Luizle ev- lenmesine müsüade edeceğini sanıyor - du, Bunu ona da söylemişti; — Kraliçe benim evlenmemi esasen kendisi istiyor, demişti, Benim için kız aratmaya bile başladı. Lulza, prensin bu sözleri üzerine, a- detâ yine onun saflığına acıyarak, istih- zalı bir tebessümle şu cevabı vermişti: — Evet, kraliçe belki sizin evlenme » bizi ister ve bünün için çalışır bile. Fa. kat herhalde sizin bir aktris parçasıyla evlenmenize değil... Aktrisin, saray düşüncesine tercüman olan ve onlarla gizliden gizliye slay ©- den bu sözleri prensi tekrar ve evvelkin- den daha fazla kızdırmıştı. Ayağmı yere vurarak: — Hayır! dedi, Kraliçe, benim #evdi- ğim kimseyle evlenmeme dünyada mâni olamaz! Prensle kraliçe karşı karşıya Prens Core, kraliçe Elizabotle kardeş çocuğuydu. Bu cihetten izdivacma Yalniz kraliçe olmak İtibariyle değil, o aileden olmak dolayısiyle de müdahale edebilir. di. Prensin evlenmesi İçin kraliçenin yalnız şifahen razı olmas: kâfi değildi, geçmeğe çalışmış fakat muv.ffak olamamıştı ve prens Coro resmen imzasını vermesi lizımdı. Core, kraliçeye, Luiza ile evlenmek İs- | nr verdi Hüseyin penaltıyı sayıya tah tediğini bildirmek üzere giderken bun - lardan haberi yoktu, Esasen, kraliçenin, | yaptı. onun arzusuna mâni olacağını pek san- mıyondu. Halbuki kraliçe Viktorya, prens evlen- meye karar verdiğini söyler söylemez: — Kiminle evleniyorsun? diye sor « muştu. Hangi prensesle? — Tanımazsımız, — Bir Alman veya Hollanda prensesi falan mı yoksa, — Hayır, prenses deiği, — Prenses değil mi? o halde kim? söylesene, kimin kızı? — Bir matbaacının kız... — Matbaacı kizi mt? — Evet, aktris Lulza Feyrbroder, Kraliçeyi çileden çıkarmak için de bu kadarı kâfiydi. Viktorya yerinden fırla- muş, gözlerini açarak, prehse doğru yü- rümüş: — Ben senin bir aktrisle evlenmene razı olur muyum zannediyorsun? diye bağırmıştı... Kat'iyyen olmaz! Kraliçenin bu kadar hiddet ettiği bu mesele Üzerinde, kendisinin daha fazla slâkadar bulunması dolayısiyle, prens daha şiddetli itiraza haklı olduğunu dü- şündü ve o da ayni şekilde bağırarak: — Olacak! diye mukabele etti, Onunla evleneceğim ben! — Evlenmiyeceksin, evlenecek olur - san... Prens Core, kraliçenin sözüni kesmiş, tekrar: — Evleneceğim! diye bağırmiştı. Fakat sonra, kraliçenin yarı kalan cümlesinin sonunu merak ederek sordu: — E, evlenirsem ne olurmuş? — Seni de, kârın: da tanımam, Esa. sen evlenemezsiniz, çünkü evlenmeniz 4. çin resmen lâzım olan müsaadeyi ver- miyecoğim... Kraliçe gimdi oksikançi:k hislerine mağlüb olarak hareket ediyordu. Prens Core, onunla evlenmiyeceğini söylediği zaman onü kendisinin arzusuyla meselâ bir prensesle evlendirmeyi bile dilşün - müş, hiç böyle bir kıskançlık hizsetme- mişti. Hakikaten de Corcun herhangi başka bir prensesle veya saraya mensub birisiyle evlenmesine müsande edebilir.” di, Fakat, kendisinin sevib de evleneme « diği bir adamla, bir “aktris parçası, nın evlenmesine razı olamıyordu, tahammül edemiyordu. Bu kâdise karşısında bütün kadılık hisleri #syan ediyor, unutmak Ü- zere olduğu sevgisi canlanıyor ve sevdiği adamı, onun kalbini çalan kadınla evlen- dirmeye mâni olmaya karar veriyordu. du. Kraliçenin arzusuna rağın Prens, sevdiği kızla övlenmesine kra- liçenin razr olmıyacağını anlamıştı. Bo- şuna ısrarda da mana göremiyordu. E- sasen erkeklik gururu onu kraliçeye bu hususta terkak müracaattan alıkoyuyor- du. Fakat, Luiza İle evlenmek arsusun- dan vazgeçmiş değildi ve muhakkak ev. lermeye karar vermişti, Corela Luizin nikâhları, kraliçenin mi- ey Anadoluda spor Balıkesirde kurtuluş kupası maçları Dömifinalde Idmanyurdu, Birliği 2-1 yendi Balikesir, (Husus) «- 6 Eylül kur- tuluş bayramı müsasebetiyle Halkevi- nin kulüpler arasında tertip ettiği kur- tuluş kupası maçlarına pazar günü baş landı ve ilk maç İdmanyurdu ile İdman birliği arasında yapıldı. Saat 16.30 da takımlar karışık olarak alkışlar arasında sahaya çıktılar, mutad merasimden sonra kaleler seçildi ve ta- kımlar şu şekilde yerlerini aldılar; Yurd: Hulüsi, M Emin, Necati, Hul- ki, İsmail, Niyazi, Hüseyin, Mustafa, Celâl, Sadi,, Kâmil. Birlik: Rafet, Şefik, Necati, Salâhat tın, Hilmi, Emin, Hüseyin, ibrahim, Hasan, Şerif, Salim,. Hakem eski milli takım oyuncuların dan Galatasaraylı B. Mehmet Nazif idi Yurdun ayağile oyuna başlandı. Takımlar kuvvet İtibarile birbirine müsavi vaziyette bulunuyorlardı. Oyun karşılıklı akınlar halinde devam edi- yordu,. 27 inci dakikada yurd kalesi karıştı, bu sırada hakem Penaltı cezası vil ederek Birliğin ilk ve son sayısını Bu golden sonra oyunun şekli biraz değişir gibi oldu Sporcular daha seri hareket etmeğe başladılar, 30 uncu da- kikada hakem Birliğe bir foril cezası verdi, Niyazi bunu güzel bir çekişle gole tahvil etti ve Yurda ilk sayıyı ka zandırdı. Böylece de birimi devre Yurd: 1 Birlik; 1 şeklinde bitti, ikinci devrede takımlardaki oyuncular arasında bazı değişiklikler yapıldı Oyu nun harareti gittikçe artıyordu Bu dev şen Lİ EN 2 bem Okspor Birincilik atışları pazar — g nü yapılacak Okspor kurumu genel sekreterliğinden: Kurumumuzca tertip edilen ok atış mü sabakaları 119-988 pazar günü saat 10 lan bu müsabakalara girmek istiyen atıcı arkadaşlarımıza arzı keyfiyet olunur, sandesi olmaksızın kıyıldı. Bu, yarı res- mi bir izdivaç sayılıyordu. Bu suretle prens sevgilisiyle evlenmiş, fakat sa - rTayla alâkasını kesmiş gibiydi. O gün - den sonra prens Corcu sarayda gören olmamıştı. Yüksek mahafildo dö prense pek az tesadif olunuyordu. Prens Core, Lulza için ayri bir ev tut. mug, döğetmiş, dayalmıştı. Fakat burn « sı öyle güzel bir saray haline gelmişti ki bir müddet #onra bütün azilzadeler ve kibar kimseler Bukingam sarayma bura- mı tercih etmeye başladılar. Bu suretle, Londrada adelâ yeni bir saray kurulmuş, İngiliz İmparatorluğunun iki sarayı ol muşta... Bununla beraber, uzun bir müddet sa- ray ailesinden birçokları ve asilzadeler, Luizayı resmen tanımadılar ve onu evle- rine, saraylarına kabul etmediler. Fakat sonraları, Misis Fitz Coro ismi verilen kadın, prensle beraber, herkesin sevgi- sini kazandı. Çünkü Lulza yalnız erkek- Jeri teshir odön bir kadın değil, ayni za- manda kadınlara da kendisini sevdiren ve samimiyeti, onu, bütün kaskariçlıkları- na rağmen diğer kadınlara sevdirmişti. Kırım harbi başladığı zaman prens Core, orduyla sefere gitti, Luiza Londra- da yalnız kalmıştı. Fakat, aklı dalma ko- casiyle beraberdi. Prensin memleketten uzak bir yerde hastalandığını baber alın- ca artık Londrada duramadı ve haslaba- kıçı yazılark, kocasının bulunduğu yer&, ona bakmağa gitti, Bu, bütün Londrayı hayrette bırak- mışlı, O zamana kadar, bir prens, bir dük karısmın hastabakıcı olarak muhare- be yerlerine gittiği görlilmemişti. Kraliçenin hayreti ise iki cihetten ge- liyordu. Viktorya, Luizanm, kocasma bak maya gittiğini haber almca: — Anlamıyorum, yarabbi! demişti. Bu kadm bu adamm harbde bile peşini neye bırakmıyor! renin 13 üncü dakikasında Sadi, Yur dun ikinci ve galibiyet gölünü yaptı. Bundan sonra oynun şekli değişmedi ve maç 1-2 Yurdun galibiyeti ile neti celendi. Dömifinal müsabakası kazanan İdma yurdu şimdi İdmangücü takımile final maüçt yapacak vo bu karşılaşma sonunda galip takıma Kurtuluş kupası merasimle verilecektir. İzmirdeki güreşler Finlandiyalılar 5-2 kazandılar Ankaradaki iki müsabakayı da kaybet- tikton sonra İzmirde evvelki gün 6-1 galib gelen Finlandiya güreş takımı, dünkü karşılaşmayı 5-2 kazanmıştır. Bir'gün evvelkinden daha kalabalık bir seyirci önünde ve Grekoromen usuli- le yapılan bu müsabakaların neticeleri şunlardır: 56. Şerif « Niselli Şerif usta rakibi Niselli ile ancak 86- kiz dakikalık bir müsabaka yaptı ve se- kizinci dakikada tuşla yenildi, 61. Halil « Pihliyamski Dünya şampiyonu olan Finlandiyalı karşısında Halil, çok güzel bir güreş yap- u ve hasmının bütün gayretine rağmen sırtımı yere getirmeden 20 dakika so - nunda ancak #ayı hesabiyle yenildi. 66. Doğan « Koskola Bu mülabaka Finlandiyalı Koskolanın kahir hâkimiyeti ile başları ve genç peh- Uvan Doğan da ancak sekiz dakika yir- mi üç saniye dayanabildi, Bu müddet 80- Dunda tuşla mağlüb oldu, 72. Gelâl - Kununyen Günün ilk serbest güreşini 72 kiloda Ankaralı Celâlle Finindiyalı Kuniyen yaptılar. Celâlin üstünlüğü ile başlıyan bu güreşin henüz birinci dakika onuncu saniyesinde Finlandiyalı pehlivan tuşla yenildi. 79. Ahmed - Pikosur Hasta olan Mersinli Ahmet iki defa mağlüb ettiği rakibiyle çetin bir güreş yaparak sayı hesabiyle mağlüb oldu. 87. Mehmed - Herman İzmili Mehmetle Fin Herman da ser- best güreş usuliyle karşılaştılar, Misafir pehlivan, bu güreşi üç dakika otuz bir saniyede. rakibinin sırtmı mindere yapış» tırarak kazandı. Ağır , Çoban - Pellada Son müsabaka olan ağır sıklette Ço- ban Mehmet, Pellada ile yirmi dakikalık bir çekişmeden sonra sayı hesabiyle ga- lib geldi. 0 Bu suretle takımımız yedi güreşten Ço- banla Celâlin kazandığı iki galibiyete mukabil beş müsabakayı kaybetmiş oldu. Güreşlerden &onra pehlivanlar şerefi- ne fuvar lokantasında bir ziyafet veril- di. Isviçre kalecisi ameliyat geçirdi?! Sön maçların birinde yaralanan İs- viçre milli takım kalecisi Kolbermattı- na, dizinden mühim bir ameliyat yapıl mıştır. Kendisini bu sezonda top ayna” yamıyacağı sanılmaktadır. Kongre | Davutpaşa Gençlerbirliği başkanlığın- dan: Sümer klübünün birliğimize #tihakmın heyeti umümiyeye arzı ve nizaımıname. ye bazı maddeler ilâvsi için 15-0-1038 pazar günü saat 10 da yapacak fevka- İâde toplantıya üyelerin gelmeleri önem- Te bildirilir.