25 Nisan 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

25 Nisan 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Baştarafı 9 uncuda kaıxiııtıiı halde topu içeri atamadı. Muhtelitin golü Sıktşanı Muhtelit müdafaasından u. zun bir vüruşla kurtulan topa Galata. sâray müdafii Reşadin tska geçmesi sayesinde yakalryan Haydar biraz sürdükteri sonra kâle önünde duran Şahaba geçirdi ve firsatçt merkez mü- hacim de yerden &tikı bir şütle müsa- bâakâanın ilk sayısını takımına kazan . dırmiş öldü. İlk devdenin &on dakikaları Gılıtı sarayın hâkimiyeti altında geçerek 1.0 mühtelit lehine bitti. İkinci devre İkinci devreye rüzgâr aleyhine öy- nıyan Galatasarayım rTrakip muâvin hattında kesilen bir akınıyla başlandı ve ilk ön dakika tamamen mütevazin geçti. li0 uncu dakikadan sonra sarı kır- mazılıların ağır basmaya başladıkları görüldü. Arasıra yapılan tehlikeli muhtelit akmlarma mukabil sarı kır. maurzılrlar, her an rakip kaleyi tehdit ediyorlar, fakat Haşimin korkak oyu- nü, Bülendin kâale önünde topu kay . betmesi, Nurinin beceriksizliği, Nec . detin de fena bir gününde olması yü- zünden bir türlü göl cıkaramıyorlar- d Galalasarayın golü Bu tazyik nihayet semeresini ver. di. Safanm lüzumsuz bir çıkışımdan istifade eden Mehmet, Bülendden al- dığı topu boş kaleye soktu. Bu beraberlik sari kırmızılıları ha. rekete getirdi. 15 inci dakikadan son. Ta muhtelit kalesi sarıldı; sağdan Böl- dan atılan şütler ya müdafilere çarpa- rak kurtuldu, veyahut da kaleci Safa tarafından çelindi. Mühtelitin ikinci golü 25 inci dakikada ilk gölde olduğu Galatasaray Altılar muhtelitile berabere kaldı gibi . yine geriden uzun bir vuruşla sol açığa giden topu Daniş gol iç ye- rinde oları Haydara geçirdi, o da güzel bir plâse jile takımımm ikinci gölünü de attı. Hâkim oynamalarma rağmen mağ. İüb vaziyete düşen Galatasaraylılar, tekrar ileri atıklılar. Fakat çok canlı oyuryan müuhtelti müdafilerini bir türlü gecemiyorlardı. Galatasarayın beraberlik golü 85 inci dakikada Galatasaray hü . cum hattında bir değişiklik yapılarak Bülend sol açığa, Nuri ortaya geçi - rildi. Memleketimizin en iyi sol açık- laâarmdan biri olan Bülend asıl yerini bülünca sarı kırmızı hücum hattı ide. &l şeklini almış oldu. Hücumlardan birinde ve kaçan birkaç fırsattan sön- ra Bülendin kusursuz ortaladığı topu H.ı.qim ikinci defa muhtelit ağlarma Soıu dakikalarda iki tâaraf da gali. biyeti tamin için bir hayli uğraştılar. sa da, netice değişmeden maç 2-2 be- raberlikle bitti. Galatasaray takımı dün biraz düur. gün olmakla beraber, hiç de fena bir oyun çıkarmadı. Sacid, Salim, Müusa, müdafaanın göze çarpan rükünleri i- di. Halil sert hareketlerinden vazge . çerse iyi bir futbolcü olacak. Hücum hattında Bülend, sol açığa konukluğu zamanlar takımım göl at. ma kabiliyetinin yüzde seksen arttığı on dakikalık tecrübe ile sabit oldu. Müuhtelit takımda müdafaa canla başla çalıştı. Muavinlerden Mehmet, - rakip Bol muavin gibi - daha az favl yâapatsa, daha çok muvaffak olacak. ttr. Akıncılardan bağta Şahab olmak Üüzere, Haydar ve Turhan vazifelerini kusursuz yaptılar, Hakem Ahmet A - dem bermutad iyi idi. — 0 M. K. Serbest güreşler Der- Baştarafı 8 incide cidden akıllıca bir hareket yapmış ol- dular, Nazmi - Harun Bu güreş, Kara Alinin Bandırmadan getirmiş olduğu ve ağır siklette ama- tör olarak yetiştirilecek olan Nazmi i. le Goöstuarlı Harun arasmda yapıldı. Genç ve gok kuvvetli bir pehlivan ol- duğumu ilk tutuşmada göze vuran Naz mi, Harunu beş dakika icinde kıvırdı ve sırtmı yere getirdi. | Bu güreş bittikten Bonra, ortaya is. minin Karamürselli Ahmet olduğu bil- MııbirpehlhmMBu zat, Şebrimizde bulunan ve Dinarir Meh - Mgu'kr ortalıkta görunmemıçler 5u Hıımot güreşmiyor ' Bu faydalı malüimattan sonra, hal - kımn en ziyade merak ettiği Himmet . 'Mülâyim, Tekirdağlı . Kara Ali peh- nl!“ peşrev yapıldıktan sonra orta- suüstımaı etmek damgası vuru . İabilecek - garib bir iddia atıldı. Mülâyim maçı yapılmıyacakmış! Se- beb olarak da şu gösteriliyor: - Himmet pehlivan amatörmüş, pro - lıyonel güreşlere girerse bu vaziye. tini kaybedeceği —klübü tarafımndan bildirilmiş, binaenaleyh kendisi güreş. mekten vazgemic. ' Epey gürültüden sonra, Mülâyimi Boş çevirmenin halk üzerinde iyi bir tesir bırakmıyacağını anlamış olan organizasyon heyeti, hakem Cemal, Bulgar pehlivanlarını güreşe davet et- miş olan Karamürselli Ahmedi Mülâ, yime karşı çıkardı. Çok atak bir gü- reşçi olduğu görülen Ahmet, kendisin- den gok ağır olan Mülâyim karşısmda 17T inci dakikada pes dedi. Kara Âli - Hüseyin Srra büyük güreşe ğgelmişti. Kara A. H ve Tekirdağlı Hüseyin ortaya çık. tılar. Düdük çaldı, pehlivanlar tutuş- maak ilzere idiler ki, bir komiser Tak. sim nahiye müdürünün emrini tebliğ &tti: “— Güreşi 15 şer dakikadan üç dev- reli yapacakmıssmız. Nahiye müdürü buna müsaade etmiyor: müsabaka ye. nişinceye kadar devam edecek!,, Taksim nahiye müdürü bu emrini şüphesiz ki halkın menfaati namımmna vermiştir. bundan şüphe etmiyoruz. Ancak evvelce kararlaştırılmış ve i. lân edilmiş bir maçı uzaltmak ve ya kısaltmak husustunda bir emir verile. bileceği noktasmdan şüpheliyiz. Hakem heyeti bay müdürün bu em- rine itiraz etti ve ısrar edilirse müsa. bakadan vazgecileceğini bildirdi. Beri taraf da emrinde ayak diredi. Sonun- da neye karar verildiği anlaşılamadan güreş başladı. İlk tutuşma başladığı zaman Kara Alinin daha ağır bastığı göze vuru - yordu. Netekim daha birinci dakika, dâ Tekirdağlıyı yere vurdu. Oyun İsz. tanbul halkınım senelerdir. görmediği kadar güzel ve heyecanlı oluyor, Kara Ali gittikçe ağır basıyordu. Bir aralık Hüseynin Kara Alinin altından kur - tulduktan sonra güreşi bırakıp raki. bine tekme ve diz vurmaya başladığı görüldü. Bu manasız hareket halk ü- zerinde derhal bir aksitesir yaptı ve ofana kadar Tekirdağlıyı tutanlar derhal Kara Ali tarafma döndü. Ör - tadaki güreş tam bir kavga halini al. | maya başlamıştı ki, polisler yetiştiler; pehlivanlar ayrıldı ve tes&kin edildi, o. yünâü, tekrar başlandı. Devrenin sonlart yaklaşmıştı. 'Te - kirdağlı tehlikeli vaziyetlere düşüyor, fakat rakibinden çok genç olması ken. disini kurtarıyordu. Bir aralık Kara Alinin gözünün üs- tü kanamaya başladı. Ortaya bir mik- rTofon koyduracak kadar ileri düşü . nüşlü idareciler, nedense bir parça tentürdiyot ve pamuk getirmeyi ih . mal etmişlerdi. Bir fedakâr seyircinin gayretiyle ele geçirilen mendil, kanla- rın silinmesi işinde kullanıldıktan son. ra oyuna tekrar başlandı. Bu sarrada- da, devre sona ermiş bulunuyordu. İkinci devre başladığı zaman Türki- ye şampiyonunun ağır basmaya baş . lıdığı göze çarpıyor. İlk dakikada Hü. seyin güzel bir kafa kapmasiyle raki- bini yere vurdu, fakat buranda bezi kenarı olduğu için Ali kurtulabildi. , HA — ÂAksam postası Almanyada Motorlü kıtala- rın manevrası Muvalfakiyet iddiaları Bazı ecnebi müşahitlerce Kısmen nakzediliyor Berlin, 14 (A.A.) — Havas ajansının muhabiri bildiriyor: İlk defa olarak bütün ordu şefi general Von Braüşitşin huzurutda açık arazide üç gün süren talimler yapmıştır. Bu ta- limlerden maksat motörleştirmenin tesir- lerini göstermek ve motörlü kıtalara men sup bir askerin uzun yürüyüşlerden son- râ müessir surette çarpışmağa müuktedir olduğunu isbat etmektir. İlk iki gün zarfında motörlü kıtalar garbi Almanyada kâin Paderborn civa- rında Lippete ve Teutoburger - Vald'deki sırtlardan ve çukurlardan günde 150 ki- lometre katetmek suretile inip çıkmışlar- dır. 'Talimlerin üçüncü günü — cihet tayini derslerile beraber bir gece — yürüyüşüne tahsis edilmiştir. Birkaç ecnebi — ataşesi bu manevralarda hazır bulunmuşlardır. Matbuat, bu talimlerin motörleşme sa- hasında elde edilen terakkileri gösterdi- Eini esasen 1937 senesinde yapılan Ma- nevralar neticesinde bu yolda muvaffa- kiyetler kaydedildiğini ve bunların Al- man orduları ÂAvusturyaya girdiği zaman da teeyyüt ettiğini tebarüz ettirmekte- dirler, Bununla beraber bu iddialar bazı mü- şahitlerce kısmen nakzedilmiştir. Çünkü Alman kıtaları Avusturyaya — girdikleri zaman motörlü kıtalarda oldukça mühim arızalar zuhur etmişti. Araba kazası Altınbakkalda oturan — Mardiros kızı Şilenmar, Karaköyden geçerken Feriköy- lü Kadirin idaresindeki araba kendisine - çarpmış ve ayağımdan yaralamıştır. Motosiklet kazası Hayriye lisesi talebesinden Enver, Ma carkardeşler caddesinden — geçerken 393 numaralı motosiklet tarafından çarpıla- rak yere düşmüş ve ayağından yaralan- mıştır. Hâdiseyi müteakip kaçmış olan suçlu aranmaktadır. Ötomobile çarpan çocuk Dün saat 15 de, Şişlide havadaki tay- yarelere bakarak gitmekte olan ve Tepe- başı mektep sokak 15 numarada oturan 14 yaşındaki Fikretin karşısına Büyük- dereden gelen Hamparsomun 2763 nu- maralr otomobili çıkmıştır. — Şoför bası havada olan çocuğu görerek arabayı duür- durmuşsa da Fikret bir şeyin — farkında olmryarak otomobile doğru yürümüş ve başmımı arabanın kenarma çarparak yar- mıştır. el 3 kavga Beykoz Yalıköyde oturan Salih Eriş bir mesele yüzünden komşusu Şükrü Koç ile kavga etmiş ve Koç tarafından taşla başı yarılmıştır. Beyoğlu tiyatro sokağında — kasaplık yapan Margop da ayni sokaktaki ciğerci Ekrem tarafımdan başından kanca ile ya- ralanmıştır. Galata, Necatibey caddesi, 188 numara da oturan kunduracı — Feyzullah, kendi dükkânının bir parça — yukarısında yeni bir kunduracı dükkânı açan Ziyaya, bü hareketinden dolayı çıkışmış, Ziya da kunduracı bıçağını çekerek — Feyzullahı göğsünün sol tarafından vurmuştur. Yaralr Beyoğlu hastanesindedir. Suçlu yakalanmıştır. Rakıyı içince.. Kadıköylü şoför Matyos dün gece sa- at 23,10 da Kadıköy İnci — gazinosunma gelmiş sarhoş olduktan sonra içeride otu- ran Osman Akma hakarete başlamış, şi- şeleri fırlatmış, tabakları kadehleri kır- mış ve artık meyhaneci tarafından umu- mi istirahati selbettiğine kanaat — getiri- Hnce polis çağrılarak yakalattırılmıştır. Bunun arkasından ikinci bir kafa ka. pış daha vukubuldu. Kara Ali cok teh- likeli bir vaziyette, müthiş bir enerji sarfettiği görülüyor, nihayet kurtul - du. Tam ön dakika Kara Ali bu müt. hiş tazyik altmda, daha müthiş bir gayretle dayandı. Fakat idmansız ol. duğu belli oluyordu. Nihayet tam İ - kinci devrenin 10 uncu dakikasmda bir kol kapma neticesinde yenildi. H.H.. —0 —a —e Fw A T e y M —— GF — — —— - —— — - —- Çocuk Haftasınm bugün üçüncü gü- nündeyir.. Haftanın eğlenceli geçmesi için bütün Halkevleri ve Çocuk Esirge. me Kurumları azamt bir fealiyet gös- * termektedirler .Bugün de şehrin muh- telif yerlerinde eğlenceler yapılacaktır. Dün öğleden sonra da şehirde çocuk- lar için türlü eğlenceler tertip edilmiş- tir . Eminönü Halkevi gösterit kolu Gül. hane parkr methalindeki yazlık temsil salonunda Eminönü kazası çevresi içe- risindeki ilkokul çocuklarına bir temsil vermiştir. Tecmsilde “Yalnız bir keli- me,, adlı piyes oynanmıştır. Eyüp Fener nahiyesi Çocuk Esirge- me Kurumu, Haliç vapurlarında 17 nu- maralı vapuru kiralayarak, Cibali ve Ba. lat iskelelerine uğramış, oradaki ilkokul çocuklarını öğretmenleriyle birlikte a- larak Kâğıthaneye götürmüştür. Ça - cuklar Kâğıthanede akşam saat beşe ka- da reğlenmişlerdir . Şehremini Halkevi de saat 13 de ki- raladığı iki tramvay arabasiyle mınta. —— İ — .— oe — 25 NİSAN —- 1938 Çocuk haftası kasındaki çocukları Taksime kadar gö- türüp gezdirmiştir. Gece de evin to<m:sil salonunda çocuklara Karagöz oyrne*ıl - muştir . | Eyüp Halkevi saat ön beşte iki kam- yonu süsliyerek içine çocukları doldur- muş ve Eyüp etrafında gezdirmiş, ken. dilerine Eyüp sinemasında bir müsame- re vermiştir . Bakırköy kazasında, Sümer Bez fab- rikasında Çocuk Esirgeme Kurumu ta- rafından bir müsamere verilmiştir. Müsamereye İstiklâl marşiyle başları muş ve daha sonra doktor Rauf Fehmi Barerman (Çocuklara öğüt) adlr bir könferans vermiştir . Konferanstan sonra da gürbüz çocuk müsabakası yapılmış, piyango çekilmiş ve Karagöz, kukla oynatılmıştır. Üzküdar Halkevi tarafmdan da Ür- küdar Doğancılar parkmda Halkevi bandosu tarafından dün öğleden sonra bir konser verilmiştir. Konsere halk ve çocuklardan büyük bir kütle iştirak et- miştir . Almanya e- Baştarafı 1 incide lara yaptıkları haksızlıklârın ebediyyen devammı tazamımun ederdi. Bugün her zamandan daha ziyade az serbest bulunu nu pekâlâ biliyoruz. Eğer Çek devlet a- damları hakikaten Alman milleti ile dost- luk münasebetlerine girişmek istiyorlar- sa zihniyetlerini tamamile değiştirmeli- dirler. O zihniyet ki, Çekleri Almanlığa kar$ı bir Slav diyarı telâkki etmekte ve binaenaleyh Çekoslovakyayı Almanyaya düşman devletlerle pek sıkı muahedeler akdine sevketmektedir. Diğer taraftan Çekler şunu anla- malıdır ki, bizim grubumuzla dost- ça anlaşmadıkları müddetçe Alman- ya İle hiç bir 1tilâf imkânı yoktur. Çek milleti geçen yirmi sene için- de Çekoslovakyayı teşkil eden mil- letlerle anlaşmak hususunda pek çok zamana malikti. Fakat Çekler sulh konferanslarmda yaptıkları va- atleri ve Senjermen muahedesiyle giriştikleri taahhütleri tutmamışlar- dır. Halbuki bu vaat ve taahhütler hHAlA bugün de Cekoslovakyanın te- şekkülünde esâas bulunmaktadır. Çe- koslovakyada oturan — ekalliyetler serbestliğe sahip olmadıkları gibi bütün haklardan da istifade edemi- yorlar. Bütün ekalliyetler şeref ve haysiyetle telif edilemiyecek — olan böyle bir muameleye karşı şiddetle protestoda bulunurlar. Biz, hür in- sanlar içinde hür olarak yaşamak is- tiyoruz.,, Henlein, yedi noktalık metalibatı ileri sürdükten sgotra bu metalibatı artırmağa salâhiyeti ve bunda haklı olduğunu ve fakat Sudet Almanları- nı kendilerine yapılan bütün haksız- lıklara rağmen umumi sulh eserine yardım etmek üzere bunu yapmadık- larını ıhemmiyem kaydetmiş ve de- Tmajştir ki: Şimdi büsnü niyetlerini göster- 'mek Bsrrası Çek milletine göelmiştir. Çek milleti bizzat kendisinden ziya- de Fransa ve Sovyet Rusya ila aktet- tiği muahedelere güvenmekle hata ediyor. Biz ne dahilde ve ne hariçte hâarp istemiyoruz. Fakat sulh için- de harp demek olan bugünkü vaziye- tü de istemiyoruz. Talepler Hanylayn, şunları istemiştir: 1 — Alman ekalliyeti ile Çekosz- lJovak milletinin tam müsavatının ta- nınması, 2 — Alman ekalliyetinin bir kanu- nf statüsünün tanınması. 3 — Çekoslovak cumhuriyeti dahi- linde Südet Almanlar arazisinin tah- didi ve bu arazinin tanınması. 4 — Südetlere ait arazide muhta- Tİyeti hafz bir Alman idaresi vücuda getirilmesi. 5 — Südetlerin arazisi haricirm'e yaşıyan Almanlar için himaye ted- birleri, 6 — 1918 senesindenberi haksız- Irklara düçar olmuş olan Südet Al- manlara tazminat itası, T — Südet Almanların Alman ko- monvoltine intisap ve nasyonal - sos- yalizm felsefesini müdafaa etmeği istemek hususunda tamamiyle sör- Almanya talepleri tasvib ediyor Berlin, 253 (A.A.) — Siyast — mahafil Konrad Hanlaynın dün Karbovivari kon gresinde serdetmiş ölduğu metalibi kayt Ve şartsız tasvip etmekte ve mumailey- hin programınım makül — olduğunu ve harp esnasında Çekoslovakya — devletini yaratmış olanlar tarafından — ileri sürül- müş bulunan fikirlere tevafük etmekte bulunduğunu beyan — etmektedirler. Bu mahafile göre: Prag hükümetinin ittihazı zaruri olan tedbirleri alması lâzımdır. Çekoslovak- yadaki milli gruplar, geniş bir hürriyet- ten müstefit olmalıdırlar. Bilhassa Südet | Almanları, Südet Alman memurları ta- yini gâyesini elde etmelidirler. Bu mahafil, Çekoslovakyayı ikinci bir İsviçre haline getirmek fikrinde ısrar et- mektedirler. Fölkişer Beobahter diyor ki: “Çekoslovakyadaki milletler meselesi, ait ahkâmı tadil etmesi, hukuk müsavatı itası yerine kaim olamaz. Ecnebi memle- ketlerin ve harbe teşyik eden zümrelerin nasihatlerine kulak verecek yerde uzlaş- ma şeraiti vücuda getirmek Prag hükü- metinin elindedir.., Bu gazete, Hanlaynın teşrih etmiş ol- duğu akide üzerinde ısrar ediyor: “Bir millete has hayat telâkkisine ait büyük fikirleri devletlerin hudutları tev- kif edemez.., hoslovıkyada itirazlar rağ, 25 (A.A.) — Hükümet nezdin- da sağ — cenah milt — birliğim terasil edeni nazır Jezek, milli iktisat meclisinde bir nutuk söyleyerek Çekos- lovakyadaki bazı Etnik gruplarım bir kültür, hattâ erazi muhtariyeti tesisi için yaptıkları teşebbüslere itiraz etmiş- tir. “— Yeni muhtar cüz'ütamlar ihdası için yapılacak her münakaşa devletimi. zin tamamiyeti için bir tehlikedir. Bir maksadı mahsusa istinat eden muhtari- yete ahenkli bir kül şeklinde bütün ya- pıcı elâmanları toplayan, ulüvvü cena- ba müster't muntakacılık ile mukabele Hatip hükümetin ekalilyetlere karşı takip ettiği demokratik siyacetten inhi. raf etmiyeceğini ve mevcudiyeti isbat edilecek olan haksızlıkları tetkik etmeği kabul edezeğini temin etmiştir. Jazek netice olarak şöyle demiştir: “—— Bu devleti ekalliyetlerle birlikte kurmak istiyoruz. Çünkü — taarruzdan mesun olan hudutları onların da hudut- larıdır. Şeref, onların da şerefidir. aki- beti, onların da akibeti olmalıdır.., Danimarka narileri de aaliyette Kopenhag., 24 (A.A.) — Soslal de- moöcraten gazetesinin bildirdiğine göre, Alman ve Danimarkalı naziler evvelki gün Danimarka Şlesviğg'inde Üüç siyasi içtlmaa İştirak etmişlerdir. Bu içtimalarda söz alan hatipler Gamalr haçlı büyük — Almanyadan bahsetmişler ve hudutta Alm' va lehinde mühim tadilât yapılması lâ- zımgeldiğini söylemişlerdir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: