16 — - NEO GRİP :— NEZ — NEVRALJI - B Ş ve Di : AGRİLARI —' ARTRITIZM GKMT DSN — M. Siranoş Vartan Ahçı Yangın Ef. 14 201 K /T7 * 441 B. 935 — Yakup Kömürcü — Ebussuut 67 460 K. 2/25 69 Ceza 106 B. 934 — İsak Dişçi Muradiye 10 7675 K. 2/26 16 98 B, 8 61 Ceza 934 — Hüseyin Manav Süucu sokak ? 872 K. 2/31 120 Ceza 204 B. 934 Recep Ferdi Kahveci İbni Kemal 44 BF K 2/37 199 Ceza 805 B. 984 — Osman Kahveci . 54 3245 K. 2/538 4 87 Ceza Td6 B. YA — Feyzi Lokantacı — Hekim çıkmazı 4 28 05 K. 239 4 21 Ceza 645 B. 934 — Jirayer Tabelâcı Aziziye 56/1 450 K. 2/44 a 90 B. 9A — İsmail Hallaç Nöbethane 21 1335 K. 2/74 200 Ceza 807 B. 938£ — Besim Müslim 'Terzi Alemdar 68 25rK 2/75 182 Ceza 279 B. 935 — Yusuf Ahçı Hüdavendigâr 7/1 290 K 2/18 58 B. 984 — Ömeroğlu Muharrem Simitçi » G0/1 126K. 4782 180 Ceza 291 B. 985 — Mehmet Kahyeci — Hafız Ferhat 10; 228 K 2/64 465 B. Hocapaşa maliye şubesine 934 ve 985 mali yılları .için kazanç vergisinden borçlu olup terki ticaret eden yukarda isimle- ri ve eski İş yerleri vergi miktarları yazılı bulunan mükellefin yapılan tahkikatta yeni ikametgâh adreslerinin meçhül kal- mast dolayısile vergi ihbarnamelerinin bizzat tebliği mümkün olmamasına binaen hukuk usul mahkemeleri kanununun MM1 ve 144 maddelerine tevfikan ilân yoluyla tebligat ifasma lüzum görülmüş olduğundan yukarda yazılı matruh ver- gilere lan 30 gün zarlında itiraz edilmediği takdirde kat'iyet kesbedeceği tebliğ olunur. (2566) " 188 #ARKİZ DÖ POMPADUR “NEOKALMIN Â HER AKŞAM S BAZAPE LA 3 ESKi AMBASADöR SALONUNDA sene evvel muhterem şehir halkının pek büyük rağbetini kazanan ve kere yölnız on beş gün için — angaje edilen RAKS KRALİÇESİ MELIHA SELMA ve SIDIKA ŞAMiYE Tel : 43776 KURTULUŞ — Doktorlar, Bankacılar, Kâtipler, Mektebliler velhasıl bütün mürekkepli kalemle yazı yazanlar, mürekkebin ceplerine akmasından, kurumasından, ve ucun bozulmasından kurtaran yegüne TIKU DOLMA KALEMi Avrupada dahi tasdik olunduğu gibi Almanyanın bu icadr mürekkebli Açık birakıl- kalemle yazı yazmak mec- dığr halde her ne buriyetinde olan halkı şekilde durursa dur- hakikaten bu eziyet- sun mürekkeb akmaz ve ten kutarmıştır. 'TIKU ucü aşın- maz, bol mü- rekkeb alır, kuvvetli basılırsa 34 kopr ya çıka- rılabilir. kurumaz. TİKU en sağlam ve en kullanışlr mürekkebli kalemdir. Siyahtan maada yeşil, mavi ve kırmızı renkleri de âyni fiatta satılmaktadır. Her yerde azayınız, Fiatı $ liradır. Deposu: Havuzlu han No, 1, İstanbul, 'Taşrâya posta ile gönderilir. Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu I. nci keşide TI Mayıs 938 dedir. Büyük ikramiye 4.0000 Liradır. MARKİIZ DO POMFADUR 180 — D'Assas... On beşinci Lulyi kur- tarmak vazifesini Üzerine aldı, öyle mi?.. Jan, birdenbire dogruldu dehşet ve heyecan içinde soluyarak: — Ktalın mevzutibahs olduğunu si- ze kim söylüyor, dedi. Mösyö Jak, omuzlarını silkti ve gü- lümsiyerek: — Çocuğum, dedi. Sizin küçük ev- deki bütün maceralarınızı biliyorum.., Fakat, bu baizi ehemmiyet bir şey de- Bil.. Fakat ,şunu lütfen tekrar edin, demek siz şövalye d'Assası krâla gön- derdiniz, o da bunu kabul etti öyle mi? Madam d'Etyol tekrar etti: — Evet! Mösyö Jak bir kaç dakika, düşünce- !i kaldı ve nihayet içini çekerek göyle düşündü: — Demek aşkımn feragati nefis ve Şaya- tt hayret fedakârlıklara kadir olduğu ı_bınıdnr, öyle mi? Ahi bu iki çocu- ğgun samimiyeti bana, bir çok nazırla- rın gizli kapaklı işlerinden daha büyük bir endişe veriyor. Jan, titrek bir sesle devam etti: — Mösyö, eğer mösyö d'Assasın kra ı'_ Bgörüp görmediğini bana söylerse- Kiz, bana karşı yaptığınız cebir ve taz- yiki ödemiş olursunuz!., — Demek, bu krâlr bu'kadar seviyor- sunuz Öyle mi? Jan, sadeke: — Bütün ruhumla, dedi. — Şu halde endişe etmeyin madam, Mösyö d'Assasın kralr görüp görmedi- Bini bu anda bilmiyorum. Pakat size İ. &a namuna yemin ederim ki -ve bu ye- mini nadiren tekrarların— kral hiç bir tehlikeye maruz değildir. a":Iııı. sevinç içinde Ürpererek bağır- m—xı'ıl.hiçhhtehlüqemmde— — Hattâ sizin terkettiğiniz eve gitse bile hiç bir tehlike karsılaşmıya- gaktır. - . Jan başınrı elleri arasına alarak mirıl- dandı: — Oh! Bu neyi ifade ediyor!2? — Şumu ifade ediyor ki, çocuk orta- da hakikaten 'bir tuzak vardı, fakat bu krala değit, size krulmuş bir - tuzaktı.. — Bana mı? Bunda kimin menlaati olabilir? — Kralı seviyorsunuz, değil mi? —Size söylemiştim: bütün ruhume ht — Pek âlâ kralı başka bir kadın da sevemez mi? Mösyö Jak ona dikkatle bakarken, Jan da kalbinden zedelenmiş gibi sa- raratak murıldandı: — Başka bir kadın!.. Mösyö Jak devam etti: — Ve bu başka kadın da sizin duy- düğunuz hisleri duysa; sizden daha cüretkâr, daha azimkâr, daha atılgan olsa, sizim yerinizi alsa! Dünyanın masraflarını yaparak hizmetçiniz Süzo nu ele geçirse ve hattâ sizin karşınıza çıksa!... Jan, korkunç bir çığlık kopardı: — İmkân yok, buna imkâa yok, bu bir alçaklıktır. Mösyö Jak sözünü tamamladı: — Bu kadın sizi fitara tahrik etse.. ve rahatça ktalr beklemeğe başlasa!... Jan: — Korkunç, korkunç!.. Diye kekeledi. Mösyö Jak da onun ellerini tutarak devam etti: — Dahasr da var! Bu kadın krala sizin kendisini beklediğiniz hususundı haber göndermiştir. —Ah, yarabbim! Çıldıracağımt.. — Ve kral, duyuyor müsunuz, bed- baht çoçuk, kral sizi orada bulacağını zannederek oraya gitti! Kral evvelâ kızdı!.. Sonra... Zavalit genç kadın inler gibi bağır. dı: ğ — Bitirin sözünüzü! — Sonrta, güzel ve cazib kadının ken- disini sevdiğini görerek affetti. Ve siz -- onu nasıl kurtaracağınızı düşünmekle geçirdiğiniz geceyi, kral... Önun kollak Tı arasında geçirdi!.. — Buna imkân yok!.. Bu imkânsız- dır, diyorum size/., — Neden imkânsız olsun?.. Jan ruhunun saflığındaki büyük bir emniyet ve itimadla bağırdı: — Çünkü, kral beni seviyor!., Mösyö Jak bir kaç dakika tereddüt eder göründü. Kim bilir, belki de Ja- dan kalbine müthiş bir darbe İndirdiği için nadimdi. Fakat, merhametsiz ve korkunç po- litika bu hisse galip gelmiş olacaktı ki devam etti: — Demek kralıı geceyi o evde ge- girdiğine inanmıyorsunuz, öyle mi? — Hayır, hayır. Kendi sukutuma i- nanmayı tercih ederim! — Şu halde, öonen bu eve bir defa daha — döneceğine — büsbütün —i- nanmamarnız lâzım değil mi ? Bilhassa ki mösyö d'Assas onu bu evde bir tehlikeye maruz olduğundan ha- berdar etmiş bulunuyor.. Şu halde ço- cuğum, bu akşama kadar sabredin... bu bir ikaç saatlik bir meseledir. Yalnız, kralım sizi sevmediğini ve hiç bir za- man sevmemiş olduğunu değil fakat si zi istihlâf eden kadını.. Kontes dü Bar- riyi sevdiğini size isbat edeceğim!.. Bu sözler üzerine mösyö Jak dehşet içinde kalan Janr olduğu yerde bırak karak, çıkış kapısına dogru değil fakat yandaki odaya atıldı. Bir kaç saniye müddetle Jan, güç- Tükle nefes alarak, şaşkın durdu... Son ra, kendisini toplryarak : — Ah! diye mırıldandı. Bu adamın her şeyi izah etmesi.. Hert şeyi an- latmast İâzımdır! Keal beni sevmiyor! Bü kadın, bu Jüli... Kontes dü Barri mi? Ne münasebet! Onu elbette, bü- tün hakikati söylemiye icbar ederim?.. Meçhul adamın girdiği odaya koştu. Hiç kimseyi görmedi... “Apartımanın her tarafını aradı, tara- | dı... Mösyö Jak ortadan kaybolmuştu!.. Mösyö Jak, şüphesiz, duvarlar ara- sımdan sızıp dışarıya çıkabilecek mayi bir mahlük değildi: Sadece, duvarları da, o devirde bir çok evlerde oluğu gi- bi gizli kapılar vardı ki, mösyö Jak da eradan girmiş ve yine oradan çıkıp git mişti... Bu müthiş ve kudretli adam, Janla görüştükten iki saat sonra Üç mübim şey biliyordu: D'Assas kralı görmeğe muvaffak ol- muştu. Şövalye tevkif edilmişti. Kral, küçük eve tekrar gitmeğe ki- tar vermişti. Mösyö Jak, bunları öğrenince kara- rını derhal verdi ve akşam saat onda, hep ayni gizli yoldan Janım karşısına çıktı. Genç kadının biraz öte beri ye« meğe razı olduğunu ve ağladığını hizmetçiden öğrenmişti. Filhakika, onun sarardığını, çehresi- nin mustarıp bir hal aldığını ve gözle- rinin, âdeta mukadderattan merhamet dilendiğini gördü. Mösyö Jakın çehresinde merhamet ifadesi belirdi. .. Fakat, söylemiş olduğummuz veçkik le bu müthiş adem, sonuna kadar git meğe karar vermişti. Bunun için ya vaşça sordu! — Madam, beni tekip etmeğe razt mısintz Pa Jan büyük bir metanetle cevap ver di: — Hazırım. Bunuün üzerine genç kadın derhaf mantesunu giydi ve mantonun başlı- ğını kafasına örttü. Bu tedbir mös- yö Jaka şüphesiz kâli görünmemiş o- Jacaktı ki, siyah kadifeden küçük bir. maske de verdi ve Jan hiç bir şey döy- Jemeden bu maskeyi yüzüne örttü. Mösyö Jak da geniş mantosuna bi ründü ve o da yüzüne maske taktı. Sonra, kolunu Jana takdim etti Jan