Kİ HEVBOYLAR BİYARINDA 4 İ Şekir halkı için klüp ne ise köylüler için de değirmen odur, Köylü değirme- ne gitmesini pek sever. kışın kendisi- nin ve çoluk çocuğunun yiyeceği buğ- dayları öğütmek için oraya getirir. On Jarı güzelce taratar. Buğdayla değir- mençinin hakkını verir. Sonrada çu: valların Üzerine otürâarak çubuğunu tellendirir ve sabırla, sırasının gelme- sini beklemeğ başlar. Muayyen mevsimlerde değirmenler daima kalabalık olur. Oraya dört bir taraftan köylüler gelir. Herkes sırası" nt alır ve bekler. Tabii muhtelif kıy lardan gelmiş köylüler arasında tatlı bir ahbaplık başlar. Vakit bol olduğu için herkes bütün duyduğunu, bildiği- ni birbirine söyler, anlaşır... Değirmen çarhlarının gürültü ve gıcırtısı arasın” da günün en mühim havadisleri biri- birine anlatılır. Eeki zamanlar hatırla: nir... Şimdiki zamanlar çekiştirilir. Ö- Jilme, doğuma evlenişe ait bir yığın de- dikodular yapılır... Bütün bunlar $it tikten sonra sıra h elere, masallara A Arasında (O buların da mü- tohasarsları vardır. Bu gibiler bu fır satları hiç kaçırmazlar... Derhal paça- ları Sivayıp, kabiliyetlerine göre, bire bin katarak, tekrarlana tekrarlana her kesin ezberlediği hikâyeleri anlatmı”a girişirler. Köylüler bu gibi vakaları can kula- Biyle dinler. Hikâye veya masal ne de Tete fevkalâde isc, içinde ne derdce # danılmıyacak hâdiseler varsa hatırda 9 kadar daha kuvvetle kalır, Yortulardan biraz evvel, bir sonba- har günü Belorusyanm Lehistana ait Ülra bir köşesindeki küçük bir değir mene bir çok köylü gelmişti, Kalabalık fazlaydı. Köylülerden ekserisi, © iki, hattâ üç gün sıra beklemeğe mecbur kalmışlardı. Değirmen hiç durmadan Yirmi dört saat çalışıyordu. Hava gü" zel ve sıcaktı. Su boldu, Perşmbe günü değirmene, evvelce askerlik yapmış, vakti ve hali oldukça Yerinde şen bir köylü geldi. Bunun ge İşiyle beraber, artık birbirlerine anla- tacaklarını bitirmiş olan köylüler ara- *ında bir canlanma oldu, Akşama ka- dar yeni gelen şen köylünün anlattık- mı dinlemekle vakit geçirdiler. Akşam olunca herkes değirmenin ö- Münde yanmakta olan tek fenerin et- Tafma toplandı... Torbalar ortaya çık- İr.. Herkes - Allah ne verdyise - torba bir şeyler çikarıp yemeğe başladı. Yeni gelen köylü herkesin orâda oldur görünce: — Hemşeriler, diyç onlara seslendi, Beşen sene eski kalelerin, istikkâmlar Ün içinden bir Rus askerinin çıkarıldı. Ne işittiniz mi2. Köylüler hep bir ağızdan: >> Hayır işitmedik, diye cevap ver- Ta İğ Öyleyse dinleyin!.. Hikâye çok iş eklidir. Yalnız istilhkâmın yerini ve «o M unuttum, Bilmiyorum. Brest'te u Yoksa Osovets'te mi, veyahut Iva- ia mı, İyice hatırlamıyorum. Fa iie © kadar ehemmiyeti (yok... kalma 2 hükümeti Çarlık zamanından bütün istihkâmları temizlemeğe, ahkazından istifade etmeğe ka- Çünkü bu ietihkâmların imi harap olmuş bir haldedir. Ne vi İşte bu anlatacağım vakanın geç” RK Ul izi) in tiği yerdeki istihkâmı da yıkmağa baş mışlar... Birinci sıra istihkâmları yık” mışlar; biç bir fevkalâdelik olmamış. İkinci sıra istihkâmları da yrkrnışlar. Orada da her hangi bir ievkalâdelik zuhur etmemiş... Nihayet üçüncü ka- demedeki istihkâmlara Owra gelmiş. Orasını da yıkarlarken bir yeraltı yolu görmüşler... Bu yıkma İşini idare eden Leh zabitlerile (o mihendisler bu ye râltı yolunu görünce ucu nereye varr yor diye merak etmişler... Sigaralarını tellendirerek ve aralarında konuşarak toprak altındaki yoldan yürümeğe büş- Jamışlar... Birdenbire kâranlıklarn sert bir ses duyulmuş; *.— Dür!,. Kim var orada?.,, Mühendislerle zabitler şaşırmışlar... Maamafih : “— Zabitler?,, Diye cevap vererek yollarına devam etmişler... Fakat bir kaç adım yürüme- ğe vakit kalmadan ayni ses yeniden du yulmuş: “— Dur; yoksa steş ederim! Zahitletden biri solmuş? “— Sen kimsin?..,. *— Onbeşinci Sibirya avcı alayı ef- radından Ivan Ivaşima,, “— Peki sen burada ne sun?..,, “— Istihkâmların “Çubauza,, tabya- sında nöbet bekliyorum... Zöbit öfkelenmiş; “— Sen kaçırdın geliba, demiş. Han gi “Çukauza,, tabyası? Bu tabyimin ismi bile haritadan kalktı.. Harp biteli on beş sene oluyor... Asker: “Ben orasınt bilmer, demiş... Har- bin bitip bitmediğinden de haberim yok. Posta başı gelip beni değiştirme dikçe vey:hut bizzat imparatordan bir emir gelmedikçe ben yerimi tereket- mem... Çünkü buraların: teftiş eder- ken beni bizzat buraya koyan efendi- miz, imparatordur, Bana da: “Posta başı gelip seni değiştirmedikçe veyx hut ben emir vermedikçe yerinden ki muldamıyacaksın!,, diye de emir verdi. Zabitler gülmeğe başlamışlar : “— Yahu, demişler, artık impatator falan kalmadı... Senin posta büşıların da kimbilir nerededir? Burada artık Lehistan hükümeti teşekkül etti.. An- yor musun Lehistan, Asker büyük bir kayıtsızlıkla: “Olabilir, demiş... Bunun küç bir e hemmiyeti yok!,. Şu halde ben şimdi Lehistan imparatorundan emir alma dıkça buradan bir adim bile seyri mam.., Zabitler: “— Peki, demişler, biz sana göyle emir getiririz. Fakat sen şimdi b'ze on beş sene nasıl yaşadığını, ne yeyip ns içtiğini anlatl,, “— Nasıl olacak, basbiyağı yaşa dım işte! Yiyecek içecek boldu, Deb- boyda peksimet, konserve falan vardı. Hem bunlar o kadar çoktu ki ben bu rada ömrümün sonuna kadar kalsay- dım gene karnım: doyurmak şey bula- bilirdim, Sonra, Allha şükür, su sıkın tsı da çekmnedim.. Nah şurada, köze- de buz gibi bir kaynak var,. Kiş, yaz durmadan akıyor... Güzel, soğuk bir su.. Yalnız tek başıma canım sıktlryor- du... Düşününüz 1915 inci yıldanberi işinden yapıyor- HABER — Aksam postası Ebedi nöbetçi Viktor Kosiçev buradayım... O tarihlerde burada bü- yük bir infilâk oldu... Galiba istihkâ- sı berhava ettiler... Tesadüfen o sıra- larda nöbet berideydi, İşte bende © zamondanberi, nasi diyeyim, ebedi bir nöbetçi olarak burada kaldım. Bugün yarın enkâzın kaldırılmasını ve değiş" tirilmekliğimi bekliyordum... Kuzum harp biteli bu kadar sene oldu m7... Askerni verdiği bu malümatı dinle- dikten sonra zabitler kendi aralarında ufak bir müzakereden sonra Lehistan Cumhurreisine bir telgraf çekmeği ve vasiyeti anlatmağı karar altına almış. İar.. ve telgrafı da çekmişler. Ayni gece Lehistan cumhur reisinden şu mealde bir telgraf gelmiş: “Nöbetçi İvan İvaşin'in değiştirilmesini ve ne ile arzu ederse © suretle taltif edil mesini emrediyorum. Çünkü İvan bir ecnebi askeri olmasına rağmen dü. rüst ve namuslu bir asker gibi vesife sini yapmıştır.,, Sibiryalıya, cumhur reisinin emrini okumuşlar, Asker. bu emri dinledikten sonra'silâhını zabitin eline teslim etmiş. Haç çıkarmış, dışarı çıkmış. İvan dışa- nı çıkınca, istihkâmi yıkmakla meşgul olan bütün oradaki işçiler İvanın man- zarasından fena halde korkmuşlar.. İva» nm üzerinde param parçabir kaput varmış.. Ayakları çıplakmış.. Saçları sır. tma, sakalı da göbeğnie kadar varıyor. muş.. Yüzü kâğıt gibi beyazmış.. Yuka» Tı çıkınca ilk önce derin derin nefes almış., etrafına bakınımış... Faket der- bal iki eliyle gözlerini kapamış: “— Aman Allahım, diye bağırmış... Hiç bir şey görmüyorum.. Gözlerime bir şeyler oldu.,, Oradakiler hemen askerin yanına koşmuşlar., Kuvvetli ışıktım zavallının iki gözü de akıvermiş.. Adeta göz yaş- Tart gibi yüzünden aşağı yuvarlanıver. miş... İvanı hastaneye yatırmışlar.. Ona cumhurrelsinin telgrafın: bir defa da- ha okumuşlar. ve ne istediğini söyle- mesini, bütün arzularının yapılacağını kendisine haber vermişler. Fakat İvan iç bir mükâfat istememiş: “— Ben sadece vazifemi yaptım, de- miş.. Yalnız sizden ricam beni köyüme görllermenizdir. Ölmeden önce bizim kaşık düşmanı bir defa görmek ister. dim, İvanı derhal istasyona götürmüşler... Kendisine bilet tedarik etmişler.. ve köyüne göndermişler. İşte size anlota- cağım hikâye bundan ibarettir, Hikâyeyi alâka ile dinliyen ve torba- sından çıkardığı kuru ekmeği yiyen bir köylü: — Kimbilir herif ne kadar bol yemek yiyordu, diye söylendi.. Bir diğer köylü ilâve etti; — Doğru... Herif on beş sene kapalı kalmış, amma, bari hiç olmazsa efendi- Ce yaşamış.. Bir üçüncü köylü de : — Eh, diye söze karıştı, sen de böy- Ie konserval: ve peksimet bir yere düşsen kimbilir kaç sene gönüllü olarak orada kalırdın!. Herkes gülüştü.. Umumiyet itibari. Te kuru ekmekten ibaret olan yemekle- rine devam ettil, Rusçadan çeviren: Ferah Ferruh 13 Yazan ve çizen YALTDSNEY ŞİMDİ ARABANIN USTUNE yi SANDIK: N 2 HAZİRAN — 1938 PERŞEMBE Hicri: 1357 — RebidMihar: 3 meşin Gağan Günesin Batan 431 1935 “ahni Öğe teindi Akşam Yele tek 2,34 1212 161 19,35 21,82 2,16 Lüzumla Telefonlar Yansın: İstanbul için: 24222, Beyoğlu için: 44044, Kadıköy İçin: 60020, Üsküdar İçim: 80025. Yeşilköy, Bakırköy, Bebek, Tarabya, Büyükdere Fenerbahçe, Kandilli, Eren. köy, Karla, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı, için: Telefon muhabere mermu- runa yangın demek kâfidir. Rami iifalyesi: 22711 Deniz , , 38. 20 Beyazıt kulesi: 21996. Galata yangın kulesi: 40060. Sıhhi imdad: 44998. büddeiumumilik: 22290. Emniyet müdürlüğü: 24357. Elektrik Şirketi: Beyoğlu: 44801 » İstanbul: 24378. Sular: İdaresi: Beyoğlu: 44783. Beşiktaş: 40938. Cibali: 20272. Nuruosma» 3, Beyoğlu eiheti: 49084. Bebek efheti: 86 « 101, Kadıköy ciheti: 80447, Denizyolları İstanbrl acenteliği: 22740. Karaköy: 42302. Mudanyaya: Pazar, Salı, Perşembe, Cuma günleri sart 8,30 da Tophane rıhlımından, Kurabignya: Salı ve Cuma günleri sast 19 da Tophane rıhtımından kalkar ve Tekirdağ, Mürefte, Erdek, Şarköy iskelelerine tuğriyarak Karahigaya varır. Akdediz postssı: Yarın sast 17 de kalkacak olan vapur; Gelibolu, Çanakka le, Edremit, Ayvalık ve Dikiliye uğradıktan sonra İzmire gidecektir. Karadeniz poslası: Yarın sefer yapılmıyacaktır. Mzeler Ayasofya, Roma - Bizans, Yunan eserleri ve Çinili Köşk, Askeri Müze ve sarnıçlar, Ticaret ve Sanayi Müzesi, Sıhhi Müze; (Bu müreler hergün saat 10 dan 18 ya kadar açıktır.) Türk ve'İslâm eserleri müzesi! Pazartesiden başka hergün saat 10 dân 16 ya kadar ve Cuma günleri 18 dat 17 ye kadar açıklır. Topkapı Müzesi; Hergün seat 15 den 18 ya kadar açıktır, Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları: Cumartesi günleri 13 de Köstenceye; Salı günleri 18 de Pire, Beyrut, İskenderiye, İlalyan vapurları; Cuma günleri saat 10 da Pire, Brendiz!, Venedik, Triyesle, Avrupa Hattı ö Sirkeci İstesyon Müdürlüğü Telefon 23079 Semplon ekspresi hergün Sirkeciden sasl 22 de kalkar ve Avrupadan geleni sal 7,45 te Sirkeciye muvssalat eder, Konvansiyonel 20,30 da kalkar, 10,23 de gelir. Edirne postası: Hergün saat 3,50 de hareket eder, 19,33 de gelir, Anadc'u Hattı Hergün hareket eden şimendiferler; Saat 8 de Konya, 9 da Ankara, 15,15 de Diyarbakır ve Samsun, 15,30 da Eskisehir, 19,10 da Ankarn ekspresi, 20 de Adapazarı, Bu trenlerden saat 9 da hareket eden Ankara mubteliti Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri Haleb ve Musula kadar sefer etmektedir. MÜNAKASA İLANLARI: « İnbisarlar idaresi için 4 adet siklop çenber makinesi ile 130.00) kilo çelik siklop çenberi pazarlıkla satın alınacaklır, Pazarlık yarınki cuma (o günü saat 2 de idarenin Kabataştaki levazım ve mübayant şubesinde yapılacaktır, GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? > * İtalya, Irlandada bir ortaelçilik ihdas etti, * Yeni Sovyet elçisi Karski Atatürke itimatnamesini verdi. « ŞENZADERAŞI TURAN TİYATROSU Halk San'atkârı Naşit ve arkadaşları Tik defa olarak Kadından Korkanlar 3 perde Leblebici kavaretfosu DANS, SOLO, DÜET, Istanbul Radyosu 2 HAZİRAN — 1938 PERŞEMBE 18,90 plâkla dans musikisi, 18,445 Kızıl ay haftası, Konferans, Doktor Fethi (Kı- zilayın yardımları,) 19 Plâkla dans must. kisi, 1915 Spor musahabeleri, Eşref Şe. fik, 19,55 Borsa haberler, 20 Sadi Hoşses ve arkadaşları taralından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,45 hara raporu, 20, 48 Ömer Rıza tarafından © arapça söyler, 21 Radifo ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları (saat ayarı), 21, 45 orkestra, 22,15 ajans obaberleri, 22,0 plâkla sololar, opera ve operet parçaları, 29,50 Son haberler ve erlesi günün prog- ramı 23 son, BİÜKREŞ: 19,15 Rumen havaları, 20,30 ku. ral konser, 21,15 radyo (orkestrası, 23,30 Piâkla Rumen havaları, BUDAPEŞTE: 18 Macar şarkıları, 19 opera orkestrası, 20,20 Meksika şarkıları, 20,50 Temsil, 2245 Sigan orkesirası, 24,10 caz plökları, BERLİN; 19 radyo orkestrası tarafından operet havaları, 20 plâk, 21 varyele, 23,30 hafif müzik, ve halk haveları, ROMA: 20,90 caz plâkları, (o 21,30 hafif müzik, 22 öperadan temsil nakli. VARŞOVA: 20 şarkılı konser, 20,30 hafif müzik, 22,10 müzik, 23 hulk havuları, 33, 15 salon orkestrası, HALK OPERETİ 109 Hazirandan ftiba. ren yaz temsillerine ZAYİ — D.K.W. markalı motosiklete git 44 numuralı plâhamı zayi elim , Hükmü olmadığı ilân olunur. Beyazıl Tabşanlaşı karakol sokak No. 9 Murat (V.P2367) ZAYİ — Tekaüt man Bum mührümü kaybettim. Yenisini çıka- racağımdan eskisinin hükmü kalmadığını ilân ed. İn Bakırköy Yeniköpünde cemi sokak 21 numara mütekali yüzbaşı (o Mehmet Ziya- Akseller. İLk di size