20 HAZİRAN — 1038 PERŞİ Heri: 1267 — Cematiyeleve ömre baga gin (2 1945 Yaprak aşısı zamanı müm emende aa aim mk “...r 249 12,17 16.18 1045 2148 217 Ez “axi Rİ LAL. Lüzumlu Teletonlar Yangın: İstanbul için: 21222, Beyoğlu için: 44614, Kadıköy İçin: G0030. Üsküdar teln: 40028, eşilköy, Hakırköy. Bebek, Turubun, Rün Heybeli, Murmaz, Kan idir. Miaiyesi: 22711 ii 2 21998 Galat nee hahçe Kaklık Ersa. elelur swulrlere üeniüe yangın kölesi: #nofn i et müdürlüğü: 24382. İdaresi: Neyoğlu; 41784 Beşik; bali: 20272. Nuruumna, ye; 4170X, Üsküdar - Kadıköy: 40778 Havagasl: İstanbul: 21378. Kadıköy: 80790. Beyoğlu: 40842. Taksi Otomobili İstemek İçin Beyoğlu ciheti: 49084 Bebek ciheti: 36 . 101. Kadıköy ciheti: BO447, Denizyolları Istanlsi seenlejiği: 22740. Karakb: Pazartesi Tophaneden 16,30 Modan Sali Tophaneden 930 İzmit, 16,30 Mudanya, 19 Karabiga, 20 Randırma, Ga- lata 1Z Karadeniz, Sirkeciden 10 Mersi Çarsamba Tophaneden 16,30 Mudanya, luk, 14 Bartın, Perşembe Tophaneden 9,30 İzmit, 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Galsladun 12, Karadeniz, Gun bophuneden 18,90 Mudanya, 19 Korabiga, Sirkeciden 10, Mersin, 40 Bandırma, Sirkeciden 19 Ayva. HABER — kanım Dostası ii KOYBOYLAR BİYARINDA Cumartesi Taphaneden 14, Mudanya, 20, Rarırlırma, Sirkeciden 15. Ay 18, Berlin Pusat Foyhareden 9, Imroz, 90.30 İzmit, Galstadan #30 Mustunya, YO,30 İz mir Sör, 14, Karadeniz, 72.20 Mulanya, Müzeler Ayaspiya, Hema « Miznns, Yunan eserleri ve Çinin Kişk, Asker! Müze ve sarnıçlar, Ticaret ve Sanayı Müzesi, Sıhhi Müze: (Ru enideler berkin sai 14 dan b ya karlar açiktir.) Türk ve İslâm eserleri #mivesi: Puzarlesilen başka hergün sasi VU den 16 ya kadar ve Öürn gönleri 16 dan 17 ye kadar açıktır. Topkapı Müzesi: Heri sanal 13 den 16 sn kudur açıktır. Memleket D:şı Deniz Seferleri marlesi günleri 13 de Kösenceye; Salı günleri 18 de Kormanya vapurlar: Pire, Heyrut, İskender İlalyan vapurlar Avrupa Hattı Sirkeri İstasyon mi lörtüğü Felefon 21079 Seniplon ek; ün Sirkeciden suat 12 de kalkar ve Avrupadan geleni A te Sir musasalat eder, siyonel 20,30 da kalkar, 10,22 de gelir. Edirne purtası; Mergün saat 8,30 de harekei eler, 19,53 de aelir, Anadolu hattı Hergün hareket eden şimendilerler: Saat $ de Konuyu, 9 du Amkan 18,15 de Diyarhınkır ve Samsun. 15.20 da Eskişehir, Ag da Ankars ekspresi, 20 Me Adapazarı. Bu trenierden suat 9 da hareket eden Ankars muhlehti Uazartesi, Çarşambu ve Cuma günleri İloleb ve Musula kadar sefer etmektedir. MUNAKASA İLANLARI: » İnhisarlar idaresinin Küme, Torlom, Masankâle, Arapçay, Ağrı, Ardahan, Iğtır, Doğu yaydın ve Çıldırda yaptıracağı idare binaları inşası İşi ras ve pazarlık usülile eksillmeye konulmuşlur. Pazaslık yarirki cuma günü sani 10 dan 430.a kadar idarenin Kabntuştaki levüzim ve mübaynat şubesinde yapılacaktır, GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? * Fransada frank düşmeğe başladı, # gönleri sasi 10 du Pire, Krendizi, Venedik, İriyeste. Yazan ve Çizen UYALTIİDSNEY Istanbul Radyosu 30 HAZİRAN — 1938 PERŞEMBE 18.39 plâkla dans musikisi, 19.15 spor musahabeleri, Eşref Şefik trafından, 19, 53 Borsa haherleri, 20 saat ayarı Granviç rasathanesinden naklen, Sadi o Hoşses ve arkadaşları tarafından Türk o Musikisi ve balk şarkıları, 20,45 hava © raporu. 20,48 ler, 21 Sant ayört, Semahat Özdenses ve arakdaşları tarafından Türk musiğisi ve halk şarkıları, 21,45 orkestra, 22,10 Novot, niden naklen konser, M. Kemal idaresinde, 22,50 «on haberler ve ertesi gönün prog. ramı, 23 saat ayarı, son. BÜKREŞ: 19 caz bawdo, 20,10 Romen o şarkıları, 20,35 mandolin orkestrası, 21,25 radyo or- kestrası, 22,45 serenatlar, 1 BUDAPEŞTE: 19,20 radye orkestrası, 21 opera plâkla, rı, BAN sizen orkestrası, 24,10 cazbant, BERLİN: 19 bando, 21 opera ve operet parçaları, 3 radvo orkes'rası, 70,00 halk o havalar ve İafit müzik. YARŞOVA: 193N temsil, 20 piyano © resitali, 20,30 varyele, 2,10 müzik, 23 salon orkesirasi, Ömer Rıza Doğrul tarafından arapça söy. | 23 BURİDAN APRİDAN 29 — —— — ————— —ğ—ğ—ğ— e —ğ—ğ—— — işte mühim kararlar verehilecek işte bu mühim gece Büridan bu iki act SUY mete Olduğunu tahasin et- Uzu avaba bala vekhyorum -ayur? dereceye gelmişler, diye mırıldandı. Sonra doldurulup önüne sürülen ka dedi bir yudumda boşaltarak, dirsek” lerini masaya dayadı ve; — Şimdi beni dinleyiniz! - diye sö- ze başladı. Rike Odriyo: — Dur hele * diye sözünü kesti. Şu çöreği üçe böleyim.. Uhuvvetin esası müsavattır! Aristeonun kitabı bunu böylece yazar, Giyom Bürrask: — Adam sende... Senin Ariston da, Cümlenin alt tarafı bir nargile gü- rültüsünü andıran kahkahalar ara * sında kayboldu. Bu ayyaşların ikisi de mühim adam lardı: Biri Bazoş kralı, diğeri de Ga- Jile imparatoru. Bunlar hayali ve gülünç bir krallık İz imparatorluk sanılmasın. Bazoş kralığile Galile imparatorlu- gunun ne kadar kuvvetli birer semi - yet olduklarmı pek yakın bir zaman- da öğreneceğiz. Şimdilik şu kadarını söyliyelim ki, bu unvanlar hakikidir. Bunlar Fransa kralının tantdığı ve ay: ni zamanda kökünden kâzımak için senelerce uğraştığı cemiyetti, Bunlar büyük imtiyazlara sahipti. Reislerinin de Paris şektemini kadar nüfuzu vardı. Büridan'ın yedirip içirdiği bu iki hükümdarı şarap, filozoiça mücadele ve yufka kalplilik sarhoş etmişti, Giyom Bürrask; adının fırtına mâ nas'nda olmayına rağmen dalmz sa - kin görünürdü. Şişmandı; güzeldi. Dai zra derin derin düşüncelere dalan ve kalın dudakların la daira mesut bir tebessüm Aulaşan bir aiamdı. Rike Odriyo, daha züyrf ve daha 2- sabiydi. Gürühüye papuç berakmazdı. Dostu Bürrask gibi güzel yemeklere ve iyi içkilere bay'lırdı. Fakat ne yap- sa da göbek bağlâamıyordu. dostuyla görüştü ve esrarengiz kârâr- lar verdi? Acaba bunlar neydi? Bun ları ileride görüp öğreneceğiz. Bürridğan konuşmasını bitirdikten sonra kapıyı açıp dışarıya çıktı. Onu diğerleri de takip ettiler. Büridlan büyük salonda bir tahta is- , kemle üzerinde pinekliyen ve hattâ horuldayan meyheneciyi uyandırarik borçların: ödedi, Dış kapı azalık edil di. Büridan, kral ve imparator dışan- ya çıktılar. Meyhane sabibi kesdileri- ni yerlere kada: eğilerek selâmladı. Gecenin sessizliği içinde gece bek * gisi bağırıyordu: . — Saat on bir! Rahat rahat uyuyu- nuz Parisliler! Şehir sükün ve sükü net içindedir. Her halde bekçinin karyolalarında uyuyan Parislilere verdiği bu temina- tu tekzip etmek içindi: Dar sokakla- rın köşelerinden gölgeler fırlıyor, ki- Uçlar parlıyor ve birdenbire gene ge- cenin sessizliği içinde kulak zarını pa- ralıyan bir çığlık kopuyordu: — Katil var!... Tutun! Kaçıyor!... Yangın var!.... Bunlar, geç vakte kadar nasılsa s0- kaklarda kalarak soyulanların sesle - tiydi, Bu seslere kimse ehemmiyet vermiyor, hattâ bir onbaşırın kuman- dasında dolaşan on kişilik devriye al- dırış bile etmiyordu. Büridar, Luvr sarayının yakınmda durdu: — Allaha (ısmarladık muhterem dostlarım, dedi. Biri itkeki sol kolundan yakala” dr, Giyom Bürrask* — Allaha ısmarladık mr? İmkânı yok... Biri karnının açlığından bir içki ih- tiyacından bahsetti Büridana sorduk - ları zaman ondan: “Hem aç, hem de susuzum |,, cevabını aldılar. Bulunduk:a rı yere meyhanenin 500 metre, İF” ve ter. Büridan arkadaşlarından zaten ayrılmak ibtiyacında bulunduğu için bunu bir fırsat telâkki etti: — Şimdi - dedi, benim bir eşek ol duğumu fârsedihiz, Giyom'li Rike hayretle birbirlerine baktılar: — Bir eşek mi? Sen ha nemürase- bet -- Evet uzun kulaklı, ince bacaklı, tüysüz kuyruklu bir eşek, Bazları ars lan kaplan olmak isterler. Ben eşek- liği tercih ediyorum. Düşününüz ki, bu eşek ayni derecede aç ve susuzdur. Bu eşeğin, ayni uzaklıkta olmak şırtile bir tarafına su, bir tarafma da arpa koyunuz, Acaba eşek hangisine gider? Bürrask eşeğin suya, Rike de ar- paya gideceği iddiasında bulundu. Büridan: — Yan lıyorsunuz, dedi. Hiç birine gidemez. Bulunduğu yerde kâlir ve açlıktan, susuzluktan ölür, Wülkümdarlar müttefikan karar ver diler: — Anlaşılıyor Büridan sandığımız dan çdk sarhoş... Zil zürnal... . Büridan ilâve etti: -— İşte, - dedi. Ben de bulunduğum yerden bu yüzden ayrılamıyaçağım. Allaha ısmarladık. Allah size selâmet olsun. Bunları söyler söylemez de craciğa taşın Üzerine uzanarak horlamaya baş- ladı. Büridan'ın bu kıyasından arkadaş - lar: cidden alıklaşmışlardı. Onun bu vaziyeti karşısında söylene söylene w zaklaşıp gittiler. Onlar gözden kaybolur Büridan yerinden. doğruldu. — Ellerinden kurtulamıyacağını ia mıyordum. Bereket kolay atlattık - di ye düşünerek hizli huzlı yürümeğe baş ladı, olmaz da Tara bir buçuk saat gecikmiş Şimdiki kralları onuncu Lui'nin bata st #ilihi hatırladı. O da bir Barbe iki sasi sonra yetiştiği halde muhs'edevi kazanmıştı “Ne olur, ne olrraz ye düşündü Sen nehri laştı, Nel kulesi tam — Pencerelerde tta demek beni bekliyorlar! diye murj- dandı. Bürdan nehir kenarında bir kaç kt ziğa sıkı sıkı bağlanmış kayıklardın birini çözerek içine atladı ve kürekle * r& yapıştı, Sandalda ayakta duruyor. Geride kullandığı tek kürekle kuleye doğru yol alıyat ve kuleye heycanla Hükryor- du? Bu heyecanı doğuran sebep nev di? Bu malüin değil. .Bir çok zaman o İnsan bazı günler, birdenbire â nüne çıkan temiz, sakin bir konağa baktığı zaman bile içinde böyle bir he yecan, böyle bir nefret ve tiksinti du- yar. Acaba eşyaların, İçinde sakladık- ları derin sırları yanlarından geçenle- re bildiren bir hassa mı vardır, bunu bilmiycruz. Nehrin ortalarına yaklaştığı Sırada Büridan kendisinde işte böyle bir he- yecan ve daha doğrusu bir uyuşukluk duymuştu? Bu kule de bir çek küle. lere benziyordu. Böyle olmakla bera- ber başkaları karşısında hissetmediği bu ürperme bunun karşısında beliri « yor ve hattâ belirmeğe kalmıyarak bü- tün mevcudiyetini sacıyordu. Bu tesir o kadar fazldlaştı ki, bir aralık sanda- kn geri çevirmeyi bile düşündü. Sahilen yükselerek, Parislilere gece“ Sin saatlerini bildiren bekçi sesleri Sen nehri Üzerinde dolaşırken, Büridan ba şihin üstünde ve pek yüksekte boğuk bir feryat işisti. Bunu yaralanan bir gece kuşunun ölüm sayhas; sandı. BU örada bö kofkuya bele sesin geldiği tarafa, göğe ,