24 Nisan 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

24 Nisan 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Holivudda, günün birinde dalgalara karışacak, yıldız- ları ve servetile yeni bir Atlantid olacaktır! —583— »nika ormani yatunda du. y k n Park gazinosunda, hülâ hayat eseri sezilmektedir, bir or. kostranın boğuk sesleri kulağıma kâ. dar geliyor. Burada, dans Maratonu- nun otuz üçüncü günü yapılmakta - dır. Sersemleşmiş dört çift, sendeliye- rek, sigara durmanı içinde kalmış boş bir salonun ortasında dans ediyor. Arkamda deniz, önümde, Lss Ance- losu, Holiyudu kapıyan dağ çemberi mdi bunu anlıyorum; bu çember. sey çıkmıyor. Holivud, için. den hiçbir geyin, ne paranın, ne ümi. din, kalpler kaçamadığı bir prenslik, bir otargidir. Holivut, her şeyi - ayni zamanda hem parayı veren, hem de bu parayı geriye alan teşkilâtları - ellerinde tu- tan bir avuç insana gittir. Ayni insan. lar sinema şirketleriyle beraber, lo . kantaları, klüpleri, barları, otelleri, tiyatroları, kuyumcuları terzileri de kontrol ederler. Gündelikler vakıâ yüksektir, fakat, meselâ, et kızartma. sı da pahalı olduğu için hiçbir gey de- Bişmemektedir. Yüksek ücretler yem - lemelerden başka bir şey değildir. Yıl- dızlar, neşriyat ajanlarının, federal vergilerin, devlet — vergilerinin, yerli narhların her eşya narhlarının, şarkı hocalarmın, gangsterelrin, kendileri- ne komisyon vermeye mecbur olduk , lart mutavasaıtların, havadan geçi . nenlerin, kendilerine en pahalı fiat. larla satılan lüksün, hattâ kendilerine zorla kabul ettirilen ve mukabilinde para alman blöf'ün daimt şikârıdırlar. Her altı ayda bir defa otomobil, her sene ev değiştirmk, her galâ, her pâr- tide yeni elbise yaptırmak, bütün ia- nelere para vermek, bin bir şantaja boyun eğmek mecburiyetindedirler, Aldığı paranın yüzde yirmisini mu- hafaza edebilen bir yıldız hasis sayıl- mukta, kendilerini ihtiyarlık devrinde geçindirebilecek parayla Holivuddan ayrılanlara ise, şayanı hayret bir mahlük nazariyle bakılmaktadır. Yıldızlar, meşhur olmak huzusunda gösterdikleri arzunun, feda ettikleri varlıklarının, arkalarında baktıkları mevcudiyetin, hulâsa her şeyin esiri. dirler. Artık geriye dönemiyorlar, bu boş lüks ve göz kamaştırıcı şeyler on. ları sarmış bağlamıştır. Hezimete uğ. rıyanlar, düşenler bile, bu sihirli de « korun içinde yaşamakla ve günün kahramanlarının — teneffüs ettikleri havayı teneffüsle iktifa etmektedirler. Holivud ker şeyi, tanlarca cesareti, istidadı, güzelliği, enerjiyi yutmakta, onları bir lüksg ummanı içinde boğ - makta, ve nihayet boş birer iskeleti dışarıya fırlatmaktadır. Şimdi akşamm saat altısıdır, Tay- yarem bir sa&t sonra hareket ediyor. Hölâ Santa Monikada, Anita Lüs, İn. giliz müstahsili Aleksandr Kordo ve Avustüryalı dansöz 'Tilli Loş'la bera. ber plâjdayım. Anita Lüs'a dönüyor ve şöyle diyo. rTum: * — Holivudda senaryocu olarak ân . gaje edildiğinizdenberi, bir bir roman yazmadınız, hiçbir gey yapmadınız. Anita Lüsş mahzüun bir tavırla gü - lümsiyerek cevab veriyor: — Ne yapmamrı istiyorsunuz? Bu rası öyle tatlı ki. İnsan vaktin geçti Bini fark bile etmiyor. Güzel bir evim var, her hafta para alryorum, Pasifiki seyrediyorum. — Evet, diyorum. Holivud hepini - zin kuvvetini, enerjisini aldı. Buraya giren çok iyi veya çok fena her göy derhal massedilir, yoğrulur ve niha . öyle böyle bir hale gelir. Her şey leşir, her şey basitleşir. Hiç kimse tevah vermiyor. Etrafı yavaş yavaş karanlık basmaya başlı. yor. Yanımızdan, deniz boyunca bir çift geçiyor. İhtiyar olan erkek kam burlaşmış bir halde, kadınm koluna asılmıştır. Kadında ise, yalnız sarı saçlarının ışığı görünüyor. Küçük â- ne dımlarla yü: üyorlar. Bu ihtiyar er - kek, Amerikannı matbuat kralı He |* arst, yanındaki kadın işe bir çeyrek asırlık karısı Maryon Davi'dir. Tayyare havalanryor, dönüyor ve ben de hâlâ Sunset Bulvarın altın, yı- lankavi kıvrılışını, Vayns Stritin kır. mızi ve yeşil ışıklarını seyrediyorum. Tayyarenin kanadı Holivudu kaplı . yor. O zaman garib bir âsabın göğsümü sıktığını hissediyorum. Artık yarın, pencerelerimin altında, cenubi Kali . forniya kolleji rugbicilerinin seslerile uyanmıyacak mıyım? Şedid mizaçlı Key Fransisle süküti Vallâs Berinin karşısında yemek yemiyecek miyim? Loretta Yungla Con Bolun “Trok” da dans ettiklerini görmiyecek miyim? Geceleri “Klover klöb,, ün gizli kumar salonlarma girpi Françeska Gal'in karmakarışık yüzünü, Yun Lang'n Bgüzel gözlerini, Don Amoekin asabi el- lerini göremiyecek miyim? Artık tat- sız meyvalar yemiyecek, kokusuz çi « gekler koklamıyacak, Holivudun Tuh- suz kadınlariyle kaşamıyacak mıyım ? Demek Holivudun kuvvetinden hiçbir şey anlamadım, öyle mi? Zehirlenme. yi damarlarımda hissediyor, şakakla . rmnt darbelediğini, kalbimi dondur . duğunu duyuyorum, Dönüp pencere - nin kanadını açmıya çalışıyorum, Ar- kamızda her şey simâlyahtır. Saatte dört yüz kilometrelik bir hızla, gece- nİn karanlığı içinde Nevyorka uçan ve beni zorla sihirli diyardan söküp götüren bu demir kafesin içinde mah- pusum, 1933 senesinde vukubulan bir zelze. le cenubi Kaliforniyayı, Holivud mın. takasını, Long Beyk plâjlarını tahrib etti. Bu felâketi mütcakip hükümet büyük masraflar yaparak jeologya â. limlerinden müteşekkil bir komite top- lattı ve bu âlimler de arazinin vaziye ti hakkında uzun tetkiklerde bulun - dular ve neticode bir rapör hazırlıya- rak hükümete verdiler, Hükümet on. Tara bir hayli para verdi ve bilhassa rapor hakkında gayet ketum davran. malarını taleb etti. Bu rapor hiçbir zaman meydana çıkarılmamış olmakla beraber, bazı kimseler onun ihtiva et. tiği korkunç akıbeti biliyorlar. İşte bu hakikat: Küreiarzın içinde vâsi çatlaklar ve mağaralar vardır ki, bunlar bazan yı- kılarak sisnik sallantılar ve arzın Ü- zerinde çöküntüler tevlid ediyorlar. Dünyada bir tok yer vardır ki, büra- da, bu çatlaklardan üçü bir tek nokta- da biribirlerini katederek çaprazlağı. yorlar, Kürelarzın bu noktası bir gün mahvolmaya mahkümdur. Bu nokta Pasifikte, Kaliforniya sa. hillerinden iki mil açıkta, tam Santa Monika kargısında bulunmaktadır. Eğer âlimler yanılmıryorlarsa, belki on milyon yıl, belki yüz bin yıl, belki gelecek sene veya hemen şimdi, cenu. bi Kaliforniyanın bu kısmı korkunç bir $ekilde çökecek ve bü çirkin yer- lerde ummana karışacaktır. Sonra Pa: sifik tekrar heybetli sükütuna kavu « şacaktır. Dalgalarm arasımdan hiçbir şey denizi sathıma çıkmıyacak ve Ho- Hivud, efsanesi, şöhreti, yıldızları, ser. vetleri ve esrarr yeni bir Atlantidden aska bir şev olmryacaktır. SÖON tir. Resmimizde bu merasim Dünkü Först Viyana - Şişli maçında iki dakım ve müsabakadan gücel bir. ERttmÜMmü. T“ Dünkü milliküme müsabakasında Güneş Harbiyeyi 2-0 yendi Ankara, 23 — Milli küme tanbulun idman yurdu ile şel laşmasını yaptı. balık önünde yapı baştan s0- na kadar çok heyecan verici safhalar için- Askeri L'iselerin spor mükâfatları Dün merasimle tevzi edildi Dün Taksimı stadında askeri liseler arasında 1937 - 38 yılında yapılan mü, sabakaların birinci ve ikincilerine mü. kâfatları merasimle verilmiştir. Mera- sime başvekil Celâl Bayar, hariciye vekili Dr. Tevfik Rüştü Aras, mer - kez kumandanı general Halis, ve şeh, rimizde bulunan askeri ümera şeref vermişlerdir. Askeri liseli Sporcular Taşkışlada soyunmuşlar, başta deniz lisesi, arka- da sırayla Bursa, Maltepe, Kuleli lise. leri olmak üzere, muntazam bir yürü- yüşle Taksim stadına gelmişler ve bal. konda bulunan davetlilerin ününden geçerek alkışlanmızla Askert li - selet müfettişi albay Adilin söylediği nutuktan sonra sporculara kazandık- ları kupa, madalya ve diplomalar da. ğıtılmıştır. ün Harbiye Askeri liseler spor mükâfatları tevzi. inde başvekil ve hariciyo vekili Evvelce yapılmış olan müsabakalar: da'alman dereceler gunlardır: Alletizm: 1 — Küleli, 2 — Maltepe, Futbol: 1 — Maltepe, 2 — Kuleli. Güreş; 1 -— Kuleli, 2 —- Deniz. Voleybol: 1 — Maltepe, 2 Deniz. Hendbol: / 1 — Kuleli, 2 — Deniz. Boks: i — Kuleli, 2 —- Deniz. Birincilere ve ikincilere kupalar ve. maçlarını | gelmiş olan İs- | tığı il eş takımının bi devrede yap- golle Harbiye idman yurdu aley- hine neticelendi. Millt hâkimiyet bayramı gününe tesa- düf eden bu karşılaşma çok — müsait bir havada yapılacaktı. Modern stadım itina ile çizilmiş yeşil çimenli sahası bu maç için hazırlanmış bekliyordu. Saat 14,30 da evvelâ — Günes ve biraz sonra da Harbiye takımları sürekli alkış- lar arasında sahaya çıktılar. Harbiye takrmımın forması Güneş ren- gine yakın olduğu — için bölgenin yeşil renkli formasını giymiş bulunuyordu. Mutat merasimden sonra takımlar kar- gılıklı yerlerini aldıkları zaman, Gunw milli kümenin başladığı nıyan futbolcularilı Cihat — Resat, Tbrahim — Salâhaddin, N'mzı Melih, Murat, Rebii. Buna mukabil Ankara şampiyonu da merkez muhacim yerine Habibi gelirerek şu şekilde dizilmişli: ü — Sabri, Mücahit, Zeki, de Gi Celâl — Muhterem, Habib, İzzet, Haşim — uı[. Oyun hakem İbrahimin idaresi altında başladı. Gayri federeler şampiyonu aha Si eli First Vıyanayı 3-2 mağlüb etti Bir haftadanberi memleketimiz. de bulunan eski! Avusturyanın First Viyana futbolcuları dün Taksim sta. dında beşinci müsabakalarını gayri federe klüpler şampiyonu Şişli ile yaptı. İki bini mütecaviz bir seyirei küt. lesi önünde, Feridün Kılıcın hakem üği ile yapılan bu müsabakaya mi- safir takım malüm kadrosunda ufak bir değişiklik yapmış ve solaçık Kadlerin yerine, eski merkez muha- cim Fişeri, orta akıncı yerine de mü. teknit futbolcu Geşvaydil ikame et- mişti. ŞİŞLİ İSE: Armanak - Alber, Marnayak - A. gop, Şükrü, Arşevir - Suldur, Nubar, Vehap, Mikrop, Diran. Oyuna Şişlinin bir akınile baş. landı ve siyah kırmızılılar derhal Viyana kalesini sardılar bir iki da. rilmiştir. Umumi tasnifte Kuleli dört birincilik, bir ikincilik kupası alarak birinci olmuştur. Kulel lisesi sporcuları ile kendileri- ni yetiştiren spor muallimleri yüzba. şı Hüsameddini kazandıkları bu mu - tam manasiyle spor aşkıyla çalışan vaffakıyetten dolayı tebrik - ederken, bütün azkeri lizeli sporcuları diğer mekteplerimizin örnek olarak almala- rını temenni ederiz, skeri mektepler müsabakasında kazananlara dün Merkez Komutam General Tlalis torafınden tupa ve maatyeleri verilmiş- ve sporcuların geçil resmi görülüyor. Yazısını spor sütünlarımızda okuyacaksınız.. | kadar pehlivan iştirak ediyordu. İlk vuruşu yapan Güneşliler - biranda Harbiye kalesine kadar indilerse de Fet. hi bu tehlikeli akını keserek uzun bir vu- ruşla iade etti. Fakat yeniden — hücuma göçen Güneşliler tekrar Harbiye kalesi yakınlarına kadar sokulmakta güçlük çekmediler, Fakat, bu selerki iniş de Re- biinin fena bir vuruşla topu avta atmasi. Ie neticelendi: Bu suretle siıkı bir oyun lc—m bir vaziyette idiler, Harbiyeliler ilk ve müessir akınlarını sağdan yaptılar ve kornerle kesilen bu 2- kımnı Cihat bertaraf etti. Biraz sonra Har biyelileri tekrar Güneş kalesi önlerinde görüyoruz. Mücahit, Celâlden gelen bir pasta crva gibi kayarak topu kendinden daha müsait vaziyette bulunan Şerife ge. çirdi. Fakat Şerif, muhakkak yapabilece- Bi bu golü acele yüzünden kaçırdı. Oyun her dakika biraz daha tazyikini arltıran Güneş lehinde — bir inkişaf gös- teriyordu. Fakat bir türlü gol yapılmı. yordu. 17 inci dakikada Harbiye akıncıları ye* ni ye mükemmel bir gol vaziyeti ile kar-« gt karşıya kaldılarsa da üç ortanın kü- Meğ- Devamı 11 incide kika topu misafir kalo önünde dolaş tıktan sonra Suldurun kaleciye çar- parak içeri giren sıkı bir şütile 3 ün. cü dakikada Şişli JIk golü kazanmış oldu. Yedi gün içindeki yorucu seyahat ve bu esnada yaptıkları dört sıkt maç yüzünden müthiş surette yoru- tan Viyanalıların süratil bir oyun DE Deramı 11 incide Tenis Avrupa kupası maçlarına başlandı Belgrad, — Dün öğleden sonra Zag. rebde Yugoslavya ile Macaristan ara- sında orta Avrupa tenis kupası maçt başlamıştır. İlk partide Yugoslavyalı Kukuleviç ile Macar Dalos kargılaşmış ve parti 2-6, 6.1, 9.7 olarak Yugoslavyalı o « yuncunun zaferiyle neticelenmiştir, Dalos'un damarı koptuğu için müteas kip parti oynanamamıştır. Dalos der. hal oyunu bırakmış ve hastaneye nak- tedilmiştir. Balıkesirde yağlı güreşler Balıkesir, 23 (Hususi) — Günlerden- beri büyük bir merakla beklenen yağlı güreşler bugün yapıldı. ldman birliğinin tertip ettiği müsabakalara, Türkiyoe baş- pehlivanı Tökirdağlı ile beraber altmış Evvelâ başaltına güreş yapan Babaeskili Tbrahim ile Sındırçılı Şeref ve Hacırah « manlı Halil ile Molla Mehmet güreştiler. berabere kaldılar. Gönenli Hamdi de pomak Ahmedi tuşla yeadi, Nihayet günün en mühim maçına «- ra geldi, Tekirdağlı Hüseyin ile Manisa- t Mehmot meydana çıktılar, Lir iki ka- pişmadan sonra derhal hülimiyeti ele alan Tekirdağlı, 15 inci dakikada rakibi- ne pes dedirtti

Bu sayıdan diğer sayfalar: