12 ürkiyede spor HARER — Aksam postam nizama alındı Ankara 29 (A.A.) — B. M. Mecli- sinin bugün öğleden sonra Abdülhalik Rendanın başkanlığında akdettiği ikin ci celsede spor teşkilitma ait kanunun müzakeresine geçilmesi münasebetile Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sek- reteri Şükrü Kaya şunları söylemiş- tir; “— Tetkik ve tasvibinize arzolunan spor kanunu hakkında bâzı maruzatta bulunacağım, Beden terbiyesi, spor vc ona mül hak olan diğer hareketleri, biz milli terbiyenin esaslı bir rüknü olarak te- lâkki ediyoruz. Her terbiyenin olduğu gibi, beden terbiyesinin gayesi de fert lerin milletlere ve milletlere ve millet- lerle berâber bütün beşeriyete hayırlı bir eleman olarak yetiştirmek gayesi- ni istihdaf eder. Beden terbiyesi ile vücudu kuvvetlendirmek, güzelleştir. mek, gençlerimizi, fertlerimizi hayat savaşı için kudretli bir kale getirmek istiyoruz, Fikir terbiyesini ihmal etmiyoruz Beden terbiyesini düşünürken fikir terbiyesini de ihmal etmemeği daima derpiş etmekteyiz. Bizce sırf beden terbiyesine hasr; kuvvet ederek, zihni fikri ve şuuru bir tarafa bırakmak, ham bir madde vücuda getirmek demektir. Şuursuz kuvveti, dimağsız kudreti, başkalarının elinde binbir şekil alacak bir kalıp gibi telâkki ediyoruz, Onun için ne vakit beden terbiyesini düşü. necek olürsak onunla müsavi olarak fi. kir terbiyesini de derhal derpiş etmek- teyiz. Fikir terbiyesi, kuvvetli bir fi- kir terbiyesi şüphesiz ki sağlam vü- cutta bulunur, Sağlam vücüt elde ede- bilmek için yalnız milletin verdiği ta- bil eleman kâfi değildir. Onu zamanı- mizin bilgilerile ve tecrübelerile tec- hiz ederek yetiştirmek lâzımdır. Türk milleti esasen kuvvetlidir. Cihanda “Türk gibi kuvvetli, demenin elbette bir sebebi vardır. Türk milleti kuvve- tini yalnız kendi ırkından almış değil- dir. kuvvetini yalnız ırki hususiyetine de borçla değildir. Türkler bütün sporları yapmış ve onlarla vücudunu kuvvetlendirmiş bir millettir, Tarihe bu kadar şanlı zafer. ler verebilmek için onu, o zaferi elde edenlerin herhalde çok kuvvetli olma. sı lâzım gelirdi. Diğer milletlere üstün kuvvetleri ve daima şuurlu kafaları sa- yesinde bugün medeniyet âleminin if- tihar ettiği, birçok meydan muharebe- lerinde zaferler kazanmıştır. Beden terbiyesi ve spor Türklerde mili bir anane olmakla beraber her şeyde olduğu gibi, bunu da nizama al- mak iacp ederdi, Cumhuriyet, sporu pek zayıf ve perişan olarak buldu. Onu nizam altına koymak için bir takım kararlar aldı ve son Üç sene zarfında bunu kendi fırkasna bağladı. — m yy i rek şunları söylemiştir; — Arkadaşlar, teşekkür ederim. Biz, Şetimizin kudretli irade ve ilhamile ha. reket ettikçe sizlerin de çok yüksek olan samimi müzaheretiniz bizimle be- Taber oldukça, daha iyi günler istikbaj- dedir.,, Tatil kararı Müteakiben reisliğe şu takrir veril miştir: YÜKSEK REİSLİGE Meclisin yaz tatili münasebetile U- İu Şefimiz sevgili Atamıza Meclisin candan saygı ve bağlılığınm Yüksek Reislikçe arzını teklif eylerim. Yozgat Sırrı İçöz Meclisin 1 Teşrinisani salı günü toplanmak Üzere mesaisine nihâyet verilmesi hakkmdaki takririn tasvi- bi üzerine de B. M. Meclisi reisi Ab- dülhalik Renda şu temennilerde bu- lunmuştur. “Şimdi kabul buyurduğunuz tak. rir veçhile beşinci devrenin üçüncü adi içtima senesini 1 Teşrinisanide toplanmak üzere kapayorum. Hepl- nize yaz tatilini grhhat ve afiyetle geçirmenizi temenni «der vo derin saygılarımı sunarım, (AA), Fırka bu üç yıldanberi aranızdan seçtiği sayım arkadaşların devâmlı him- metleri sayesinde spor sabasında da muvaffakiyetler gösterdi ve birçok fe- dakirlıklar yaptı, por sahaları Bugün vilâyetlerimizin birçoğunda 8por sahaları hazırlanmıştır ve hazır. lanmaktadır. Yalnız göçen sene spor için yaptığımız işleri bir misal olmak Üzere zikretmek isterim: Vilâyetler. den, Afyon, Aydın, Bursa, Diyarbakır, Edirne, Elaziğ; Eskişehir; İsparta, Izmir, Karşıyaka, Kastamonu, Kırk. lareli, Kocaeli, Konya. Kütahya; Ma- nisa; Samsun; Adana; Sivas, Tekir. dağ, Trabzon, Zonguldak. Kazalardan Bandırma, Ayvalık, Nazilli, Eyip, Be. şiktaş ve ayrıca Fenerbahçe ve Meci. diyeköy gibi yerlerimizin sahaları a. Immıştır. Bunların beynelmilel teknik ve öl- gülere uygun olarak hazırlanmalarına başlanmıştır. Şimdiye kadar bu bir yü zarfında, yani 1937 - 935 seneleri arasında sırf bu sahalar için sarfetti. ğimiz paraların miktarı 415.000 lira. dır. Bu saydığım yerlerden başka, Kop, Elmadağ, Uludağ ve daha bir. çok dağlarda yapılacak kış ve kayak evleri ile türlü spor şubelerimiz mec. muu iki milyona baliğ olacak bir mas- rafı istilzam etmektedir. Bu masraf dört seneye taksim edi- lecektir. Dört sene sonra saydığım vilâyet ve kazalarda yilzme havuzları, tenis kortları olduğu halde tam teşek. küllü spor sahaları tamamlanmış o. lacaktır. Bu meyanda diğer yerlerde de spor sahaları hazırlanmağa basla. nacaktır. Güreş, bin'cilik ve denizcilik Bizim kendi milli ve ananevi olan sporlarımıza da ayrıca ehemmiyet ve, rilmektedir. Bunların başında güreş gelir. Güreş memleketimizin ananevi sporudur. Bu, vücudu ve adeleyi kuv- vetlendiren ve âynı zamanda kafanm işlemesini icabettiren bir spordur. Köylerde, mektep avlularıda, har - man yerlerinde, sokaklarda, tarlalar. da hülâsa azacık meydan bulduğu her yerde Türk çocukları derhal güreş e. derler. Bu kadar netice veren bir spo. ru terketmek elbette hatadır, bunu bilâkis takviye etmek lizımdır. Memleketimizin çok sevdiği diğer iki spor şubesi de binicilik ve atıcılık. tir. Son zamanların tahribatı dolayr sile azalan ve vasıflarını kaybeden atlar yüzünden belki binicilik biraz ibmale uğramıştır. Fakat memleketin ve milletin ruhunda atçılık sevgisi hiçbir vakit çıkmamıştır. En küçük köye gittiğiniz vakit en kilçük çocuğu bile at üzerinde ve at oynatırken görürüz. Ve o ata bindiği vakit, kendisini cihan tahtına otur muş sanır veo kadar zevk duyar, Hakkı vardır, çi “v4 Türk milleti et. han tahtıma at .orinde gelmiştir. Bu sporu da ibmal etmemek lâzımdır. Sonra bizim milli diğer bir sporu, muz daha vardı. Vardı diyorum, çün. kü bugün pek metrüiktür, Onu tees - sürle ve hasretle yadediyorum. O da denizciliktir, Barbaros Hayrettin Ak- denizi bir Türk gölü yaptığı vakit ge. milerini bir anda, bir saniyenin içe. risinde elindeki sihirbaz değneğile çıkarmadı. O, gemicilere ve gemilere, memleketin hazırlanmış olan eleman. larma tevarils etti ve onları iyi idare ederekten Akdenizi Türk havuzu yap tı. Bugün dünyanm en güzel denizi o- lan Marmaraya herhangi bir seyaha. te çıktığınız vakit kendinizi 18s1z bir gölde zannedersiniz. Halbuki orası kül halinde bezenmiş ve Türk sıhhati. ni temin edecek bir yer olmalıdır. (Bravo sesleri, alkışlar) acı bir misal söyliyeceğim: Cenevre Leman gölü kenarında İstanbulun yarısı kadar nüfusu olmıyan bir şehirdir, Fakat Cenevre iskelelerine bağlı olan tenez. züh kayıklarının adedi bütün Türkiye limanlarına bağlı tenezziih kayıkları" nın Üç misli kadardır. Bu acı hakika- ti milletin huzurunda söylemek, bizi aymı zamanda vazifeye davet edecek yi SE bir itiraftır. Bu kadar sahili olan bir yurtta o millet denizi hükümlerine rTametmeza€, o millet sahillerini ken. di sporculariyle tezyin etmezse, onun nimetlerinden müstefit olmazsa © memleketin sahilleri iyi muhafaza €, dilmiş sayılmaz. Binaenaleyh deniz . ciliğimizi de nazarı itibare alarak be- hemehal ilerletmek mecburiyetinde - yiz. Dağ sporlaaı « Size diğer bir acı hakikat daha âarzetmek İstiyorum: Erzurum'da büyük ricatta bir vazife ile ricat yo- lu Üzerinde bulunuyordum. Erzu - rum'lu vatarlaşlarımı bekliyorum. Ben onları kışa alışkın, kış elbisele- sile soğuğa mukavemetli bir unsur gibi beklerken karşıma beyaz pa - tiska donlarla, gömleklerle geldiler. Bunları görünce hem hicap duydum hem de müteessir oldum ve yolda 80- Zuktan donan bu vatan yavrularını tâ Samsun'a kadar gömerek geldik. Bunun sebebi, halkımız dağ halkın. dan olduğu halde, kışa ve kış spor- Tarma alışık olmamasıdır. Bunlara kendimizi alıştırmamız Jâzımdır. Türkiye coğrafyasına bakanlar gö - rürler ki bir taraftan dağ, bir taraf. ten deniz Türkün iki şaşmaz dostu ve müttefikidir. Bunlara iki elle sa- rılmalıyız. Bir nokta daha hatırıma geldi, arzedeyim: Milletlerin tarih. lerini gözden geçirsek o ekserisinin mukadderatının deniz üzerinde hal ledildiğin! görürüz. Tufana çıkmıya- lum, Nuh'un nasıl kurtulduğunu Le. Janda bırakalım. Fakat ondan son « raki tarihin kaydettiği Salamin mu. harebesi İranlılarla Yunanlılar, Ak- tion muharebesi Oktavla Sezar ara- smda keza denizde bitmiştir. Sizit muharebesi denizde bitmiştir. Son zamanlara gelelim: Trafalgar mu. harebesi, İspanyanm bugünkü hale düşmesini izhar eden ilk mağlübi. yettir, denizde olmuştur. Abukır muharebesi bize Afrikayı kaybettir. miştir. Manila muharebosi, Çuşimâ muharebesi ondan sonra İskajarak muharebesi son asrm on büyük de- niz harbidir. Sonra bizim bahriye hizmetlerimiz, Sinop'dan sonra çeş- me ve Navarin muharebeleri Impa. ratorluğun temelini sarsmış ve mem. leketi bukünkü hale getirmiştir. Bal. kan harbini biz Mondros'da kaybet. tik. Bütün bu harbe iştirak eden za. bitanın kanaatına göre, biz Mondo- row'u kazansaydık, Balkan harbin! kaybetmiyocektik. Binaenaleyh bu kadar ehemmiyet verilmesi lâzım gelen mini bir hareketi eskisi gi- bi başsız perişan bırakmazdık. Bu işi heyeti umumiyesiyle bir insicam altına koyduracak bir kuruma bağ. lamak Tâzımdı. Bu, derletin işidir. onun İçindir kl bu işi heyeti umu. miyesiyle devlete veriyoruz. Devre « tin nüfuzu, kudreti re elindeki son- sus menabii ile milletimizin bu ka- darısevdiği bu işi behemehal tanrim etmelidir. Belediyeler masra'a iştirak edecekler Tanzim ettiğimiz kanun, inkılâbı - mizım #por hakkında mühim olarak attığı ilk adımıdır. İçinde bir çok noksanlara tesadüf edilebilir, Fakat heveti umumiyesini tam ve kâmilen, fakat nazari kelde- lere bağlıyarak bir kül baline getir. mek İstemedik. Bizim düşündüğümüz yalnız teşkilât ve onun salâhiyetleri olmuştur. Bu teşkilât ve salâhiyet » lere mahalli idarelerin ve belediyele- rin de iştiraki vardır. Belediyeler ve mahalli idareler bir nisbet dahilinde masraflara iştirak edeceklerdir. Ka- xuna böyle bir kayıt da koyduk. Bun- dan maksat belediyelerimiz ve idarel hususiyelerimiz de spor işleri iştiga- li mecburi bir hale koymaktır. Zaten bugün dahi belediyeler ve idarei hu- susiyeler hisse vermektedirler, Fakat bugünden sonra bu hissenin (yüzde seksenini mahalli tesisata yer için sahs' O “ediğer bu gibi işlere diğer Ma. ço © 30 HAZIRAN — 1938 Af kanunu Hararetli. münakaşalardan sonra kabul edildi Adliye Vekili dedi ki: “—Reylerinizi verirken bu adamların ailelerini ve çocuklarım rica ederim. ,, Bep Baştarajı İ incide lerini heyecanla tebarüz ettirmişlerdir. Bu arada İbrahim (İsparta) dan sonra söz alan Emin Sazak (Eskişehir) bu adamların affı karşısında ıztırap duy- duğunu söylemiş, bilerek vatan ve milletin hayatına hiyânet edenlerin affedilmesinin kendisini çok düşün- dürdüğünü ilâve etmiştir. Durak (Erzurum) mütareke günle- rinin feci akibetlerini anlatmış, 150 Ji- Hklerin bu kara günlerde düşmanla nasıl elbirliği ettiklerini izah ederek; — Eğer ben Meclis dışında olsay- dım onları katiyen affetmezdim, de- miştir, Durak (Erzurum) rejimin dalâlete sapanlara kin değil, şefkat ve mer- hamet göstereceğini anlatmışlır. Ruşeni (Samsun) rejimin metanet ve salâbeti Üzerinde durmuş, vatanlan uzakta kalmanın idamdan daha acı bir ceza olduğunu anlatmıştır. Rüuşeniden sonra kürtüye gelen Vasfi Raşid (Sivas) Atatürkün ikinci defa Relsicumhurluğa intihabı dolayı- sile 150 Jiklerden Mehmet Alinin Meclise çektiği protestoyu hatırlatmış, tar. Hakkı (Van) 150 liklerin dışarda , değil, içerde kalmalarınm bir ceza sa- yılacağını söyliyerek “ onlar gelsinler, yaptıkları ile bizim yaptıklarımızı gö- Tüp utansınlar,, demiştir. Besim Atalay (Kütahya) affın yü- reklerde minnet ve şilktan hissi yara- tacağını, rejimin bunlardan korkusu olmadığını söyliyerek ömrünün son günlerini yaşayan bu adamlar gelip ne yaptığımızı görsünler demiştir. Fikri (Adana), Muhiddin Baka (Bursa) Aka Gündüz (Ankara) &ra İle kürsüye gelerek heyecanlı bir lisan la lâyiha hakkındaki fikirlerini söyle- mişlerdir, . Aka Gündüz bugün yüzellilikleri bir mebus sıfatile affettiğinden dolay: büyük bir teessür duyduğunu beyan ederek şunları söylemiştir: — Kocasını Anafartada, kardeşini Sakaryada birakan Türk analarından af diliyorum. Sizin bu akibetinize se- bep olanları affetmek için bir beyaz rey veriyorum. Benim cürmümü de siz affediniz. En son kürsüye gelen Cevdet Kerim İncedayı (Sinop) felâket günlerini, Türk milletinin büyük savaştaki fedakârlek- larını ve kurtuluş günlerini uzun üze- dıya izah etmiş, ve şöyle demiştir: — Falan bir felsefe üstadı, filân bir edebiyat üstadı ise bizim bunlara ih- tiyacımız yoktur. Onların yazacakları içtimaiyatın, onların yazacakları yazı ların birimle alâkası yoktur. Gelsinler, memleketin taşına toprağına yüz sür. sünler.. Bundan sonra Adliye Vekili şu be- yanatta bulunmuştur; muştur: Adliye Vekilinin beyanatı “— Arkadaşlarım; Tetkik ve tasvibinize arzolunan ka. nun lâyihası münhasıran üç hedefi in. tihdaf ediyor. Bunlardan birincisi 150 kler, ikin. cisi heyeti mahsusa kararları, üçün. cü hedef te İstiklâl mahkemesi mah. kümlarıdır. Bunlardan birinci kıstm sıkı kayıt- lar ve gartler altında affodiliyor. yüzde yirmisini de teşkilâta ücret ve masraf olarak sarfedeceklerdir, Bu sene bütçemiz çıktığı için ge * gen seneden Partiye spor için verilen parayı aynen devir ve naklediyoruz. Kurulacak olan teşekkül bu memle - ketin ihtiyaclarmı eldeki menbalarla, vasıtalarla ölçerek bize muntazam bir bütçe ile gelecek ve tahmin ediyorum ki memleketin ihtiyacı bu teşekkülü yaşatacak menbaları ihzar edecektir. Onun için kanunu yüksek takdirinize ve hüsnü teveccühünüze müstahak ve lâyık sayarım,, Büşi in bii, sö ulak liği düşünerek (Omüsamahakâr olmanızı İkinci kısım ufak tefek kayıtlardan sonra normal vatandaşların haiz ol. duğu hakları iktisap ediyorlar, Üçüncü kısım da yıllardanberi ha. pishanelerde yatan ve adedi 25 olan mahkümlardır ki bunların cezası kâfi görülerek kayıtsız ve şartsız affedili, yorlar. Kanundaki bu üç hedeften başka dikkatle takip ettiğimiz bir de pren. sip meselesi oldu. Bu prensip mese- Jesi, bu kanunun şümulünün içinde, normal ceza mahkemelerimizin nor - mal adliye teşkilâtımızın kararlarm . dan herhangi birisini koymamak, Görüyorsunuz ki, arkadaslır, ka nün sizlere yersiz bir af getirmiş ma. biyetinde değildir. Bilâkis hesaplı, ki- taplı, ve ölçülü bir af getirmiştir. Arkadaşlar, arkadaşlarım Söz &5y, erken, ştmdt biraz evvel bendeniz de maruzatta bulunurken ve hatta aramızda hasbihaller ederken dat . ma bu adamların şahısları Sözümüz önünde bulunarak mütsler Yürütü . yoruz. Yürüteceğiz v6 Yürütmekte devam edeceğiz, yalnız reylerinizi verirken bu adamlarm ailelerini ve çocuklarını düşünerek müsamahaka, olmantzr rica ederim. Bu bedbaht a. damların çocuklarını düşünerek rey. lerinizi istimal etmeniz, Kendileri hakkında söylenen sözler Kadar ye. rinde olacaktır. Bundan başka gen» İ göstermiş olacağız ki .büyük millet. i ler ve bürük şefler cezalarında şe afivlerinde dalma büyük Bamleler yaparlar. Türk milleti onun Şefi çok büyüktür. Affı da eserleri &İbi büyük oldcaktır. Şiddetli alkışlar bravo ses. leri. Bu Izahatı müteakib kanunun be, yeti umumiyesi üzerinde Müzaker, kâfi görülerek maddelere Seçilmiş ve kanın kabul edilmiştir. Yüzme havuzu lığı 25 metre bırakılmaktadır. Beheri 2,15 metre genişliğinde Yedi Yüzgeç İçin de yedi bulvar iplerle ayrılmak. tadır. Yaptırılan plân ve Keşfe naza, ran yedi yüz lira bir masrafa ihtiyaç gösteren modern ve muntazam İkl Yam payı yapacak para temin edilemediği için bu hafta müsabakalar Yapılama, dı. Havuz her an hazırdır Ve Su dolu. dur, Gerek muntazam veyahut basit ve muvakkat rampalar yapılınca yüz. me müsabakaları nizami bir şekilde icra edilebilir ve durgun suda hem yü- zücülerin tesbit edecekleri rekorlar va kabiliyetleri doğru olarak tesbit edilir ve hem de suyun etrafında kâlan ve tiç bin kişi olan beton tribünlerde seyirci- ler yüzmeleri yakmdan ve Zevkle sey. redebilir. Balkanlarda, bir çok Avru- pa memleketlerinde eşi olmıyan bu havuzdan maalesef biz İşte arzettiğim sebeblerden dolayı istifade edemiyo . ruz. Saygılarımla... Beşiktaş Jimnastik Klübü Umumi Keti Hikmet Balkan ÇOCUKLARINIZIN En güzel bir kitap Türk ikizleri Gg Çocuk Esirreme Kurumunun vaktile bir aile kütüpbanesi ola. rak bastırıığı İkizler serisinde duyduğunuz bu eksikliği bu gü. zel ve resimli büyük hikâye kita. bı ile doldurulmuş buluyoruz, Kültür bakanlığı eseri tetkik etmiş, İlk okul çağındaki çocuk. lar için faydalı eser olduğunu tas. dik etmiştir. A) Arkara caddesinde Vakit Kitap evinde arayınız: Fiatı 60 kuruş; posta için 4 kuruş İlâye ediniz,