İKonyaovasıbaştanbaşa bol suya kavuşuyor Konya Valisi, muazzam su davasınımn nasıl yürütüldüğünü Izah ediyor Ovayı çevreleyen dağların arkasında bataklıklar yapan zengin sular ovaya akıtılıyor ve arteziyen kuyuları açılıyor Sondaj 395 metreye vardı 5S0 metreye kadar inilecek Konya (Anadolu muhabirimizden)— İdaresinin ciddiyet ve yaratıcılığı ka« dar ilim ve faziletini de işittiğimiz Kon- *ya valisi Cemal Bardakçıyı Parti bina- sında ziyaret ettim. Kâmil bir idare a- damı olduğu ilk görüşte belli olan va- / gazetemiz adına beni kabul tarzile matbuata vermiş olduğu değer ve ehemm miyeti anlatınış oldu. , Uzattığı nefis bir cığara ile kahyeyi içtikten sonra vilâyet kalkımması hak- kında yapılan işlere dair kendisinder bazı şeyler sormak için zihnen sualler tasarlıryordum. Bu sırada telefonun zili çaldı. Bardak- ç, sondaj hakkında bazı şeyler konuş- tu. Bu konuşma derhal, bana, vilâye- tin ehemmiyetle takip ettiğl ve öte- B * su işleri üzerinde ne gibi tedbirler almdı?.. dettim. Bu sualim İlbayın temiz yüzünde bir tebössüm uyandırdı. Bir parça d! e dü. Sonra şöyle konuştu: — Bundan altı yıl önce vilâyete gel- diğim zaman, harita üzerinde en geniş vilâyetlerimizden birini teşkil eden mu- satan parçasının yalnız ida- iyik olduğu mevkle ülaştı- rılmas: için ne gibi radikal tedbirler a- lınması #:ab ettiğini derin derin dü- şündüm. Merkezle beraber on dört ka zayı ihtiva eden ve 48,990 kilometre murabbar olan vilâyetimizin ihtiyaçla- Tnt öğrenmek istedim, Vilâyet içinde büyük biz geziye baş- Tadım, nüz dar bir çerçevenin ihata ettiği ova Geğildir yalnız. Konya ovasının eteklerinden başlı yan dağların diğer sırtları en güzel or- manlarla örtülüdür. Bir ta- rafında bir katre su - için bir çok halk gırpınırken, diğer tarafta bıhk[ık!ır yapan zengin sularm mevcudıyednî gördüm. Işe başlayış Dağlık aksamım ziraata müsaid yerle- rinin muhtaç olduğu suyu verdikten sonra, beyhude akıp giden suları top- lamak ve onları halkım faydasına kul- lanarak mühim bir ihtiyacı karşılama- nın bir zZaruret olduğuna iman ettim. Bunun üzerine, (vilâyet su işleri bü Konyada sufama ve bataklık kurutma çin açılmakta olan kanalda köprü ayı tehdid eden kuyaklık ve bürosunda çalışanlar muhabirimiz (sağ- . da) ile beraber rosü) meydana geldi. 4 gubat 1936 ta- rihinde kurulan büroda iki ecnebi mü- tehassısımız vardı. Birisi hidroloji mü- tehassısı mühendis, diğeri de Zürih Ü- niversitesinden — mezun, — doktorasinı yapmış bir Şoolog. Su işleri elemanları bu suretle temin edildikten sonra yapılacak o kadar çok ve mühim iş vardı ki bunların ehemmi- ni mühirâmine tercih etmekten ziyade muayyen bir programla çalışarak az zamanda fazla randıman almak lâzım- dı. Düşündüğümüz işler için şöyle bir tasnif yaptıkt A) gu çıkarma, B) su toplama, C) geyu arttırma, Ç) kurütma. Arteziyen kuyuları Vilâyetimiz için arteziyen çok mü- himdir. Vilâyetimizde öyle - bölgeler vardır ki, nebatat itibarile birinti de- tece sayıldığı ve pek mükemmel hay- van yetiştirdiği halde buralardaki sı- lar 50-90 metre derinlikte kuyulardan çıkarılmakta ve bunlardan halk içme fraliyetinden: Uğn gölünün kurutul- inşaatı... li Cemal Bardakçı kitabları arasında ve hayvanatı sulama suyu olarak İsti- fade etmektedirler, Baraj etüdleri Su toplama yerleri de set ve baraj- lardır. E bit etmiştir. Burası için 13:23 metre derinlikte olmak üzere 190 metro son- Jaj yapılarak-yer aft teykilâtı Öörerii: na istinaden plânları ve he- saplı Tlanmış ve Nafia vekâleti- ne arzedilerek kabul ve tasdik ettiril- zölştir. Altınayada büro, geniş ölçüde etlld. ler yapmıştır. Bu sahada daha önce- den de Şapli gibi tanımmış zatlar da tedkikler yapmıştı. Sahanm harici vaziy yeti burasını İdı diye telâkki ettirebilir. Cağlarla Gevenli ve Gevele dağlarının arasında 14 kilometre urzunluğundaki tİ, suyun mı 1 bir baraj y vadinin nihayeti dar bir boğazla kapan- | bir duvarla 14 met- re uzunluğunda ve 280 milyon metre mıştir. 90 mı mikâbı su istiab edebilecek bir baraj meydana getirilebileceği anlaşılmıştır. Burada yapılan 1350 metrelik sondaj larla kalker sahralarının su sızdıtır bir vaziyette olduğu anlaşılmıştır. Jeolo- Jik vaziyet bize- gösteriyor ki, burada baraj yapılamarz denilemer. Bir çok yer lere çimento enjekte etmekle bu baraf yapılabilir. Fakat, masraf dört buçuk beş milyon liraya çıkar. Mali vuşatı- mevzua dönmek Üzere baraj yapılması terke- Lâkin şehrin elektrik santı- rahna su veren ve Konya merkezinin sulanmasına yarryan bu suyun menba- larımda jcolojik tedkikler yaptınlarak suyun çoğaltılması için nerelerde nele- rin yapılması icab ettiği hakkında ra- porlar hazırlanmış ve Merama karışan İlk sa hakkında da kanal ve sed proje- #i yapılmıştır ki bu yıl inşaat mevsimin- de faaliyete geçilecektir. Yeni çıkarılan sular — Vilâyet dahilinde şimdiye kadar yapılmış arteziyen var mıdır? »— Karamanın yirmi bir kilometre cenubü — şarkisinde — Zengende 324 metre derinlikten dakikada 77M litte su veren bir arteziyenimiz vardır. Ereğlide fabrikanın burgu sondajile Leş yerde su çıkarılmıştır. Akşehirde de mütcaddid yerlerde arteriyen vardır. Şe de kendi makinemizle Dede Bahçesinde bir etüld sondajı yapıldığı gibi ovada da arteziyenin olup olmrya- cağı hakkımda kati fikir edinmek ü Ali bey höyüğünde bir sondaj yapmaktayız. Bu sondaj bugün 395 metre derinliktedir. Elimizde mevtud , Sillede bir baraj yeri tes- | Loras ve Ala | Kaçtılar mı, yoksa öldürüldüler mi ? Zengin bir Rus doktorunun iki oğlu kayıplara karıştı Kum yığınlari arasında hazine aramağa çıktılar; bir daha dönmediler FPrarisiz gazeteleri yeni bir. esrar * engiz hadisenin tafsilâtile dolu. Bu gün Paris sabilasını meaşgul öden belli başlı meselelerden biri de budur. Çok zengin ve tanınmış bir. Rık doktorumnun iki oğlu apansız ortadan keybolmuştur. Gazeteler, vakayı şöy- le anlatıyorlar: “Lisenin bahçesinde son sınıf tale- besinden iki delikanlı elleri arkasında dolaşıyorlar, Birisi arkadaşma: — Paskalya tatilinde ne yapacak- sın? diye soruyor. ye, Biyevr membal civa- ik bir köye gidiyorum. Ta- ada geçireceğiz. — Bu mevsimde köyler o kadar eğ- lencoli olmasa gerek.. Yoksa sevgilin Oorada mı? Büu sual karşısında delikanlı kıza- rıyor: — Sen her defa zaten benimle alay edersin.. Oraya küçük kardeşimle be- raber gideceğiz. Ben kırları çok se- Verim.. Zil çalıyor, iki çocuk birbirinden ayrılıyorlar, Son asmıf edçbiyat gşubesinden Jorj Simkov, Hanri Marten caddesinde babasının evine gidiyor, Tanınmış Rus operatörü doktor Simkoöv burada karısı ve iki çocuğile oturur. Doktorun karısı çocukların annczi değildir. Doktor İlk karısından birkaç sene evvel ayrılmış, başkasile evlenmiştir. Çocuklarım — annesi de Davidovski ismindeki bir Rusla evli. dir. Çocuklar haftada iki defa anneleri ni görürler, bu görüşme annelerinin oturduğu evde olur. Birisi 18 öteki de 12 yaşında olan yavrular, annelerinin evinde yemek- yörler. Çocuklar tem | annelerini, hem de babalarını çok se- verler, boşanma bilhassa büyük çocu. ğun ruhu üzerinde pek acı 'bir tesir birakmıştır. Tatil günü akşamı, iki çocuk, baba. larile beraber tatil günlerinin progra- mımnı çizdiler, Ertesi günü sabahleyin Paristen | hareket edeceklör, köyde ceki bir aila dostü olan madam «Bellanjenin evinde pansiyoner olarak kalacaklardır. Program harfi harfine tatbik edil di. İki kardeş köye geldiler. Bütün köy lüler her tatil köylörine gelen bu iki çocuğu tanırlar ve çok severler. 20 nisan çarşamba günü çocuklar evden çıkarken köylü kadma: — Kumluğa gidiyoruz, dediler, ora- Ga hazine arayacağız! Köylü kadın güldü: — İstediğiniz yere gidiniz. Yalnız dikkat ediniz. Kum bazan çöküverir.. Akşam yemeğini tam altıda yediğimi- zi de unutmayınız. Çocuklar kazmalarını, küreklerini bisikletlerini aldılar, 1slık - çala çala uzaklaştılar. Evin köpeği Dik de be- raberlerindedir. Saat altıya on kalarak köylü kadın vinden 200 metre kadar uzak olan kumluğa kadar gitti. Çocuklar orada olan materyele nazaran SS0 metreye kadar ineceğir. Ovanın sırları anlaşılıyor Bizim bugün içme ve sulama suyu için yaptığımız sondaj, su bakımından ne kadar mühim ise, ayni zamanda te- kevvünündenberi sırları meçhul kalmış olan gvanın hakikt senöröktörünü an- latması bakımından da mühim bir key- fiyettir. Ovanın mahiyetinin bu derinlikler- de ne olduğu sabit olması istikbalde gapılacak işler hakkında müşbet bir karar vermeğe yarıyacaktır. Yapılan soridaj her bakımdan mühim bir ııur Bundan başk sondajın jeolojik uwkılıl bakımından profili de yapılarak ma- den tedkik ve arama enstitüsüne gön- | derilmiştir ki, bu profile nazaran, pe!— rol araştırmaları için müsald olup ol- madığı da anlaşılmış olacaktır. (Devamı 14 üncüde) Çocukların kum yığınları altında kalma- sından endişe eden zabıta, vzun uzadıya aroştırma yaptı; faka: kürek ellerinde hararetle çalışıyorlar. dı, Kadın: — Haydi yavrularım, dedi. Artık geliniz. Geç kalırsanız kocam merak eder. Çocuklar beş dakikaya kadar neceklerini vaadettiler. Kadım köpe- ğini aldı ve eve döndü . Sut yedi oldu. Köyün en son evina de ihtiyar bir kadıncağız oturur, oğ- lu, Versayda telgrafçıdır. Pcncerrvh oturmuş, oğlunun dönmesini bekler« ken hâlâ kumaalda uğraşan çocukları gördü. — Bu saatte bu çocuklar ne yapr- yorlar? diye düşündü, ne hararetli oyum bu.. Ru sırada madam Bellanje yarı kız- gın, yart meraklı kumluğa doğru yol lanmıştı. Yolda bir köylüye rastgeldi. Köylü, kadına merak odilecek bir ha- ber verdismm « — Yeğenimi aramağa çıktım: Kum luğa doğru gitmişti. Kumluk çökmüş diyorlar. Kadın bayılır gibi old.ı Fakat ken dini çabuk topladı ve koşa koşa kum- luğa gitti. Kum tepesinden ufak bir kısım çök- müştü. İki çocuğun bisikletleri — kıs- men kuma gömülü olarak orada idi, Köylerde iyi veya kötü haberler çabuk yayılır. Birkaç dakika sonra bütün köylüler kazmalarile kumluğa geldiler. Meşaleler ellerinde canla başla çalıştılar. Diğer taraftan der- hal Parise telefon edildi. Çocukların babası da vaka mahalline yetişti. A- ramanın daha muntazam olması için polis ve itfalye kuvvetlerinden istifa- de edildi. Sabaha kadar süren gayet sıkı bir araştırmadan sonra, it- falye kumandanı şu katf hükmü ver« di: — Çocuklar kum yığını altında kal mamışlardır! Öyleyse ne oldular? Herkesin hatırta gelen sual budur, En akla yakın ihtimal çocukların kaçmış olmasıdır. Fakat ne annesi ne de babası bu ihtimali akla yakın gör- mediler. Ve sebeb olarak, çocukların yanlarında kaçacak kadar para bulun madığını söylediler. Çocuklarım annesl ve babası zen- gindi. Oğullarma dolgun harçlık ve- rirlerdi. Müktesit yaşadıkları arka- daşlarının ifadesinden anlaşılan — ço- cukların ellerinde birikmiş para ol- mast ihtimali vardı. Diğer taraftan çocukların annesi- nin ifadesi de oldukça manalıy Bilhaasa küçük çocuk, yaşmnma çok haşarı İmiş.. Sık sık ağabeyine: — Bir gün başımızı alıp gitsek na sıl olur? dermiş.. Herkes çocukların kaçtığına inanı- yor. Yalnız bu ihtimali azaltan bir nokta var.. Mademki kaçtılar, bisik- letlerini niçin bıraktılar? Polis bunu toprak altında kaldıklarına herkesi Hnmandırmak için yapılmış bir kurnaz- lik sayıyor. Pek meyüs bir halde bulunan anne ve baba: — Mademki çocuklarımızın cosedi- ni bulamadık, günlin birinde sağ ola- rak bulacağız, diye kendilerini teselli ediyorlar.