Zelzele #ZETELERDE, — kitablarda muharebe resimleri — görünce | | tüylerimiz Ürperiyor ve öfkeleniyoruz. “İnsanın insana böyle gadretmesi ne demektir? Bunun önüne geçmek, bu boğazlaşmayı durdurmak lâzımdır.,, diyoruz. Fakat o felâketlerder mes'ul tutabildiğimiz kimseler bulunuyor, bü- nun için de İnsanlığın bir gün o felâ- ketlerden kurtulacağını ümid edebili- yoruz. Kim olduğunu şimdi hatirlamıyo. rüm, bir muharrir: “Öyle insanlar var ki bir tren kazasında veya bir yan. ginda ölen üç dört kişi için ağlıyorlar da falan yerdeki muharebede ölmekte olan binlerce hemcinslerinin halini dü- şünmüyorlar,, diyordu. Muharebeler de mahvolan canları düşlünmiyen, dü- şünüp de Ürpermiyen kimselere elbet. te kızılır; fakat bir tren kazasmda, bir yangında insan oğlu için * başka türlü bir haşyet unsurü var: onlar is. tenilmeden vuku buluyor, insan oğlu. nu gafil avlıyor. Onlar için de: “Dik- kat edilseydi, falan tedbir - alınsaydı bu felâket' olmazdı,, diyebiliyoruz. Zelzeli on büyük felâkettir. Çok in- san öldüğü için mi? Çok zarar verdiği için mi? Hayır; öteki felâketler için- de daha çok zarar, dahâ çok Ölü veren. ler var, Fakat zelzele karştsında insan oğlu, eli kolu bağlı kalıyar. “Niçin? Ne yaptım da bu felâkete uğradım? Benim ölümümü istiyen, ondan istifa. de edecek olan kimdir? Ne yapsaydım bu felâketten kurtulurdum?,, Bu, u. allere covab yok. Bir sebeb bulmanın, mer'uliyeti bir kimseye yükletebilme- nin verdiği bir parçacık teselli de yok.,, Pascal: "Tablat insanı mahve- derken ne yaptığını bilmez, insan ise mahvoldüğunu bilir ki bu da onun ta- biat üzerine olan üstünlüğüdür,, de . miş. Zelzele karşısında insan oğlu bu üstünlüğü de duyamıyor. Yalnız haş. yet ve hayret İcinde... Gazetelerde son zelselenin resimle. rini gördünüz, tafsilâtinı okuduhuz. Yıkık bir ev, toprakta bir iki karış lik bi- yarık, ocaxsız kalmış Üç bes 'n- Suü, ürkerek kaçan bir öküz.. Cu manzara, koca bir şehrin üzerine tay. yarelerden yağan ateşin manzarasm. dan daha dehşetli. Neden? Bizim mem. leketimizde olduğu, bizim vatandaşla, rımızın başına geldiği için mi? Şüp hesiz o da var. Fakat o felâketi zih- nen yabancı bir memlekete nakledin, ölenlerin kendi kanımızdan insanlar değil de sevmediğimiz, düşmanımız bir milletin ferdleri olduğunu ta. savvur edin, yine ürperir, yine tâ içinizin yandığını duyarsınız, Sı- hırla, kan birliği ile değil, arzımızla a. lâkası olan bir duygu. Dikkat edin, yalnız insanlara değil, zelzeleye uğra. mış hayvanlara da gefkatle acıyoruz. İnsan oğlunun, arzımız - üzerindeki her canlının Üzerine birden bire çö- ken bu gibi felâketleri tanrıların veya Tanrı'nın gazabı ile izaha kı belki daha bahtiyardır. Sebeb bulabil- mek tesellisi... O teselliye mukabil bizde de bir ü- mid var: bir gün insan oğlu zelzelenin sebeblerini iyice anlıyacak, onun ne zaman olacağını bilecek ve ona kargt tedbirler alması kabil olacak. Nurullah ATAÇ Kaçakçılık ya- pan sporcu Fransadan Belçikaya kaçtı 5 Lü, 28 (A. A.) — Cuma günü öğ- leden sonra, meşhur Belçikalı bisiklet koğucusu Deloor'un idare ettiği büyük kâr otomobil, Lil civarında Hallium “hudut karakolunda Fransız gümrük memurları tarafmdan musyene edilir- ken, otomobilin arkasındaki sandıkta gizlenmiş 15 bin frank kıymetinde 240 kilo tütün bulunmuştur. Yakalandığı- ni anlıyan Deloor kaçarak hududüu geçmeğe muvaffak olmuşsa d4 otomo, bilin içinde bulunan karısı tevkif olun. muştur. Deloor, bugün Paris - Brük. sel bisiklet yarışına edecektt 've bu sebeble beraberinde iki “"'k“ bisiklet getirmekteydi. Gerek bisik - letler, gerek otomobil ve gerek tütün müsadere olunmuştur. Paket postala- rında yeni usul Tecrübe mahiyetinde Istanbuldaki 14526 yoksul talebenin hepsine ay başında tatbik edilecek ü lan bir müdet evvel, posta | re. sil?ug';nrükln arasında mnıkam;u- olan t posuneii ve güm- :ĞİT...Lumm ııinnmıminv bir tecrübe olarak mayısın birindeı: haziran başmna kadar - İstanbul gümr tâtbik edilmesi için emir gı-ımi_pxir. İs- tanbul gümrükleri başmüdürü ile posta ve telgraf müdürü bu husustâ yaptıkları temaslar neticesinde tatbik şeklini tama: Thetı kararlaştırmıslardır. . Yapılacak tecrübeden sonra haziran- dan itibaren yeni nizamname bütün Tür. kiye paket gümrüklerinde tatbik oluna- caktır. b Yeni nizamname mucibince paket güm rüklerine gelen yeğil etiketli küçük pa- ketler ile koli postallara ve nümunelere ait gümrük muameleleri ayni gün zarfın- da ikmal edilerek posta idaresine verile cektir. Bu suretle bunların - mürseliileyh lerine azami 24 saat zarimda — paketini |f Doğru mektuplar ise daha büyük bir süratle yerlerine vasıl o- Fazla uzun biri fından götürülecek ve gümrük resmi bir |Şi a ğ ş makbuz mukabilinde tahsil edilerek pa- ( ket verilecektir. Bu suretle postada top- (E lanacak gümrük resmi tutarı her ay ni- ($ "tETMzn elti Bükassa, oturacak ye- İj alması tebliğ olunacaktır. Kiymeti mukacddereli lacaktır. Küçük paketler posta müvezzileri tara- hayetinde gümrüğe verilecektir. Cumhuriyet Güzel san'atler sergisi Haziranda Aokarada| açılıyor Bu sene haziranda ilk defa olarak An- | karada cumhuriyet güzel sanatlar sergisi ($ açılmasına karar verilmiştir. Böyle e- || maarif ve- |ği kâleti karar vermiş ve bütün vessamları- |ği him bir serginin açılmasına mız hazırlığa başlamışlardır. Haziranda Ankrada kurulacak — sergi- ye güzel sanatlar birliği, müstakil ves- samlar ve D grupu mensubu bütün res- | ,samlar istirak edecektir. Şimdiye kadar böyle bir müşterek hareket, yalnız 30 a- Bustos zafer bayramıt münasehetile, :h’" karada açılan inkılâp randa Bu müşterek çen sene ortaya atılıp da memiş bir tasavvur da çıkmış bulunmaktadır. rafında toplayan ÜÇ :şun'!med mahiyetinde olan bu hareket Ressamlarımızı bu dela da daha ziyade muvallakiyetli |3 bir sekilde ilerlemektedir. Son günlerde bu hususta hazı temaslar yapılmaktadır. | iş sundâki dikkatlerine diyecek yok. fi l Herkes memnun! Yalmığ mühim o- ğ © het şu ki, otobüs köprüye vardığı $ saman size, giden vapurun duman- : kmuı&ıalgıqnımkdlqi. tekrar — ortaya (Ğ teşekkülün bir- |3 Mekteplerde himaye- siz 3657 çocuk var yardım edilebilmesi için çalışılıyor İstanbul şehri Belediye hudutları için- deki resmi ilk okullarda halen 57653 ta- lebe bulunmaktadır. 'Yapılan son araştır- malarfda bu çocuklardan 14526 sınımn yok sul ve yardıma muhtaç olduğu tesbit edil miş ve İstanbuldaki ilk okul yoksul ta- lebesine yapılan yardımlara birkat daha hız verilmiştir. Geçen ders yılı başında — okul himaye heyet ve cemiyetleri ile sair hayır mües- aeselerinin ilk okullarda besledikleri ve yardım ettikleri talebenin sayısı 7725 şe kadar yükselmiş bulunmakta idi. ! Okullarda yardıma muhtaç talebe mik- tarının yeni sınıflar ilâvesi ile ber yıl art- tığını, buna karşı okul himaye beyet ve cemiyetlerinin ve diğer hayır müessese- lerinin bu ihtiyaca tamamen cevap vere- mediklerini C.H.P, — ilyönkurulu bu ku- rulların faaliyetlerini programlı bir ça- Trşma ile tanzim etmek ve yapılan işlerin Değil mi? duruş! Otobüsler bir hayli İstanbullujrı İ rinden fazla adam almamak husu . larak ötobüs denilen dletir halka bahs edeceğiz, — * Beyazıttan bindiniz! Vapura do. kuz dakikanız var, Tocrübenisle © minsiniz ki otobüs, bu müddet sar. fında sizi köprü üstüne bırakacak, Tramvaya binseniz bu mesafeyi en az yirmi dakikada katedeceğinizi düşünüyor ve bol bol hayır dua ile nönüne geliyor, sâato bakıyorsunuz, | vaupura daha dört dakikd var. Ara- : bınırıynr,(ınhfnw; mamlanıp kapı kapanıyor; - 90) bir eli kornada mütemadiyen Çal . makta... Ha, diyorsunuz, gimdi kal- Meçhul, meçhul... Matâm olan ci- yor. İ İşte, biz, otoblls şirketlerinden, kasanılan zsamanı boşu boşunu ha- vava savıron bu İüzumanzz tevak . kufların önüne geçilmesini — istiyo. ruz! İ 6041 Hira 57 kuruş değerinde gıda madde hem kontrolünü temin eylemek ve ayni zamanda mal! vaziyetleri müsait olmryan yerlera merkezden yardım yapılması için parti merkezinde bir ilk okul yoksul ço- tuklarına yardım birliği teşkiline karar Verilmişti. Bu birlik 5 mayıs 937 tarihin- denberi faaliyete geçmiştir. Partinin himaye ve yardımları ile ku- rulmuş olan bu birlik İlk okul himaye heyet ve cemiyetleri ile diğer hayır mü- esseselerinin daha ahenktar ve biribirini tamamlıyacak şekilde çalışmalarmı te- min etmektedir. * On bir aylık bir çalışma sonunda İstan- bul ilk okullarında — bakılan çocukların sayısı 7725 den — 10869 a yükselmiş ve yardım birliğinin esaslı çalışmaları saye- sinde her kazada yoksul çocuklara yapı- lan elbise, kitap vesair yardımlar geçen yıllara nazaran çoğalmıştır. Kısa bir zamanda bütün — teşkilâtıini ikmal eden Yoksul çocuklara yardım bir liği 1 okulda himaye cemiyet ve heye- tinin faaliyeti ile yakından alâkadar ol- mus, bu heyetlere 20895 üye yazılmış ve bunlar bir yılda 43365 lira toplıyarak bu suretle 10869 çocuk bakım altına alma- Yardım birliği muhtelif kazaların çalış malarını arttırmakla kalmamış, birliğin merkezince bütün himaye — heyetlerine leri tevzi etmek suretile — yardımlar et- miştir. Ayrıca 23 nisan çocuk bayramı ve çocuk haftası münasebetile birlik mer kezi tarafından muhtelif kazalardaki yok sul w âra 4İll lira değerinde 1690 Partinin gaye ve programı içinde, yok- sül çocukların manen ve bedenen geliş- mesi için çalışan yardım birliği gene kısa bir zamanda esasir bir hamle vaparak fa- aliyetini dâha genişletecek ve ilk okul yoksul çocuklarından hiç birinin bakım- siz ve'yardımsız kalmamasını sağlıyacak tır. 'Yoksul çocukların korunması işine her yıl binlerce lira tahsisi suretile yardım eden şehir meclisine, bu yardımı ayniyat vermek suretile genişleten İstanbul güm- rükler başmüdürlüğüne ve çocuklarımı- zın bakılmasından büyük yardım!larda bulunan İstanbul halkma birlik teşekkür etmektedir. Inhisarlar Umum Müdürü Bir müddettenberi Avrupada bülunan inhisarlar umum müdürü Mitat Yenel ay sonunda Pehıinıhı dönecektir. Tnhisarlar umum müdürü — Avrupada, bilhassa Londrada yaplığı temaslar ne- ticesinde yaprak tütün ve cigaralrımızın hariçteki satışları için bazı — anlaşmalar akdine muvalffak olmuştur. Buraya dön- dükten sonra bu anlaşmaların tatbika- tına geçilecektir. ——— — ——— — RDE' i kkül “Hlububat oöfisi,, namile bir teşekkül n "uı':-lirılmeıl düşünütmektedir. Yir- vücudü n sermaye İle kurolacak ve mer- l milson H lünacak olan bu teşekkü- karada A n ve silo şubeleri bulü. L an mayi mahruk de: dolayısile sallkadar mesi """“"::“ içjn bir kurs açılmış. memit af içetinin Hdere heyeli se- * Derberler r'ı':ı'_—km'_. ap ıi0 ehi çİMİ YariN Tökgyeti AYU e çat derie lerde hukuk, İktisaf "” | yişka derslerin i eklerin aldirmiştir. lerini okutabileci Klarılır b n 4 bocalığını yapamı$900 " 5 Cünden Hek * Kemalpaşanın ÜTt 0 pir kadı Tet AlI isimli birinin ÜY A, yamir © N aldığı eşeğin semeri İS7 e sırada, 600 lira 'M::lvw-" yapıe * Ziraat odasında dün bif arın — mektepi larak zirmat kongresine göhderilecek ra- por etrafında görüşülmüştür. İki sene ev. vel Jâ8vedilen . balıkcılık — enstitüsü, De- nizbanka bağlı olarak, yeniden kurulacak- tir. * Palamut gene bollaşmıştır. Bu yüzden mevsim balığı olan uskumru orladan kay. bolmuştur. Bu yıl çiroz kurutulamıyacağı sanılıyor, * Maarif vekâleti laralından idare edi. len mektep pansiyonları ücreti ayda ön lira, tatil aylarında ise 12,5 olarak tesbit edilmiştir . * Muğlada Reşit isminde biri, manifot. racı Mehmedin karısı — Lütfiyeyi çarşıda vurup öldürmüştür. Reşit bir müddet ev. vel Mehmedin evinden para çalmış ve ya kalanarak hapse konulmuştu. Cinayetin se. bebi bu hâdise dolayisile intikam almak. tır. * Hep birden İstifa eden fırıncılar cemi. yeli idare heyelinin yerine yeni bir heye- tin seçilmesi için iki gün evvel seçim ya. pılmış, fakat ekseriyet olmamıştı. Bunun için seçim mayısın ikinci günü yenilene- ceklir. * Salı günü saat 18,30 da Beyoğlu halke- vinde Vehbi Saridal tarafından "“Ekonomi bakımından şehir,, mevzuunda bir konfe- rans verilecektir, € Sıvasta Veysel Tavşan — isminde biri, kayun ticareli yapan kardeşi Bekir Tavşa. mın parasına ve bırakacağı mirasına tamah etmiş, İki arkadaşile birlikte bir gece kar- deşini iple boğup öldürmüştür. Katiller ya. kalanmıştır. * Zilede bir yaşında bir çocuğu bizrat annesi Hasehenin zehirlediği ihbar edil. miş, çocuğun cesedi olopsi için şehrimize gönderilmiştir. Şatakrcaşlürü Te düyprklar? — ı KURUN'da | Gazetecinin tarifi HASA.V Kurnçayı yazıyor: *Geçen gün bu sütunda pireyi deve, de. veyi pire yapan gazelecilerden bahsedere ken: — Öyle Ise gazetecilik pireyi deve, de veyi de pire yapmak sanatı... Gazeteci isa pireyi deve, deveyi de pire yapan sanala kür demek oluyor. Acaba — arkadaşlar bu tarife ne buyururlar? demiştim. Benim bir Tâtife şeklinde ortaya altıs ğım bu tarif arkadaşlardan birinin dikkas tini uyandırmış. Bu mevrzuu ciddi bir an. ketö çevirmiştir. Belli başlı — gazeteci üsa tadları şimdi çiddi olarak gazetecilik mes- leğinin tarifi ile meşguldür, İş böyle ciddiye binince ben de kendi fikrimi ciddi olarak şuraya kaydedeyim: Şüphesiz gazeteçilik pireyi — deve, deveyi pire yapmak demek değildir. İyi bir gazem teci her şeyi kendi hakiki kıymeti ile öle çerek o şekilde gösterir. Hiçbir vakit pire- yi deve, deveyi plre yapmaz. Fakat bazan kısa görüşlüler için pire xanılan Öyle hâ. diseler olur ki bir gün deve olmak istida. dını haizdir. İşte bony herkesten evvel gö- rüp göstermek bir gazetecinin — belli başlı vazifesidir. Deveyi pire yapmak mesçlesi ne gelince, bu gazetecilik sanatının değil, belki bazan büyük zaruretlerin icabı olas rak vukua gelebilir. Fakat bir hllkel gari- besi değilse deve hiç bir vakit pire olamı, yacağı için dikkatli olan gözler gene çue val içindeki kılıç gibi © pire hüviyeti i- çindeki deveyi kolaylıkla farkedebilir. A rif olana sivrisinek sazdır, anlamıyana iye davul zurna azdır!,, 'TAN' da Şiir ve şairin ge- çirdiği imtihan ABİHA Zekeriya yazıyor: “Kadıköy — vapurtnda rastladığım bir dost bana dedi ki: — Bugünkü Tan'ı okuduğum zaman çok müleessir oldum. — Neden? — Zelzele felâketini anlatmak ve hal4 kın hislerini tahrik — etmek için Tevfik Fikretin şirinden başkasını bulamadımı m1? Yeni şairlerimitin, hiç böyle bir şiiri yok muydu? Türk miliil Fikretin ölümün denberi hiç mi felâkci geçirmedi? Hiçmi & feyezanlar hiçbirisi büyle 2, Neden hu şalçlerden f aZâp ve istırabi yazma- dılar.?. Zelzelo faclasını haber aldığımız zaman, bilmyorum neden aklımıza Fikretin bu şi. iri geldi. Yeni lisanla yazılmış bir başka- sı var mı, diye sorup araştırdık, buluma- dık. İnsan Fikretin, insanların szabına kar şı duyduğu o yüksek hisleri, yeni — neslin anlarnıyacağını hesaba katarak koyduk, çünkü iasanl hisler, insan! düşünüşler, li. sanın arkada kalmasına rağmen kıyım mahiyetlerinden hiçbir şey kaybetmezler. Ne yazık ki yeni neslin şairleri, bütün e. lem ve ıstırap günlerinin şiirini ve edebi- yatını daha henüöz yapmadılar... Bu zelzele şairlerimize bir şilr Uham edecek mi, res« samlarımız bu hazin sahneleri fırçalarile çizecekler mi, daha henüz bilmiyorum, fa. kat meydanda bir hakikat var ki, o da bir halk yığınının felâketini, bu şiir, kadar kuv vetle ifade eden başka bir şiir yoktur. Bu da şiirin ve şairlerin geçirdiği itnti. bandır.,, CUMHUR1YET 'te Radyo mektebi ERVER Bedi, İstanbul radyosunu bür meklebe benzetiyor — ve sebebini de şöyle l:uhıedfm: “Bizim İstanbul radyosu bir mekti e Çünkü: n 1 — Programları, mektep programı gibi yeknasaklır; Her hafta ayni gün, ayni sâe atte, ayni şeyler söylenir, çalımır ve oku- nur, 2 — Ayni mevzuda seri konferanslar ve. rilir ve bazan bu, aylarca sürer, 3 — Ayni şarkı, ayal peşrev, ayni semal tekrar tekrar çalınır.. 4 — Ayni artistler çalarlar, ayni kimse. ler konferans verirler. Bari mektepler gibi İstanbul radyosu da senede Üç ay talil yopsa da, bir talebeler, biraz başımızı dinlesek?, , : Son Postada Hazin âkibet! ABIK Habeş imparaloru Haile Selâsi. ve'ie Milleller cemipeti — larafından madaş bağlanacağı yolundaki telgraf habere Terini okum! düar. Barhan Cahit "İpek, attın ve muz ülkesi. Hin on milyonluk bir kütleye emreden hü- kümdarı için hazin bir âkibeti,, diyor ve şömle devam ediyor: *“Endülüsün son hükümdarı Abdullah ile Lidyanın haşmellü tacidarı Krezüsün âki- betleri herhalde Negüs kadar yüz kızartıcı olmamıştı. Danimarka gibi üç milyonluk bir devle. tin müsavi haklarla beynelmilel — siyaset dünyasında şerefile yaşadığı bir devirde, onun üç büyüklüğünde bir insan kalabalı- (Lütfen sayfayn çeviriniz)