24 Nisan 1938 CUMHURİ1ET Çocuk ve terbiye Hâdiseler arasında Bir çok beyaz Ruslar Rusya Milletler Cemiyetinden çekilmiyor. Fakat hududa sevk olunuyor demokrasilerin siyaseti karşısında inkisarı arttı Paris 23 Pöti Parizyen gazetesi, ecMoskova 23 Havas ajansmın mu habiri bildiriyor: Ecnebi raahfiller Sovyetler Birliğinin Milletler Cemiyetinden çekilmiyeceğini zannetmektedirler, çünkü: 1 Bu şekilde bir hareket infirad siyasetine avdete doğru bir teşebbüs mahiyetinde olacaktır. 2 Fransız Sovyet paktı Milletler Cemiyetinin çerçevesi içinde kabili tat biktir. Ayni mahfillerde söylendiğine göre son hâdiseler ve bilbassa Habeşistan meselesi hakkında İngilterer.in son tarzı hareketi Moskovanm Milletler Cemiyeti ve büyük demokrasilerin siyaseti hakkında ki inkisannı artırmıştır. Zannedildiğine göre Sovyetler şimdilik Milletler Cersiyetinin mesaisine iştirak etmekten içtinab edecekler ve bu hareket lerile Cenevre müessesesinin mutavaatmı takyid etmiş olacaklardır. Sovyetler, Milletler Cemiyetine ancak bu cemiyet daha kuvvetli prensipler kabul ettiği zaman avdet edeceklerdir. Bu müddet zarfında resmî mahfiller CenevTenin prensiplerine sadık kaldıklarını teyid etmektedirler. Daha dün salâhiyettar mahfiller, İngiliz îtalyan itilâfının imzası ve Fransız İtal yan müzakerelerinin başlaması dolayısile Sovyetlerin Milletleı Cemiyetinden çekil meği derpiş ettiklerine dair olan haberleri tekzib etmişlerdir. Ayni mahfiller Sovyetlerin, Habeşis tan istilâsınm tanınması meselesinde Mil • letler Cemiyetinde aza olan devletlerin hareket serbestliği iktibas etmelerine dair tngiltere tarafından yapılan teklife Moskova'nm itiraz etmediğini Parise bildir dikleri hakkında îngiliz matbuatında çı ki*ı haberleri de tekzib eylemektedirler. Son siyasî hareketler ve Sovyetler birliği Fransada arzu edilmiyen ecnebiler Mekteblerde ceza Yazan: ALI KÂMİ AKYÜZ Bir zaman «gülen gözlerin üstünde irabında çatılan kaslar olmazsa terbiye olmaz» demiştim. îşte bu, gülen gözlerle çatılan kaşlar yok mu, bunlar ilk ceza ve mükâfatm ideal biıer sembolüdür. Kabil olsa da çocuk yetişip adam oluncıya kadar ailede, mektebde terbiyenin bu ik sembolünden başka bir vasıtaya baş vurulmasa. Vakıâ çocukta pasyonlar, galebesi kolay olmıyacak kadar kuvvetlidir. Üstelik onun düşüncesi, muhakeme kabiliyeti azdır. îlerisini düşünecek ve keş fedecek kadar tecrübeli bir mazisi yoktur. Bunları düşünürsek her zaman çocuğu mazur görürüz. Onun cezalanmasına gönlümüz razı olmaz. Bununla beraber ceza lâzımdır. Hepsi için değil, fakat bazıları için muhakkak lâzımdır. Yarının mes'ul vatandaşını yetiştirecek olan bizler gözümüzü hale değil ileriye dikeceğiz. Kaç çatmıya aldrmıyan, söz den, güzellikten anlamıyan, küçüğünü döğen, büyüğüne karşı gelen, yalan söyliyen, mektebden kaçan, derslerine çalışmıyan, vazifelerini yapnv.yan, arkadaşı nın malma el uzatan ve daha ağır suçlar işliyen bir mekteblinin ileride nasıl bir vatandaş olacağmı, yurduna ve yurddaşla rına karşı ne vaziyette bulunacağını, ceza kanununun kendisini nasıl karşılıyacağını düşünmiye mecburuz. Onu kendi haline bırakmak, cür'etini artırmak, başkalanna fena örnek olmasma meydan vermek yurda hiyanet, öğretmenlere tevdi olunan emanetlere hiyanettir. Haydud mu, kahraman mı? ünya gazetelerine bakarsanız, General Franko, kimine göre bir hayduddur, kimine göre bir kahraman. Hayduddur; çünkü halkın reyile seçilmiş bir meclise, onun nzasile iş başına gelmiş bir hükumete isyan ederek memleketi yakmış, yıkmif, kana ve göz yaşına bulamıştır. Bu ne biçim kahraman P Kahramandır; çünkü iş başma gelir gelmez vatanın en seçme evlâdlanm boğazhyan, millî birlik aleyhinde her köşe bucağa smıf kavgası ve anarşi kundağı sokan bir rejime karşı bütün orduyu ve milleti seferber ederek memleketin her tarafında zafer kazanmıştır. Bu ne biçim haydud? tspanyadan başka öyle memleket' ler var ki, orada Frankoya kahraman demek, vatana hiyanet derecesinde bir suçtur; öyle memleketler de var ki gene Franko'ya haydud demek hiyanet derecesinde bir suçtur. Fakat, öyle garib memleketler de var ki, orada Franko'ya kahraman demek de vatana hiyanet derecesinde bir suçtur, haydud demek de! Îşte yirminci asnn en büyük mu« ammalanndan biri de bu: Franko haydud mu, kahraman mı? PEYAM1SAFA 1 İçinde yaşadığı sosyetenin kanunlarile hürriyeti nekadar kayid altına alınsa günün birinde onu keyfî bir surette kullanmasına mümanaat olunamaz. Bu suretle memleketinin kanunlarına muhalif bir harekette bulunur: Bir suç işler; bir fenahk, bir cüriim ika eder. Bu fenalığa karşı gelecek tam onunla denk bir fenahk görmeüdir ki hak yerini bulsun. Onun göreceği fenalığa ceza diyoruz. Ceza, onun hareketinin tabiî ve meşru bir neticesidir. Her kabahat bir cezayı müstelzimdir. Ceza kabahatin bir kefareti, bir fidyesidir. Nevıma onu öder. Adalet, işlenen suç ile ona karşı verilecek cezayı mütevazin bulun durmaktan ibarettir. Bunun için yapıla cak şey, suçlann envaı kadar farklı cezalar bulmak, sonra da bu cezalan o suçlara göre ayınp karşı komaktan ibarettir. Bu nazariye birçok bakımdan itirazı davet etmiştir. Veraset, fiziyolojik ve psikolojik istidadlar, aile terbiyesi, sosyal muhit, içtimaî sefalet itibarile suçluların hepsini iradesine hâkim olmakta müsavi farzetmek doğru değildir. O halde cezayı suça göre değil şahsm bünye ve istidadına göre vermek adilâne olur. Bu takdirde de en menfur, en vahşiyane cinayetleri ika edenlerin iradelerine en az hâkim marazî tiplerden olması itibarile en az ceza görmeleri icab eder. Hatta bu gibi âmilleri düşünen deterministler suçlulann mes'ul tutulamıyacaklanm iddiaya kadar ileri gitmişlerdir milletler Cemiyeti umumi kâtibi Paris 23 (Hususî) Milletler Cemiyeti umumî kâtibi M. Avenol bugün C^nevreden Parise gelerek, Milletler Cemiyeti konseyinin önümüzdeki toplantısında müzakere edilecek olan Habeş meselesı etrafında görüşmüştür. M. Avenol yann Londraya hareket ederek, ayni mesele hakkında îngiltere Hariciye Nazırı Lord Halifaks ile de görüşecektir. Ingiltere Harbiye Eden'in kabineye Nazırı Romada dönmesi istenmis M. Hor Belişa dün Mussolini ile görüştü Roma 23 (Hususî) Maltadan tayyare ile buraya gelen îngiltere Harbiye Nazırı M. Hor Belişa büyük mera simle karşılanmıştır. îngiliz Nazın öğleden evvel askerî müesseseleri ziyaret ederek, harbiye müsteşarı General Alber to Pariani ile görüşmüştür. Hariciye Nazırı Kont Ciano, misafir nazır şerefine mükellef bir öğle ziyafeti vermistir. Öğleden sonra, saat 16 da da, M. Musolini îngiliz Harbiye Nazınnı kabui etmiştir. M. Hor Belişa. îtalya Hariciye Nazın Kont Ciano'nun da hazır bulunduğu bir mülâkat esnasında, îngiliz Başvekili M. Çemberlayn'nin şahsî bir mektubunu M. Musolini'ye vermistir. Gece, îngiliz Büyük Elçiliğinde, M. Hor Belişa şerefine mükellef bir ziya fet verilmiştir. îtalya ricalinin de hazır bulunduğu ziyafeti bir de suvare takib etmiştir. M. Hor Belişa, Londraya giderken Parise uğrıyarak Fransız Başvekili M. Daladye ve Hariciye Nazırı M. Bone ile de görüşecektir. Fakat eski Nazır buna taraftar görünmüyor Londra 23 Havas ajansınm muhabiri bildiriyor: Öğrenildiğine göre Lord Halifaks, Yorkshire 'de son ikameti esnasında Antoni Eden ile görüşerek kendisinden tekrar hükumete girmek isteyip istemediğini istimzaç etmiştir. Eden'in bu husustaki cevabı henüz malum olmamakla beraber kendisinin Çamberlayn Başvekil olduğu müddetçe hiçbir nezareti kabul etmiyeceği öğrenilmiştir. Lord Halifaks'ın bu teklifi, Eden millî hükumete iştirak ettiği takdirde hükumetin mühim miktarda rey tophyacağı hak kında muhafazakâr partinin intihab memurlarında hâsıl olan kanaatten ileri gelmektedir. Filhakika birçok mutedil muhafazakârlarla nasyonal liberaller kabine nin Eden'in infikâkinden sonra takib et tiği lüzumundan fazla sağa meyyal olan haricî siyaseti terketmesi şartile millî bir hükumete müzaheret etmeğe hazırdırlar. Muhafazakâr parti ricalinden birçok kimseler son intihab esnasında îpsviç ve VestFulham'da amele partisinin kazandığı muvaffakiyetleri mutedil muhafaza kârlarla nasyonal liberallerin reylerine M. Hor Belşa'nın beyanatı borçlu olduğunu zannetmektedirler. ZanRoma 23 (Hususî) îngiltere Har nedildiğine göre bu iki parti, Eden kabi biye Nazır M. Hor Belişa bu akşam î neye tekrar girdiği takdirde, hükumete talyan gazetecilerini kabul ederek aşağı müzaheret etmeğe hazırdır. daki beyanatta bulunmuştur: Eden sefir mi oluyor? « îngiliz Başvekili M. Çemberlayn Londra 2 3 Ivining Standard gazeteÎngiliz îtalyan anlaşmasmdan fevkalâ si, Vaşingtondaki îngiliz büyük elçisinin de memnun olmuştur. îngiltere hükume istifasından sonra bu vazifenin Eden'e ri anlaşmanın yalnız sarfını değil, ruhunu teklif edileceği hakkında bir şayia kaydetda tatbik edecektir.» mektedir. (a.a.) nebiler arasında bulunan muzır eşhasın Fransız hududu haricine çıkarılmalan hakkında ilk tedbirlerin tatbik edilme5e baslandığını haber vermektedir. Dört mülteci Rus generali yakında hududa sevkedileceklerdir. Vrangel'in Krımda eski erkâmharbiye reisi olan General Satilof da memleket haricine cıkarılacaktır. Fransadaki eski Rus muharibleri cemiyetinin reisi olan Satilof. General Miller'in mesai arkadaşı idi Daha evvel de Kutiepof ile birlikte ça lışmıştı. Bu iki generalin feci bir şekilde ortadan kavboldukları malumdur Birkaç av evvel General Satilof Sala manka'ya giderek Franko'ya Fransada bir Rus «beyaz avcı» fırkası teşkil et • me§i teklif etmis fakat bu teklifini kabul ettirememişti. Turkul. Kusonki ve Kockin isimlerindeki generallerle General Miller'in kaybolması isile alâkası bulunan deniz binbaşısı Pavolof vakında memleket hari cine cıkarılacaklardır. Büvük Harbden evvel Petroğrad'm en büyük yevmî gazetesini çıkaran büvük gazeteci Aleks Suvarin'in oğlu BoU Suvarin de hududa sevkedilecekle rin arasmdadır. Boris Suvarin, Pariste cTan dü Suar» isminde bir gazete çı karmaga başlamıştı. Birkaç sene evvel bu gazete neşriyatım tatil etmişse de Rus muhacirlerinin müfrit sağ cenah mahfillerinde Suravin'in hâlâ büyü5c Bunun için nasihatten, sözden, teşvikbir nüfuzu vardı. (a.a.) ten başlıyarak işin içine hiçbir intikam hissi kanştırmadan çünkü maksadımız öc almak değil, ıslah etmektir daima içimizden onu sevip mazur görerek derece derece elimizdeki terbiye vasıtalannın hepsini kullanacağız. Ona müessir olmıya çalışacağız. Biz ona müessir olmıya Yüz metroluk bir saha çalışırken haberimiz olmıyarak daha ni celeri üzerinde müessir oluruz. Biz onunçöktü, 6 amele öldü la uğraşırken uğraşmadıklarımızı da kurtarmış oluruz. îyi bir aile terbiyesi gö Berlin 23 Ruhr havzasında Ober rerek iyi bir muhit içinde yetişmiş olanlar hauen'de Concordia ocağındaki galeriihtara bile lüzum b'.rakmadan sözden, ölerden birinde bu sabah vuku bulan bir ğüdden anlarlar. Anlamıyanlara tenbih, grizu iştiali neticesinde yüz metreden büyük bir sahada bir çöküntü hasıl ol ihtar, tescil, tekdir gibi talimatnamenin muştur. Enkaz arasından altı 51ü ve müsaade ettiği derece derece cezalan verdördü ağır olmak üzere yedi yaralı çı • mekte tabiat gibi enerji göstermemiz lâaffetmez. karılmıştır. Diğer beş kişinin akibeti zımdır. Çürçkü tabiat cürmü Kızgın maşayı tutup elini yakan çocuk hakkında haber almamamıştır. (a.a.) îtalyan nazırlar meclisinde bir daha soğuk maşayı bile sınamadan, Roma 23 Nazırlar meclisi geçen denemeden eline alamaz. Tabiatte merlerde Fransa, îngiltere ve Belçika ile hamet yoksa da garaz ve intikam hissi de akdedilen iktısadî itilâflan tasdik et yoktur. Biz onun kadar merhametsiz olmıyalım, fakat onun gibi garaz ve intikam miştir. hislerinden kendimizi uzak tutalım. CezaŞekspirin dogum yılı landırırken de bir çocuğu tahkir etmiyeLondra 23 (Hususî) Büyük îngiliz şairi Şekspir'in doğum günü yıldö lim, izzeti nefsini koruyahm. Tabiat bize nümü münasebetile bugün müteveffa şa büyük cezalar, büyük ıst:rablar verir, fakat hakaret etmez. Canımızı yakar. Fa irin mezarı başmda merasim yapılmışür. kat kalbimize dokunmaz. Bunun için ceBirçok şehirlerde Şekspir hakkında konzayı haklı bulur, ona kin beslemez. Çünferanslar verilmiştir. kü arada azarlama, hakaret, sövüp say Çekoslovakyada 1 mayıs ma gibi menfi reaksiyon'ar yapacak şahPrag 23 Umumî içtimaların mene sî ve nefsanî psikoloji hâdiseleri yoktur. dilmiş olmasma rağmen, Çekoslovakların Ceza ağır da olsa gücümüze gitmez. Yalmillî bayramı 1 mayısta tes'id edilecektir. nız intibah uyandınr. Kabahab'n kendi Muhtelif siyasî partilere intizamı bizzat mizde olduğunu ve c kabahatin zarurî netemin etmeleri şartile tezahüratta bulun ticesi bu olacağmı takdir ederiz. mak salâhiyeti verilecektir. îşte çocuklara verilecek cezanın da Cezirede bîr vak*a Vali vekili Haydar Bey bir tecavüze uğradı Aürnanyada müthiş bir grizu iştiali Kanadanın yaptıracağı tayyareler Ispanyada Frankistlerin dünkü hareketleri îzmirde bir çocuk hastanesi yapılıyor tzmir 23 (Telefonla) Gazi bulvarında inşa ettidlecek olan çocuk hastanesinin temel atma merasimi bugün ya pılmıştır. Hakimiyeti Milliye ve Çocuk bayramı, şehirde büyük tezahüratla ve zengin bir program içinde kutlulanmıştır. Salamanka 23 Umumî karargâhın tebliği: Kastellon eyaletinde, kıt'alarımız, cenuba doğru ileri hareketlerine devam ederek Kiveri kalesini ve Abukager ve Kueva de Venroma civannda muhtelif ehemmiyetli mevkileri işgal eylemişlerdir. Düşmanın müteaddid mukabil hücumlan tardedilmiştir. Arnavud Kralının izdivacında bulunacak zevat c Ottava 23 Kanada hükumeti, tayyare ve harb malzemesi imali için birçok fabrikalar inşasına karar vermistir. 700 fabrika, bu işe yarayıp yaramıyacakları öerenilmek üzere tetkik edilmiştir. Bir cok fabrikalar şimdiden müstacelen teslihat imaline baslamış bulunuyor. Hamilton'da, îngiliz topçusu için bomba imae baslanmıstır. KISA HABERLER Belgrad 23 Arnavudluk Kralı ZoGırnata cephesinde ileri hatlarımız bir gonun izdivacmda hazır bulunacak olan seviyeye getirilmiştir. birçok yüksek şahsiyetler Tirana git Franko ve Çekoslovakya mek üzere Yugoslavyadan geçmişlerdir Prag 23 Narodni Politika gazeteBu meyanda müstakbel Arnavudluk si yazıyor: Kraliçesinin yeğeni Terer Aponyi'nin Senebaşmdan itibaren Çekoslovakya bazı zevatla birlikte Tirana gitmek üzenın Frankist îspanya ile yapmakta oldu re otomobille Saraybosnadan geçtiği ğu müzakereler neticelenmek üzeredir. bildirilmektedir. Çekoslovakya, General Franko nezdine, Viyana filârmonik orkestraekonomik ve ticarî menfaatleri sıyanet esının Berlindeki konseri decek bir ajan tayin eyliyecekrir. BununBerlin 23 Dün akşam, Fürtvang la beraber, Çekoslovakyanın, îspanyol ler'in idaresinde Viyana filârmonik sosmeselesi karşısındaki hattı hareketi değiş yetesinin verdiği konserde M. Hitler de miş değildir. Çekoslovakya, Londra ade hazır bulunmuştur. Bu konser, 100 semi müdahale komitesine karşı bağlı ola ne evvel kuruluşundanberi Viyana firak kalan bütün Küçük Antant devletle lârmonik sosyetesinin Berlinde verdiği rile tam anlaşma halinde hareket eyle ilk konserdir. MısıHa Jı»kumetle Kral aramektedir. tspanyada ne kadar ltalvan b'ldü? Roma 23 (Hususî) îspanyadaki îtalyan zayiatı hakkında neşredilen resmî bir istatistiğe göre, şimdiye kadar îspan yada 62 zabitle 463 İtalyan askerı ölmüş, 318 zabitle 2260 asker yaralanmıştır. «ındaM ihtiJSf b»He<Mdi Londra 23 (Hususî) Kahireden biliirildiğine göre. Mısır kabinesinde bar f 1 ebeddülât yapmak hususunda Kra 1a Bs«;veVi] Mphmed Mshmud Pa sa arasında zuhur eden ihtilâf tamamen halledilmiştir. * BERLİN 23 Sovyet maslahatgüzarı, Viyanadaki Sovyet elçiliğinin lâgvedıldl:ini Hariciye Bakaıüığma bildirmiştir. * POZEN 23 Almanca Pozner Tagablat ve di Döyçen Nahrinten gazeteleri dün toplanmıştır. * LONDRA 23 Ingiltere Kralı. îngiliz telsiz sosyetesi sabık reisi Lord Klarerıdon'u, Lord Kromer'in yerine, başmabeynci tayin eylemiştir. * LONDRA 23 Hariciye yüksek me murlarından Sir Blant, İngilterenin Lahey elçiliğine tayin olunmuştur. * PRAG 23 Belediye intihabı 22 ma yıs, 29 mayıs. 12 haziran giinlerinde yapılacak ve mıntakalara göre sonteşrin ayında devam edecektir. * FÖNİKS SİTİ 7 ALABAMA 23 Bir kahvenin çatısı çökmüş ve 20 kişi ölmüs., 80 kişi yaralanmıştır. * LONDRA 23 Sir Samuel Hoare, İngiliz kilisesinin rahiblerine bir mektub göndererek hava kimya tehlikesinden tahaffuz işlerinde kullanılacak gönüllüierin toplanması için papazların yardım etmesiııi Lstemiştir. * BERLİN 23 Dahiliye Nazırı Dr. Frik, umumî iş hizmetini 1 teşrinievvel 1938 den itibaren Avusturyaya da teşmil eden bir kararname neşretmiştir. * BRÜKSEL 23 Kabine bugün fabrikaların çrevci amele tarafından Işgalini yasak eden kanun lâyihasile meşgul ol muştur. Dahası var: Deniliyor ki ceza yapılan fenalığm bir kefareti, bir fidyesidir. Onu Beyrut 19 Nisan tazmin ve telâfi eder. Peki, ceza ki amel Muhafız, yani vali vekili olarak Deyri cinsindendir. O da bir fenalıktır. Nasıl Zor'dan Hasce'ye giden Haydar Bey olur da bir fenahk başka bir fenalığı tazmin eder? Bir fenalığm vücude getirdiği Mardam, Hasce'ye yaklaştığı sırada bir ıstırabları tazmin için yeni yeni ıstırablar tecavüze uğradı. Bu defa, Suriye valisimi icad etmek lâzım? Bu hareket dünya nin bir takım zorbalar tarafından kaldıdaki ıstırablann kemiyetine yeni bir ke rılması değil, oraya toplanmış olan halk miyet ilâve etmek demek değil midir? tarafından mükemmel bir dayak yiyerek Şu nazariyenin biraz daha derinliğine geri döndürülmesi düşünülmüş ve ona gögidelim, ne buluruz? însanlara ezelî mu de tertibat almmış olduğu anlaşılıyor. Bu tertibat volun üzerine taş yığınlari sallat olan gırizevî intikam hissi değil mi? yapılıp otomobilin durmasmı temin et O halde ceza hakkınm ahlâkî görünen şu nazariyesi hiç ahlâkî oîmıyan bir teme mek, ondan sonra taşla, sopa ile valiyi tehdid edip geri döndürmek plânı üzerile dayanıyor. Kısas nazariyesi böyle çürütülünce ne kurulmuş. Hakikaten de otomobil orahukukçular sosyal müdafaa nazariyesine ya gelince durmağa mecbur olmuş ve sanlıyorlar. Kısas nazariyesinde ceza birı halk valiyi geri dönmeğe davet etrmş. gaye idi. Bunlar onu bir vasıta addeder Ancak, vali bu defa tedbirsiz değildi. Otomobilin arkasından ikinci bir otomobil ler. daha gelmekte ve içinde de jandarmalar Bu nazariyeye göre ceza işlenmiş bir bulunmakta idi. Jandarmalar vaziyeti suç için değil, işlenecek suçlar için ve bu görünce halkı evvelâ dağılmağa davet suçlann tekerrür etmemesi için verilir. etmişler, sonra da dağılmadıklannı gö Ve bu ceza sosyal bakımdan elzem ve rünce, ateşe başlamışlardır. Kargaşalıt zaruridir. Filhakika sosyeie ki aynca bir arasında birkaç kişi ölmüş, birkaçı da yaşahsiyettir, baka ve selâmetini tehdid eralanmış olan mütecavizleri jandarma bu denlere karşı kendini müdafaa etmek suretle dağıttıktan sonra, vali Hasce'ye mecburiyetindedir. Bu müdafaa haric gelmiş ve vaziyete, jandarma ve polis vaden tecavüz edecek düşmanlara karşı sıtasile hâkim olmuştur. Şam hükumeti harbetmek, sosyal bünyesini içinden ke tarafından vaki teşebbüsler üzerine nihamiren mücrimleri de cezalandırmak sureyet Fransız askerleri de sükunun muhafatile olur. Onun varhğını muhafaza endizası tedbirlerine iştirake mecbur olmuş şesile kurduğu nizamı ihlâl edenleri teclardır. ziye etmesi lâzjmdır. Bu ceza bir korku Bakalım netice ne olacak? verir ve işlenecek suçlan karşılar. Suçlu da ayni suçu tekrar işliyeceği vakit bu yüzden vaktile çektiklerini hatırlar. Bu Ingiltere ile îrlanda arasîndaki müzakereler tam bir acı hatıra yeni fenahklar için bir fren anlaşma ile bitti böyle olması, hiç bir kin ve husumet u hizmetini görür. Londra 23 (Hususî) İngiltere ile Denilebilir ki suçlunun ayni şerait al yandırmaması, kalbini kırmaması ve pek adilâne olduğu için de suçlu kendisi ol tında ayni cürmü ikinci defa işlemesi ih İrlanda arasında bir müddettenberi ceduğunu çocuğun takdir etmesi lâzımdır. timali zayıftır. Hem sosyete bazı ağır suç reyan eden müzakereler tam bir anlaşCeza verilmez, alınır. Ceza almak istiyen lulara ölüm cezası veriyor. Bundan mak ma ile neticelenmiştir. İrlanda Başve çocuktan onu esirgemenin de bir derecesi sad mütenebbih olup o cürmü bir daha kili M. De Valera anlaşmayı imzalamak üzere refakatinde bir Tıeyet olduğu halvardır. Siz esirgedikçe onun hırsı artar. yapmaması olamaz ya!. de bu akşam Dublin'den Londraya haSonunda hepsini birden faizile alacak bir Doğrudur, fakat sosyetenin asıl gaye reket etmiştir. Anlaşma, pazartesi günü iş yapar, fakat o zaman da iş işten geçmiş, si o suçun başkalan tarafından işlenme merasimle imzalanacaktır. post elden gitmiştir. sine de mâni olmaktır. Verilen ceza başîrlanda devlet reisi namzedliği Tesçilden, tekdirden uslanmıyan tale kalanna ibret olur. Bu halde cezadan gaDublin 23 Profesör Hayd, M. De be için talimatname daha ağır cezalara da ye yalnız suçluyu değil, suç işlemeğe müsValera ve Kosgrav'm ısrarları üzerine, cevaz verir. Çünkü iki tekdir, bir muvak taid olanlan da korkutmak olur. irlanda devleti reisliğine namzedliğini kat ihrac, iki muvakkat ihrac da bir kat'î Sosyetenin selâmetini gözeten bu na koymağa muvafakat etmiştir. ihracı mucibdir. Cezanın bundan fazla zariyeye göre suçta ahlâkî değil, sosyal Bir tayyare rekoru smı istemek haksızlık olur. bir mes'uliyet vardır. Sosyetenin hayat ve Londra 23 Resmen bildirildiğine Bununla beraber pedagoji âlimleri ço mevcudiyetini tehlikeye sokan suçlar en göre, tayyareci Broadbent, Avustralyacuklara verilecek cezanm şeklini sarahat ağırlanndan olacağı için bunların cezası da Por Darvin'den Limpne tayyare lc izah etmiyorlar. Böyle olduğunu söy da ağır olur. Yalnız cemiyetin ahengini meydanma kadar olan mesafeyi beş gün liyen Payot, kendi de yüksek bir pedagoğ hlâl etmek meyli her suç'uda bir olmaz. 1 saat 21 dakika katettikten ve bu sa • olduğu halde, o da sarih birşey söylemi Bu meylin derecesini takdir edip ona gö retle Bayan Batten'in rekorunu 13 saaf yor. Yalnız en yüksek pedagogların ceza re sosyal müdafaa tertibatı almak lâzım 54 dakika farkla kırdıktan sonra saat sisteminde hâlâ kısasa kısas yani kefaret îelir ki buna da «adalet» diyoruz. 22.50 de Limpne tayyare meydanına sa(suçunu ödemek) sistemmden birşeyler limen inmiştir. sezmek mümkün olduğunu ilâve ediyor. Tunusta yeni tevkifat Meselenin böyle mübhem kalmasını Dr. Norvut'un bir konferansı Paris 23 (Hususî) Tunustaki FranLondra 23 Meşhur çocuk terbiyesi tabiî görmek lâzım. Çünkü umumiyetle sız makamatı bugün yüz kadar şüphelimütehassısı doktor Norvut, muallimler ceza mefhumunun sağlam bir temeli buvi fp\'kif ptmi<=1erdir. konferansında bir nutuk söyliyerek lunamamış ve hukuk âlimleri bu meselegencler için altı ay sürecek olan bir nin karışık felsefesi içinde bocalayıp kalmecburî hizmet ihdasını teklif etmişti. mışlardı. Bu da yetmiyormuş gibi on do Doktora göre, bu hizmet sayesinde PEK YAKINDA: kuzuncu asrın sonlarına doğru çıkan de gencler, disiplinin manasmı kavrıya terminizm nazariyeleri ferdin iradei cüz'i caklar ve memleketin muhtelif sosyal Napolyon karşısında yesini inkâr ederek işi bütün bütün kanş smıflannı daha iyi tanıyacaklardır. Bu tırmış. projeye saray hekimi Davson Of Pen Türkler müzaheret etmiştir. Malum a, biz ceza meselesinde baş lıca iki nazariye ile karşılaşmaktayız: Goga Peştede l) Kısas nazaryesi, 2) Sosyal müdafaa Budapeşte 23 Eski Romanya Baş Yazan: ZİYA ŞAK1R nazariyesi. vekili Oktavian Goga halen burada buKasas nazariyesini güdenlere göre in lunmaktadır. Yakında Berline gideceksan yaradıhşı icab; hür bir mahluktur. tir. Büyflk tarihî roman