12 MAYIS — 1988 MÜDSİ Mercanlı Yusuf için külhanbeyi, ser. seri, haylaz derlerdi. Kim derdi? — Bi- Nnmezdi. Delili neydi? Bilinmezdi. O- nun mahallede, sabahları erkenden &- vinden çıkan erkeklere — benzemiyen trafları vardı. Sabahları erkenden evinden çıkan er- kek, Mercanlı Yusuf için gülünç, ba- yağı bir mahlüktu. Bu erkeği o dadma şöyle düşünümdü; Sabahları etkenden evinden çıkan erkek, muayyen bir iş gören, bu işi kay. betmemek için ömrünün dörtte üçünü © işin başında geçiren ve evinde küçük bir karısı ile üç tane tavuğu ve bir uyuz keçisi olan adamdır. O kendini mes'ut tayac. Karısının bütün gün yalnız baş- na dört duvar arasında ve bin türlü ku. runtular içinde yaşadığını, vakit vakit pencerelere koşup gelene geçene bak « tığını, sonra yere setilmiş kabarık ya- tağa arkası üstü yatarak (Halimeyi sa- manlıkta bastılar!) garkısını söylediği, hi düşünmez. Yalmız başına yaşayan - “tehlikelese maruz sou ve günün birinde mütlak ve behemehal bu tehlikenin ortasına düşeceğini hesaplamaz. Senede yalnız dört ay, yevmiye iki yumurta veren üç tavuğun, o yumurtaların Beyoğlundaki fiyatlarından daha pahalı bir mahsul verdiğini idrak etmez ve uyuz keçinin gübsesiyle sütü arasından terkip itiba- riyle hiç bir fark bulunmadığını anla- maz. Amma sabahları erkenden — evinden Çıkan erkek, mes'uttur. Hayatıriları memnundur, Gündüz dörtten sonra da- irenin teneke musluğunda ellerini yılkar saçların: tarar — ve karısını, üç tasu- Kunu, keçişini düşünmeğe başlar. Bu düşünce o kadar tatlıdır. ki? Sonra ikinci mevki tramvay.. Çan! Çan! Çan! Harap kapılı ev, patiska perdeler ve küçük sarı derili mercan terlikler.. İki güvercin evdar güzel, yumuk ayaklar... Mercanlı Yusuf, mahalle kahvesinde bunları düşünür, kendi kendine kalka- halarla güler, sonra pastra - oynamak için etrafta adam atar. . * * Mahallenin bütün uları,sağ kol. daki 13, 15 17, 19, 21, 23, 25, 27, 29, SI, 83, 37 numaralı ve sol koldaki 14, 16, 18, 20, 22, 24, 26, 28, 32, 34, 36 numaralı kapılar, hep biter (sabahlerı erkenden evinden çıkan erkek) & sahip- tir ve cümlesi, bütün gün kapalıdır. Yusul bu evlerden birisi ile meşgul olur. 26 numaralı kapt ile! Bu kapımın arkasında genç bir kadın vardır. Güzel bit kadın vardır, Küçük, siyah gözlü, kosik saçlı, mektepli bir kız kadar ufak tefek bir kadlın vardır. Yusuf parasız- der. Amma bu kadının gerdanında da- ima bir küçük pantanti! parıldar, Yeni evli olduğu için bu pamtantifi kayın pe- derinin hediye ettiği açık açık anlaşı- he Gene yeni evli olduğu için kadın 0. nu beyaz gerdönmdan hiç çıkarmar ve züpürgesi elinde, baş örtütü —başımda, Çorapsır bacaklarla ve basma entari ile kapısının önünü süpürmeğe Çürtiğe 2a- man bile, boynundaki elmas, boşlukta Sal'anır, durur. Yusuf, tam karşıda, kalıvenin camı atkasında, bt göz alıcı bacakları ve bu Böz kamaştırıcı elmast seyreder. Öm- tünde pekaz saatler ve dakikalar var ——— — ——— ——mmarom oo A * dır ki bu kapının önünde süpürge sü- pürülürken duyduğu derin zevki ona vermiş olsun! Üst üste sade kahve içer ve mütemadiyen dudaklarını yalar, Mercank Yusuf aylardanberi, gece - gündüz, evde - sokakta, anasının ve kahve ecağının, minarenin ve manavın karşısında, yerde . gökte, ayık - sarhoş, sakin, - efkârk, bütün zamanlarını bu kadını düşünmekle geçizmektedir. İhtiyar, buruşuk yüzlü annesi, onun duzgünlüğünü — farketmiyor — değildir. Kaç zamandanberi Yusuf kırmızı sirke- H marul salatasına bile «l uzatmaz ol- muştür. Pabuçlarını Tanrının günü boyat- maktan, bıyıklarını aynanın karşısınlla burmaktan vazgeçmiştir. Bunlar Yu- sufun otuz üç senelik hayatında iİk de. fa görülen hâdiselecdir ve Yusufun o0- nesi, kör değildir. Sadece dikiş dikerken burnunun te- pesine kolları sicimden yapılmış o buz- Ça cama benziyen kirli camlı gözlüğünü takar, Sair işlerde, hele Yusula taallük “eden işlerde gözleri kapalı da olsa, her geyi gözür, anlar, « Yusuf onun oğlu, kocası, tavuğu, ke- gisi, malı, mülkü, herşeyidir. Amma ka-: dın seş çıkarmaz. Bilir ki Yusuf, ken. dine ait işleri evvelâ kendisinin ortaya dökmesine, sanra başka'ımın bu işe karışmasına taraftardır.. O, Yusufu bekler, Elbet bir gün ge- lecek, sokak kapısından — içeri adımımı #tar atmaz annesinin yüzüne bakacak, socra onu elinden tutarak yukarı kata, küçük mangallı cdaya götürecek, kır- muzı yollu makatla örtülü, uzun sedirin üstüne oturtacak; kendisi de yere, ©- nun ayakları dibine diz çökerek: — Benim sevgili anacağıml..- Diye söze başlayacaktır. Anne, bu günü beklemektedir. * * . 3 — Benim sevgili anacığım! Ben bu kadını seviyorum. Onu bir gün buraya getiremezcem ölürüm,. . — Ama evlâdim.. Yusutum ciğer. parem! Önün kocas var.. O kocalı ka- din yavrum | — Olsun anne! Neme lâzım bana ko- casından... Ben onu seviyorum.. — Ama evlâtcığım... — Anneciğim!.. Biribirlerine sarılırlar. — Ağlaşırlar. Yusuf gözlerini basma entarinin etek- lerine siler, h ..» Yusuf artık kararını vermişti. Eski harflerle bir mektup yazdı. Kahvecinin gırağı ile karşı evin honımına gönder- di. Yuzuf kahvenin arka tarafına kaç- tığı için kadının mektubu nasıl bir yüzle aldığını, ne yaptığını göremedi. Yalnız çırak: — Verdim! dedi, bir şey söylemedi. Usullacık kapıyı örttü. Yusuf, bir sade kahve içti. Sonra ca. maın önüne gelip oturdu. Gözleri pencerelerde idi.. | Beyaz patiska perdelerden biri oyna- l di. Kafesin üst tarafındaki camda — bir | yarı yür göründü. Yusufa güldü. Potiska kapandı.. Yusul yerinden fırladı: — Hey anam hey!.. Diye bir nâra attı. Kahvedekiler baş- larınt kaldırdılar. Yusuf ocaktaki irin yüzlü adamım Üstüne sıçradı.. Onu ya- ; HABER ; -Kadın ve elmas Hlhan Tarus naklarından öptü. Sonra çırağı kucak- ladı. Kollarını havaya kaldrrarak — bir defs daha: »— Hey anam heyt.. Diye bağırdı., Kahveden sokağa fırladı. Fakat ondan sonra üç gün, tam üç gün, ne karşıkl evin önü süpürüldü; ne de patiska perdelerden biri açıldı. Yusuf çıldıracaktı.. Üçüncü günün akşamı eve gelince annesinin çürük dişlerini güler buldu. Kadın ona buruşuk bir kâğıd uzattı. Yusuf paralayarak küğidr açtı: (Bu akşam kocam yok. Sast ondan sonra seni beklerim.) Yusuf annesini belinden — yakaladı, sırtına vuratak mangalit odaya çıkardı.. “Odayı dört defa döndükten sonta üst kata tırmarıdı. Kadın ciyak ciyak bağ- rıyordu.. 'Tekrar aşağı indi. LA — Ağne, sofrayı kurt.. — Yusufcuğum?! -Ekmek — getirdin mi?, Yusuf durdu. Oaun yüzüne baktı. Sonra oda kapısına doğruldu. Sokak kapısı yavaşça kapandı. Ya. Tım saat gonra Yusuf ekmeksiz olarak gekli. Bir kelime söylümeden şedirin kenarma ilişti. Kadın anlamıştı. Hava karatıyordu. Annesi mutlfakta Ydi. Yusuf duvaordaki saate bakıyordu. Kalktı, aynada — bıyıklarını — Ürrdü. Saçlarını düzeltti. Üstünü başını fırça- Tadı. Mutfağın önünden hızla geçti. Sokağa çıktı. Şehzadebaşına doğru yürüdü. Aytdın- Hk dükkânlar, sinemalar, gülen insan- lar.. Eminönündeki saat dokuzu yirmi ge- giyordu. Geri döndü. Mercandan Beya- sıda çıktı. Dükkânlar gene âydınlıktı. — İnsan. lar gene gülüyorlardı. Karanlık sokağa geldi. Kahve kapanmıştı. Patiska pers deli ev de karanlıktı. Kapının önüne vardığı dakikada bir demir şingırdısı oldu. İçeri girdi. Kih- ritini çıkardı. Karanlıkta pantantif parladı, .. * Kadm beyaz yatakta yatıyordu. Pan- tatifini çıkarmış, konsolun üstüne koys muştu, Gözleri kapalı idi. Beyaz vücu- dunun her noktası, ta gerdanından ta topuklarına kadar, tirtir titriyordu. Yüsuf toplandı: — Artık gidiyorum Dedi. — Gitmel. — Hayır! Annem bekler.. — Biz daha ne zaman geleceksin?. — Ne zaman istersen!.. — Çabuk gel! Her gece gel!.. — Oluri, Yusuf eğildi. Kadının gerdanın: öp. Koln tekrar titredi. Gözleti kapalı idi. Yusuf şapkasımı giydi. Konsolun Üs- tündeki elması aldı, ceketinin cebine soktu. , Kadına baktı. Gözleri hâlâ kapalı idi. Sokak kapısını yrwaşça örttü. Gök yözü yeldızlı idi. ilhan TARUS ğ Yazan ve Çizen wA LIgî'leâH—ı ÖS 12 MAYIS — 1038 PERŞEMBE Hlcri: 1857 — Rebiülevvel 12 Öücesir dopumm Güseçla aa 1416 19,16 Yağmurların sonu Kahad öğe üaü Ağşar Tet tüt 3,01 12,10 16,05 19,16 2104 244 yilköy, Bakırköy, Bebek, Tarabya, Büyükdere,Fenerbahçe, Kandilli, Erene köy, Kartal, Büyükada, Heybeli, Burgar, Kınalı, için: Telefon mubabere memu. runa yangın demek kâfidir. Rami itfalyesi: 22711 Deniz ,, ,, 38. .20 Beyazıt kulesi: 21996. Galâta yangın külesi: 40060. Sıhhi imdad: 44998. Müddelumumllik: 22290, Emniyet müdürlüğü: 24382. Elektrik Şirketi: Beyoğlu: 44801 . İslanbul: 24375, Sular: İdaresiz Beyoğlu: 44783. Beşiktaş: 40938. Ciball: 20222, Nuruosma. niye: 21708. Üsküdar « Kadıköy: 60778 Havagazi: İstanbül: 24378. Kadıköy: 60290. Beyoğlu: 14642. Taksi Otomaobili İstemek İçin Beyoğlu cihetl: 49084. Bebok cibeti: 36 « 101, Kadıköy ciheli: GO447, Denizyolları İstanbul acenteliği: 22740, Karaköy: 42362. Mudanyaya: Pazar, Salı, rıhtırmından. Perşembe, Cuma günleri sant 830 da Tophane Karabigaya: Salı ve Cuma günleri sast 19 da Tophane rıhtımından kalkar ve Tekirdağ, Mürefte, Erdok, Şarköy iskelelerine uğrıyarak Karabigaya varır. Akdeniz postası; Yarın saat 17 de hareket edecek olam vapur; Gelibolu, Ça. makkale, Edremil, Ayvalık ve Dikiliye uğradıktan sonra İzmire gidecektir. Karadeniz poslası: Yarın sefer yapılım yacaktır. Mizeler Ayasofya, Roma « Bizans, Yunan eserleri ve Çinili Köşk, Askerl Müre ve sarnıçlar, Ticaret ve Sanayi Müzesi, Suhbi Müze: (Ru müzcler hergün saat 10 dan 16 ya kadar açıktır.). 'Türk ve İslâm eserleri müzesi: Pazarteslden başka hergün soat 10 dan 16 ya k kadar MAD AĞAT I KSN Te sotun Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları Pire, Beyrut, İskenderiye. * Cumartesi günleri 13 de Köstenceyo; Salı günleri 18 de İtalyan vapurları: Cuma günleri saat 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Triyeste, Avrupa Hattı söğt 7,25 te Sirkeciye muvasalat eder. Sirkeci İstasyon Müdürlüğü Telefon 23079 Sesoplon ekspresi hergün Sirkçelden saat 22 de kalkar ve Avrupadan geleni Kouvansiyonel 20,30 da kalkar, 10,22 de gelir. Edirne postası: Hergün saxl $,50 de harekel eder, 19,33 de gelir. Anadolu Hatt: Hergün hareket eden şimendiferler: Sagt 8 da Konya, 9 da Ankara, 15,15 de Diyarbakır ve Samsun, 1530 da Eskişehir, 219,10 da Ankara ekspresi, YÖ de Adapazarı, Bu trenlerden saat 9 da hareket eden Ankara muhteliti Pararlesi, Çarşamba ve Cuma günleri Haleb ve Musula kadar seler etmektedir. MÜNAKASA İLANLARI: & İnhisarlar idaresi icin 230000 metre düz beyaz kanaviçe yarınki cuma Bü. şübesinde pazarlıkla nü saat 2 de idarenin Kabalaştaki levazım ve mübayaat salın alımacaktır. Göçen sene bugün ne oldu? * Halayda resmi dil hakkında bagün karar verildi * Zehir yapan bir şebeke yakalandı. Tiyatrolar: TURAN TiIYATROSUNDA ŞENZADEBAŞI TURAN TİYATROSU Karasümrük — İdman Yurdu — müsameresi.. Malk san'alkârı Naşit ve arkadaşları Sex Kraliçesi Hamiyet Yüceses Konseri SEVDA 1LACI Kemedi 3 perde Dans, Sale, Düet ERTUĞRUL SADİ TEK TİYATROSU Bu akşam Rakirköy - Miltiyndi tiyatrasında Kadınlardan — Rıktim Yeni Öperet PAZARTESİ: Kadıköy Süreyya Satılık matbaa alât ve edevatı Beyağlu dördüncü sulh bukuk mahke- mesinden: Terekesine mahkemece el konular ölü Danvel Ohanesvana ait İdanbul Fincaneı, lar Selarmet Mathaasında bülünan ve maha kemece tesbit edilen mathan nlüt odeval ve yazıhane Tevazımı açık artlırma suretile 19—5—038 inrihine — müsadif perşembe günü sant 14 de satılacaktır. — Tsteklilerin yukarıda gösteriler gün ve saatte mahal- Tiade hazır bulunmaları ilân olunar. % l Istanbul Radyosu 19 MAYIS — 1438 PERŞEMBE 1830 spor ve gençlik hayramı, konfe. rans, Durgut Kaya, hukuk faköültesinden, 18,45 plükla dan& muşikisi, — 19,15 Spor musahabeleri, Eşrel Şerif, 19,54 Borsa ha. berleri, 20 Sadi Hoşses ve arkadaşları ta- Tafhıadan Türk musikisi ve halk şarkıları, 2045 Hava raporu, 2048 ÜÖmer Rıza tara. fından arapça söylev, 21 Radile Neydik ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (saal ayarı), 2145 or. kestra, 22,15 ağans haberleri 22,30 plâkla solalar, opera ve öperet — narçaları, 22,50 son haberler, ve ertesi günün programı 33 son, BÜKREŞ: 19 caz plâkları 20 plük, MAĞ senfonik konser, 2243 kafe konser, — BUDAPEŞTE: 21446 şarkılar, 22,20 plâk, — 9908 sizan örkestrası, 24,10 cazbaat. BERLİN: 18 küçük örkestra, 19 örkestra, 90,10 0- pera plâkları, 21 cazbani, 2300 halif mü. zik, ve halk şarkıları, 1, halif müzik. ROMA: 20,30 öperet parçaları, 21,80 müzik, 89 klüsik konser, M1S cazbant, VARŞOVA: 17, salon örkestrast, 12,20 dini — müzik, 19,15 radyo orkeslrası, 20 şarkılı konser, 21 radyo orkestrasi, 22,45 — temsi! nakli, 23,80 cazbant,