27,000 Türk münevveri gibi siz de bugün çıkan Yedigünün 23 Nsan bayramı sayısını ahnız ve okuyunuz. ( Y e d i g ü n ) Türkiyenin en çok okunan mecmuasıdır. umhuriyet . RnnO tSTANBUIÎ CAĞALOĞLU I3yi ! OUUo Telgraf ve mektub adresi: Cumhuriyet, İstanbul Posta kutusu: îstanbul, No. 246 Telefon: Başmuharrlr ve evl: 22366. Tahrir heyeti: 24298, İdare ve matbaa kısmı 24299 24290 . ... 1 Q Q r3Z3f Z4 NİS3II lÎJüO Doklor Hasan Kadri Dirim Kimyaker izzet Kemal Erksal Hava ve Kimya harbi Korunjnası ikbal Kitabevi Kitabını her vetandaçın «kuması, bilmesi ve öğrenmesi lİzımdır. 427 sahife ve 89 resimlidir. 150 kuruş. Hastahkları, tedavisi Orduya giren subaylara dün merasimle diploma verildi Kırşehir zelzelesi hâlâ durmadı Başvekilimizle Hariciye Vekili dün geldiler Sarsıntılar, kısa fasılalar Dost Yunan hükumeti merkezine yapılacak seyahat bugün başlıyor. Hususî tren Ia dün de devam etti Kırşehir 23 ( Sureti mahsu yarın akşam hareket edecek sada giden arkadaşımızdan) Zelzele mıntakasında geceyi açıkta geçiren on binlerce vatandaş saat 21 de başlıyarak sabaha kadar süren yağmur ve soğuğun altında titreştUer. Zelzele gene aman vermedi. İlk günlere nazaran daha ttzun arahklarla yer sarsıldı. Gece yartsmdan bir buçuk saat sonra Kosker nahiyesi köyleri ve Sofular mıntakası, bir daha şiddetle sarsıldı. Bu nrada Karahtdır köyünde üç ev tamamen, on üç ev kismen yıkrldı. Kırk beş ev çatladt. Bu dakikaya kadar yalnız Sofular mıntakasındaki hasaratın bilânçosu şudur: lArkası Sa. 9 sütun 5 tc\ Başvekil Haydarpaşada vagondan inerken Vali Muhiddin Üstündağ tarafından istikbal olunuyor Dün Taksim abidesinde İstiklâl marşını soyliyen genc yedek subaylar ve nutuk irad eden bir genc subayımız Yedek subay ün, Türk ordusuna bin sekiz yüz genc subay daha katıldı. Bin sekiz yüz genc, dün eski Harbiye mektebinin tarihî avlusunda Türk cemiyeti için yetiştirilmiş olan vücud ve dimağlarını «her zaman ve her yerde» Türk cemiyeti uğnmda harcamağa hazır bulunduklarım and içerek söyledıler. Her sene ordumuzun kuvvet ve kudretine yeni taze unsurlar kazandıran 23 nisan günü bu bakımdan bayramlanmızın en zengini saydır. Her sene bugün 4»*zandığımız servet, hiçbir maddî ölçünün çerçevesine sığamıyacak kadar büyüktür, şereflidir. Yedek subay, yedek cepane demektir. Öyle bir cepane ki şuurile ateş alır ve yandığı zaman arkasından gelen sayısız şuurların ve ruhların ayni heyecanla parlamalarını, ayni gaye uğrunda alevlenmelerini temine yarar. Cemiyetin özünden başka birşey olmıyan bu alev yığını, düşmanı eritecek, yok edecek olan başhca silâhtır. Harb vasıtaları tekâmül yolunda mütemadiyen ilerliyor. Gerek taarruz gerek müdafaa aletleri seneden seneye değil, adeta aydan aya sürat, emniyet, kolayhk bakımından terakki ediyorlar. Saatte üç yüz kılometre yapan 1936 mamulâtından bombardıman tayyaresi 1937 de, 350 kilometre giden yeni modellerin yanmda eskimiş sayılıyordu. Bugün 400 kilometrelik bir süratle uçtuğu halde saatlerce uzak mesafelere daha fazla miktarda bomba taşıyan tayyareler görüyoHIZ. Hava silâhları arasmdaki üstünlük farkı tamamile riyazî bir kat'iyetle meydandadır. Dün inşa edilenler bugünkülere nazaran geridirler. Bugünküler, yarın yapılacak olanların karşısmda şimdiden eskimiş sayılırlar. Hava, deniz, kara bütün harb vasıtalan üzerinde ayni hükümleri verebiliriz. Zehirli gazlerin terkibile uğraşanların gösterdikleri imkânlar korkuncdur. Bununla da iktifa olunmuyor, bakteriyologik harblerden de sık sık bahsedildiğini işıtiyoruz. Dünyanm en ileri lâboratuarlarmda çalışn mütehassıslar, aşısı bulunmamış yeni mikroblar aramakla meşgul. Korunma ihtiyacı, ferdlerden büyük fedakârlıklar istiyor. Hemen bütün devletlerin müdafaa bütçeleri umumî gelirin yansından fazlasını geçmektedir. Tekbaşma yaşıyan insan gibi rnillî topluluklar da kazanclarmın en büyük kısmmı sadece ölmemek için sarfediyorlar. Bu arada biz de elimizden geleni yaparken umumî bütçemizin hududunu bazi zengin milletlerinkile mukayese ederek şüphe ve tereddüde düşmeğe kalkmamalıyız. Çünkü silâhların inkişaf ve tekâmülü harb mefhumunun esas manasını hiçbir zaman değiştiremez. Vasıtalar istenildiği kadar asrileştirilsin Harb demek, ruhlann ve iradelerin çarpışması demektir. Biz Türkler, malzeme bakımından bazı milletlere nazaran şüphesiz fakiriz. Geçid resmi ve and içme merasimi çok parlak oldu Blondel Kont • I! Fransız İtalyan müzakereleri Dost ve müttefik Yunan hükumet mer Haydarpaşava vâsıl olan hususî trenle kezine iadei ziyarette bulunacak olan Ankaradan şehrimize gelmişlerdir. BaşBaşvekilimiz Celâl Bayar ve Hariciye vekilimiz, istasyonda bando ile bir askerî Vekili Tevfik Rüştü Aras, dün sabah lArkası Sa. 2 sütun 3 de] Suvarilerimizin Niste büyük muvaffakiyeti Ciano ile H uzun bir mülâkat yaptı Roma 23 Kont Ciano Paristen yeni talimat almış olan Fransa maslahatgüzarı Blondel ile dün uzun bir mülâkat yapmıştır. Öğrenıldığine göre bu mülâkat pek samimî olmuştur. "'îtalyan Fransız müzakerelerînin yakında faal bir safhaya gireceği ümid e dilmektedir. Ekipimiz dün 7 millet arasmda birinci geldi Türk süvarilerinin bu güzel muvaffakiyeti binlerce seyirci tarafından alkışlandı, bayrağımız şeref direğinde dalgalandı Neler görüşüldü Roma 2 3 Öğrenıldiğıne göre Kont Ciano ile dün yaptığı mülâkat esnasında Blondel Fransanın başlıca teklifleri olan şu notalardan bahsetmiştir: 1 Akdenizde statüko, 2 Şimalî Afrikada îtalyan propagandası, 3 İspanya, 4 Fransanın Habeşistandaki menfaatleri. Zannedildiğine göre Kont Ciano bugün tekrar Blondel ile görüşerek kendisiYuzbaşı Cevad Yuzbaşı Cevad Yüzbaşı Eyub Birinci Mulâzim ne İtalyanın mukabil tekliflerini bildire Kula Gurkan Oncü Saim Polatkan cektir. îtalyan Fransız müzakereleri Nis 23 (Telefonla) Bugün Po ği kazandı. bundan sonra üç dört gün tatil edilecek lonya ordusu mükâfatı müsabakasma Bu büyük muvaffakiyet üzerine müve bu müddet zarfında Kont Ciano Kral Türk ekıpile beraber yedi millet iştirak sabakanın kupası merasimle Türk ekipiZogonun evlenme merasiminde İtalyayı etti. Türk ekipi, birinci devrede Fransız ne verildi. Bayrağımız şeref diregine çetemsil etmek üzere Tırana gidecektir. ekipile berabere kaldı. kilerek ekipin zaferi, binlerce seyirci taFransa Ingiltere müzakeratt Yarışta ayni dereceyi alanlar arasmda rafından sürekli ve şiddetli alkışlarla kar1 etraf ında neşriyat tekrar müsabaka yapılması, mevzu ni şılandı. Londra 23 Royter ajansı tarafınzamlar ahkâmmdan olduğu için altı mâni Müsabakadan sonra Orgeneral Fah dan neşredilen bir Paris telgrafında ez yükseltilerek Türk ve Fransız ekipleri a reddin Altay, Türk ve Fransız ekiplerinî cümle şöyle denilmektedir: rasında ikinci bir müsabaka daha yapıldı. kabul ederek genc binicileri ayn ayn teb«İyi haber alan İngiliz mahfillerinde Bu son müsabakada Türk ekipi birincili rik etti. zannedildiğine göre Londrada cereyan e vıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınnıııııııııııuıııın den Fransızîngiliz müzakereleri esna sında bilhassa Fransa ve İngilterenin müdafaa sistemlerinde bir koordinasyon tesisi ve tek kumandanlık meselesi mevzuu bahsolacaktır.» Telgrafta Vinston Çörçil ve Duff Koper tarafından geçenlerde Parise yapılan ziyaretlerinden bahsedildikten sonra şöyle denilmektedir: «Harb vukuunda iki crdunun bir tek kumandanın emrine verilmesi ve başku mandanın da Fransız olması teklif edileceği söylenmektedir. Hava kuvvetleri de ayni kumandanın emri altında buluna caktır. İki filonun kont'olu vazifesi bir İngiliz amiraline tevdi edilecektir. İki memleket endüstrisinin silâh ve cepane satışı hususunda müştereken hareket et meleri de ayrıca teklif edilecektir. (a.a.) Yedek Subay okulunda genc subaylar and içiyorlar Yedek Subay okulundan bu sene mezun olarak, Cumhuriyet ordusuna iltihak eden iki bine yakın yedek yarsubayımıza, dün törenle dıplomaları tevzi edilmiştir. Yedek subaylarımız, öğleden evvel, Taksim meydanmda bir geçid resmi yapmış ve abideye çelenk koymuşlardır. IIIIMtlllllMIIIII rillK lllll Daha sabahın çok erken saatlerinden itibaren Beyoğluna çıkan bütün yollar, hıncahınc kalabalıktı. Genc ordunun yeni elemanlannı doyasıya alkışlıyabilmek için, bütün İstanbul, akın akm Taksim meydanma koşuyordu. [Arkası Sa. 9 sütun 1 de] 1 IIMMI11III lllllltl III llllllll IIIIIIIIIIIM Iki bayram bir arada IMllllMIIIIIIMIIIlllllliiillllltlllMIMII Bütün memleket millî hâkimiyetin yıldönümünü ve Çocuk bayramını coşkun bir neş'e ile kutluladı Büyük senfonik konser Fransız san'atkârı Türk musikisinin istikbalini çok parlak gördüğünü söylüyor Dün Çocuk haftasının başlaması münasebetile giydirilen çocuklardan neş'eli bir grup 23 nisan hâkimiyeti milliye ve çocuk tanbul Vali muavini Hüdai, Belediye rebayramı, dün şehrin hemen her tarafmda is muavini Rauf, İstanbul Kültür direkbüyük tezahüratla kutlulanmıştır. Mera törü Tevfik ile prcfesörler, muallimler, sime evvelâ Beyazıd meydanında başlan Halkevieri azaları ve çocuk esirgeme teşekkülleri reis ve mensublan ve diğer pek mıştır. Sabahın saat dokuzundan itibaren, is çok zevat hazır bulunuyorlardı. Kürsü tanbul cihetindeki ilk oku! talebeleri Be nün etrafını da 3,000 den fazla mekteb yazıd meydanma gelmeğe başladılar. talebesi sarmıştı. İstanbu! Halkevi mü Üniversite kapısı ile Havuz arasındaki dürü Bürhan, kürsiye çıkarak merasime boşluğa bir kürsü konulmuş, etraf bay başlanacağnı haber verdi. Hep bir ağızraklarla donatılmıştı. Üniversite kapısı ö dan söylenen İstiklâl marşmı müteakıb nüne «İstanbul ilk okul cocukları yardım profesör Zühdü ilk okul yoksul çocuklakolu», caddenin Şehzadebaşı cihetine de rına yardım bırlığı adına bir hitabede NAD1R NADI «•İstanbul cocukları esirgeme kurumu» bulundu ve ezcümle dedi ki: lArkası Sa. Ş sütun 1 de] LArkası Sa. 5 sütun 3 tel levhaları asılmıştı. Kürsünün önünde İs Spor hareketleri Güneş: 2 Harbiye: 0 Şişli: 3 . Viyenna: 1 VE Askerî Liseler arasmda derece alan sporculara diploma tevzii merasimi Evvelki akşam İstanbul Valisi tarafından san'atkâr Cortot şerefine verilen ziyafette hazır bulunanlar Bir haftadanberi Türkiyede bulunan büyük Fransız san'atkârı Alfred Cortot 3 gün evvel Ankarada bir konser vererek şehrimize dönmüş ve evvelki akşam Fransız tiyatrosunda Cemal Reşidin idare eltiği İstanbu] Konservatuarı orkestrasırun refakatile günlerdenberi büyük bir alâka ile beklenen konserini vermiştir. Alfred Cortot gerek Ankarada, ge * rek İstanbulda şimdiye kadar hiçbir sanat'kâra nasib olmıyan bir rağbetle karşılanmıştır. lArkası Sa. 5 sütun 4 ie] 6 ncı sahifede